CHP, İzmir’de Tunç Soyer’i aday yapmadı, Cemil Tugay’la yarışacak
İzmir Şehir Tiyatrosu belediye başkanlarının kararları nedeniyle yıllardır şehre kök salamıyor. Yücel Erten önceki büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer zamanında yeniden kurulan İzmir Şehir Tiyatro'nun genel sanat yönetmenliğinden el çektirildi.
Somut olarak yeni bir yol haritası ortaya koyamayan İzmir Şehir Tiyatroları'nın akıbeti belirsiz. 80 yıllık tarihinde olduğu gibi yine tiyatro sekteye mi uğrayacak yoksa güçlenerek yoluna devam mı edecek zaman gösterecek.
İzmir Büyükşehir eski belediye başkanı Tunç Soyer döneminde İzmir’de bir hayal gerçekleşmiş ve İzmir Şehir Tiyatroları tekrar hayata geçirilmişti. İzmir Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği’ne de Yücel Erten getirilmişti. Erten yönetiminde yeniden ayağa kalkan tiyatro 12 oyun çıkardı. Soyer’in başlattığı kültür hamlesinin bir başka ayağı Vecdi Sayar’ın düzenlediği İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’ydi.
31 Mart seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Cemil Tugay, Soyer’in başlattığı kültür hamlesini sekteye uğrattı. Önce İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nin düzenlenmeyeceği haberi geldi. Sonra da İzmir Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği’nden Yücel Erten’in el çektirildiği haberi. Yücel Erten Tugay ile defalarca görüşmek istediğini, ancak başkan Cemil Tugay’ın randevu vermediğini söylemişti.
Bugün Cumhuriyet’te Mehmet S. Aman‘a konuşan Erten ayrılık sürecinin detaylarını anlattı:
“70 yıl boyunca tiyatro alanında düzenli ve kalıcı üretimle ilgisi olmamış bir belediyeden söz ediyoruz. Zaman zaman 15-20 amatörü bir araya getirip ‘proje’ adı altında belediyeden kazanç sağlayan etkinlikler bu kapsama girmez. Kadrolu, yerleşik, kalıcı tiyatro yapılanması belediye bünyesinde 70 yıl boyunca hiç olmamış. Dolayısıyla belediye nezdinde bir ‘kurumsal hafıza’ oluşmamış olması normaldir. Ama aynı zamanda anormal sorunları barındırır. Daha ilk ağızda şöyle sorularla karşılaşabilirsiniz: ‘Nasıl yani, sanatçılar sabah sekizde kart basmayacak mı?’, ‘Nasıl yani, arşiviniz de mi olacak? Bu ne lüks?’, ‘Canım artık tiyatro diye bir sanat mı kaldı? Artık dijital sanat denen bir şey var!’… Uzatmayayım, en büyük zorluk bin yıllık bürokrasi geleneğine tiyatronun yaşamsal gereksinimlerini, çalışma usul ve şartlarını, prestij sorunlarını anlatmaktı.
Yanı sıra tiyatro için asla uygun olmayan ihale yasaları neredeyse ‘Pek bir şey yapmayın’ ya da ‘Yavaş çalışın, bekleyin, az iş yapın’ dercesine süregiden bir engel oluşturmakta. AKP’nin katma bütçeyi kaldırmış olmasından bu yana belediye tiyatroları bu cendere içinde. Pandemi, ekonomik kriz, uyum sorunları vs. Hepsini saymayayım, şikâyet gibi durmasın.
Bu nedenlerle tiyatronun ve belediyenin karşılıklı öğrenme zorunluluğu vardı. Sanatçılar olarak biz de, belediye de öğrenmeye gayret ettik. Bütün zorluklara, eksikliklere rağmen, oyun bilmeyen gelin misali ‘yerim dar, yenim dar’ demedik, çalıştık, emek verdik, ürün verdik. Üç sezonda 12 oyun çıkardık. Sahnemize kavuştuğumuz ikinci sezonda 30 bini aşkın seyirciye ulaştık, üstelik istisnasız bütün temsillerimiz kapalı gişeydi. Bu ne demek? Seyirciyle buluştuk, kucaklaştık demek. Seyirci de, biz de mutluyduk.”
