ABD’deki gizli belge sızıntılarında bugün: Suriye’deki Rus askerlerine karşı Ukrayna-SDG işbirliği ve Çin’in siber silah planları
Suriye Devlet Başkanı Esad ülkesindeki parlamento seçimleri için oy kullandıktan sonra gazetecilere Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daveti hakkında cevap verdi. Esad "Sorun görüşmek değil, ne konuşacağımız önemli" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son haftalarda Suriye meselesinde sıkça dile getirdiği bir konu var: Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı Türkiye’ye davet etmek. Türkiye ve Hollanda arasındaki maçı izledikten sonra ülkeye dönüş yolunda gazetecilere “Biz Esed’e davetimizi yapacağız. Bu davetle Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirelim istiyoruz. Davetimiz her an olabilir” demişti. Esad, Erdoğan’ın davet açıklamalarından bir hafta sonra gazetecilere Erdoğan ile görüşüp görüşmeyeceği konusunda yanıt verdi ve görüşmenin ancak iki şart yerine getirilirse mümkün olacağını söyledi. Esad, Erdoğan ile ancak “Türk askerlerinin Suriye topraklarından çekilmesi ve Ankara’nın ‘teröre verdiği desteğin’ sonlanması” şartıyla görüşeceğini söyledi.
Suriye’de dün parlamento seçimleri vardı. Esad da bu seçimde oy kullandı. Başkent Şam’da oyunu verdikten sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Esad’a aslında uzun zamandır insanların merak ettiği bir soru yöneltildi: Erdoğan ile görüşmesi mümkün müydü? Esad bu soruya “Görüşmemiz ülkemizin çıkarına sonuçlanacaksa görüşürüm. Ama sorun görüşmekte değil, içerikte. Görüşmenin temeli ne olacak? Terörizme desteğin son bulmasına, askerlerin Suriye topraklarından çekilmesine çözüm olacak mı? Sorunun kaynağı bu. Türk askerlerinin Suriye’den çekilmesini konuşmayacaksak görüşmenin ne anlamı var” dedi.
Esad ayrıca ikili ilişkileri geliştirmek için atılan her adıma olumlu yaklaşacağını, ancak bunun için önce temelin oluşturulması gerektiğini vurguladı. Esad, “Diyaloglar hangi düzeyde olursa olsun devam etmeli. Bu görüşmeler arabulucu ülkelerin çabaları sayesinde beş yıldır devam ediyor. Dost ülkelerin toplantı için hazırlıklara başladığını da biliyoruz. Eğer bahsettiğim sonuçları elde edemezsek sadece görüştüğümüzle kalacağız” diye belirtti.
الرئيس #الأسد رداً على سؤال حول طلب الرئيس التركي رجب طيب #أردوغان اللقاء بسيادته:نحن كما قلنا في أكثر من مناسبة وتصريح إيجابيون تجاه أي مبادرة لتحسين العلاقة وهذاهو الشيء الطبيعي، لا أحد يفكر بأن يخلق مشاكل مع جيرانه ولكن هذا لا يعني أن نذهب من دون قواعد pic.twitter.com/SwuLVTNSzn
— D.Khalid Alsabaei (@D_alsabaei) July 15, 2024
Bu açıklamalar Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye’nin kuzeyinde Esad’a karşı savaşan güçleri terk etmeyeceklerinin altını çizdiği konuşmanın ardından geldi. Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşta Ankara, Esad’la savaşan muhalif güçleri destekledi. Erdoğan’ın “Esad ile ailece görüşürdük, yine olmaz diye bir şey yok” demesi ve Kayseri’de Suriyeliler karşıtı eylemlerden kısa süre sonra Suriye’nin kuzeyi karışmıştı. Esad’a muhalif gruplar Türkiye’den gelen TIR’lara saldırmış, Türk bayrağına zarar vermişti.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud’u ağırlayan Fidan basın toplantısında “Çok şehitler verildi. Bizim vefalı ve büyük bir ülke olarak bu fedakarlığı unutmamız mümkün değil ama bu arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin kendi özgür kararıdır. Uluslararası hukuk çerçevesinde Suriye muhalefeti ne türden bir diyalog içinde olacak bu onların kararıdır. Biz burada bir yapıcı rol oynayabiliriz ama bizim bu fedakarlıkları unutmamız, onları yarı yolda bırakmamız diye bir şey söz konusu değil” dedi.
Oysa Esad bu konuşmasında da olduğu gibi neredeyse bütün konuşmalarında Türkiye ile normalleşmenin ancak Türk askerinin Suriye’de çekilmesini şart koşuyor. Hatta bu konuda geçen yıl SkyNews Arabia mülakatı sırasında “Erdoğan ile görüşüp ne yapacağız? Soğuk meşrubat mı içeceğiz?” diye tepki göstermişti. Erdoğan ise Esad ile görüşmeye hazır olduğunu söylemekle birlikte Türk askerinin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi gibi bir taviz verecek gibi görünmüyor.
Biraz önce de belirttiğimiz gibi Suriye dün parlamento seçimlerini düzenledi ancak bu seçimlere Suriye’nin kuzeyi dahil edilmedi. Ne kadar Suriyelinin seçmen sayıldığı bilinmiyor, iç savaş sırasında diğer ülkelere sığınan Suriyeliler seçimde oy kullanma hakkına sahip değil. Batılı ülkeler Esad’ın kontrolü altında yapılan seçimlerde halkın kendi iradesiyle oy kullanamadığını söylüyor. Son seçimler 2020 yılında yapılmış ve sonuçlar teknik aksaklıklar nedeniyle ancak birkaç gün sonra açıklanabilmişti. Esad’ın partisi Baas 166 sandalye, bağımsız adaylar 67 sandalye çıkarmıştı.
Türkiye ve Suriye arasında normalleşme sağlanırsa Suriyeli mültecilerin kademeli bir şekilde ülkelerine gönderileceği konuşulan konular arasında. Fidan pazar günkü açıklamasında “Mültecilerle ilgili hükümet politikamız değişmemiştir. Gönüllü olmadığı sürece kimseyi zorla gönderecek değiliz” demişti. Suriye de mültecileri kabul edeceğini ancak bunun için önce altyapının sağlanması gerektiğini vurguluyor.
Mevcut şartlarda hem Erdoğan hem de Fidan Suriye konusunda Rusya ve İran’ın arabuluculuğunu öne sürüyor ancak Erdoğan’ın Kazakistan’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir saat sekiz dakika süren ve ana gündemi Suriye olan görüşmesinin ne kadar olumlu sonuçlandığı muamma.