İmamoğlu’ndan iktidara dekontlarla borç yanıtı: Seçim döneminde milyonlar akmış
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu Manisa’da çiftçilerle bir araya geldi. Çiftçilerin borçlarını ödeyebilmek için tarlasını, traktörünü satışa çıkardığını söyledi.
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu Manisa’nın Akhisar ilçesi Sarıçalı Mahallesi’nde çiftçilerle bir araya gelerek sorunlarını dinledi.
Bakırlıoğlu’nun dinlediği Manisalı çiftçiler borçlarını ancak tarla ya da traktör satarak ödeyebileceğini söyledi.
Bakıroğlu“Derhal çiftçilerimizin kamu ve özel bankalara olan borçları en az beş yıla bölünerek faizsiz yapılandırılmalı” dedi.
CHP’li vekil şunları söyledi:
“Domatesi tarladan toplamadım, çünkü para etmiyor. Dekarda en az 30 bin lira zararım var. 36 dönüm tarladan bir kilo domates toplamadım. Mahsul parasıyla bu borçlar ödenmez. Salçalık biber şu anda 5 lira, pazarcıya çalışırsan 7-8 lira. Geçen sene salçalık biber 20 liraydı. Geçen seneden bu yıla masraflar yüzde 100’den fazla arttı. Yani şu anda köylü hatır için tarladan mahsulü kaldıracak, insaflı amele bakar durumda. Ama o da yok. Para etmediğinden ürünü toplatamıyoruz, hepsi tarlada kaldı; bitiğiz. Bu sadece domates, biber üreticisinin durumu değil. Zeytinci, bağcı, pamukçu, biberci, domatesci ve hayvancı da bitik durumda. Hepimiz bitiğiz. Kahvede oturup yan yana iki insan muhabbet edemiyoruz. Borcu olmayan yok. Biz çiftçi olarak borçlarımızı ödemeyeceğiz demiyoruz; ödeyemeyeceğiz. Kimse sivil itaatsizlik zannetmesin. Biz bu borçları ödeyemeyiz. Tarlayı satsak, kim alacak? Alsa bile çok ucuz paraya alacak. Kimin cebinde para var? Traktörümüzü satıp, öküzle mi süreceğiz bu tarlayı?”
Bakırlıoğlu çiftçilerin Tarım Kredi, kamu ve özel bankalara olan borcunun toplam 700 milyar lira olduğunu söyledi:
“Çitfçiler borçlarını ödemek için tarlasını ya da traktörünü satışa çıkardı. Çiftçilerimizin 700 milyar lira olan borcu, ödenmez. Türkiye’nin her yerinde çiftçilerimizin feryatları var. Karadeniz’de fındık, çay üreticileri ile Manisa’daki üreticilerimiz aynı durumda; benzer manzaralar var. 700 milyar liralık toplam borcun 550 milyar lirası kamu bankalarına, 150 milyar lirası ise özel bankalara yapılmış borç. Yıllardan beri iktidarı uyarıyoruz; bu borcun buraya kadar gelmemesi lazımdı. Bu sene çiftçilerimiz ‘biz bu borcu ödeyemeyiz’ diyor. Yapılması gereken şey belli, buradan iktidara sesleniyoruz: derhal çiftçinin kamu ve özel bankalara olan borçları yapılandırılmalı. 1-2 yıllık da değil, en az beş yıla bölünüp faizsiz yapılandırılması gerekiyor ki üreticilerimiz nefes alıp; yeniden üretim yapabilsinler. Ama bu da yetmez. Ayrıca çiftçilerimize önümüzdeki sene yeniden üretime katkı sağlayabilmeleri için ucuz faizli kredi verilmesi lazım ki önümüzdeki sene bu tarlalar boş kalmasın. Şu an çiftçilerimiz Ziraat Bankasına gidip ‘borcumu ödeyemeyeceğim’ dediğinde yüzde 50 faizle borçları bir yıl öteleniyor. Bu faiz oranlarıyla çiftçilerin önümüzdeki yılda bu borçları ödeme şansı yok. Bu konu memleket meselesidir. Sürekli ‘beka sorunu’ diyorlar; asıl beka sorunu topraklarımızın ekilip biçilmeyecek hale gelmesidir. Geçen sene fiyatları düşürmek için salçanın ihracatına yasak getirdik, çiftçi bu hale geldi. Önümüzdeki sene böyle giderse salçayı ithal etmek zorunda kalacağız çünkü bu çiftçi artık üretmeyecek, üretemeyecek.”
Sezonu yakında başlayacak olan zeytinin üreticinin son bir umudu olduğunu dile getiren bir çiftçi “Zeytin son umudumuzdu, ama o da bitti. Ama çiftçinin son umudu hiç bitmiyor. Yarın Ramazan abi zeytinlere su vermeye kalktığında TEDAŞ elektriği kesecek. Domates, biberci para alamayacak, kooperatife elektrik parasını nasıl ödeyecek? Tam zeytinlere sıra gelmişken sulayamayacağız. Tam zeytinlerin suya ihtiyacı varken kooperatifin borcundan dolayı TEDAŞ gelip elektriği kesecek, zeytin de dalda kavrulup kalacak. Bizim bir derdimiz de bu. Bizim kooperatifimizin gücü domates, biber üreticisini bu zamana kadar idare etti. Ama artık güç, para bitti. Sıra tam zeytincideyken elektrikler kesip; pompada su kurursa zeytinci de bitti. Allah rahmet eylesin” diye konuştu.
ANKA’nın aktardıklarına göre kiraladığı tarlaya yaptığı masrafın 270 bin lira olduğunu ifade eden çiftçi de “10 dönüme 270 bin lira masraf yaptım. Bu tarlaya ektiğim mal burada kaldı. Biri gelecekti bugün o da gelmedi. Şu anda benim buradan en az 200 bin lira zararım var. Kabahatim millet yesin diye ürettim. Kusura bakmayın, üretmemek ve millete yedirmemek gerekiyormuş. Çünkü Avrupa’dan ithal etsinler. Ziraat Bankası’ndan en az 250 bin liralık kredi kullandım. O duruyor, ne olacağını bilmiyoruz. Pamuk ya da zeytin iyi giderse belki öderim o da olmazsa ödeyemem. Pamuk şu anda 16-17 lira. Üç sene önce 25 liraydı. Üç sene önce mazot 8-9 liraydı. Şimdi 46 lira. Ben pamuktan para kazanmak için uğraşmıyorum; borcumu ödeyebilir miyim diye uğraşıyorum. Yiyip, içmeyi düşünmüyorum. O bitti. Ben Akhisar’a gidip bir ayakkabı, pantolon almayı düşünmüyorum. O iş bitti. Borcumuzu ödeyelim, öbür türlü bir şey yok. Fideciye, gübreciye borcumu da daha bilmiyorum. Bizim malımız tarlada kaldı, alan yok” diye konuştu.