Can Atalay ile aynı süreci yaşayan Balbay’a sorduk: Bahçeli o gün ‘iyi ki AYM var’ demişti
Can Atalay’ın avukatları Anayasa Mahkemesi’nin kararının Resmi Gazete’de yayımlamasının ardından tahliye başvurusu yaptı.
Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi (AYM) gerekçeli kararında Gezi davasından 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen TİP Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili kararın “yok hükmünde” olduğu belirtildi.
Avukat Özgür Urfa milletvekilliği düşürülen müvekkili Can Atalay ile cezaevinde görüştü. Evrensel’den Birkan Bulut’a konuşan Avukat Urfa “Kendisiyle konuştuğumuzda özetle, AYM’nin kararının yorumlanabilir, tartışılabilir, geçiştirilebilir bir karar olmadığını vurguladı. AYM kararının derhal uygulanması gerektiğini söyledi” dedi.
İstanbul Barosu Başkanı Avukat Filiz Saraç da “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar uygulanmalı, Hatay Milletvekili Av. Can Atalay serbest bırakılmalıdır” açıklaması yaptı.
Can Atalay’ın avukatları Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazete’de yayımlamasının ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye başvurusu yaptı.
Avukatlar Evren İşler, Deniz Özen, Akçay Taşçı ve Fikret İlkiz imzalı dilekçede 22 Şubat 2024 tarihinde AYM’nin verdiği kararla Atalay’ın TBMM tarafından milletvekilliğinin düşürülmesinin “yok hükmünde” olduğuna dikkat çekildi.
AYM’nin ihlal kararının uygulanmaması nedeniyle Atalay’ın bireysel başvuru hakkının, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği ifade edildi.
Başvuruda şu ifadeler yer aldı:
Anayasa Mahkemesi, verdiği kararla tespit ettiği hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için kararın bir örneğinin 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine de karar vermişti. Dolayısıyla 13. Ağır Ceza Mahkemesi başvurucunun yeniden yargılanmasına başlanması, mahrumiyet hükmünün infazının durdurulması, ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma karan verilmesi şeklindeki işlemlerin yerine getirmesi gerekiyordu.
Anayasa Mahkemesince Anayasa’yı ihlal ettiği tespit edilen bir yargısal kararı mahkemeler dahil hiçbir kamu otoritesi esas alamaz ve Anayasa’ya aykırılığı sabit olan bir karara hukuken geçerlilik tanınamaz.
İhlal sonucunun oluşmasına yol açan veya ihlalin giderilmesi sürecinde başta yüksek yargı organları, derece mahkemeleri ve etkin konumda bulunan kamu otoriteleri ihlal kararının gereğini yerine getirmekle ve ihlali gidermek ve ihlalin sürmesini önlemekle yükümlüdürler.
Anayasa Mahkemesinin ihlal kararları yol gösterici veya tavsiye mahiyetinde kararlar olmayıp bağlayıcı ve gereğinin yapılması konusunda ilgili otoritelere takdir alanı bırakmayan kararlardır.
TBMM Genel Kurulunda okunan metinde yer alan ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 3 Ocak 2024 tarihli kararı da Anayasa Mahkemesinin anılan bireysel başvuru kararına uyulmasına yer olmadığına ilişkin Türk hukukunda verilmesi mümkün olmayan, Anayasa’nın tamamen dışında kalan ve hukuki dayanağı bulunmayan bir karardır.
Milletvekili Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesinin tüm ihlal kararlarında belirtildiği üzere; Atalay’ın seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmiş olduğundan,
Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak Can Atalay’ın yeniden yargılanmaya başlanması, mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması, 25 Nisan 2022 tarihinden beri bulunduğu ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesini,
Anayasa Mahkemesinin Can Atalay kararları gözetilerek hak ihlalinin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince giderilmesinin mümkün olduğundan ihlalin giderilmesi yönde karar verilmesini talep ederiz.