Dervişoğlu: Sokak hayvanlarıyla uğraşacağınıza sapık ve katillerin peşine düşün
Türkiye Büyük Millet Meclisi dün Can Atalay'ın şahsında hukuk devleti konuşmak için tatilini yarıda kesip olağanüstü toplandı. Ama hukuk devleti yerine yumruklar konuştu, iki milletvekilinin kaşı açıldı, Meclis'in zemini kana bulandı.
Aslında siyaseten ve hukuken somut bir sonuç üretemeyecek bile olsa, Türkiye açısından önemli sembolik bir gündü dün. ‘Demokratik hukuk devletinin mabedi’ niteliğindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilini yarıda kesmişti ve Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili seçildiği halde bir gün bile Meclis’e gelemeyen, zaten sonra vekilliği de düşürülen Can Atalay’ın şahsında hukuk devletini konuşacaktı. Ama olmadı.
TİP’in bir başka milletvekili, Ahmet Şık’ın Can Atalay’ı savunan konuşması defalarca sözlü sataşmalarla ve gerginliklerle kesildi, Şık konuşmasının bir yerinde Ak Parti sıralarına dönüp ‘Can Atalay değil siz teröristsiniz’ dediğinde, Ak Parti adına Meclis’in idare amirlerinden biri olan, yani görevi genel kurul salonunda huzuru sağlamak olan Alpay Özalan kürsüdeki Ahmet Şık’a saldırdı, ona vurdu ve itti. Şık yere düşünce Meclis Genel Kurulu karıştı, yumruklu tekmeli bir kavga yaşandı. Kavganın ortasında kalan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’in ve CHP milletvekili Okan Konuralp’in kaşı başlarına aldıkları yumruk darbeleri nedeniyle açıldı, Meclis Genel Kurulu Salonunun zemini kanla kaplandı.
Ve sonuç olarak Meclis bırakın hukuk devletini konuşmayı, Can Atalay için verilen Anayasa Mahkemesi kararını bile okuyup tutanaklara geçiremeden yeniden tatiline döndü.
Tartışmaların odağında Can Atalay’ın hukuki statüsü yatıyor. Bu çok uzun öyküyü özetlemek kolay değil. Atalay, 14 Mayıs 2023’te seçimde milletvekili seçildiğinde henüz hakkındaki yargılama tamamlanmamıştı. Dolayısıyla, geçmişte yaşanan örnekler ve Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararlar uyarınca aslında hakkındaki yargılamanın durması ve cezaevinden tahliye edilip Meclis’te yemin edip milletvekili olması bekleniyordu.
Ama bu olmadı. Yargıtay’ın 3. Ceza Dairesi Atalay’ın yargılamasını durdurmayı reddetti ve ardından da onunla ilgili hükmü onadı, yani Can Atalay hükümlü duruma düştü. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi, Atalay’ın haklarının ihlal edildiğine dair ardı ardına kararlar aldı ama Yargıtay 3. Ceza Dairesi ve AYM’nin kararlarının konusu olan İstanbul’daki 13. Ağır Ceza Mahkemesi AYM kararlarına uymayı reddeden kararlar aldılar.
Son aşamada Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Meclis’e Can Atalay’la ilgili mahkumiyet kararının Genel Kurulda okunmasını ve böylece Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesini önerdi. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş bu öneriyi yerine getirdi, Atalay’la ilgili karar Meclis’te okundu.
Ama CHP dahil muhalefetin bu işleme itirazı vardı. Onlara göre Genel Kurul’da okunan karar Atalay’ı mahkum eden karar değildi, dolayısıyla Atalay’ın milletvekilliği düşürülemezdi. Bu iddiayla yeniden Anayasa Mahkemesi’ne gidildi. AYM, bu konuda ‘karar vermeye gerek yok’ kararı verdi; bu kararın gerekçesinde Yargıtay’ın genel kurulda okunan kararının zaten ‘Yok hükmünde olduğu’ vurgulandı.
Peki bu durumda Can Atalay hala milletvekili miydi, değil miydi?
İşte Türkiye İşçi Partisi tam da bu sebeple tatildeki Meclis’in olağanüstü toplanmasını istedi, yeterli imza sayısına da ulaşınca Meclis Başkanına dilekçeyi verdi. Meclis dün bu amaçla toplandı. Ama bu toplantı, aslında sembolikti, çünkü Meclis’in bu tartışmalı konuda bir karar alıp alamayacağı hem hukuken belirsiz hem de Atalay’la ilgili bir kararı aldırmak için muhalefetin sayısı yetersizdi. Meclis Genel Kurulunun toplantı yeter sayısı bulunup açılması muhalefet açısından bir başarıydı aslında.
