Wattpad'de 165 milyon gibi dudak uçuklatan bir görüntüleme rakamına ulaşan Dilara Pamuk, 'Maça Kızı 8'in 3. kitabıyla okur karşısında. 10Haber Kitap'a konuşan Pamuk,"Kendi okumak istediğim romanı yazdım, ilgi görmesi pastanın çileği gibi oldu" diyor.
Dilara Pamuk: İlk bölümü yazarken, okurunun olacağı koşulların sağlanıp sağlanmayacağından bile emin değildim. Sadece yazmak istiyordum.
MERVE AYDIN
Küçük kız, kahramanı olacağını söyleyen ama hiçbir zaman bunu başaramamış deniz gözlü çocuğu kurtarmak için kahraman olmaya kalkışmış ve öyle bir zindana düşmüştü ki; her yer kapkaranlıktı. Çünkü o zindanda Kara vardı. Kara, küçük kızın elinden tuttu ve onu yerden kaldırdı…
Karakterimiz, Naz ve Anıl’ın hikayesini yaratmak için bir yolculuğa çıkıyor ama bu yol onu kader mi diyelim bilemiyorum, gerçek aşkına çıkarıyor ve hikayesi birden Nazlı ve Bora’ya geçiyor…
Beklemediğim kadar keyifli ve sürükleyici bir roman okudum. Kaleminize sağlık diyerek, merak ettiklerimi sormak istiyorum.
İnternet üzerinde aratıldığınızda ‘Sadakatsiz’ dizisi senaristi olarak öne çıkıyorsunuz. Başarılı bir senarist ve yazar olarak Dilara Pamuk’u iş kimliği dışında kısaca tanımlamak gerekirse, kendiniz hakkında neler söylemek istersiniz?
Yaptığım iş, hayatla çok iç içe bir iş. O yüzden iş kimliği dışında kendimi tanımlayamayabilirim. Ama genel olarak yazmak kadar, okumayı ve izlemeyi de çok seven biriyim. Aileme ve arkadaşlarıma çok düşkünümdür. Sosyal biriyimdir ama kendi güvenli sınırlarımda, kendi kendime vakit geçirmekten de çok hoşlanırım.
‘Maça Kızı 8’, Wattpad üzerinden yazılmış bir roman ve milyonlarca insan tarafından okunup, kendi hikayeleri gibi benimsenmiş. İlk bölümü yazmaya başladığınızda bu kadar ilgi göreceğini tahmin etmiş miydiniz? Ya da bu serüvene ne düşünerek adım attınız?
Okuldan dönerken, metrobüste, zihnime düşen resmi yazdığım birkaç paragrafa heyecanlanan arkadaşımın, “Yaz Dilara bunu, hiç düşünme yaz!” demesiyle başladı ‘Maça Kızı 8’in hikayesi. 2017’nin koşullarında, yükselen dolar kuru, dolayısıyla da artan kağıt masrafları, yeni bir yazar için romanını bastırmayı çok daha zorlaştırıyordu ve ben de bunun için çabalamanın nafile olacağını düşünüyordum. Sonra yine aynı arkadaşım, Wattpad’e yüklemem konusunda beni teşvik etti. İlk bölümü yazarken, okurunun olacağı koşulların sağlanıp sağlanmayacağından bile emin değildim yani. Sadece yazmak istiyordum, yazmazsam rahat uyku uyuyamayacakmışım gibi. Kendi okumak istediğim romanı yazdım ve ilgi görmesi de pastanın çileği gibi oldu.
Karakterler arasındaki ilişki çok güzel işlenmiş. Arkadaşlık bağları ve aile yakınlıkları kurmaları… Bu dinamikler kendi hayatınızdan bir yansıma mı, yoksa ideal ilişkilerin nasıl olması gerektiğine dair bir vurgu mu yapmak istediniz?
Kendi hayatımdan spesifik yansımalar seçemem ama yazdığımız her şeye biraz kendimizden, biraz çevremizden, biraz da o güne kadarki tecrübelerimizden eklemeler ister istemez yapıyoruz tabii. ‘Maça Kızı 8’ karakterlerinin ilişkileri ne kadar ideal ilişkilerdir tartışılır fakat hayatın içinden olduğu bir gerçek. Kimin hayatı sorusunun bir cevabı yok fakat bana gelen geri dönüşlerde, insanların kendilerini o karakterlere benzeterek yaşadıkları benzer şeyleri anlatması hoşuma gidiyor.
