Savaşın dünyaya yansıması: Çatışma ve korku Ortadoğu’yla sınırlı kalmadı
Pasifik'te sürekli yükselen tansiyon bu kez Kim Jong Un yüzünden fırladı. Kim Kuzey Kore'nin nükleer envanterinin 'her an savaşa hazır' olacak şekilde ikiye katlanacağını söyledi.
Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un bölgedeki “düşman” güçlere karşı nükleer cephanelerini artıracaklarını duyurdu. Duyurudaki “düşman” elbette bölgede Amerika Birleşik Devletleri (ABD) desteğiyle faaliyet gösteren diğer güçler. Kim Jong Un bu devletleri daha önce “Asya’nın NATO’su” olmakla suçlamıştı.
Kim Jong Un ABD destekli askeri bloğun büyümesinin ve nükleer silahlara yatırım yapmasının Kuzey Kore için bir “ölüm tehdidi” olduğunu düşünüyor. Kuzey Kore bu tehdide karşı tetikte. Yeni düzenlemeler genel bir çerçeveyle “Nükleer silahlar dahil olmak üzere tüm cephaneliği iki katına çıkarmak ve savaşa her an hazır olmak” olacak.
Açıklama Pyongyang’ın daha güçlü kıtalar arası füzeler yollayabilen bir üssün açılışının hemen ardından geldi.
Pasifik’teki dengeler bu sene temmuz ayında ABD ve Güney Kore’nin yaptığı silah anlaşmasıyla değişmişti. ABD’nin nükleer silahlarını ve Güney Kore’nin konvansiyonel silahlarının beraber kullanımını işaret eden bu anlaşma, Kuzey Kore’nin nükleer tehdidine karşı imzalanmıştı.
Kuzey Kore bu anlaşmayı kendisine karşı bir işgal girişimi olarak algıladı. 2022’den bu yana silah denemeleri gibi yollarla bölgede varlığını hissettiren Kuzey Kore tehditkar tavrından ödün vermiyor.
Stockholm Uluslararası Barış Enstitüsü’ne göre Kuzey Kore 50’ye yakın nükleer savaş başlığına sahip fakat izole ülkenin envanterini tam olarak bilmek mümkün değil.
ABD, Güney Kore ve Japonya 30 Haziran’da Freedom Edge adında bir askeri tatbikata başlamıştı. Kuzey Kore bu tatbikatı Asya’da bir NATO kurulması olarak değerlendirmişti.
Üç ülke donanma destroyerleri, savaş uçakları ve ABD’nin uçak gemisi Theodore Roosevelt’in de bulunduğu tatbikatı gerçekleştirdikten sonra Kuzey Kore “ABD ve müttefiklerinin başını çekeceği askeri bloğun bölgede güçlenmesini görmezden gelmeyeceğini” ve agresif bir yanıtla bölgesel barışı koruyacağını söylemişti.