Netanyahu suçu güvenlik şeflerine attı, büyük tepki alınca paylaşımını sildi
Dünyanın ana gündemi ateşkes iken İran'ın "savaşa devam" iması Filistin Yönetimi'ni kızdırdı. Filistin Yönetimi Başkanı Abbas İran'ın kendi amaçları için Filistinlilerin kanını feda edemeyeceğini söyledi.
Hamas’ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu ardından başlayan İsrail’in Gazze işgali tüm tansiyonuyla sürüyor. Hamas öncülüğündeki bir grubun İsrail’e girerek 1200 kişiyi öldürüp 250 kişiyi rehin almasıyla başlayan misilleme saldırılarının tam tekmil işgale dönmesi ardından taş üstünde taş kalmayan Gazze’de 36 bin 479 Filistinli öldürüldü, 82 bin 777’si yaralandı ve 11 bin Filistinliden de haber alınamıyor.
Gözler Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) sunduğu ateşkes teklifine İsrail’in vereceği yanıtta. Ancak yanıt biraz da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun koalisyon hükümetindeki krizi çözebilmesine bağlı. Tüm bu tartışmalar ve saldırıların arka planında konuşulan bir konu da savaş sonrası Gazze planı. İlk olarak ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından dile getirilen plana göre İsrail’in müttefikleri savaşın sona ermesinin ardından Gazze’de ne İsrail’i ne de Hamas’ı görmek istiyor. ABD ve diğer Batılı ülkeler Gazze yönetiminin Batı Şeria’daki Filistin Yönetimine (El Fetih) devredilmesinden yana. İsrail, savaş sonrasında Gazze’nin kendi gözetimi kalmasını isterken Hamas da yönetimini sürdürmeyi amaçlıyor. Gazze’de Hamas ve El Fetih arasında ortak yönetim kurulabilmesi için çabalayanlar da var. Amaç Gazze’nin savaş sonrasında İsrail denetimine girmemesi. Şimdilik bu konu daha çok su götürür gibi, çünkü ilerleme sağlanabilmiş değil. İlerlemenin yakın zamanda mümkün olmayacağı da El Fetih’in Hamas ve diğer Filistinli direniş örgütlerine tam destek veren Direniş Ekseni lideri İran’a çıkışından belli.
İran İslam Devrimi lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin 35’inci ölüm yıldönümü sebebiyle konuşan İran’ın ruhani Lideri Ali Hamaney, Hamas’ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı nedeniyle “Filistin davasının dünyanın bir numaralı meselesi haline geldiğini” söyledi.
Hamaney şunları söyledi:
İmam Humeyni’nin Filistin’in geleceği hakkında öngördükleri, bugün gerçekleşmektedir. İmam Humeyni, Filistin halkının haklarını almak için sahada mücadele etmesi ve Siyonist rejimi geri çekilmeye zorlaması gerektiğini söylemişti. 7 Ekim’de gerçekleşen Aksa Tufanı Operasyonu, bölgenin tam da ihtiyaç duyduğu bir gelişmeydi. Kimse umudunu Gazze’de barış müzakerelerine, ateşkes anlaşmasına bağlamamalı.
Ateşkes konusunun en çok konuşulan mevzulardan biri olduğu şu günlerde İran’ın “savaşa devam” iması Batı Şeria yönetiminde tepkilere yol açtı. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas Hamaney’e “bağımsızlığa hizmet etmeyen savaşa gerek yok” mesajı verdi.
Abbas’ın ofisi tarafından yapılan açıklamada “bu tür sözlerin açıkça Filistinlilerin kanını feda etmeyi amaçladığı ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yol açmayacağı” vurgusu öne çıktı.
Abbas’ın ofisi tarafından yapılan açıklamada Filistin halkının canıyla bedel ödediği, savaşta kanı dökülenin Filistinliler olduğunun altı çizildi:
Amacının Filistin kanını, binlerce çocuk, kadın ve yaşlıyı feda etmek ve Filistin topraklarını yok etmek olduğunu açıkça beyan eden bu açıklamalar, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasına yol açmayacak. 100 yıldır savaşan ve mücadele eden Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık tutkusuna, Kudüs’ün ve onun İslami ve Hıristiyan kutsallarının korunmasına hizmet etmeyen savaşlara ihtiyacı yok.
Filistinlilerin istediği yegane şeyin işgalin son bulması ve başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti olduğu ifade edilen açıklamada Hamaney’e verilen tepki şöyle ifade edildi:
İstediğimiz şey işgale son vermek ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletimizi somutlaştırmak; Kudüs’ün ve kutsallarının özgürleştirilmesiyle temsil edilen Filistin ulusal hedeflerine hizmet etmeyen, Filistin halkını yok eden ve onları kuşaklar boyu kimliğini korumaya çalıştığı topraklardan uzaklaştıran politikalar değil. İsrail’le ve Filistinlilerin meşru haklarını elde etmelerini engellemek için sürekli veto hakkını kullanan, Kudüs’ü denklemden çıkarmaya çalışan, İsrail işgalini sürdürmek için silah ve para sağlayan, Kudüs ve kutsal mekânlar üzerinde Filistin bayrağının çekilmesini engelleyen ardışık ABD yönetimleriyle sürekli ihtilaf halindeyiz.
Oslo Anlaşmalarının bir parçası olarak Batı Şeria’da yönetimde olan Filistin Yönetimi günümüzde Hamas kadar popüler değil. Hamas İran tarafından yoğun ve açık şekilde destekleniyor. Bu destek de İran’ın liderliğindeki Direniş Ekseni ile sağlanıyor. Direniş Ekseni sadece Hamas’ı ve diğer Filistinli direniş örgütlerini değil, Lübnan’daki Hizbullah hareketini, Yemen’deki Husi hareketini, Irak’taki çeşitli Şii silahlı grupları ve Suriye’yi de kapsıyor.
Filistin Devlet Başkanı Abbas Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen 33’üncü Arap Birliği Zirvesi’ndeki konuşmasıyla da gündeme gelmişti. Abbas konuşmasında “Hamas’ın tutumu, İsrail’in planlarına hizmet ediyor” demişti. Hamas’ın bölünmeyi sona erdirmeyi ve Filistin meşruiyeti şemsiyesine dönmeyi reddeden tutumunun Gazze Şeridi’nin Filistin’den ayrılmasını ve Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi hedefleyen İsrail’in planlarına hizmet ettiğini belirten Abbas önceliklerinin savaşın derhal durdurulması, insani yardımların artırılması, Filistinlilerin Gazze ve Batı Şeria’dan tehcir edilmesinin önlenmesi ve uluslararası meşruiyete dayalı iki devletli çözümün derhal uygulanmaya başlanması olduğunu söylemişti.
Filistin Devlet Başkanı “Filistin halkının kararlılığını güçlendirmek ve hükümetin de görevlerini yerine getirebilmesi için Arap finansal güvenlik ağının bir an önce etkinleştirilmesinin” önemini vurgulamıştı.