Hindistan’ın en büyük sınavı: G20 zirvesinden ortak bildiri çıkabilecek mi?
Türkiye'nin bavul ticaretinde gelişmeler iyi değil. Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Eyyüpkoca'ya göre Laleli, Covid olan hazır giyimden hastalık kaptı. Düşüşün nedeni bu ve bir an önce de önlem alınması gerekiyor.
Türkiye’nin ödemeler dengesine bir zamanlar önemli sayılabilecek miktarda katkı yapan bavul ticaretindeki gelişmeler bu işin İstanbul’daki üç önemli merkezinden Laleli’deki esnaf ve sanayicilerin örgütü Laleli Sanayi ve İşadamları Derneği (LASİAD) Başkanı Gyasettin Eyyüpkoca’ya göre pek iyi değil: Hazır giyim Covid oldu, Laleli’ye hastalık bulaştırdı. Hayat kurtaracak aşıya ihtiyaç var.
LASİAD Başkanı Eyyüpkoca, başkanvekili Muhammed Sancaktar, başkan yardımcılarından İrfan Akbaş ve Ercan Çelik ile gazeteci arkadaşım Vahap Munyar’ın katıldığı sohbetin ana konusu bavul ticaretiydi. Başkan Gıyasettin Eyyüpkoca son dönemde Laleli’de bavul ticaretinin önemli bir düşüşle yılda 2,2.5 milyar doları ancak bulacağını söylüyor. Bir zamanlar resmi rakamları 8 milyar doların üzerine çıkan bavul ticareti 2021’de 3 milyar 638 milyon dolar, 2022’de 3 milyar 384 milyon dolar olmuş. Geçen yılın geçici verisi ise 1 milyar 743 milyon dolara kadar gerilemiş. 2024 mayıs ayı itibariyle yıllık rakam ise 1 milyar 568 milyon dolar. Bavul ticaretinin geçmiş yıllara ait rakamları ise hayli heyecan verici:
· 2006: 6 milyar 408 milyon dolar
· 2007: 6 milyar 2 milyon dolar
· 2008: 6 milyar 2oo milyon dolar
· 2009: 4 milyar 783 milyon dolar
· 2010: 4 milyar 951 milyon dolar
· 2011: 4 milyar 424 milyon dolar
· 2012: 6 milyar 290 milyon dolar
· 2013: 7 milyar 440 milyon dolar
· 2014: 8 milyar 618 milyon dolar
· 2015: 5 milyar 506 milyon dolar
· 2016: 5 milyar 140 milyon dolar
· 2017: 6 milyar 201 milyon dolar
· 2018: 4 milyar 623 milyon dolar
· 2019: 4 milyar 985 milyon dolar
· 2020: 2 milyar 191 milyon dolar
Körfez Krizi sonrasında resmi artı gayri resmi bavul ticareti rakamının 15 milyar dolara kadar çıktığı “güzel günleri” anımsatan Eyyüpkoca COVID-19 pandemisinden sonra büyük fırsat kaçtığına işaret ediyor. Pandemide Laleli’ye inanılmaz talep geldiğini söyleyen Eyyüpkoca şunları söylüyor:
“Ancak maalesef müşteriyi kalıcı hale getirecek strateji yerine günlük düşünüldü, sabah-akşam fiyatlarına zam yapanlar oldu. Ardından Çin açılıp bavul ticaretinin önemli oyuncusu olarak sahaya dönünce ucuz fiyatlarla bizim müşterilerimizi çekti.”
“Aslında en büyük sorunumuz ahlaksızlık enflasyonu” diyerek sık sık kullandığı cümleyi tekrarlıyor ve Türkiye’de enflasyonun yaklaşık üçte birinin aşırı kâr hırsından, ahlaksızlıktan kaynaklandığını öne sürüyor Eyyüpkoca. Laleli’nin tekstil-hazır giyimle ilgili mevcut durumuyla ilgili olarak da “Hazır giyim sektörü Corona oldu, Laleli’ye de bulaştırdı. Bizi ölümden koruyacak bir aşı gerekiyor” diyor. Yılda iki kez Çin’e gidip fuarları gezdiğini, ürün yelpazesini ve fiyatları incelediğini anlatan Eyyüpkoca sonunda ağzından baklayı çıkartıyor: “Çinli üreticiler devlet desteğinin de verdiği rekabet gücüyle bizden daha ucuza satış yapabiliyor.”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi de olan LASİAD Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca yeniden fiyat tutturabilmenin yolunun önemli ölçüde döviz kurundan geçtiğinin de altını çizerek “Döviz kurunda enflasyonla paralel artış olmalı” diyor. Bu konuda haksız da sayılmaz ancak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile çok sayıda bakanın ihracatta döviz kurunun çok önemli olmadığına ilişkin sözleri Eyyüpkoca’nın bu konudaki bekleyişinin hayli uzun süreceğini gösteriyor.
Bavul ticaretindeki hastalık Laleli ve Beyazıt’taki otelleri de hayli etkilemiş. Bavul ticareti için Laleli’ye gelenlerin ayakları bir süredir otellerden kesilmiş ve sonucunda da oda fiyatları düşmüş. İrfan Akbaş Beyazıt’ta sahibi olduğu otelde iki kişilik odayı kahvaltı dahil 60-70 dolara zor sattıklarını söylüyor. Beyazıt’ta oteli olan Ercan Çelik de Akbaş’a katılıyor ve Karaköy’deki otelinin performansından daha memnun olduğunun altını çiziyor, ancak ” Geçen yıla göre doluluk yüzde 20 düştü. Fiyatlarda da düşüş oldu. Buna karşılık maliyetlerimiz bire üç arttı” diyor. Anlaşılan o ki hem bavul ticaretini hem de Laleli ve Beyazıt’taki otelleri yeniden eski güzel günlere döndürmenin yolu yeni pazarlar bulmaktan geçiyor. Bu konuda en çok öne çıkan aday da Türkiye’nin son yıllarda ağırlığını artırdığı Afrika kıtası olabilir,