Bütün dünya İsrail’e ‘İran’a saldırma’ diyor; İsrail de acele etmeyeceği izlenimi veriyor
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi ve İsrail ile yapılan ticareti hatırlattı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Gelecek ve Saadet Partisi’nin ortak grup toplantısında konuştu.
Ahmet Davutoğlu konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Filistin üstünden yüklendi. Davutoğlu, Erdoğan’ın İsrail’le ticareti 7 ay boyunca sürdürdüğünü vurguladı.
Davutoğlu “Bizim bildiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Filistin’e sahip çıkardı. Ama maalesef, yedi ay boyunca demir-çelik ve petrol gönderildi” dedi. Davutoğlu 1948’den bu yana Filistin halkının zorluklar yaşadığını söyleyip uluslararası toplumdan bu konuda adım atılmasını istedi.
Davutoğlu şunları söyledi:
Evet, bitmeyen bir felaketi yaşıyor Filistin. Bitmeyen bir felaketi yaşıyor Gazze. Bunu görerek 7 Ekim’den itibaren çok aktif bir çalışma temposu içinde olduk. Burada yaptığımız çalışmaları tekrar anlatmayacağım. Uluslararası ölçekte şöhret sahibi bilim adamlarına, entelektüelleri bir araya getirdik. Deklarasyonlar yayınladık, konferanslar yaptık. Ve bundan kısa bir süre önce bu sefer bir çağrıda daha bulundum.
Yine bu kürsüden 2-3 hafta önce. Dedim ki 15 Mayıs Nakba gününün özel bir eylem planı çıkarılsın. Ve bunun önceliğini Türkiye Cumhuriyeti yapsın, Sayın Erdoğan yapsın. Bir mektup kalemi aldım arkadaşlar. Ve dünya liderlerine gönderdim. Daha önce gönderdiğim mektupların devamı olarak. 15 Mayıs için şöyle bir teklifte bulundum. Dedim ki 15 Mayıs Nakba günü bütün dünyada küresel matemvi olarak ilan edilsin. 1948’den 2024’de kadar şehit edilen, katledilen ve son olarak da 7 Ekim’den bu yana katledilen, soykırıma tabi tutulan o mazlum halk adına bayraklar yarıya indirilsin. Ve Filistin dostu, insanlık dostu olanlar. Bu mektubu Sayın Ramaphosa başta olmak üzere bütün liderlere gönderdim. Bu ikinci gönderişimdi. Heyhat! Beş defa hiçbir cevap gelmedi. Sayın Dışişleri Bakanı’na durumu aktardım. Bu mektup Sayın Cumhurbaşkanı getirsin. 15 Mayıs önemli bir gündür. Öncülük etsin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu liderler düzeyinde toplansın dedim. Ve bunu takriben 3 hafta önce söyledim.
Eğer harekete geçirmiş olsaydı 10 Mayıs’ta yapılan ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin’in tam üyeliğini onaylayan toplantı liderler düzeyinde 15 Mayıs’ta yapılabilirdi. Ben bilirim Birleşmiş Milletler sistemini. Büyükelçiler düzeyinde yapılan Genel Kurulu toplantıları dünya yansımaz. Ama aynı toplantıya dünya liderleri gitmiş olsaydı yer yerinden oynar İsrail tilki titrerdi. Ama yapmadılar. Yapılacak şey çok basitti. Sayın Erdoğan telefonun başına geçip başta Ramufozu olmak üzere Sayın Dula’yı, Sayın Putin’i, Dolevya, Nikaragua, Kolombiya Cumhurbaşkanlarını arayacak ve diyecekti ki biz orada olalım. Biz Birleş Milletler Genel Kurulu’nda olalım ve arkasından eminim Malezya Başbakanı, Pakistan Başbakanı hepsi harekete geçerdi. Ve kimse o şeyin dışında kalmazdı. Ve Türkiye’nin üstüne bir utanç, bir kara leke olarak sürülmüş olan ticaretin devamı meselesini örtecek bir hamle yapılırdı. Niyetim borç almak değildi.
Niyetim sadece ve sadece bir fırsatın kaçmamasıydı. Gazze’li çocuklar için, Dünya Sağlık Örgütü, Gazze’li hastalar için, Dünya Tarım Gıda Örgütü, Gazze’deki açlık için ve bütün örgütler bir kararla görevlendirilmiş olsaydı İsrail bir değil on kere düşürülmek zorunda kalırdı. . Birleşmiş Milletler Genel Kurulu olarak bu heyet Gazze’ye gidecek ve bu heyet orada rapor hazırlayacak. Eğer bu heyete bir saldırı olursa bunu Birleşmiş Milletler’e saldırı olarak görüyoruz diye bir karar asarlar. Hayır efendim yapamadılar. Tek cevap yine beklediğim gibi Güney Afrika’dan geldi. Güney Afrika Büyükelçiliği bu mesajlar üzerine beni Güney Afrika’ya davet etmek üzere ziyaret ettiler. Ve Güney Afrika’ya gittim. Son dört gün Güney Afrika’daydım. Güzel bir şey vereyim önce. Sonra da benim üzen bir gelişim.