Hakan Atilla’dan İçişleri Bakanlığı’na ‘pasaport’ davası
Kemal Kılıçdaroğlu hakkında farklı tarihlerde yaptığı konuşma ve açıklamalarda zincirleme şekilde ''suç ve suçluyu övdüğü” gerekçesiyle cezalandırılması istemiyle dava açıldı.
CHP 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, MHP Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız, İzzet Ulvi Yönter ile İsmail Faruk Aksu, 5 Şubat 2022’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi verdi. Dilekçede farklı tarihlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmalar, açıklamalar ve haberler delil gösterilerek zincirleme şekilde ”suç ve suçluyu övdüğü” ileri sürüldü. Bu dilekçeler üzerine başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame Ankara Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede MHP’li Yıldız, Yönder ve Aksu ”müşteki” sıfatıyla yer aldı.
İddianamede Kemal Kılıçdaroğlu’nun farklı tarihlerde başta Selahattin Demirtaş’ın tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamalar, konuşmalar ve haberler delil olarak gösterildi. Kılıçdaroğlu’nun zincirleme şekilde “suçu ve suçluyu övme” suçundan yargılanmasına 3 Aralık’ta başlanacak.
İddianamede Kılıçdaroğlu’nun 20 Haziran 2019’da bir gazeteye verdiği röportajda Demirtaş’ın “Ben ‘Kürdistan’ dediğim için yargılanıyorum Sayın Binali Yıldırım’ın da benim yanımda olması gerekirdi” sözlerine ilişkin “Demirtaş haklı. Kürt kökenli ya da Kürt vatandaşlarımızı Ekrem Bey’e ilgi göstermesi onların hoşuna gitmiyor. Diyarbakır’a gidip ‘Kürdistan’ sözcüğünü kullanıyorlar, ama Selahattin Bey aynı sözcüğü kullandığı için hapse atıyorlar. Bu aklın, mantığın alacağı bir şey mi? Kürdistan lafını kullandı diye milletvekilini parlamentodan atıyorlar ama eski başbakan, eski TBMM Başkanı kullandığı zaman, kendi partisinden olduğunda hiçbir şey olmuyor. İyi de o adamı niye hapse attınız? Ne işi var Selahattin Bey’in hapiste? Kaldı ki hiçbir siyasetçi siyasal düşüncelerinden dolayı hapse atılmamalı” dediği aktarıldı.
Kılıçdaroğlu’nun 13 Eylül 2017 tarihinde FOX TV “Çalar Saat” programında CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun başlatmış olduğu SİHA tartışmasında Tanrıkulu’na sahip çıktığı belirtildi.
Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun 2 Aralık 2015 tarihinde Diyarbakır’a ziyaretinde PKK’lı teröristlere “Barikatları kuran arkadaşlar,” 21 Ekim 2014 tarihinde İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü söyleşisinde ”YPG bizim için terör örgütü değildir. YPG, kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur,” 5 Aralık 2016 tarihinde CHP Adana mitinginde FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan gazetecileri tek tek sayıp alkışlattığı ve partililere “Bir grup gazetecinin ismini okuyacağım ve hep beraber ‘burada’ diyelim tamam mı” diyerek isimlerini okuduğu anlatılarak “beyanlarının kamu düzenini bozmaya elverişli boyutta olması, toplumun dirlik ve düzeni açısından açık, yakın ve somut bir tehlike hali yaratacak koşullarda bulunması nedeniyle zincirleme şekilde ”suçu ve suçluyu övme suçunun” unsurlarının oluştuğunun anlaşıldığı” ileri sürüldü.
İddianamede MHP’li vekillerin suç isnadında bulunduğu çok sayıda eylemin Kılıçdaroğlu’nun TBMM Grubunda yaptığı açıklamalar olduğu, Anayasa’ya göre ”yasama sorumsuzluğu” kapsamında olduğuna işaret edilerek bunlarla ilgili cezai tatbikat yapılamayacağı vurgulandı.
İddianame Kılıçdaroğlu’nun zincirleme şekilde ”suç ve suçluyu övdüğü’nü’ ileri sürerek TCK’nın 215/1 TCK 43/1 ve ”belli hakları kullanmaktan yoksun bırakmayı” düzenleyen TCK’nın 53/ 1-2 maddelerine göre 2,5 yıldan 3,5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Avukat Celal Çelik ANKA Haber Ajansı’na davaya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Siyasi talimatla açılmış bir dava anlamına geliyor. Genel Başkan’ın açıklamalarından kim rahatsızlık duyuyorsa onlar verdi talimatı. Erdoğan’ın duyduğunu biliyoruz, bir kısım MHP’lilerin duyduğunu biliyoruz, ama özellikle Erdoğan. Çünkü Genel Başkanımıza karşı onlarca şikayeti söz konusu, en çok o rahatsız oldu.”
İddianamenin Ankara Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiğini bildiren Çelik ”Ceza verilirse cezanın kanuni sonucu siyasi yasaklı” dedi.
”Sayın Kılıçdaroğlu nasıl değerlendirdi” sorusuna Çelik ”Sayın Genel Başkanı biliyorsunuz, kendisi hiçbir şekilde boyun eğmez, geri adım atmaz. Genel Başkana arz ettim durumu, gülümsedi sadece” yanıtını verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’na 3,5 yıl hapis ve siyasetten men talep edilen bir iddianame hazırlandığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Atatürk’ün emanetine sahip çıkarken bir adım geri adım atmadık, bir santim eğilmedik. Kemal Bey’e karşı yapılan bu suç duyurusu MHP’nin vaktiyle kendi tükenmişliğinin, milletin gönlünden düşmüş olmanın, suç örgütleriyle anılıyor olmanın, evlatlarının kanını Ankara’da sokak ortasında bırakmış olmanın ayıbını örtmek için yaptıkları, atanmalarına vesile oldukları birtakım silahşörleri tarafından yazılmış, kabul edilmiş iddianameler üzerinden ortaya koydukları bir kurgudur!
Sayın Kılıçdaroğlu’na yönelik hazırlanan iddianame Sinan Ateş cinayetini örtmez. Bir önceki genel başkanımızı hapse atmak için mevcut genel başkanın cesedini çiğnemeniz lazım. Hodri meydan!
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu yargılayacaklarsa, sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu o sanık sandalyesinde, orada oturur mu, bence oturmamalı hiçbirinin hakkı yok, onun oturması gereken yere gidip ben oturacağım. Bu kadar net! Hepsi haddini bilsin! CHP’nin hangi genel başkanını korkuttunuz da, hangi genel başkanını sindirdiniz de bir önceki genel başkanını sindireceksiniz.”