Meclis’in Can Atalay için olağanüstü toplanmasına ilk büyük itiraz Milliyetçi Hareket Partisi’nden geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın sosyal medya hesabından bir açıklamada bulundu. Yaptığı açıklamada “MHP olarak bu maksatlı ve kötü niyetli olağanüstü toplantı çağrısına itibar etmeyeceğiz ve 50 milletvekilimizle birlikte toplantıya katılmayacağız” dedi.
Yalçın AYM için “Bizce teröriste hak ihlali kararı veren bir mahkeme Türk milletinin mahkemesi olamaz, bunun adına da adalet denilemez” diye konuştu.
MHP, Meclis’teki toplantıya katılmayacağını da duyurdu. Nitekim dün genel kurul salonunda MHP’li vekil yoktu.
Ak Parti ise Meclis’in toplanıp toplanmamasıyla ilgili uzun süre görüş bildirmedi ama AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler dünkü genel kurul öncesinde açıklama yapıp “Ortada bir karar yok. Ortada hukuk zemininde değerlendirilecek bir karar yoktur. Geçmiş olaylarla hiç bir benzerliği yoktur. Bu karar Anayasa Mahkemesi’nin buna benzer verilen kararları maalesef kendi içtihatından kopmuştur. Anayasa Mahkemesi, anayasaya açıkça aykırı işlem tesis etmiştir. AYM kendi içtihatını yok saymıştır, anayasanın 85. maddesine aykırı işlem tesis etmiştir” dedi.
Mevcut hükümle herhangi bir sonuca varmanın mümkün olmadığını söyleyen Güler, olağanüstü toplantı yeter sayısı sağlanırsa görüşmeye gireceklerini ve bu fikirlerini söyleyeceklerini aktardı:
“Böyle bir hükümle beraber bir sonuç tesis etmek mümkün değildir. Biz olağanüstü toplantı yeter sayısı sağlanırsa gireceğiz bu açıklamalarımızı söyleyeceğiz.”
Nitekim Ak Parti, dünkü olağanüstü genel kurul başlarken yapılan yoklamaya katılmadı. Ancak muhalefet toplantının açılması için gereken toplantı yeter sayısını bulunca bu kez AKP’li vekiller genel kurul salonuna girdi.
Toplantı öncesinde milletvekillerine yazdığı bir mektupla çağrıda bulunan Atalay, “Hatay halkının iradesine sahip çıkma sorumluluğu omuzlarınızdadır” dedi.
X hesabında yaptığı paylaşımda yaşadığı tüm süreci yazdığı mektupta anlatan Atalay, milletvekilliğinin düşürülmesinin hukuka aykırı olduğunu yineledi ve tahliyesini talep etti.
“Hal böyleyken ‘Yargıtay’ın kesin kararı varsa yapacak bir şey yok’ iddiasının öne sürülmesi, Yargıtay’ın karar verdiği bir konuda ‘bundan sonra hiçbir ihlal kararının gereği yerine getirilmeyecek’ anlamını taşır ki bu durumun Anayasaya aykırılığı en açık biçimiyle ortadadır” diyen Atalay, “Meclis, sorumluluğu üzerinden atamaz; Anayasa gereği seçilmiş Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ı meclis kütüğüne kaydetme sorumluluğu omuzlarınızdadır. Hatay halkının iradesine sahip çıkma sorumluluğu omuzlarınızdadır” dedi.
Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ yönetiminde açılan genel kurulda toplantı yeter sayısı olduğu görülünce görüşmelere başlandı. Bu arada Ak Partili milletvekilleri de salona girdi.
Türkiye İşçi Partisi adına eski bir gazeteci olan Ahmet Şık kürsüye geldi ve konuşmasına başladı. Şık’ın sözleri oldukça sertti. Ak Parti sıralarına dönüp “Sizde hiç utanma yok. Zerre miktar utanmanız yok. Haysiyetiniz yok,” deyşnce AK Parti milletvekilleri ile Şık arasında sözlü tartışma başladı. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Şık’a yönelik “Kes sesini” ifadesini kullandı. O sırada Şık, kendisine gelen tepkilere ‘”Sensin şerefsiz” diye yanıt verdi. Sözlü atışmalar büyümeye başlayınca Bekir Bozdağ oturuma ara verdi. Bu daha sonra pek çok kez verilen ‘oturuma ara verme’ kararlarının birincisiydi.
Aradan sonra yeniden kürsüye çıkan Şık, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Hepinizin toplamının bu memlekete Atalay kadar hayrı dokunsa ömür boyu şükür namazı kılacak insanlarsınız. Bu ülkenin en büyük terör örgütü bu sıralarda oturanlardır. Utanmaz dediğim için kızdınız ya anlatayım size neden? Birazcık ahlak sahibi olsanız bu adam Meclisi yönetemez.”
