ABD'nin seçim günlüğünde bugün, Harris korkusuna dezenformasyona daha da sarılanan Trump'ı ve onun "çocuk yerine kariyer yapan kadınların sefil" olduğunu düşünen yardımcı adayı Vance'i konuşacağız. Vance, kariyer sahibi bir avukatın eşi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) kaderini belirleyecek dünyayı da büyük ölçüde etkileyecek seçimlere çok az bir zaman kaldı. Anketler başa baş giderken Donald Trump ve Kamala Harris arasındaki rekabet de kızışıyor.
Konularımız bunlar, başlayalım!
Hatırlayacak olursanız dünkü ABD Seçim Günlüğü’nde Harris’in CNN röportajına genişçe yer vermiştik. Bugün de Trump’ın Dr. Phil olarak bilinen TV sunucusu psikolog Phil McGraw’a verdiği röportaja bir bakacağız. Bu röportajı önemli kılan şey, Trump’ın Harris’in Biden’a karşı daha zorlu bir rakip olduğunu kabul etmesi. Trump, röportajda “artık daha iyi ve yeni bir rakip” ile karşı karşıya kalmak zorunda olduğundan yakınmasıyla dikkat çekti.
Bu da zaten kendisini söylemlerindeki şiddetin artmasında, seçim kampanyasında kurduğu bazı dezenformasyon örneklerinde kendisini gösteriyor. Mesela dün de uzun uzun değindiğimiz “Komünist Harris” bunun bir örneği. Şimdi de Trump ve ekibi bir reklam filmiyle gündemde.
🎬 Reklam filminde neler dönüyor?
Eski Başkan Donald Trump’ın kampanyasının yeni televizyon reklamı, Kamala Harris’e göçmenlik konusunda saldırıyor. Hatta, CNN’in tabiriyle, “aldatmaca üzerine aldatmaca” barındırıyor. Reklamda Harris’in 10 milyon kaçak göçmene resmi statü vermeyi planladığı, bunun da ABD’lilerin sosyal yardımlarından kesintiye neden olacağı iddia ediliyor.
İddiayı geçelim, gerçekler?
İyi de neden 🙄 Harris’in de Trump ile başa baş gittiği bu yarışta kararsızlara yürümekten başka çaresi yok. Ve şimdi o da Trump’ın kesin oy alacağı göçmen konusuna dair kimi mesajlar veriyor. Yani göçmen karşıtı olup da Trump’tan pek haz etmeyenlerin oylarına talip. Haliyle bu da Trump’ı Harris’in göçmenlere yönelik tutumunu sertleştireceği yönündeki vaatlerinin inandırıcı olmadığı söylemine itiyor.
🔴Trump’ın bu konuda işi zor değil. Çünkü Harris yıllar önce illegal göçmenlere karşı yumuşak bir takım açıklamalar yapmıştı. Haliyle rakipleri küçük bir aramayla onun eski Tweetlerine ulaşabiliyor. Özellikle de rakibinizin destekçisi X’in sahibi Elon Musk ise işler daha da zorlaşabilir.
Please note that this is an actual statement from Kamala https://t.co/Os4I3cxE6C
— Elon Musk (@elonmusk) August 29, 2024
Musk geçenerde Kamala Harris’in 2017 yılına ait bir paylaşımını yeniden gündeme getirdi. Kaçak göçmenlerin suçlu olmadığı ifadesi geçen Harris’in tweetini Musk “Bunun onun gerçek söylemi olduğunu unutmayın” notuyla paylaştı.
Harris’in işi zor evet. Ama Trump’ın işi de yarışa Harris’in dahil olmasıyla zorlaştı. O kadar ki suikast girişiminden kurtulmasını ilahi bir güce dayandıracak kadar ileri gitti. Bunu daha önce de dile getirmişti ama sanırım artık kendisi de sık sık dile getirince inanır oldu. Verdiği röportajda Trump seçimi kazanırsa “bunun yukarıda benim kurtarmaya dahil olmamı isteyen inanılmaz bir güç bulunduğu ve belki de bunun ulusu kurtarmaktan daha fazlası, belki de dünyayı kurtarmak olduğu” anlamına geleceğini öne sürdü.
Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump Cuma günü Fox News’e verdiği demeçte, Florida eyaletinde kürtaj haklarını eyalet anayasasında güvence altına alacak ve hamileliğin altı haftasından sonra mevcut kürtaj yasağını kaldıracak bir yasa değişikliğine karşı oy kullanacağını söyledi. Trump altı haftanın dahi uzun olduğu görüşünde. Yani Trump’a göre bir kadın hamile olduğunu öğrenemeyeceği kadar erken bir dönemde kürtaj yasağıyla karşı karşıya gelmeli.
Eski başkanın yardımcı adayı J.D. Vance her ne kadar seçmenlere veto temini verse de Trump kürtaj konusundaki tutumunu çok net bir şekilde ortaya koymuş oldu.
Harris de buna sessiz kalmadı tabii ki: “Elbette Florida’da ve ülke genelinde kadınların acil servislerden geri çevrilmesinin, hayati tehlikeyle karşı karşıya kalmalarının ve ihtiyaç duydukları bakım için başka eyaletlere yüzlerce kilometre yol kat etmek zorunda bırakılmalarının ‘güzel bir şey’ olduğunu düşünüyor.”
🔎 Trump’ın vereceği “Hayır” oyu, Florida Valisi Ron DeSantis’in geçen yıl imzaladığı altı haftalık kürtaj yasağının yürürlükte kalmasının önünü açacak. Biden yönetimi altında Harris üreme hakları konusuna öncülük ediyor. Nisan ayında tartışmalı yasağın yürürlüğe girmesinden sadece saatler sonra Florida’ya gidip yeni bir Trump döneminin “daha fazla yasak, daha fazla acı, daha az özgürlük” anlamına geleceği uyarısında bulunmuştu.
🟣 Anımsama noktası: Cumhuriyetçi Vali Ron DeSantis, Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Florida Yasama Meclisi tarafından onaylanan ve altı haftalık hamilelikten sonra kürtajı yasaklayan bir yasa tasarısını yasalaştırmıştı.
Halbuki Cumhuriyetçi başkan yardımcısı adayı JD Vance, Donald Trump’ın başkan olması halinde federal bir kürtaj yasağını veto edeceğini belirtmişti. Birçok kişi de Vance’i samimiyetsizlikle suçlamıştı. Bugün yeniden gündeme gelen Vance’in eski bir röportajı aslında eleştirilerin haksız olmadığını da gözler önüne seriyor.
“Kadın dediğin çocuk yapar” gibi sığ bir perspektiften verdiği röportajı Vance’in çok başını ağrıtacak gibi. E bu da haliyle oyları etkileyecek sebeplerden.
Eskinin Trump karşıtı, şimdinin küçük Trump’ı… Eski Başkanın müstakbel başkan yardımcısı J.D. Vance. İlginç bir karakter. Biz de zaten uzun uzun yazmıştık. Hint asıllı bir eşi var ve göçmen karşıtı. Eşinin güçlü duruşu ve profili onun kadın düşmanlığıyla taban tabana zıt. Eşi Usha BAŞARILI bir avukat ve üç çocuk annesi. Bakın burası “çokomelli” ÜÇ ÇOCUK 😉
Eşi, çocuk da yapmış kariyer de ancak kendisi şunları söyleyebiliyor: “Kariyer sahibi kadınlar, çocuk sahibi olmak yerine işlerine öncelik verdiklerinde sefalete giden bir yol seçiyorlar.”
Bu sebeple de ABD’li erkeklerin “erkeklikleri” bastırılıyormuş.
🔎 Odak: Röportaj 2021 Eylül’e ait. Böylesi görüşlerin değişmesi için çok da zaman geçmemiş. Yakın zamanda yapılan bir araştırma da ABD’de kadınların erkeklere nazaran sandığa gitme oranlarının daha fazla olduğunu ortaya koymuştu. Kadınların temel haklarını hedef alan bu söylemlerle kasım ayında kırılganlıklarına, kırılganlık eklerler artık ne diyelim.