ABD Seçim Günlüğü: Ve sahnede Eminem ve Obama!
ABD Seçim Günlüğü'ne hoş geldiniz! Çetin geçen bir münazaranın ardından bize de analizleri yazmak kaldı. Trump'ın başarısızlığı Harris'e Beyaz Saray'ın anahtarını verir mi? Gelin tartışalım.
Amerika Birleşik Devletleri’nin nabzını tuttuğumuz seçim günlüklerimize devam ediyoruz. Dünkü bölümümüzde mevcut başkan yardımcısı, Demokratların başkan adayı Kamala Harris ve eski başkan, Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’ın yüzleşmesini uzun uzun paylaştık. Bugüne de iki adayın ilk karşılaşmasının analizini yapmak kaldı. O yüzden hızlıca konuya girmekte fayda var…
Neler konuşacağız?
Dün sabaha karşı gerçekleşen 90 dakikalık münazara birçok kişiyi ekranlara kitledi. Haziran sonunda Biden ve Trump arasında yaşanan münazara kadar şok edici bir performans beklentisi hemen hemen yoktu. Ancak Trump sağ olsun, bizleri sansasyonsuz bırakmadı. Eski başkan hatırlayacaksınız, göçmenlerin evcil hayvanları yediklerini iddia edecek kadar ileri gitti. Münazarada Trump’la dalga geçen üslubu ve vücut diliyle Harris eski başkanı köşeye sıkıştırdı. Ancak bu yayının gerçekten bir kazananı var mı diye soracak olursanız, kesin bir yanıt elbette yok ancak tahminler var.
🔎 Hadi gelin, anketlere bakalım:
Bilindiği gibi anketlerde uzun zamandır büyük bir açıklık yoktu. Her iki aday arasında da birer puanlık farklarla ortaya çıkan, galibiyet-mağlubiyet değişimi söz konusuydu. Dolayısıyla artık neredeyse Türkiye kadar kutuplaşmış bir ABD’de, canlı yayının ne denli bir etkisi olacak söylemesi zor fakat yine de küçük farkların açabileceği büyük kapıları hesaba katmak lazım. Keza münazara sonrası anketlerde esas önemli olan nokta da bu küçük “farklar”
Şu ana kadar biri CNN’den, diğeri YouGov’dan olmak üzere iki anlık anket öne çıktı.
CNN tarafından yapılan ankete göre, tartışmayı izleyenler arasında Harris’in başarılı olduğunu düşünenler yüzde 63. Kalan yüzde 37 ise tercihlerini Trump’tan yana kullanmış.
YouGov anketine göre de Harris’i başarılı bulanların oranı yüzde 54. Aynı ankette Trump’ın başarı oranı ise yüzde 31’de kaldı. YouGov’un CNN anketinden farkı da kararsızlara da yer vermesi. Bu ankete yüzde 14’lük bir kesim hala tercihini netleştirmiş değil, yani 90 dakikalık karşılaşma da bir fayda sağlamamış.
🔎Dikkat çeken bir nokta var: Münazara ardından yayınlanan bu anketlerde dikkat çeken önemli bir detay var. Haziran sonunu bir hatırlayalım. Trump ve Biden CNN ekranlarında karşı karşıya gelmiş. Tartışmada kendisini savunmaktan aciz bir profil çizen Biden’ın yayın sonrası başarı oranları da haliyle dibi görmüştü. İşte dünkü yayın sonrası veriler, haziranda Biden ne ise şimdi Trump’ın o olduğunu gösteriyor.
Yayın sonrası başarı verilerinde Harris karşısında ezilen Trump’ın oranları 27 Haziran gecesinde Biden’ın elde ettiklerine çok yakın.
Biden’ın bu performansı hatırlarsanız onun yarıştan çekilmesine neden olmuştu. Trump ve Biden münazarası sonrası oranları hatırlayalım mı?
Bunun cevabını kasım başında ABD halkı verecek elbet. Ancak bazı öngörülerde bulunmak mümkün. Yukarıda bahsedilen tablo dahilinde “Trump kaybediyor” demek çok kolay gibi görünse de münazaraların Beyaz Saray’ın açık bileti olmadığını anımsamakta fayda var. Ama yine de yukarıda da bahsettiğimiz “farklar” önem arz ediyor. Ve evet bu farklar şu an için eski başkanın aleyhinde seyrediyor.
Washington Post’tan Aaron Blake, geçmişten günümüze geçen münazara örneklerine analizinde yer vermiş. Bunlar, münazara sonrası başarı oranlarında makasın en açık olduğu örnekler. Ve Trump ile Harris arasındaki fark bunların bile ötesinde.
Harris’in münazaradaki başarı oranı, CNN’in tartışmalardan sonra yaptığı ve 1984’e kadar uzanan diğer 20 araştırmadan daha büyüktü. Harris ayrıca Trump destekçilerinin yüzde 31’i tarafından tartışmanın galibi olarak görüldü. Bu da şu açıdan önemli, Trump’ın karşısında 27 Haziran’da kötü performans sergileyen Biden’ın destekçileri de yüzde 30 oranında “Trump kazandı” demişti.
Münazaranın çıktılarının Trump’ın aleyhinde olduğu bir gerçek ancak bir de madalyonun öteki yüzü var. Çünkü münazara demek, Beyaz Saray için açık bilet demek olmuyor ki bunun geçmişte örnekleri mevcut. Hem de bu örneklerden birinin öznesi de bizzat Trump.
Trump 2016 yılında münazaralarda başarısızlık örneği göstermişti. Yukarıda da örnek olarak bahsettik. Hillary Clinton yüzde 67 ile birinde zirve dahi yapmıştı. Ancak seçimlerin kazananı Trump oldu.
Bir başka örnek de eski Başkan George W. Bush için geçerli. O da 2004 yılında başarısız münazara performansları ardından başkanlık koltuğuna oturmuştu.
Demokratlar Biden’dan sonra aday olan Harris’in enerjisiyle dolup taşıyorlar. Kampanyaya bir gençlik gelmedi dersek, yalan söylemiş oluruz. Ancak bundan hep bahsettik, sürdürülebilirlik önemli. Çünkü her ne kadar Harris karşısında güçsüz görünmüş olsa da Trump’ın eli iki açıdan oldukça sağlam: Ekonomi ve göçmen krizi.
Göçmenler konusunda “evcil hayvanları yiyorlar” diyebilecek kadar ileri giden Trump’a kim inanır, demeyin. Dünyanın içinde bulunduğu durum düşünüldüğünde göçmen karşıtlığının her zaman oy getireceği de açık. Zaten CNN, Washington Post ve New York Times gibi ana akım medyada yer alan haberlerde, tartışma programının kararsız seçmenler üzerinde büyük bir etki yaratmadığı da kaydedildi. Yani, münazaranın seçimlere büyük bir etkisi olmayacağını söyleyebiliriz.
Kısa haber:
President Biden, Vice President Harris, former President Trump, Sen. JD Vance and Former New York City Mayor Mike Bloomberg at 9/11 Ceremony in New York. pic.twitter.com/nK19YKABjB
— CSPAN (@cspan) September 11, 2024
ABD Başkan Joe Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, eski Başkan Donald Trump, Senatör JD Vance New York’taki 11 Eylül anmalarında bir araya geldiler. Kutuplaşmanın arşa çıktığı ülkede Harris ve Trump’ın tokalaşması gündem oldu. Keza yayın sonrası birbirlerinin yüzlerine bakmadan stüdyodan ayrılmışlardı.