Fransa’da başbakan arayışı sürüyor
Fransa'nın denizaşırı toprağı Yeni Kaledonya'daki isyanın ucu Azerbaycan'a dokundu. Paris, Bakü'yü gösterileri kışkırtmakla suçlarken adada Fransız askerleri konuşlandı. Fransız basınına göreyse krizin bir aktörü de Türkiye. Kriz büyüyor.
Fransa ile Azerbaycan’ın diplomatik ilişkisi son 30 yılın en düşük düzeyinde. Azerbaycan Fransa’nın Güney Kafkasya’daki istikrarsızlaştırıcı hamlelerinden yaka silkiyor, Fransa Azerbaycan’ın kendisine bağlı bölgelerde bağımsızlık tohumu eken taraf olduğunu öne sürüyor. Fransa’nın bu iddiayı geçen aylarda gündeme getirdiği bölge Korsika Adası idi, şimdiyse esas konumuz günlerdir şiddetli protestoların yaşandığı Fransa’nın Pasifik’teki “kalesi” Yeni Kaledonya Adası. Fransa’nın kontrolündeki Yeni Kaledonya’da göstericilerle polis arasında günlerdir devam eden çatışmaların “bir dış müdahale sonucu olduğu” Paris tarafından gündeme getirildi. Fransa’nın olağan şüphelisi Azerbaycan. Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin üç Kanak yerlisinin ve bir polis memurunun hayatına mal olan şiddet olaylarını Azerbaycan’ın aktif olarak desteklediğini ileri sürdü, “Bu bir fantezi değil” diye de ısrar etti.
“Bazı ayrılıkçıların Azerbaycan ile anlaşma yapmış olmasından üzüntü duyduğunu” dile getiren Darmanin “müdahale girişimleri olsa bile Fransa kendi topraklarında egemendir ve çok güçlüdür ” dedi.
Öte yandan Fransa’nın aşırı sağcı milyarderi Vincent Bolloré’nin sahibi olduğu radyo istasyonu Europe 1’da Türkiye’yi de ilgilendiren bir iddia yer aldı. Bu iddiaya göre Yeni Kaledonya’daki olaylara sadece Azerbaycan değil, Türkiye de müdahale ediyor.
Politico’ya konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir Fransız istihbarat yetkilisi “Yeni Kaledonya’da haftalardır, hatta birkaç aydır Rusya ve Azerbaycan’dan gelen faaliyetler tespit ettik. Fransa’nın sömürgeci olduğu söylemini yaymaya çalışıyorlar” dedi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ayhan Hacızade ise Azerbaycan’ın söz konusu huzursuzluğun arkasında olduğu iddialarını şiddetle reddetti: “Fransa İçişleri Bakanı Azerbaycan’ı Yeni Kaledonya’daki bağımsızlık yanlısı protestoları desteklediği iddiasıyla suçlamak yerine ülkesinin denizaşırı topraklarda bu tür protestolara yol açan başarısız politikasına odaklanmalıdır.”
Fransa ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler Fransa’nın Güney Kafkasya ülkesinin komşusu ve tarihi rakibi Ermenistan’a verdiği askeri ve siyasi desteğin sonucu olarak son yıllarda dibi gördü. Durum Bakü’nün geçen yıl etnik Ermeni bölgesi Dağlık Karabağ’ı askeri olarak ele geçirmesiyle daha da gerildi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Fransa’yı defalarca “yeni sömürgecilikle” suçlamış ve Mayotte adası ve Yeni Kaledonya dahil dünyanın dört bir yanındaki Fransa topraklarındaki bağımsızlık hareketlerini ve diğer ülkelerin hak iddialarını aktif olarak destekleyen açıklamalar yapmıştı. Hatta Azerbaycan eski Fransız İmparatorluğu’ndaki 14 siyasi hareketi dekolonizasyon adına bir araya getiren Bakü İnisiyatif Grubu’nu da kurmuştu. Grup bildiri yayınlayarak Paris’i “Kanak halkını kendi anavatanlarında azınlık olarak tutmak için seçmen kitlesini genişleterek kendi kaderini tayin hakkını ihlal etmekle” suçladı. Yeni Kaledonya hükümetinin eski başkanı Philippe Gomes’e göre Azerbaycan bağımsızlık yanlısı Kanak ve Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesini aktif olarak finanse ediyor.
Azerbaycan ile Fransa geçen yıl büyükelçilerini karşılıklı olarak çekmesiyle gündemdeydi. Büyük bir Ermeni diasporasına ev sahipliği yapan Fransa 2023’ün son aylarında iki eski Sovyet cumhuriyeti arasında arabuluculuk faaliyetlerine katılmış, Ermenistan’a sarsılmaz destek verdiğini açıklamıştı. Azerbaycan bunun üzerine iki Fransız diplomatı sınır dışı ederken Fransa da büyükelçisini geri çekti.
Öte yandan aşırı sağcı milyarder Vincent Bolloré’nin sahibi olduğu radyo istasyonu Europe 1’dan William Molinié kaleme aldığı yazıda Türkiye’nin de Yeni Kaledonya’da yaşananlarla bağlantısı olduğuna dair iddialarda bulundu. Fransa’nın İç Güvenlik Genel Müdürlüğü’nin Yeni Kaledonya’daki ayrılıkçıların arkasında Bakü ve Ankara’nın eli olduğunu gördüğünü yazan Europe 1, Yeni Kaledonya’nın yerli halkından temsilcilerin 1 Mart’ta Ankara’da sömürgeden kurtulma konulu uluslararası bir konferansa katıldığını yazdı. Yerel bir istihbarat kaynağına dayandırılan haberde Kanak heyetinin ulaşım masraflarının Azerbaycan gizli servisleri tarafından karşılandığı belirtiliyor. Yine habere göre konferansın ardından Macron’a Fransa’nın “sömürgeci davranışlarının kınandığı” bir mektup yollandı.
