Yeni iddianamede bomba ayrıntı: Kayıp milyonlar Seçil Erzan’ın kasasında mı?
Seçil Erzan davasında ilginç gelişme. Fatih Terim şikayetçi sıfatıyla dosyaya dahil oldu, ek iddianame geldi. Bu iddianamenin temel konusu Fatih Terim'in Denizbank'ta 3 milyon doları olup olmadığı. Banka, 'Böyle bir para yok' diyor, Terim ısrarlı.
Aralarında Fernando Muslera, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Semih Kaya gibi ünlü futbolcuların da olduğu 21 kişiyi dolandırdığı gerekçesiyle yargılanan eski Denizbank çalışanı Seçil Erzan hakim karşısına çıktı. Davada Galatasaray’ın ve Milli Takımın eski teknik direktörü Fatih Terim de şijayetçi olarak dosyaya girdi. Savcı, Terim için ek iddianame yazdı.
Kamuoyunda ‘yüksek karlı gizli fon’ olarak bilinen davada Denizbank yöneticilerinin tanık ifadelerine devam ediliyor.
İstanbul Adliyesi 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden duruşmaya avukatların ilgisi önceki duruşmalara göre daha azdı. Davanın başından itibaren duruşmaya katılan futbolcu avukatlarının bir kısmı Denizbank yöneticilerinin dinlendiği duruşmalara katılmadı. Duruşmada banka içinde kamera kayıtlarından elde edilmiş görüntülerde kimlerin olduğunun tanıklar tarafından teşhis edilmesi istendi.
Avukatlar tanıklara çoğunlukla bankacılık sisteminin nasıl işlediğiyle ilgili sorular yöneltti. Bankada usulsüz bir işlem sonrası hiyerarşik olarak yapılması gerekenler ve Erzan olayında ne yapıldığı ifadelerle kayda geçirildi.
Seçil Erzan’ın avukatları para sayma makinelerinden geçen paraların seri numaralarının bankaya kaydedilmesi konusunda bilgi talep edilmesini istedi.
2015 yılından itibaren Denizbank’ta bireysel mevduat danışmanı olan çalışan Çiğdem Kuzu, Seçil Erzan ile yaklaşık bir yıl çalıştığını söyledi. Bankada yaşananlarla ilgili ne duyduğu, ne kadar bilgisi olduğu sorulan Çiğdem Kuzu şunları söyledi:
“Seçil Erzan’ın odasına girip çıkanlar dikkatimi çekmedi. Şube müdürlerini arkadaşları, akrabaları ziyaret eder. Bu yüzden önceki şube müdürlerine göre farklılık görmedim. Arda Turan’ın kredisi hakkında Seçil Hanım talimat verdi. Kredi girişini ben yaptım. Ancak kimin onayladığını bilmiyorum. Bizim müşterilerimiz hep yüklü meblağı olan kişiler. Ancak ben özel olarak isimleri geçenlerle ilgilenmedim.”
Mahkeme başkanının “Bankanıza para yatırdım, diyen oldu mu” ve “Bu olaylardan nasıl haberiniz oldu” sorularına Kuzu şu yanıtı verdi: “Müşteriye özel fonlar var ancak bu bilgi bizde yok. Çünkü çok yüksek miktarlar söz konusu. Ancak bana kimse böyle bir şey sormadı. Bankamızda hesap açmadan kimse fona katılamaz. Volkan Bahçekapılı ve Emre Belözoğlu geldi. Volkan Bey hesabında para olup olmadığını öğrenmek istedi.”
Seçil Erzan’dan şikayetçi olanların avukatları Çiğdem Kuzu’ya sordukları sorularda tanık yerine banka avukatı gibi cevap aldıklarını ileri sürdü. Salonda kısa süren tartışmaların ardından duruşmaya katılan avukatlar “Resmen tiyatro” diyerek tepki gösterdi. Denizbank’ın davaya katılma talebinin reddedilmesinin ardından çalışanlar üzerinden davaya müdahil olduklarını söyleyen avukatlar çalışanların tanıklık yapmasını istedi.
Mahkemeye verilen yarım saatlik aradan sonra Levent Büyükdere Denizbank şubesinin güvenlik görevlisi ‘gizli fon’ süreciyle ilgili mahkeme başkanının sorularını yanıtladı:
“Görevim sırasında Seçil Hanım benden hiçbir şekilde bilmediğim bir paket ya da çanta taşımamı istemedi. Arabasına bir şey koydurduğunu görmedim. Ali Yörük’ü tanımıyorum. (Soru üzerine) Futbolculardan bankada Semih, Arda, Selçuk, Ayhan, Emre Belözoğlu’nu gördüm. Semih eşiyle gelirdi ancak çanta görmedim. En çok Semih ve Arda gelmiştir. Aralarında bir gerginlik görmedim. Böyle bir şey yaşanmış olsaydı, müdahale eder şahsı uzaklaştırırdım. Şikayet üzerine de kolluk güçleri ve kendi üstlerime bilgi verirdim. Müdürler misafirleri geldiğinde kapılarını kapatırlar zaten. Olay günü ben şubede bile değildim.”