Görevden alınmayı beklemediğini söyleyen Erten “Doğru ifade etmek gerekirse görevden alma değil bu. Sezon sonu itibariyle sona erecek görev periyodunu uzatmama kararıdır. Geçerli bir neden göremediğim için beklemiyordum doğrusu” diyor.
İzmir Şehir Tiyatroları’nın ilginç bir tarihi var. Belediye başkanlarının tutumları nedeniyle tiyatro şehre kök salamıyor. 1944 yılında Avni Dilligil’in fuarda temsiller vermek için turneye geldiği İzmir’de belediye başkanlığına öneride bulunmasıyla şehir tiyatrosunun ilk adımı atılıyor. Dönemin İzmir Belediye Başkanı Reşat Leblebicioğlu’nun çabalarıyla 1945’te Belediye Meclisi’nden çıkan kararla resmi olarak kuruluyor ve 1946 yılında Avni Dilligil yönetmenliğinde August Strindberg’in ‘Suçlu mu?’ oyunuyla 28 Şubat 1946’da Kültürpark Sergi Sarayı’nda perdelerini açıyor.
Lakin İzmir Şehir Tiyatrosu belediye yönetiminin Demokrat Parti’ye geçmesiyle 10 Ekim 1950 tarihinde alınan bir kararla dağıtılıyor. Daha sonra İzmir Şehir Tiyatrosu 39 yıllık aradan sonra Prof. Dr. Özdemir Nutku’nun çabalarıyla 1989 yılında tekrar canlandırılıyor. Dönemin Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, Prof. Dr. Özdemir Nutku ile beraber bir basın toplantısı yapıp tiyatro binası sorununun çözüleceğini, yerleşik bir tiyatro kurulacağını açıklıyor. Bina sorunu çözülene kadar şehir tiyatrosu gezici olarak tiyatro yapmaya başlıyor. İlk oyun da 23 Nisan 1991 tarihinde sahnelenen Ülkü Ayvaz’ın ‘Yaşasın Gökkuşağı’ oluyor.
Lakin belediye başkanı sözünü tutamayıp sabit bir tiyatro binası yapamadığı gibi 1991 yılında Prof. Dr. Özdemir Nutku’nun görevine son veriliyor ve İzmir’in bir şehir tiyatrosunun olması hedefi bir kez daha sekteye uğruyor.
Aradan yıllar geçtikten sonra Tunç Soyer’in girişimiyle 2019’da şehir tiyatroları yeniden yolculuğuna başlıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Şehir Tiyatroları Yücel Erten’in Genel Sanat Yönetmenliği’nde 1 Ekim 2021 tarihinde bir kez daha perdelerini açıp 70 yıllık hayali yeniden gerçekleştiriyor. Ama bu hayal de üç yıl sürüyor.
Yücel Erten’in görevinin uzatılmaması sonrasında ortaya çıkan tartışmalarla ilgili olarak İzmir Şehir Tiyatroları bir açıklama yaptı. Açıklamada yönetmelik değişikliğine gidileceği anlatıldı ve “Şehir tiyatrolarının bir gelişim sergilemesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm bileşenlerin ve tiyatro dünyasının katılımı ile hızlıca özerk, demokratik, katılımcı bir politika belirleyecektir. Bu politika sanatsal özerkliğin korunduğu, tiyatroyu hayatın birçok alanında var eden, yerel ve ulusal anlamda katılımcılığı önemseyen, karar alma mekanizmalarını demokratik ve hukuka uygun olarak uygulayan,
farklı kapsamlarda yapılan işlerin kendine özgüllüğünü koruyarak, mali ve hukuki disiplin içinde yürümesini sağlayan bir anlayış üzerine oturtulacaktır” dendi.
Bakalım bu yol haritasıyla İzmir Şehir Tiyatrosu yoluna gerçekten devam edecek mi yoksa tarihsel sürecinde olduğu gibi bir kesintiye uğrayacak mı, bunu da zaman gösterecek.