İsrail’den Hizbullah’ı kuşatma planı: Güney Kıbrıs’ta liman satın alacak
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias'ın 15 Temmuz 1974'teki darbeden Kıbrıs Türklerini ve Türk ordusunu sorumlu tutan açıklamalarına sert cevap verdi..
Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerde tam olumlu bir hava yakalandı derken tansiyon yeniden yükseldi. Gerilimin sebebi Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın Kıbrıs adasıyla ilgili sözleri oldu. 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta Başpiskopos Makarios’a yapılan darbeyle aşırı sağcı Nikos Sampson iktidarı ele ele geçirmişti. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit Afyon gezisini yarıda kesip Ankara’ya dönmüş, Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu olağanüstü toplantılar yapmıştı. Olaylar zincirini de 20 Temmuz’daki Kıbrıs Barış Harekâtı izlemişti. Sampson Kıbrıs’ta Britanya sömürge yönetiminin sonlanması ve adanın Yunanistan’a bağlanması (Enosis) için uğraşan Kıbrıslı Rum silahlı terör örgütü EOKA’nın komutanlarındandı.
Yunanistan Savunma Bakanı Dendias, Makarios’a yapılan darbeden Türkiye’yi sorumlu tuttuğu bir açıklama yaptı. Yunan Bakan 15 Temmuz’daki açıklamasında “Bugün Kıbrıs’ta pusuda bekleyen işgalciye sızma noktasının kapılarını açan etnik bir darbenin tarihi olan 15 Temmuz 1974’ün üzerinden elli yıl geçti. Demokrasinin Kıbrıslı (Güney) ve Yunan savaşçılarına ve 1974’te işgale karşı yaşanan eşit olmayan mücadelede en derin saygımı ve vatansever şükranlarımı sunuyorum. Kardeş katili darbenin ağırlığı altında çok üstün askeri güçlerle karşı karşıya kaldılar. Onları saygıyla anıyor ve katkılarını sonsuza kadar onurlandırıyoruz. Ve elbette Kıbrıslı Türklerin utanç şenliklerini ve işgalci Türk Ordusu’nun yarım asırdır Kıbrıs’ta hukuk dışı varlığını en kesin şekilde kınıyoruz” demişti.
Açıklamaya Milli Savunma Bakanlığı’ndan yanıt geldi. Bakanlık Yunanistan Savunma Bakanı Dendias’ın Kıbrıs Türkleri ve TSK hakkındaki sözlerine sert tepki gösterdi. Açıklamada “Yunanistan Savunma Bakanı Dendias’ın Kıbrıs Türklerini ve kahraman Türk ordusunu hedef alan düzeysiz, yalan ve iftira dolu açıklamasını şiddetle kınıyoruz” dendi.
Açıklamada ayrıca şu görüşler yer aldı:
“Kahraman Türk ordusu Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkı uyarınca harekete geçmiş ve 1963 – 1974 yılları arasında Rum tarafınca her türlü zulme maruz bırakılmış olan Kıbrıs Türk halkını bir soykırım girişiminden kurtarmıştır. Türk askerinin cesareti ve varlığı sayesinde 1974 yılından bu yana Kıbrıs’ta kan dökülmemiş, Yunanistan’ın Kıbrıs Rum halkı üzerindeki cuntacı baskısı ortadan kalkmış ve Yunanistan’daki askerî rejim yıkılarak demokrasiye dönüş mümkün hale gelmiştir.”
Bakanlık açıklamasının devamında “Mehmetçik, dün ve bugün olduğu gibi yarın da Kıbrıs’ta barış ve huzurun teminatı olacaktır. Yunanistan Savunma Bakanı’nı, iki ülkenin liderleri tarafından ortaya konan ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri yapıcı bir yaklaşımla ilerletmeyi hedefleyen ortak tutumu baltalamaya çalışmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz. Sayın Dendias’ın Türk ve Yunan halkları arasına fitne sokmak suretiyle siyasi kariyer yapma çabaları sonuç vermeyecektir” ifadeleri yer aldı.
