Bir tuhaf ses kaydı: Eylem Tok’un oğlunun kazasında Demirören Medya patronunun şoförü muhabiri arayıp habere müdahale etmiş
Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur hakkındaki davada savcının taslak metni ortaya çıktı. Savcı Eylem Tok'un Türkiye'ye iadesini istiyor. Eylem Tok'un Eylül ayında yapılacak bir sonraki duruşmasında karar verilmesi bekleniyor. Tok halen cezaevinde.
Ehliyetsiz kullandığı araçla çarptığı Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olan oğlu Timur Cihantimur’u ABD’ye kaçıran Eylem Tok açısından işler hiç iyiye gitmiyor. ABD’nin Boston kentinde yakalanan firari anne oğul bir ayı aşkın süredir cezaevinde ve şimdi ABD yargısı açısından alışılmadık bir şey yaşandı, savcılığın Eylem Tok için mahkemeye sunacağı esas hakkında görüşün taslak metni açıklandı. Savcılık, mahkemeden Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesine karar verilmesini istiyor.
Eylem Tok yeniden hakim karşısına 11 Eylül’de çıkacak ve bu arada hapiste kalmaya devam edecek. Eylem Tok’tan farklı olarak ABD vatandaşı da olan oğlu Timur Cihantimur da halen çocuk cezaevinde tutuluyor. Anne ile oğulun tutuldukları cezaevleri birbirine oldukça uzak. Amerikan yargı çevreleri, anne Eylem Tok’un cezaevi şartlarından yılıp Türkiye’ye iadesini gönüllü istemesinin ve oğlunu da yanına alarak Türkiye’ye dönmesinin sağlanmaya çalışıldığını söylüyor.
Savcılıkça yazılan taslak metinde hakimin Türkiye’den gelen delilleri yeterli bulduğu belirtilerek “Kaçak olan Eylem Tok’un Türk Ceza Kanunu’nun 281’inci maddesine aykırı olarak delilleri yok etmek, saklamak ve değiştirmek; ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 283. maddesine aykırı olarak suçluyu korumaktan Türkiye’ye iadesini onaylıyorum” dendi.
İstanbul’da Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olan kazaya karışan oğlu Timur Cihantimur’u ABD’ye kaçıran Eylem Tok 11 Eylül’de hâkim karşısına çıkacaktı.
VOA’dan Mehmet Sümer’in haberine göre Massachusetts Bölge Başsavcı Yardımcısı Kristen A. Kearney, Eylem Tok’un 11 Eylül’de Boston’da yapılacak Türkiye’ye iade duruşması öncesinde ABD Dışişleri Bakanlığı’nın iadeyi onaylaması için hazırladığı taslak karar metnini Hakim Donald Cabell’e sundu. Taslak metninde Tok’un Türkiye’ye iade kararı gerekçeleriyle açıklandı.
Uzmanlar taslak kararın duruşma tarihinden bir buçuk ay önce kamuya açık ortamda paylaşılmış olmasını “sıra dışı” olarak değerlendirdi.
Taslak karar metninde hakimin Türkiye’den gelen delilleri yeterli bulduğu belirtilerek “Kaçak olan Eylem Tok’un Türk Ceza Kanunu’nun 281’inci maddesine aykırı olarak delilleri yok etmek, saklamak ve değiştirmek; ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 283. maddesine aykırı olarak suçluyu korumaktan Türkiye’ye iadesini onaylıyorum. ABD Dışişleri Bakanı tarafından iade ve teslim konusunda daha ayrıntılı karar verilinceye kadar kendisini bu süre içinde gözetim altında tutulması için adli kolluk güçlerine teslim ediyorum” ifadesi yer aldı.
Başsavcı Yardımcısı Kearney hazırladığı taslak karar metnini ABD Adalet Sistemi Mahkeme Elektronik Kayıtlarının tutulduğu kamuya açık çevrimiçi sistem üzerinden paylaşıldı.
Tok ile ilgili hazırlanan taslak iade kararında şu ifadelere yer verildi:
‘Mahkeme, 11 Eylül 2024 tarihinde yapılan bir iade duruşmasının özellikle Türkiye Cumhuriyeti tarafından sunulan tasdikli, onaylı belge ve delilleri, hem avukatların hem de savcının yaptığı karşılıklı savunma ve argümanlarını değerlendirdikten sonra aşağıdaki hususları tespit ederek, tasdik için ABD Dışişleri Bakanlığı’nın onayına sunmuştur.’
Taslak karar metninde, imzası olan kişilerin mahkemenin yargılama ve iade işlemlerini yürütmeye de yetkisi olduğu belirtilerek “Bu mahkeme Türkiye’nin Tok’un iadesi talebine cevaben ABD tarafından yapılan şikâyet sonrasında 14 Haziran 2024 tarihinde bu bölgede bulunan ve tutuklanan Eylem Tok’u kişisel olarak yargılama yetkisine sahiptir. ABD ile Türkiye arasındaki suçluların iadesi anlaşması bu davayla ilgili tüm süreç içinde tam olarak yürürlükte ve geçerliydi. ABD ile Türkiye arasındaki suçluların iadesi anlaşmasındaki Madde 2 uyarınca Tok’un yargılandığı ve yargılanmak üzere iadesinin talep edildiği suçları kapsamaktadır” ifadesi kullanıldı.
Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmanın 2. maddesi şöyle:
‘Suçlu iadesi, talep eden devlet adli makamlarınca yürütülen bir soruşturma, kovuşturma veya isteyen devlet mahkemelerince verilip kesinleşmiş bir mahkeme hükmü nedeniyle talep edilen devlet ülkesinde bulunan şüpheli, sanık veya hükümlünün isteyen devlete teslim edilmesidir.’
Savcının hazırladığı taslak karar metninde Türkiye’nin ABD ile 1979 yılında imzaladığı suçluların iadesiyle ilgili ikili anlaşma kapsamına uygun şekilde onaylanmış ve tasdik edilmiş belgeler sunduğu, bu belgelerin Tok’un yargılandığı suçlarla ilgili metinleri içerdiği belirtildi.
Taslak karar metninde “Türkiye’nin iade talebinde bulunduğu Eylem Tok’un, bu mahkeme huzurunda aşağıdaki suçları işlediğine inanmak için muhtemel nedenler bulunmaktadır. Mahkemeye sunulan deliller, Tok’un suçlandığı suçların eğer ABD’de işlenmiş olması halinde ağır suçlardan yargılanmak üzere tutuklanmasını haklı çıkarmak için yeterlidir. Türk savcısının yeminli ifadesi, çok sayıda görgü tanığının ifadesi ve Türk görevliler tarafından elde edilen diğer belge ve kanıtlar sağlanmıştır. Bu nedenle ve yukarıdaki bulgular uyarınca, kaçak Eylem Tok’un Türk Ceza Kanunu’nun 281. maddesine aykırı olarak Delilleri Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme ve Türk Ceza Kanunu’nun 283. maddesine aykırı olarak Suçluyu Koruma suçlarından Türkiye’ye iadesini onaylıyorum. Bu davada sunulan kanıtların bir kopyası ve bu davada alınan her türlü tanık ifadeleriyle birlikte mahkeme katibinden tasdiknameyle, iade talebinin onaylı bir kopyasını Dışişleri Bakanı’na iletmesini emrediyorum” ifadeleri yer aldı.