Japonya’nın kayıp stajyerleri: Koşullar yaka silktirince 10 bin kişi kaçtı
Fedex'in patronu Fred Smith'in yıllar sonra şirketini kurarken esas aldığı iş modeli, Yale Üniversitesi'ndeki yıllarında ödev olarak ancak C notunu alabilmişti. Profesöre göre fikir iyiydi ama uygulanabilirliği yoktu. Oysa o fikirden Fedex çıktı.
Fedex eski adıyla Federal Express 1973 yılında dünyaya hızlı kargo teslimatını tanıtmış ve halen dünyanın en büyük hızlı kargo şirketi. Bugün dünya çapındaki 550,000’den fazla çalışanı, 727 uçağı, 215,000’i aşkın aracıyla günde ortalama 16 milyon paket taşıyarak 220 ülke ve bölgede müşterilerine hizmet veriyor.
Birçok şirketin olduğu gibi Fedex’in de ilginç bir kuruluş öyküsü ve sonrasında da şaşırtıcı dönüm noktaları var. 2023’te 50 yıllık CEO’luktan sonra görevi bırakan Fred Smith ilk adıyla Federal Express’i 1971 yılında kurmuş ve şirket 1973’te faaliyete geçmiş.
Şirketin kuruluşu Smith’in 1965 yılında ABD’nin en iyi üniversitelerinden Yale’de lisans öğrencisiyken bir dönem ödevinde yazdığı bir fikre dayanıyor. FedEx’in web sitesine göre Smith ödevinde şirketlerin gönderi stratejilerini değiştirmeleri halinde ürünleri nasıl daha hızlı teslim edebileceklerini anlatıyordu.
Ancak Smith’in profesörü bu fikrin mümkün olmadığını düşündüğü için 2008 yılında Fedex kurucusunun bir derginin kendisiyle yaptığı röportajda anlattığı gibi ödeve sadece “yeterli” anlamına gelen C notunu layık görmüş. Çünkü profesöre göre fikir iyi olmasına iyiydi ama daha yüksek not için uygulanabilir olması da gerekiyordu.
Smith yıllar sonra yaratıcı düşüncesinin, dizginlenemez karizmasının ve katıksız kararlılığın birleşimiyle bu “ilginç ama uygulanamaz” konsepti dünyanın taşımacılık sektörünü sonsuza dek değiştirmek için kullanacaktı.
Smith, Yale’den ekonomi dalında lisans derecesi aldıktan sonra deniz piyadelerine katılarak “çok farklı bir eğitim aldığını” söylediği Vietnam’a gönderildi. O günleri 1988 yılında Fortune dergisinin kendisiyle yaptığı bir ropörtajda “Vietnam’da bir müfreze lideri olarak benden çok farklı geçmişlerden gelen bir grup gençten sorumluydum. Bilirsiniz, mavi yakalı geçmişlerdi. Çelik işçileri, kamyon şoförleri, benzin istasyonları çalışanları hepsi oradaydı” diyerek anlatıyordu.
Vietnam deneyiminin kendisine mavi yakalıların ne düşündüğünü, olaylara nasıl tepki verdiğini öğrettiğini belirterek “Bu insanlara karşı adil olmak için ne yapmanız gerektiği konusunda üst düzey yönetici pozisyonlarına gelen çoğu insandan çok daha farklı bir bakış açısı kazandırdı. FedEx’in başardıklarının büyük bir kısmı Deniz Piyadeleri’nde öğrendiğim bu dersler üzerine inşa edildi” diyordu.
Vietnam’dan yıkımdan bıkmış ve enerjisini yıkmak yerine inşa etmeye odaklamaya hevesli bir şekilde döndü.”O kadar çok şeyi havaya uçurduktan sonra üretken bir şeyler yapmak istedim” diyordu Vietnam ile ilgili olarak.
Üvey babası emekli Hava Kuvvetleri generali Fred Hook, Little Rock’ta uçakları modifiye eden ve motorlarını elden geçiren zor durumdaki bir şirketi satın almış, Smith de ona yardım etmek için Arkansas eyaletine gitmişti. Ancak parça teminindeki zorluklar Smith’i üniversitede bulduğu “bir gecede teslimat” konseptine geri döndürdü.
İşe yaraması için kararlı bir şekilde, ülkenin dört bir yanından gelen paketlerin merkezi bir noktaya ya da “hub”a uçurulacağı, tasnif edileceği ve ardından belirli rotalar üzerinden varış noktalarına tekrar uçurulacağı entegre bir hava ve kara dağıtım sistemi oluşturmak için bir plan yaptı.
Bu sistemde uçuşlar uçakların nispeten boş olduğu geceleri yapılacaktı. Kullanılan havaalanları büyük şehirlerde olacak ve kamyonlar paketleri ister bu şehirlerde ister daha küçük topluluklarda olsun nihai varış noktalarına taşıyacaktı.
