Avrupa’da geçen yaz 60 bin kişi kavurucu sıcaklardan ölmüş
Dünyanın ısınmasına neden olan sera gazlarından karbonu atmosferden vakum gibi emecek "dünyanın en büyük tesisi" çarşamba günü İzlanda'da faaliyete başladı.
Sürekli küresel ısınmadan, iklim krizinden bahsediyoruz. Biz bahsetmesek bile son iki yıldır havalar bize yaşattıklarıyla “Beni konuşmasan bile ben kendimi sana hissettiririm” diyor. Daha yeni Afganistan’da 315 kişi sel felaketinde yaşamını kaybetti, Suudi Arabistan bir yılda alacağı yağışı tek günde aldığı için tüm hayat felç oldu. Medine bile sel gördü. Sellerin yaşanması pek çok unsurun bir araya gelmesiyle gerçekleşmiş olabilir ancak sonuç olarak hava olaylarını daha şiddetli hissetmemizin sebeplerinden biri şüphesiz küresel ısınma.
Küresel ısınmanın artmasında havada biriken sera gazları etkili oluyor. Havaya salınan karbon, azot gibi gazlar atmosferde birikiyor ve bunun sonucunda Güneş’ten gelen ışınların dünyadan yansıması zorlaşıyor. Yani içeride mahsur kalıyorlar. Normalde okyanuslar bu ışınları emerek küresel ısınmayı hafifletici bir rol oynayabilir ancak havalar durgun olduğu için üstteki ısınmış su alttaki soğuk suyla yer değiştiremiyor. İnsanlık bu konuda ne yapabilir sorusunun cevaplarından birini İzlanda veriyor.
Sizi “Mamut” ile tanıştıralım. İsviçreli Climeworks şirketi tarafından İzlanda’da açılışını yapan ikinci karbon yakalama tesisi. Üstelik 2021’de faaliyete başlayan Orca’dan 10 kat daha büyük. Bu iki tesis havayı emerek içindeki karbonu ayrıştırıyor. Daha sonra yerin derinliklerine hapsedilen bu karbon gübre haline getirilip yeniden kullanılabileceği gibi hapsedildiği yerde bırakılabilir de.
Karbon yakalama tesisleri özellikle gelirlerini fosil yakıtlardan sağlayan ülkelerde çok daha fazla ilgi çeken bir yöntem. Cop28’de büyük petrol şirketlerine sahip ülkeler fosil yakıtı tamamen bırakmaktansa karbon yakalama tesislerini kullanabileceklerini öne sürdü. Ancak bu tesislerin hâlâ “ama”ları var. Pahalı, enerjiye ihtiyaç duyan ve kendilerini tam olarak kanıtlayamamış yöntemler bunlar. Örneğin Mamut, Orca’nın 10 katı büyüklüğünde ve çalışması için İzlanda’nın temiz jeotermal enerjisinden faydalanması gerekecek. Ayrıca çevreciler Cop28 örneğinde de gördüğümüz üzere hükümetlerin ve özel şirketlerin fosil yakıt harcamalarını aklamak için bu yönteme sarılacağını ve fosil yakıtı kademeli olarak terk etme politikasından daha da uzaklaştıracağını düşünüyor.
Climeworks’e göre Mamut tam kapasiteyle çalıştığında yılda 36 bin ton karbonu atmosferden çekebilecek. Bu, gazla çalışan yaklaşık yedi bin 800 arabanın bir yıl boyunca hiç yola çıkmamasına eşdeğer bir miktar. Edinburgh Üniversitesi’nde karbon yakalama ve depolama alanında çalışan Stuart Haszeldine CNN International’a verdiği demeçte Mamut’un “iklim değişikliğiyle mücadelede büyük bir adım olduğunu” söylüyor. Yine de Haszeldine Mamut’un ihtiyaç duyduğumuzun çok küçük bir kısmını karşılayabileceğini söylüyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre mevcut karbon yakalama ekipmanları yılda sadece 0.01 milyon metrik karbon emebiliyor. Halbuki küresel iklim hedeflerine göre 2030 yılına kadar bu tesislerin atmosferden 70 milyon ton karbon emmesi gerekiyor.
Başka şirketlerin çok daha büyük karbon yakalama tesisleri kurma hedefi var. Mesela şu anda Teksas’ta yapımına devam edilen Stratos tesisin çevresindeki petrol şirketi Occidental’a göre yılda 500 bin ton karbonu emmek üzere tasarlandı. Occidental karbonun yeraltındaki kayalarda depolanacağını söylüyor.
Şirketin internet sitesine baktığınızdaysa yakalanan karbonun “geliştirilmiş petrol üretimi” denen bir süreçte kullanılacağı belirtiliyor. Bu da yakalanan karbonun petrol kuyularına pompalanarak ulaşılması zor petrol kalıntılarının dışarı çıkarılması için kullanılması anlamına geliyor. Böylelikle petrol şirketlerinin eskiyen petrol sahalarından daha fazla petrol çıkarabilmesi mümkün olacak. Bu da eleştirmenler için bir endişe kaynağı.
Bununla birlikte Climeworks’ün fosil yakıt şirketleriyle bir bağlantısı yok ve bu tesislerin geleceğimiz için büyük bir potansiyele sahip olduğuna inanıyor. Şirketin kurucu ortağı ve CEO’larından Jan Wurzbacher, şirketin 2030 yılına kadar bir milyon ton, 2050 yılına kadar da bir milyar ton karbon yakalama planının en yeni aşamasının Mamur olduğunu söylüyor. Planların ilerleyen aşamasında Kenya ve ABD’de de karbon yakalama tesisleri kurmak var.