ABD’li bilim insanları nükleer füzyon reaksiyonunda bir kez daha harcadıklarından fazla enerji elde etmeyi başardı
Çin'in Chang'e-6 uzay aracı, Beijing saatiyle dün sabah Ay'ın uzak yüzüne başarıyla indi. Böylelikle ülkenin iddialı "örnek toplayıp Dünya'ya getirme" görevi için önemli bir adım atılmış oldu.
Çin Ulusal Uzay Ajansı Chang’e-6 uzay aracının Ay’ın karanlık yüzü olan güney kutbundaki Aitken Havzası’na sağ salim indiğini duyurdu. Araç burada Ay yüzeyinden örnekler toplamaya başlayacak. Bu Çin’in bugüne kadarki en karmaşık Ay görevi.
Dünya tarihinde ikinci kez Ay’ın uzak tarafına başarıyla iniş yapıldı. İlk inişi de 2019 yılında Çin’in Chang’e-4 uzay aracı gerçekleştirmişti. Bunun ne kadar zor bir şey olduğunu Ay’a insan göndermiş olan ABD’nin bu yıl iki kez denediği Ay’a araç indirme görevinde de başarısız olmasından anlayabilirsiniz.
Çin’in resmi haber ajansı Xinhua’ya göre Chang’e-6, Apollo Havzası olarak bilinen ve yaklaşık 2500 kilometre çapındaki Aitken Havzası içinde yer alan çarpma kraterine indi. Uzay sondası yörünge aracı, iniş aracı, yükselme aracı ve atmosfere yeniden giriş modülü olmak üzere dört parçadan oluşuyor. Araç yaklaşık 20 gündür Ay’ın yörüngesinde dönüyordu.
📸Marvelous landing video of Chang’e 6 on the far side of the moon. Full HD:https://t.co/wcHp6Q42Sk pic.twitter.com/XY0jMIKVtL
— CNSA Watcher (@CNSAWatcher) June 2, 2024
Chang’e-6 şimdi matkap ve mekanik koluyla yaklaşık dört milyar yıl önce oluşmuş havzadan iki kilogram kadar Ay tozu ve kaya toplayacak. Xinhua’ya göre araç Ay’ın uzak tarafında iki gün geçirecek. Örnekleri toplamak için de 14 saati var. İniş aracının görevi tamamlaması için örneklerle beraber yükseliş aracına yüklenmesi gerekecek. Uzmanlar Chang’e-6 iniş aracının toplayacağı örneklerin Ay’ın, Dünya’nın ve Güneş Sistemi’nin kökeni ve evrimi hakkında önemli ipuçları sağlayabileceğini söylüyor.
Oxford Üniversitesi’nden Prof. Neil Bowles “Aitken Havzası, Ay’ın uzak yüzündeki büyük bir çarpma krateri. Bu nedenle muhtemelen Ay kabuğunun derinliklerinden malzeme çıkarmış olacaklar. Bu da elde edilen yeni örneklerin Ay’ın daha önce erişemediğimiz alt kısımlarının yapısına ve tarihine ilişkin ayrıntılara sahip olabileceği anlamına geliyor” diyor. Şimdiye kadar Ay’ın uzak yüzünden hiç numune toplanmadı.
Yükseliş aracı Ay yörüngesine dönerek burada numuneleri atmosfere yeniden giriş kapsülüne aktaracak. Yeniden giriş kapsülü ve yörünge aracı daha sonra Dünya’nın yörüngesine dönecek ve birbirinden ayrılacak. Yeniden giriş kapsülünün bu ayın sonların doğru Çin’in kırsal İç Moğolistan bölgesindeki Siziwang Banner İniş Sahası’na dönmesi bekleniyor.
Teknik açıdan karmaşık olan bu görev yapıldığı yer nedeniyle iyice zorlaşıyor. Ay’ın uzak tarafı Dünya ile iletişim menzilinin dışında kalıyor. Yani Çin’in bu saatten sonra mart ayında Ay yörüngesine fırlattığı Queqiao-2 uydusuna da güvenmesi gerekiyor.
Leicester Üniversitesi’nden Prof. Martin Barstow bu başarının Çin’in uzay programı için önemli bir teknik başarı olduğunu söylüyor. Barstow “Ay’a yumuşak inmek zordur. Ancak bunu iletişimin özellikle zor olduğu uzak yüzünde yapmak muazzam bir teknik başarıdır. Dünya’dan Ay’ın uzak yüzüyle doğrudan iletişim kuramıyoruz. Bu nedenle komutları iletmek ve veri almak için uzay aracının diğer bileşenlerinin Ay’ın yörüngesinde olması gerekiyor” diyor.
Ay’ın güney kutbunun donmuş su bakımından zengin olduğu tahmin ediliyor. Eğer bu doğrulanabilirse gelecekte Ay’da kurulacak araştırma üsleri için astronotların en azından su erzakı konusunda endişeleneceği bir şey kalmayacak.
Çin’in planları arasında 2030 yılına kadar Ay’a astronot indirmek ve bizim için bir bilinmez olan güney kutbunda bir araştırma üssü inşa etmek var. Çin’in planları ABD’yi geren türden. Hatta NASA Amerikan Kongresi’ndeki bütçe görüşmelerinde Çin’in uzay çalışmalarında ilerleme kaydettiğini söyleyerek daha fazla bütçeye sahip olmazlarsa Çin’in gerisinde kalacaklarını söylemişti.
ABD özel uzay şirketi Intuitive Machines’in aracıyla güney kutbunun yakınlarına iniş yapmıştı. Ancak araç öyle ters bir iniş yapmıştı ki araştırma yapamadan uykuya daldı. ABD’nin amacı da Çin’den çok farksız değil: Artemis programıyla Ay’a insan götürmek.