Baptiste Trotignon 50. yaşını festivalde kutluyor

Baptiste Trotignon Trio // Nilüfer Verdi Trio

Yer: Fransız Sarayı
Tarih: 5 Temmuz Cuma
Saat: 20.00

Avrupa’nın en merak uyandırıcı ve dinamik caz piyanistlerinden, Rolling Stone dergisi tarafından “müzikal eklektikliği” ile övülen Baptiste Trotignon, kariyerine klasik piyano eğitimiyle başladı, kısa süre sonra doğaçlamanın hazzını keşfettiğinde ise artık bir caz piyanistiydi.

2001’de yayımlanan ilk albümü Fluide ile kendi jenerasyonunun en etkileyici piyanistleri arasına girdi ve Django d’Or En İyi İlk Albüm Ödülü’nü aldı. İkinci albümünden “yılın şoku” olarak bahsedildi, ardından Caz Akademisi tarafından “yılın caz müzisyeni” seçildi. Sonraki yıllarda solo, trio ve quartet albümleri art arda geldi, beraberinde birçok ödül getirdi. Yetenekli parmaklarının yanı sıra kendini doğaçlamanın kucağına bıraktığı özgür performansları, yeniden yorumladığı bestelerde piyanonun tuşlarını adeta şarkı sözlerine dönüştürmesi, asıl melodiye her zaman sadık kalmasıyla Baptiste Trotignon müzikal bir deha olarak kabul gördü. Piyanonun sınırlarına hapsolmayı reddeden sanatçı bugünün ve doğduğu coğrafyanın müziğinde de sınırları aştı. Bir yandan Fransız cazı onsuz anılmazken öte yandan geçmişle bugünü, Avrupa ile Amerikan müziğini harmanladı, caz ve klasik arasında gidip geldi. Brexit Music adlı son albümüyle de İngiliz müziğine yarı hicivli bir saygı duruşunda bulundu.

Baptiste Trotignon Trio’nun güçlü isimlerinden bir diğeri, Greg Hutchinson, kendi döneminin en güçlü davulcusu olarak anılıyor. Aynı zamanda birlikte de çalıştığı Dianne Reeves’in “saf deha”, Joshua Redman’ın ise “ilham verici” olarak tanımladığı Hutchinson, deneyimi ve tekniğiyle davulun en heyecan verici, güçlü isimlerinden biri.

Emprovizasyonun piyano başındaki usta ismi Baptiste Trotignon 50. yaşını 31. İstanbul Caz Festivali’nde İstanbullu müzikseverlerle kutlamaya geliyor.

Baptiste Trotignon’dan önce Türkiye’nin ilk kadın caz piyanisti Nilüfer Verdi sahnede.

Nilüfer Verdi, Türkiye’nin caz sahnesinde saygın bir isim. Piyano dersleri aldıktan sonra müzik eğitimine yurtdışında devam eden Verdi, Berklee College of Music ve NY New School’da Jack Reilly, Ray Santisi, Bob Winter, Billy Pierce, Alex Ulanowsky gibi isimlerle çalıştı. Türkiye’ye döndükten sonra 80’li yılların ışıltılı caz dünyasında birçok mekânda sahneye çıktı, festivallerde çaldı, kendi öğrencilerini yetiştirdi.

Nilüfer Verdi cazı isyanın müziği olarak gördü, yumuşak formlarını reddetti. Nitekim ilk albümü Mânâ’da içindeki isyanı dile getirmek istedi, kadınlara ithaf ettiği “Unutmayın” şarkısını besteledi. Verdi, ikinci albümü İzhar’ı da kadınlara adadı. Sadece aktivist yanıyla değil, müzikal olarak da farklılığın, bir çeşit başkaldırının peşinden gitti. 2016’da Ülkü Aybala Sunat ve Apostolo Sideris’le birlikte yayımladığı Knidost’ta ise bu sefer alışıldık türküleri alışılmadık formlarda çaldı. Tüm albümlerinde aranjmanları kendisi yaptı.

Kalıplara sığmayan, caz karakterli Nilüfer Verdi, Baptiste Trotignon’dan önce sahnede olacak ve 31. İstanbul Caz Festivali’nde Yaşam Boyu Başarı Ödülü ile onurlandırılacak

Nilüfer Verdi Trio
25. Yılda Nesiller Boyu Türkiye Cazı – “Bee Talk”
@Zorlu PSM-İstanbul 2018

Harun İzer: Cazı İstanbul’un her yerine götürmek istiyoruz