Elon Musk, Zelenski’yi fena aşağıladı
Ukrayna Batı'nın yolladığı silahları Rus topraklarında kullanmak için izni kopardıktan hemen sonra ilk saldırıyı yaptı. S-300 hava savunma sistemini vuran Ukrayna Batı'nın verdiği tavizle savaşın gidişatını tersine çevirebilir mi?
Ukrayna’nın geçen yaz düzenlediği taarruzda başarısız olmasıyla savaş Rusya lehine ilerliyor. Bir yanda Chasiv Yar’ı ele geçirerek Ukrayna’nın ikmal hattını vurmayı hedefleyen Rusya öbür yanda da Ukrayna askerlerini güçten düşürmek için Harkiv’de atağa geçti. Ukrayna savaşın tamamen kendi aleyhine dönmesi üzerine Batı’dan silahlarını Rus topraklarında kullanmak için izin istemeye başladı. Kiev, Rusya’nın Harkiv sınırına takviye yapmasına rağmen Batı’nın itirazları nedeniyle bu yığınağı vuramadığını söylüyordu. Avrupa’da Fransa, İngiltere ve Polonya silahlarının Rus topraklarında kullanılmasına izin verirken Almanya daha temkinli davranıyor, ABD’de ise Biden yönetimi ayak sürüyordu. Çünkü bu hamlenin Batı’yı savaşın içine çekmek anlamına geleceğini düşünüyorlardı.
Ancak bu ayak sürüme döneminin sonuna gelindi. Hem Cumhuriyetçiler hem de Avrupa’nın baskıları sonucu ABD Başkanı Joe Biden “koşullu” izni verdi: Ukrayna ABD silahlarını sadece Harkiv yakınlarında kullanacak, 300 km ötesini vurabilen uzun menzilli ATACMS füzeleri saldırılarda yer almayacak. Ukrayna bu saldırılarda sadece GMLRS olarak bilinen, yaklaşık 70 km menzilli daha kısa menzilli füze kullanabilecek.
ABD’den de icazeti alan Ukrayna pazartesi günü Rus topraklarına ilk kez Batı silahlarıyla saldırdı ve Rusya’ya ait S-300 füze sistemlerinden birini başarıyla vurduklarını iddia etti. Ukrayna Başbakan Yardımcısı İrina Vereşçuk saldırıyı gösteren fotoğrafla Facebook’ta yaptığı paylaşımda “Rusya’nın S-300 füzesi çok güzel yanıyor. Düşman topraklarında Batı silahlarının kullanılmasına izin verilmesinden sonraki ilk günler” diye yazdı. Vereşçuk’un paylaştığı saldırıda kullanılan silahları ABD’nin gönderip göndermediği belli değil. Zira silahlar İngiltere, Fransa ya da Polonya’ya da ait olabilir.
Moskova için Harkiv birliklerinin dinlenmek için Rus topraklarına çekilebileceğinden ve Ukrayna’nın da Batı’ya ait silahlarla teçhizat depolarını vurmayacağından emin olduğu bir yer olması nedeniyle avantajlıydı. Zaten bu yüzden Chasiv Yar’daki can alıcı çatışmaların ortasında birdenbire Harkiv’e yönelmeye başladı.
Geçen ay İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron Kiev’in Rus topraklarını vurmak için İngiliz silahlarını kullanabileceğini söyledi. Pazartesi günü NATO Parlamenterler Meclisi Ukrayna’nın Rusya’daki askeri hedefleri vurmak için batı silahlarını kullanmasına izin verilmesini isteyen bir kararı kabul etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna’nın Rus askeri tesislerinin “kullanılmaz hale getirmesi” için gönderilen silahları kullanmasına kapıyı aralamasıyla konu biraz daha ivme kazandı. 24 yıl sonra Almanya’ya giden ilk Fransız lider olan Macron Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile ortak basın toplantısında bu adımı destekleyerek “Bu tavrımızla tansiyonu yükseltmiyoruz” dedi. Scholz her zamanki temkinli haliyle çok kesin ifadelerden kaçındı ama Ukrayna’nın Batı silahlarını kullanmasının “uluslararası hukuka uygun olarak değerlendirilmesi gerektiğini” söyleyerek fikre açık olduğu sinyali verdi.
Polonya Savunma Bakanlığı da Ukrayna’nın Polonya’dan aldığı silahları Rusya topraklarına saldırmak için kullanabileceğini belirtti. Polonya Savunma Bakanı Yardımcısı Cezary Tomczyk Radyo ZET’e “Savaşta Ukrayna’ya yardım etmeye karar verdik. Ukrayna iğrenç bir işgale uğradı. Dolayısıyla kendini gerekli gördüğü şekilde savunma hakkına sahip. Polonya silahlarının Ukraynalılar tarafından kullanılması gerekiyorsa buna herhangi bir kısıtlama getirmeyeceğiz” dedi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de “Çok fazla kısıtlamalar getirerek Ukrayna ordusunun elini kolunu bağlamış oluyoruz” dedi.
Askeri analistler Biden yönetiminin kararını övmekle birlikte bunun Ukrayna’ya savaşta nasıl etki yaratacağına dair beklentilerini yüksek tutmuyor. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü yardımcı araştırmacısı Franz-Stefan Gady CNN International’a verdiği demeçte GMLRS’nin kullanılmasının Ukrayna’ya Rusya’nın hazırlık alanlarından bazılarını, komuta ve kontrol merkezlerini ve ikmal depolarını vurma imkanı vereceğini söylüyor. Bu Rusya’nın Harkiv’e saldırılarını durduramasa da en azından işini zorlaştıracak.
İngiltere merkezli Chatham House danışmanı Mathieu Boulegue ise ABD’nin politika değişikliğinin “tek başına oyun değiştirici olmadığını” belirtiyor, bunun Ukrayna için “ekstra güçlendirici” olmaktan öteye geçemeyeceğini söylüyor. Bu arada Ukrayna zaten daha öncesinde Batı silahlarını işgal altındaki bölgelerinde bulunan Rus ordusuna karşı kullanmıştı. Örneğin Birleşik Krallık’ın verdiği “Storm Shadow” füzelerini kullanarak Rusya’nın 2014 yılında ilhak ettiği Kırım’ı birçok kez hedef aldı. Hatta bunun sonucunda Kerç Köprüsü birkaç kez hasar gördü.
Batı silahları Ukrayna sınırında kullanılmaya başladığında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve diğer Rus yetkililer nükleer silahını öne sürdü. NATO fikir değiştirip silahların kullanılmasına izin verirse bunun “küresel çatışmaya yol açacağını” vurgulayan Putin geçen hafta salı günü Özbekistan’a düzenlediği resmi ziyaret sırasında “NATO ülkeleri yetkilileri, özellikle de küçük Avrupa ülkelerininkiler yaptıkları şeyin ucunda neyin tehlikeye gireceğinin farkında olmalı. Rusya topraklarına saldırmaktan bahsetmeden önce kendi ülkelerinin küçük olduğunu unutmamalılar” dedi.