Fikrinin profesörünün aksine uygulanabilirliğine inanan Smith babasından miras kalan dört milyon dolarla işe girişmeye karar verdi. Bu noktadan sonra Smith’in hayatı planı için hayati önem taşıyan uçak filosunu satın almak için ihtiyaç duyacağı sermayeyi toplamak üzere Wall Street’teki banka binaları arasında durmaksızın süren bir maratona dönüştü.
Nation’s Business dergisine verdiği bir röportajda “Her şey hakkında bir tür saflık içindeydim” diye itiraf ediyordu. “Hemen sepet dolusu çek geleceğini sanmıştım.” Öyle olmadı. Ama Smith bıkmadı. Karizması ve hava taşımacılığı sektöründe hem Vietnam’da orduda, hem de daha sonra ABD’de birkaç yıl boyunca yaptığı çalışmalardan edindiği bilgi birikimi yatırımcıları etkiledi ve 1972’nin sonuna kadar 80 milyon dolarlık kredi ve öz sermaye yatırımı toplamayı başardı.
Federal Express (FedEx) Nisan 1971’de 25 şehre hizmet veren 14 Falcon jetiyle faaliyete başladı. Başlangıçta işler yavaş ve moral bozucuydu. FedEx ilk gece sadece 186 paket gönderebildi.
Ancak işin hacmi hızla büyüdü ve hizmet genişletildi. FedEx çok kısa sürede başarıya ulaşmıştı. Sonra birden herşey alt üst oldu. 1973 Arap-İsrail Savaşı sırasında Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) Arap üyeleri ABD’nin İsrail ordusunu desteklemesine misilleme olarak ve savaş sonrası barış görüşmelerinde koz elde etmek için batıya petrol ambargosu başlattı. Kasım ayında petrolün yaklaşık üç dolar olan varil fiyatı kısa sürede 11 doların üstüne çıktı. Uçuşa geçen yakıt fiyatları nedeniyle maliyetler gelirleri aştı ve 1974 ortalarında FedEx ayda bir milyon dolardan çok zarar eder hale geldi.
Smith hayal kırıklığına uğrayan yatırımcılarından şirketi ayakta tutmak için daha çok para istedi ama onlar bunu reddetti. İflas büyük bir olasılıktı. Sonra kader devreye girdi. Smith şirketin sadece 5,000 doları kaldığında taze para için General Dynamics’in kapısını çaldı. Ancak isteği reddedildi.
Chicago’dan Memphis’e evine dönmek için uçak beklerken hiç düşünmeden Las Vegas’a uçtu ve blackjack oynayarak 27.000 dolar kazandı. Parayı hemen şirkete gönderen Smith “27,000 dolar şirketin akıbetini belirleyici değildi ama işlerin daha iyi olacağına dair bir alametti” diye anlatıyordu o günü. Ve gerçekten de öyle oldu. Smith fon arayışına geri dönerek 11 milyon dolar daha topladı.
FedEx ilk iki yılında yaklaşık 13,4 milyon dolar zarar etmiş olsa da Smith asla pes etmeyi düşünmedi. “Benimle sözleşme imzalayan, para veren insanlara çok bağlıydım ve eğer batacaksak savaşarak batacaktık. Bunun nedeni benim işi bırakmam ve bitirememem olmayacaktı” diyordu yıllar sonra.
Ama FedEx batmadı. Zamanla meşhur olan “FedEx – kesinlikle, kesinlikle bir gecede orada olması gerektiğinde” cümlesini içeren agresif bir reklam kampanyası sayesinde şirket 1976’da 3,6 milyon dolar kâr elde etti. İki yıl sonra halka açıldı ve 1980 yılına gelindiğinde geliri 415,4 milyon dolara, kârı ise 38,7 milyon dolara yükselmişti. O andan itibaren FedEx için işler yolunda gitmeye başladı. 1999 yılına gelindiğinde şirket her iş günü yaklaşık 210 ülkeye üç milyondan fazla paket teslim ederek dünyanın 1 numarası haline geldi.
FEDEX BÜYÜMEYE DOYAMADI (Milyar dolar olarak yıllık ciro)
Fedex bugün de büyümeye devam ediyor ve her gün müşterilerine 16 milyon paket teslim ediyor. 2008 küresel finans krizinde hafif hız kesti ama ondan sonra yine koşmaya başladı. Özellikle Covid 19 salgınına kadar hızlı büyüyerek cirosunu 2019 yılında 69 milyar 690 milyon dolara çıkartan Fedex ardından gelen kısıtlamalar ve dünya ticaretindeki yavaşlama nedeniyle 2020’yi nispeten sakin geçirdi. Ancak pandeminin etkilerinin azalmaya başladığı ve sona erdiği 2021 ile 2022 yıllarında müthiş bir büyüme temposu yakaladı. Geçen yılı ise 2022’ye göre hafif frene basarak 90 milyar 160 milyon dolarlık bir ciroyla kapattı. Fred Smith artık CEO değil. Kaptan köşkünü 2022 yılının Haziran ayında Raj Subramaniam’a bıraktı ama çalışmaktan vazgeçmedi. Kurduğu şirkete halen icra başkanı ünvanıyla göz kulak olmaya devam ediyor.