Maliye düşük KDV’li ürün fişi kesenleri mercek altına aldı
TL bazlı KKM hesapları hemen hemen sıfırlandı, döviz bazlı KKM’lerde ise çözülme hızlandı. Geçenlerde Merkez Bankası bu hesaplara verdiği faiz tatlandırıcılarını düşürürken şimdi de vergi avantajı kaldırılıyor.
Geçen hafta sonunda ihracatta Merkez Bankası’na bozdurulması gereken yüzde 40’lık sınır 30’a indirildi. Bununla birlikte KKM’de şirketlere tanınan vergi istisnalarının Temmuz’da yenilenmeyeceği söylendi. Bu iki düzenlemenin dövizle ilgili denge gözetilerek, eşzamanlı yapıldığı anlaşılıyor.
TL bazlı KKM hesapları hemen hemen sıfırlandı, döviz bazlı KKM’lerde ise çözülme hızlandı. Geçenlerde Merkez Bankası bu hesaplara verdiği faiz tatlandırıcılarını düşürürken şimdi de vergi avantajı kaldırılıyor. Zaten üçte ikisi şirketlerin yaptığı KKM çözülmesindeki hızlanmanın iyice artması bekleniyor. Merkez ihracatçı dövizinin kendisinde bozdurulması gereken oranı azaltırken hafta sonunda ihracatçılara konuşan Cumhurbaşkanı bunu müjde olarak sundu. Halbuki son dönemde ihracatçıların bu oranla ilgili sorunu kalmamıştı. İndirim tümüyle Merkez Bankası’nın döviz yönetimini kolaylaştırmak için yapıldı.
İktisatçılar ayda 22 işgünü hesabıyla Merkez Bankası’nın günde 400 milyon doları bu yolla satın aldığını tahmin ediyor. Bu rakam şimdi 300 milyon dolara inecek. Aylık olarak baktığınızda Merkez’e bozdurulan ihracatçı dövizi yaklaşık 2.2 milyar dolar daha az olacak. Merkez de bu yolla piyasadaki döviz miktarını artırırken aldığı döviz karşılığı piyasaya verdiği TL’yi azaltacak.
Bu hesaplardan çözülme hızlandığında piyasada kalan bu ek dövizin KKM’den dövize dönecek talebi yaklaşık olarak karşılayacağı tahmin ediliyor. Yani Merkez piyasaya verdiği TL miktarını bu yolla azaltırken KKM dönüşlerinde dövize olan talep nedeniyle satacağı dövizin de piyasaca karşılanmasını sağlamış olacak. Bu yolla daha efektif bir döviz ve TL yönetimi yapmış olacak.
Kısa sürede aşırı döviz satın aldığı için likidite yönetiminde sıkıntı çeken Merkez Bankası’nın ihracatçı döviz alımındaki oranı azaltmasını zaten bekliyorduk. Bununla birlikte aşamalı olarak KKM’nin eritilmesi operasyonu hızlanacak diye tahmin ediliyordu. En uygun zamanın ise döviz rezervlerinde yaşanan iyileşmelerin ardından yaz ayları olacağı tahmin ediliyordu. Yani Merkez Bankası’nın uygun bir zamanlama ile rasyonel bir karar aldığı açık. Bunun sadeleştirme ya da ihracatçılara yarar sağlayan kararlar olarak lanse edilmesi ise teknik değil tümüyle politik bir söylem.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek KKM’deki erimenin aşamalı olacağını söylediklerini, şimdi bunun adım adım uygulandığını söyledi. Bakan Şimşek konuşmasında cari açıkta Mayıs ayı rakamlarıyla birlikte yıllık olarak milli gelirin yüzde 2.5’u kadar açığa inileceğini söylemiş. Elbette bu rakam aylık gelişmelere göre değişebilir ama Bakanın amacı yıl sonunda bu orana ulaşmak. Turizm sezonunun güçlü geçeceğine ilişkin ipuçlarıyla düşününce, dövizde yaz aylarında sıkıntı çekilmeyeceği çok açık biçimde görünüyor.
Dolayısıyla yaz ayları bu normalleşme adımlarını uygulamak için en uygun zaman. Bir yandan zaten döviz girişleri artacakken daha fazla döviz satın alınmasının önüne geçilecek, öte yandan da piyasada daha fazla döviz likiditesi kalacak. Merkez Bankası bu derinliğin artması sayesinde sürekli olarak piyasaya girip operasyon yapmak zorunda kalmayacak.
Merkez Bankası’nın iki hafta öncesine kadar yaşadığı aşırı döviz arzı konusunda artık rahatlamaya başladığını görüyoruz. Geçen haftalarda günlük ortalama girişler iki milyar dolarken artık bir milyar dolarlara indi. İhracatçı dövizinin daha az satın alınmasıyla bu rakam biraz daha azalabilir.
Merkez Bankası’nın döviz rezervleri brüt olarak 150 milyar dolara dayandı. Swap hariç net rezervler ise kimi hesaba göre geçen hafta artıya geçti. Kamu döviz hesabı dışında tutulduğunda ise geçen hafta sonunda eksi 3.3 milyar dolara kadar indi. Yani önümüzdeki hafta bu hesapla da swap hariç net rezervler artıya geçmiş olacak. Kısa sürede döviz rezervlerinde yaklaşık 70 milyar dolarlık artış oldu ve bu rakamın artık Merkez Bankası’nın önüne daha güvenle bakmasını sağlayacak bir rakama ulaştığını söyleyebiliriz.
İktisatçılar yabancıların swap hacimlerinin artık limitlere geldiğini, bu yolla girişin azaldığını hatırlatıyor. Bunun yanında Merkez Bankası’nın döviz kredilerine getirdiği sınır da çalıştı ve bu kredilerdeki artış oranı neredeyse durma noktasına geldi. Şu anda Merkez Bankası tarafından satın alınan döviz arzının büyük bölümü vatandaşların DTH’larını bozup TL’ye dönmesinden kaynaklanıyor. KKM’den dönüşlerin büyük kısmının mevcut halde TL hesaplarına döneceği, küçük kısmın döviz hesaplarına gideceği sanılıyor.
Özetle para piyasalarında Merkez Bankası, eli rahatladıkça, kendisine yarayanlardan başlayarak normalleşme adımlarına geçti. Buradaki en kritik noktalardan biri hala TL mevduat hesaplarının cazip olarak kalmasını sürdürme gerekliliği. Doğal olarak hala çok ince ayarların yapılmak zorunda kalınacağı hassas sürecin devam ettiğini unutmadan hareket etmek gerekiyor.