Kitabı okurken, Naz’ın sayma alışkanlığı ve sayılarla olan ilişkisi, hatta obsesif kompulsif bozukluğu okuyucuların dikkatini çekmiştir. Bu psikolojik rahatsızlık hakkındaki bilginiz araştırmalara mı dayanıyor, yoksa esinlendiğiniz biri var mı?
O kadar çok araştırdım ki, neredeyse OKB’li olup çıkacaktım:)) 13 yaşını doldurmadan anne ve babasını kaybetmiş, gözlerinin önünde anneannesi vefat etmiş bir kızdı Nazlı. Onunla temas ettiğim ilk anda saymaya başlamıştı, çünkü o acıyı ancak sayarak atlatabiliyordu. Bu keşif tamamen ona özgüydü, yani çevremde böyle biri yok. Fakat OKB dahil her hastalığı, gerektiğinde çeşitli doktorlara sora sora öğrenerek ilerledim süreçte, olması gerektiği gibi. Bu da sanırım benim, yorucu derecede mükemmeliyetçi oluşumdan geliyor.
‘Maça Kızı 8’ serisinin ilk üç kitabı yayımlandı. Üçüncü kitap, geri sayımın sona ermesiyle okuyanı şaşırtıp sarsan bir final yapıyor. Seri toplam kaç kitaptan oluşacak ve dördüncü kitap için yayın planlarınız nedir?
Seri 8 kitaptan oluşacak gibi görünüyor, çünkü hâlihazırda yayımlanmış bölümler epey uzun. Dördüncü kitap da çok bekletmeden kavuşacak okuruna.
Kitabı okurken, Nazlı ve Bora’nın hikayesine öylesine daldım ki, kitap bittiğinde bunun harika ve tutkulu bir dizi olabileceğini hayal ettim. Sizin kariyer hedeflerinizde ve bir sonraki projenizde ‘Maça Kızı 8’i dizi ya da filme uyarlamak gibi bir düşünceniz var mı?
Kariyer hedefi ya da bir sonraki projem demem çok zor buna ama zamanın birinde böyle bir hayal kurdum. Bununla alakalı, bugüne kadar birçok teklif de aldım. ‘Maça Kızı 8’in hikayesi için heyecanlanan yapımcılar ve oyuncular var. Doğru zamanda, doğru insanlarla bir araya gelirsek neden olmasın diye kenarda beklettiğim bir konu bu. Şu an için kitap sürecinin biraz ilerlemesini ve öncelikle bunun tadını çıkarmayı isterim.
‘Maça Kızı 8’de anlatılanlar gerçek bir hikâyeden mi esinlenildi?
Tamamen hayal ürünü:)
Romanınızın karakterleri oldukça derin ve katmanlı. Bu karakterleri yaratırken hangi yazarlardan veya eserlerden ilham aldınız?
Bora’nın zihninde Montaigne susmaz, Nazlı’nın zihninde ise tüm aksiyon ve suç içerikli Amerikan ajan filmleri:)) Bu benim aldığım ilham mıdır bilmiyorum, süreç böyle aktı. Bir de itinayla atıfta bulunduğum ‘Godfather’ var ama elbette ki hikâyenin akışından bağımsız, sadece bir mafya göndermesi olarak kendini gösteriyor.
Eserinizdeki temalar arasında aşk, dostluk ve kader gibi evrensel konular var. Bu temaları işlerken okuyuculara hangi mesajları vermek istediniz?
Doğrudan ‘Maça Kızı 8’in içinden bir cümleyle o mesajı söyleyebilirim aslında: “Doğru zamanı yakalamak pek mümkün olmamakla birlikte, yanlış zamanda karşılaşmak da aslında bir tesadüften ibaret değildi ve her şeyin bir sebebi vardı.” Hikâyede olan bütün olaylar, seri ilerledikçe, büyük resimde bir anlam kazanıyor. Aşk için de dostluk için de bu böyle ve hepsinin özü kadere bağlı.
Dördüncü kitapla alakalı, okurlarınızı neler beklediğine dair söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Geri sayım bitti, şimdiki zamana geldik. Ve hatta zaman aktı gitti de… Bütün hikayenin şimdi başladığını söylesem, yeter diye düşünüyorum.☺