Nick Cave romanı dizi oluyor, başrol Matt Smith’in
Son dokuz yılda iki oğlunu kaybeden müzisyen Nick Cave yas sürecini anlattı: "Eskiden sanatçı olmayı her şeyin önüne koyardım, kendi dehama hayrandım. Şimdi bunun aptalca ve kendini beğenmişlik olduğunu anladım."
Müzisyen, şarkı yazarı, Bad Seeds grubunun solisti ve taze heykeltıraş Nick Cave bir ikon. Ancak özel hayatında baş etmesi gereken çok büyük acıları oldu. 66 yaşındaki oyuncu iki oğlunu, 2023’te 31 yaşındaki oyuncu, model ve fotoğrafçı Jethro Lazenby ile 2015’te uçurumdan düşerek hayata veda eden 15 yaşındaki Arthur Cave’i kaybetmişti.
Nick Cave oğlu Jethro’nun ölüm yıldönümünde mayıs ayında verdiği ancak pazartesi gecesi Avustralya’da yayınlanan 30 dakikalık bir röportajda yas sürecinin kendisini nasıl etkilediğini anlattı. Oğullarının ölümü Cave’in hayata bakışını değiştirmiş. Her şeyin önüne koyduğu sanatçı olmayı baba, koca ve insan olmanın gerisine atmış sanatçı:
“Hayatımın büyük bir bölümünde kendi dehama hayranlık duyuyordum. Bir ofisim vardı, her gün orada oturup yazıyordum ve hayatımda olan diğer her şey önemsizdi. Ama tamamen değişti. Bunun ne kadar aptalca olduğunu, tüm bu şeyin ne kadar utanç verici bir şekilde kendini beğenmişlik olduğunu gördüm.”
Cave, Arthur’un ölümünden sonra hayranlarıyla ilişkisinin nasıl değiştiğini de anlattı. Her hafta kendisine destekler veren yüzlerce mektup aldığını söyledi. Cave daha önce de olayın kamuya yansımasının olumlu yönleri olduğunu söylemiş, “Halka açık bir şekilde yas tutarken zorlandım ama tuhaf bir şekilde yardımcı oldu. Beni tamamen pencereleri kapatıp kapıları kilitleyip bu karanlık dünyada yaşamaktan alıkoydu” demişti.
Bu ayın sonunda ‘Wild God’ adıyla yeni bir Bad Seeds albümü yayınlayacak olan Cave mayıs ayında internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada ilk eşi Viviane Carneiro’dan olan ikinci oğlu Luke’un bir erkek çocuğu dünyaya getirmesiyle büyükbaba olduğunu duyurmuştu. Cave’in geleceğe dair bir hayali de var. Huysuz ama sevilen bir büyükbaba olmak istiyor: “Koltuğuna oturup uygunsuz şeyler söyleyen, biraz huysuz ama torunun gizlice sevdiği büyükbaba olmayı umuyorum.”