İsrail kabinesinden ‘vur emri’ çıktı, İran rest çekti, dünya savaşı engelleme telaşında
Dünya İsrail'in Refah'a sığınan Filistinlilere saldırılarıyla sarsılırken CNN, İsrail ordusunun tepki çeken bu saldırıları en büyük müttefiki ABD'nin sağladığı mühimmatla yaptığını yazdı.
7 Ekim’de Hamas öncülüğündeki Filistinli örgütlerin İsrail kontrolü altındaki topraklara saldırmasıyla Gazze Şeridi’nde başlayan savaş devam ediyor. Savaşta şu ana kadar İsrail’in saldırılarında 35 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetti, 1.5 milyonu aşkın sivil yerinden edildi. Tüm uluslararası tepkilere rağmen şeridin en güneyinde Filistinlilerin sığındığı tek bölge olan Refah’a saldırmaya devam eden İsrail aynı zamanda kentin hem kuzeyini hem de ortalarındaki Han Yunus’u vurmayı sürdürüyor.
Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby ABD’nin İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Refah’a yönelik geniş çaplı bir işgal başlattığına inanmadığını söylemişti. İsrail’e desteğini kesmeyen ABD müttefikine askeri ve siyasi desteğini de sürdürüyor.
Hal böyleyken ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh İsrail’in saldırısında ABD yapımı bomba kullanılıp kullanılmadığı yönündeki soruya “Ne tür mühimmat kullanıldı bilmiyorum, bunu İsraillilere sormanızı öneririm” diye yanıt vermişti.
ABD merkezli yayın kuruluşu CNN silah uzmanlarının Refah’ta kullanılan silahları incelediğini yazdı. Habere göre sosyal medyadaki görüntülerle değerlendirme yapan uzmanlar İsrail’in saldırıda ABD yapımı GBU-39 küçük çaplı bomba kullandığını ve ABD’de üretilen parçalarla bölgedeki mühimmatın seri numarasının eşleştiğini açıkladı.
Patlayıcı silahlar uzmanı Chris Cobb-Smith İsrail’in ABD merkezli Boeing yapımı bomba kullandığını aktararak “Yoğun nüfuslu bölgelerde, küçük çaplı bile olsa herhangi bir mühimmatın kullanılması her zaman risklere yol açar” dedi.
Eski ABD ordusu mensubu, patlayıcı mühimmat imha uzmanı Trevor Ball ise bombanın diğer mühimmatlara göre daha farklı özellikleri bulunduğunu belirterek bunu kuyruğundan kolayca tespit edebildiğini aktardı.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) son olarak pazar Refah’ta Birleşmiş Milletler’in (BM) çadır kentine saldırı düzenlemiş, saldırıda en az 45 kişi hayatını kaybetmişti. Bu saldırıya tepkiler dinmezken pazartesi günü İsrail parlamentosunda yaptığı konuşmada Başbakan Binyamin Netanyahu çadır kent saldırısının “trajik bir aksilik” olduğunu söylemiş ancak Refah operasyonuna devam etme sözü vermişti.
AFP haber ajansının aktardığına göre Gazze’de Hamas tarafından yönetilen sivil savunma teşkilatının yetkilisi Muhammed El Muğayyir saldırı sonrasını anlatırken “Kömürleşmiş cesetler ve parçalanmış uzuvlar gördük. Ayrıca ampütasyon vakaları, yaralı çocuklar, kadınlar ve yaşlılar vardı.
Kendisi de yerinden edilmiş bir Gazze sakini olan Muhannad adlı görgü tanığı da hava saldırısını şöyle anlattı: “Sesi duyduğumuzda gökyüzü aniden aydınlandı.”
Olay yerindeki bir başkası, Hamad ise AFP’ye şunları söyledi: “Bu roketler bir gökdelene düştüğünde onlarca şehit oluyor, peki ya çadırlara düştüğünde?”
Saldırı çatışmada arabuluculuk yapan Mısır ve Katar’ın yanı sıra Ürdün, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bölge hükümetlerinin tepkisini çekti.
Mısır saldırının Gazze’yi “yaşanmaz” hale getirmeyi amaçlayan “sistematik bir politikanın” parçası olduğunu söylerken Katar saldırıyı “devam eden arabuluculuk çabalarını zorlaştırabilecek” “uluslararası hukukun tehlikeli bir ihlali” olarak nitelendirdi.
Ürdün ise İsrail’i “devam eden savaş suçları” ile suçlarken Suudi Arabistan “devam eden katliamları” kınadı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “bu barbarlardan ve katillerden hesap sorma” sözü verdi.
BM yaklaşık bir milyon kişinin Refah’taki çatışmalardan kaçtığını ancak birkaç yüz bin kişinin hala orada barınıyor olabileceğini söyledi.
Kent sakinleri pazartesi günü gece boyunca batı bölgelerinin ağır bombardımana tutulduğunu bildirirken IDF salı günü “terör hedeflerine” yönelik operasyonların devam ettiğini savundu.
Görgü tanıkları İsrail tanklarının önemli bir dönüm noktası olan ve birkaç büyük banka ve devlet kurumunun bulunduğu El Avde kavşağında konuşlandığını söyledi. BBC’ye konuşan bir görgü tanığı da İsrail askerlerinin bölgeye hakim bir binanın tepesinde mevzilendiğini ve her türlü harekete ateş açmaya başladığını aktardı.
Salı günü Refah’tan konuşan BM’nin Filistinli mülteciler için insani yardım kuruluşu UNRWA’nın sözcüsü Sam Rose İngiliz basınına şunları söyledi:
“Son 24 saat içinde Refah’ta bombardımanların yoğunlaştığına ve askeri operasyonların şehrin Tal al-Sultan bölgesinin batısına doğru ilerlediğine tanık olduk. Buna birkaç gece önce vurulan çadır kampı da dahil. Bu alan aynı zamanda büyük bir UNRWA lojistik üssünü ve Refah’taki insani yardım operasyonunun kalbinin attığı UNRWA Sağlık Merkezini de içeriyor.”
Gazze’de savaş, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve çoğu sivil binden fazla kişinin ölümü, 5 bin 132 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının ardından patlak verdi. Militanlar ayrıca yaklaşık 250 rehine ele geçirdi; İsrail’in tahminlerine göre bunlardan 128’i Gazze’de kaldı, 36’sı öldü.
Gazze’de Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in askeri misillemesi çoğu sivil ve birçoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 35 bin kişinin ölümüne neden olurken, İsrail kuşatması korkunç gıda kıtlığı ve kıtlık tehdidini de beraberinde getirdi. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan ‘insani ara’da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten beri yaşanan çatışmalarda en az 270 Hizbullah mensubu ve 50’den fazla Lübnanlı sivil, 40’ı aşkın Filistinli örgüt mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.