Avukatlar Denizbank çalışanlarının yalan beyanda bulunduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Mahkemenin talebi kabul etmemesi durumunda kendilerinin yalan tanıklıktan suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Diğer yandan dolandırıcılık olayının başında ismi çok geçen Fatih Terim’in şikayetiyle ana dosyayla birleştirilmek üzere yeni bir iddianame daha hazırlandı.
İddianamede, Seçil Erzan’ın Terim’in tüm bankacılık işlemlerini uzun yıllar yönettiği kaydedildi.
Terim’in 6 Haziran 2023’te banka hesap hareketlerine ilişkin idari izinli olan Erzan’ın yerine bakmakla görevli sanık Rüya Sağır’la görüşerek bilgi alma talebinde bulunduğu anlatılan iddianamede ”Şüpheli Rüya Sağır’ın müşterinin bankada bulunan hesaplarına ilişkin oluşturulan Excel tablosunda 219 bin 300 dolar ve 47 bin 400 lira olacak şekilde iki kalem alacağın yer almasına rağmen bu tabloya banka uhdesinde bulunmayan ‘e saklama o/n 3 milyon dolar’ şeklinde bir kalem alacağı daha eklendiği anlaşılmıştır” denildi.
İddianamede sanıklar Sağır ve Erzan’ın birlikte hareket ederek Terim’i dolandırdıkları belirtildi.
Hazırlanan iddianamede müşteki Fatih Terim’in Haziran 2023’te savcılıkta alınan ifadesine de yer verildi. Terim ifadesinde, uzun yıllardır teknik direktörlük yaptığını, Erzan ile yaklaşık 5-6 yıldır tanıştığını ve 11 yıldır da bankanın müşterisi olduğunu dile getirdi.
Bankanın Florya ve Levent şubelerine hiç gitmediğini, paraya ihtiyacı olduğunda yakınlarından ve aile dostlarından istediğini, onların gerektiğinde bankadan parayı çekip kendisine getirdiğini anlatan Terim şunları kaydetti:
“Birtakım belgelere imza atmam gerektiğinde ise zaman zaman Seçil Erzan yanıma gelip Florya’daki tesislerde imzamı alırdı. Hatta evime geldiğinde de belgelere imza atmışlığım olmuştu. Bahsedilen fon ile yakından uzaktan ilgim yoktur. Bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan’a hiçbir zaman para vermedim. 6 Nisan’da hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için bankada çalışan Rüya Hanım ile mesajlaştım. Seçil Erzan olayını duyunca bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim’in başka bankadaki hesabına aktarılmasını istedim. 219 bin 300 dolar ve 47 bin 400 lira paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim ama 3 milyon dolar hala gönderilmedi.”
Terim, ne kadar zarara uğratıldığından haberi olmadığını, iyi niyetinin suistimal edildiğini dile getirerek şüpheliler Rüya Sağır ve Seçil Erzan’dan şikayetçi olduğunu söyledi.
İddianameye göre Erzan ise 18 Nisan’da alınan ifadesinde müşteki Terim’in tüm bankacılık işlemlerini kendisinin yönettiğini, Terim’in bir dönem Eurobond’dan zarar ettiğini belirterek “Bu zararını çıkarmak için bana 300 bin dolar parayı elden vermişti. Fakat ben bu parayı Fatih Terim’in şoförü U.A’ya geri ödedim. Rüya Sağır Denizbank’ta çalıştığım şubede portföy yöneticisi olarak görev yapıyordu. Bankada olmadığım dönemlerde Terim ile ilgilenmesi için Rüya Sağır’ı görevlendirmiştim. Bu konuya ilişkin Fatih Terim’e de bilgi vermiştim” dedi.
Terim’in talebi üzerine Sağır’ın kendisine hesap bilgilerini gönderdiğini anlatan sanık Erzan, tutuklandığı dönemde Terim’in Denizbank’ta 3 milyon dolar bakiyesi olmadığını, Sağır’a Terim’in “saklamada 3 milyon doları olduğuna” ilişkin bir şey söylediğini hatırlamadığını söyledi.
İddianamede, şüpheliler Seçil Erzan ve Rüya Sağır’ın, “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçundan 3’er yıldan 10’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
İddianame kabul edilirse Seçil Erzan toplamda 305 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.