Dünyada bu Roma Hamamı’ndan iki tane var: Biri İngiltere’de diğeri Yozgat’ta
İngiltere'de perşembe günkü seçimlerde ağır darbe yiyerek 14 yıllık iktidarını İşçi Partisi'ne devreden Muhafazakârlar bir kez daha yeni lider seçecek. Johnson ve Truss'tan sonra Sunak'ta da yüzü gülmeyen seçmenlerin önündeki seçenekler neler?
İngiltere’de 14 yıl sonra ilk kez siyasi deprem yaşandı. Muhafazakârlar 190 yıllık tarihinde en düşük milletvekili sayısıyla muhalefete düşerken Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi iktidarı gördü. Tarihi başarısızlığın faturası Rishi Sunak’a kesildiği için şimdi Muhafazakârlar kendi içlerinde lider değişikliğine gidecek. Sunak seçim yapılana kadar partinin lideri olarak kalmaya söz verdi. Şimdilik partinin 121 milletvekilinden hiçbiri aday olmayı planlayıp planlamadığını teyit etmedi. Ama iki kez parti liderliğine adaylığını koyan Jeremy Hunt, GB News’e “çok geç” olduğunu söyleyerek aday olmayacağını açıkladı. Yine de BBC International liderlik seçiminde adaylığını koyabilecek bazı isimleri listeledi. İşte o isimler:
Seçimlerden önce ticaret bakanı olarak görev yapan Badenoch partinin sağ kanadının önde gelen isimleri arasında. Siyaseti yakından takip edenler arasında popüler olan Conservative Home sitesinde yapılan anketlerde takdir edilme oranı yüksek siyasetçilerden.
Seçim gecesi konuşma yapan Badenoch Muhafazakârların halkın güvenini kaybettiğini ve partinin içindeki “rahatsız edici bazı sorunlarla yüzleşmesi gerektiğini” söyledi. Brexit yanlısı 44 yaşındaki siyasetçi Boris Johnson’un istifasının ardından parti liderliğine adaylığını koymuştu. Yarışa düşük bir profille başlasa da dördüncü olmuştu.
Bu arada transseksüellerin haklarını desteklemesi de modern Muhafazakâr sağın sevdiği bir isim olarak yükselmesine yardım etti.
Filistin protestolarındaki tavrı nedeniyle görevinden olan eski İçişleri Bakanı Suella Braverman liderliğe adaylığını koyup koymayacağı konusunda yorum yapmasa da GB News’e Muhafazakârların yenilmesine neyin sebep olduğunu düşünmenin yeni bir lider seçmekten daha acil olduğunu söyledi.
Braverman’ın bakanlık görevinden alınmasının sebebi kolluk kuvvetlerini Filistin yanlısı bir tavır sergilemekle suçlamasıydı. O sıralar 20 binden fazla insan öldüğü için düzenlenen protestoları “nefret yürüyüşleri” olarak niteleyen Braverman görevinden ayrıldıktan sonra bile şu anda iktidardakilerin “İslam yanlıları” ve “radikaller” olduğunu iddia etmişti.
Bu arada bu Braverman’ın 2022’de resmi bir belgeyi kişisel e-postasından göndermesinin ardından içişleri bakanlığından istifa ettiği ikinci sefer oldu. Görevden ayrıldıktan sonra Sunak’ın göç politikasındaki “başarısızlığını” eleştirerek Ruanda planını hayata geçirmenin “kendi hayali” olduğunu söyledi. Burada bir parantez açalım madem; Ruanda planı bir süre daha Braverman’ın hayali olarak kalacak, çünkü Starmer söz konusu planın artık “ölü” olduğunu söyledi.
Braverman da Johnson’ın yerine geçmek için 2022’deki yarışa katılanlar arasındaydı ancak ikinci turda elendi. Perşembe gecesi sayımlar devam ederken İngiltere halkından “partisi adına özür diledi” ve Muhafazakârların sözlerini yerine getirmediğini söyledi.
Braintree’den milletvekili seçilen ve seçim öncesi Braverman’ın yerine içişleri bakanlığı görevini yürüten siyasetçi henüz niyetini açık etmedi. Cleverly Sky News’e “Geleceğin neler göstereceğini zaman gösterecek” dedi.