Yeniden tartışmalar ve karşılıklı atışmalar başladı. Ahmet Şık o sırada konuşmasına da gürültüler arasında devam ediyordu ve Ak Partililere ‘Terörist olan Can Atalay değil sizsiniz’ deyince ortalık iyice karıştı.
Meclis İdare Amiri olan AK Parti’li Alpay Özalan kürsüde bulunan Ahmet Şık’ın üzerine yürüdü ve boğazına saldırarak Şık’ı yere itti. Ahmet Şık yere düştü. Bir anda ortalık karıştı, muhalefet milletvekilleri kürsüyü ve Ahmet Şık’ı korumaya koştu, Ak Partili vekiller ise kürsüye yürüdü. O sırada ayağa kalkan Ahmet Şık döndü Alpay Özalan’a vurmak istedi, Özal ona tekme salladı. Ve o karmaşada çok sayıda milletvekilinin karıştığı yumruklu bir kavga başladı.
Bu kavganın arasında kalan isimlerden biri DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’ti. Bir yumruk onun yüzüne geldi. Koçyiğit’in kaşı açıldı, yerlere kan saçıldı. Yüzüne yumruk gelip kaşı açılan bir başka isim ise CHP milletvekili Okan Konuralp oldu.
Meclis Genel Kurul salonunda yerdeki kan izlerini cep telefonuyla videoya çekip paylaşan isimlerden biri EMEP Partili Sevda Karaca oldu.
AKP’nin vekil sıfatlı barbarlarının mecliste döktüğü kan!
Dem Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit ve CHP Milletvekili Okan Konuralp’in kaşını yaran barbarlar, meclise de kan sıçrattı.
Bu devran döner. Çoğunluğunuz biter. Saltanatınız çöker. pic.twitter.com/RefNOPYKfW
— Sevda Karaca (@sevdakaraca) August 16, 2024
Saldırıda yaralanan Gülüstan Koçyiğit Halk Tv’ye bağlandı. Kaşına dikiş atıldığını ve durumunun iyi olduğunu belirten Koçyiğit “Çok önceden kurgulanmış bir saldırıydı. Münferit bir saldırı değildi. Önceden planlanmış kurgulanmış üzerine bir saikle gelmek istemişler, bunun altını çizmek isterim. Numan Kurtulmuş görüşmeye geldi. Alpay’ın ceza alması için sonuna kadar zorlayacağız. Şiddetle karşı karşıyayız. Meclis kaldığı yerden devam edemez. Ceza almadan oturuma katılım sağlamayacağız” dedi.
DEM Parti, Koçyiğit’in yaralanmasına ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Hukuk tanımayan, AYM kararlarını uygulamayan ve Meclis’i şiddet arenasına çeviren AKP’li vekiller yine vandallıkta sınır tanımıyor. Sayısal üstünlüğüne güvenerek muhalif milletvekillerine saldıran ve Grup Başkanvekilimiz Gülistan Kılıç Koçyiğit’in kaşını yaran bu saldırganlığı en sert biçimde kınıyoruz. Hiçbir saldırı bizi halk için siyaset yapmaktan ve hakikatleri savunmaktan alıkoymayacak!”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, saldırıyla ilgili “Ben tam 9 yıl bu Meclis’te grup başkanvekilliği yaptım, çok tartışmalar oldu. Ancak tansiyon bazen öyle bir yere geliyor ki oraya bir irade koymak gerekiyor. Yoksa işte bugünkü gibi bir tablo ortaya çıkıyor. Ben bu salonda çok şey gördüm ama kan görmemiştim. Çok utandım. Kadına şiddet görmemiştim. Çok utandım” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu ise saldırıyı savundu: “Burası TBMM, dingonun ahırı değil, hakaret edersen cevabını da alırsın. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Can Atalay teröristtir.”
Saat 18:10 sıralarında Meclis’te genel kurul oturumu altıncı aranın ardından yeniden başladı. Saldırıyı başlatan Alpay Özalan ve onun saldırısıyla yere düşen Ahmet Şık’a kınama cezası verildi.
Bu sefer başkanlık koltuğuna muhalefetin tepkisi sonrası Bozdağ yerine TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş geldi.
Daha sonra TBMM Genel Kurulu’nda Atalay’ın serbest bırakılması için genel görüşme önergesiyle ilgili olarak partiler grup konuşmaları yaptı. Ancak genel görüşme açılması oy çokluğuyla reddedildi.
Kurtulmuş ise Meclis oturumunu kapattı ve AYM kararını okumadı.