Nikos Sampson 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak amacıyla Makarios’a karşı darbe yaptı ve iktidarı ele geçirdi. Yapılan darbeyle Kıbrıs’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne kastedildi.
Türkiye darbenin ardından 1960 Garanti Antlaşması uyarınca ilk aşamada diplomatik girişimleri önceledi. Bu hususta 17-18 Temmuz 1974’te Türkiye ile İngiltere arasında darbenin ardından yapılabilecek girişimlere ilişkin Londra’da görüşmeler de yapıldı. Görüşmelere garantör ülke olarak Yunanistan da davet edilirken Atina’daki cunta yönetimi görüşmelere katılmadı.
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan arasındaki görüşmelerde İngiltere’ye ortak müdahale teklifinde bulunuldu. Başbakan Ecevit ve Yardımcısı Necmettin Erbakan İngiltere’nin olumsuz cevap vermesi üzerine garantörlük hakkını kullanarak ve Ada’daki Türklerin güvenliğini de dikkate alarak 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın başlaması kararını aldı.
Harekat dünyaya Ecevit’in yaptığı “Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnızca Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Ada’ya gidiyoruz” sözleriyle duyuruldu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurucu ve ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş Sampson’dan “katil terörist” olarak bahsediyordu. Kanlı Noel’de Küçük Kaymaklı’daki çatışmalardan sonra Nikos Sampson Kıbrıslı Türkler tarafından da “Küçük Kaymaklı Kasabı” olarak adlandırıldı.
Sampson gazeteci ve İngiliz sömürge yönetimine karşı Kıbrıs Adası’nın Yunanistan ile “enosis”i (birleşmesi) için kurulan EOKA’nın üyesiydi. Sonunda tutuklandı ve ölüm cezasına çarptırıldı ancak cezasının hafifletilmesinin ardından Britanya’da hapsedildi ve Kıbrıs bağımsızlığını kazandıktan sonra geri döndü. O dönem kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne gelişinin ardından siyasete girdi ve parlamento üyesi oldu. 1974 yılında Yunan cuntasının darbesinin ardından Kıbrıs Cumhurbaşkanı olarak atandı ve sekiz gün bu unvanı taşıdı.
20 Temmuz’da Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra istifa etti. Daha sonra darbeyle ilgili olarak gücü kötüye kullanmaktan yirmi yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezasının bitimine üç yıl kala tıbbi gerekçelerle Fransa’ya gitmesine izin verildi ve Fransa’ya yerleşti. 1990’da cezasını çekmeye devam etmek için Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) döndü ve 1993’te cezasının geri kalanı affedildi.
Serbest bırakılmasının ardından gazeteciliğe geri döndü.
2001 yılında kanserden öldü.
Akritas çerçevesinde Lefkoşa’nın Türk kesiminin kuşatılarak teslim alınması planlanmıştı. Hem bu planın bir parçası olarak Küçük Kaymaklı semtine saldırı düzenlenmesi kararlaştırıldı. 24 Aralık günü Nikos Sampson 60 kişilik birliğiyle Küçük Kaymaklı’ya saldırdı. Sampson’un hedefi Küçük Kaymaklı’nın tamamen Türklerden arındırılmasıydı. Sampson, Türk mevzilerini düşürerek ilerlese de bu istediği hızda değildi. Bu nedenle Akritas örgütü dışında yer alan, Renos Kiriakidis komutasındaki silahlı grubun yardımını da alarak silah gücünü arttırıp tekrar saldırıya geçti ve Küçük Kaymaklı düştü. Saldırıda Akritas örgütünün militanları 17 Kıbrıslı Türk’ü öldürürken 500 Türk’ü esir aldı. Sampson, Küçük Kaymaklı sokaklarında elinde ele geçirdiği Türk bayrağıyla zafer yürüyüşü yaptı. Bu sebeple Sampson, Küçük Kaymaklı kasabı olarak da bilinir.