Europe 1 bunun tekil bir örnek olmadığını, geçen sonbaharda Fransa Silahlı Kuvvetler Bakanı Sébastien Lecornu’nun Nouméa’ya yapacağı ziyaretin Bakü tarafından yürütülen bir operasyonla engellendiği, Türkiye’nin o olayı takip eden günlerde Fransa’yı hedef alan dezenformasyon kampanyası başlattığını yazıyor. Europe 1’ın istihbarat kaynağına göre bu “Fransa’yı ortak düşman olarak gören gizli servisler arasında kurulmuş geçici ittifakların” bir işareti. Başka bir kaynağa göreyse Bakü ve Ankara aslında Moskova ve Beijing tarafından Fransa’yı zayıflatmak için yönlendiriliyor.
Pasifik Okyanusu’nun güneydoğusundaki özerk Yeni Kaledonya bağımsızlık talebini sık sık dillendirilmesi nedeniyle Paris yönetiminin ‘yumuşak karnı’ olarak biliniyor. 300 bin nüfuslu ada en yüksek nüfusa sahip yerli halk ‘Kanaklar’ın diyarı’ olarak anılıyor. İçişlerinde özerk ve başkenti Noumea olan Yeni Kaledonya dış işlerinde Fransa Anayasası’na göre yönetiliyor. Fransa’nın 1853’te ilhak ettiği ve 1946’ya kadar sömürgesi olan ada 2003’e kadar Fransa Denizaşırı Bölgeler Topluluğu içindeydi.
Yeni Kaledonya 2003’teki anayasa değişikliğiyle Fransa’ya bağlı özerk bir bölge oldu. Adada 2018, 2020 ve 2021’de olmak üzere üç kez bağımsızlık referandumu düzenlense de bağımsızlık yanlılarının oylarının yüzde 50’yi geçmedi ve sandıktan hep ‘hayır’ oyu çıktı. Ancak son bağımsızlık referandumundan kısa süre sonra Yeni Kaledonya’daki siyasi aktörler arasındaki diyalog sekteye uğrayınca adanın geleceği tekrardan tartışmaya açıldı.
French troops in New Caledonia, France’s overseas territory located in the Pacific Ocean. pic.twitter.com/zWAsFNFvqp
— Clash Report (@clashreport) May 16, 2024
Yeni Kaledonya’da bağımsızlık yanlıları seçimlerdeki etkilerini azaltacağı için Fransız hükümetinin anayasal reform girişimine karşı çıkıyor. Adada son iki gündür artan şiddet olaylarında yaklaşık 200 iş yeri ve 50’den fazla araç ateşe verilmişti. Olaylarda 130 kişi gözaltına alındı ve 60’tan fazla güvenlik görevlisi yaralandı. Yeni Kaledonya’da artan şiddet olaylarının ardından Fransa çarşamba günü Yeni Kaledonya’da olağanüstü hal ilan etti ve TikTok’u da yasakladı.
Ardından Fransa Güney Pasifik’te bulunan denizaşırı toprağı Yeni Kaledonya’da günlerdir süren çatışmaları bastırmak üzere adaya asker gönderdi. Askerlerin Yeni Kaledonya limanlarına ve uluslararası havalimanına konuşlandığı belirtildi.
Azerbaycan parlamentosunda bir komite ocak ayı başında Fransa ile tüm ekonomik ilişkilerin sona erdirilmesini ve Korsika’nın bağımsızlığının tanınması konusunu gündeme almayı önermişti. Azerbaycan Parlamentosu Uluslararası İlişkiler Komitesi Fransa Senatosu’nun Bakü’ye yaptırımlarına yanıt veren bir bildiri kabul etmişti. Fransa’ya yaptırım uygulanmasının önerildiği bildiride “Tespit edilmesi halinde Fransız yetkililerin Azerbaycan’daki tüm varlıkları dondurulmalı. Fransa ile tüm ekonomik ilişkiler durdurulmalı. Total Energies dahil tüm Fransız şirketleri Azerbaycan’dan çıkarılmalı. Fransız şirketlerinin hükümet projelerine katılımı yasaklanmalı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’na Kanaka, Maohi Nui ve Korsika’nın bağımsızlığını tanımak için adımlar atması yönünde talimat verilmeli” deniyordu.
Geçen yılın sonunda Fransa Senatosu 336 lehte ve bir aleyhte oyla Azerbaycan’a yaptırım çağrısı yapan bir kararı kabul etmişti. Karara tepki gösteren Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Fransa’nın Azerbaycan’a 2020’den beri yıkıcı ve provokatif tavır aldığını söylemişti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Fransız sömürgelerinin Paris’in sömürgeci boyunduruğundan kurtarılması ve bağımsızlık kazanması sürecini destekleyeceğini dile getirmişti.
Korsika Adası: Napoleon Bonaparte’ın doğduğu, dili, kültürüyle ana karadan farklılaşan ve coğrafi olarak İtalya’ya daha yakın olan Korsika Adası 18. yüzyıldan bu yana Fransa’ya bağlı. Fransa’nın 18 bölgesinden biri sayılan 350 bin nüfuslu ada 2018’den bu yana sınırlı özerklik sağlayan özel bölgesel bütünlük statüsüyle yönetiliyor.