2015’ten beri milletvekilliği yapan Cleverly, Boris Johnson, Liz Truss ve Sunak kabinelerinde görev alan ilk siyahi dışişleri bakanı oldu. 54 yaşındaki siyasetçi geçen yıl kasım ayındaki kabine değişikliği sırasında Braverman’ın yerine içişleri bakanlığı görevine getirildi.
Katar’da düzenlenen Dünya Kupası sırasında LGBTİ+ destekçilerinden bu ülkenin kurallarına saygı duymasını istemesi ve Downing Street’teki bir resepsiyon sırasında eşinin içkisine ilaç katmakla ilgili şaka yapması gibi bazı gafları nedeniyle eleştirilerin odağına oturdu.
Johnson döneminde içişleri bakanı olarak görev yapan Dame Priti Patel seçimi kaybetmenin ardından “duraksamak ve durum değerlendirmesi yapmak gerektiğini” söyledi. 2010 yılında milletvekili olan Priti Patel, Theresa May döneminde kalkınma bakanı olarak görev yapmışsa da o dönemde İsrailli yetkililerle izinsiz görüşmeleri nedeniyle çıkan tartışmalar nedeniyle istifa etmişti.
Johnson döneminde içişleri bakanıyken puan bazlı göç sistemini başlattı, Arnavutluk ve Sırbistan ile göç anlaşmalarına imza attı ve Ruanda planının temelini attı. Görevde bulunduğu süre zarfında İngiliz siyahi futbolcularla arasında diz çökme tartışması yaşamış (İngiltere Milli Takımı EURO 2020’de ırkçılığa karşı diz çökme hareketi başlatmış, Priti Patel bunun “siyasi bir hareket” olduğunu söyleyerek futbolcuları hedef göstermişti) ve çalışanlarına zorbalık yaptığı iddiasıyla karşı karşıya kalmıştı. Hakkındaki iddiaları reddeden Priti Patel, Liz Truss’ın lider olmasının ardından içişleri bakanlığı görevini bırakmıştı.
Seçim öncesinde güvenlik bakanı olarak görev yapan Tom Tugendhat seçim kampanyası sırasında parti liderliğine adaylığını koymayı defalarca reddetti. Liz Truss’a karşı liderlik yarışını kaybetmişti 51 yaşındaki Tobridge. Öncesinde kendini “Brexit anlaşmazlığında köprü” olarak sunmuştu. Ordu geçmişi olan Tugendhat partinin merkez kanadında yer alıyor. Bu da sağa daha yatkın üyeler için sorun yaratıyor. Brexit referandumu sırasında Avrupa Birliği’nde kalma yönünde oy kullanan Tugendhat NATO’nun 2021’de Afganistan’dan çekilmesini de epeyce eleştirmişti.
Seçim öncesi sağlık bakanı olarak görev yapan Victoria Atkins liderlik yarışına katılıp katılmama konusunda net tavur sergilemedi ama adayların kampanyalarını başlatması için daha çok erken olduğunu söyledi. BBC’nin Sunday With Laura Kuenssberg programında konuşan Kuenssberg “Bu hafta sonu konuşulacak şey liderlik değil” dedi. Sağlık bakanı olarak kabinede geçirdiği altı aylık süreç nedeniyle partinin ılımlı kanadının potansiyel adayı olarak öne çıkıyor Atkins.
Eski Göç Bakanı Robert Jenrick partinin halka verdiği sözleri yerine getiremediği için seçimin “yıkıcı” geçtiğini söyledi, ama liderliğe adaylığına koyup koymayacağı konusunda konuşmayı şimdilik reddediyor. BBC’ye “Partinin atması gereken ilk adım neyin yanlış gittiğini şapkasını önüne koyup saptamak” dedi. Geçen yıl hükümetin Ruanda planında yeterince ilerleme kaydetmediğini gerekçe göstererek göç bakanlığı görevinden istifa eden Jenrick planı felç eden yasal sorunları çözmek için “daha güçlü önlemlere ihtiyaç olduğunu” söylemişti.