Seçil Erzan hakkında bir dava daha: 3 milyon dolar…
Diyarbakır’da çok sayıda yargı mensubu, mülki idare amiri, üst düzey emniyet ve istihbarat görevlisinin dolandırıldığı Zerya Kuyumculuk davasında 448 yıl hapis çıktı. Cezayı duyunca kaçıp sonra yakalanan sanık uzun bir 'hakim savcı listesi' verdi.
Diyarbakır’da aralarında çok sayıda yargı mensubunun, emniyet müdürleri, vali, vali yardımcılarıyla istihbarat görevlilerinin de olduğu kamu görevlisinin paralarını saadet zinciri yöntemiyle çalıştırıp yüksek kar payı vaadiyle faiz ödeyen ve bir gece yarısı dükkânı kapatarak kaçan Zerya kuyumculuk davası dört yıl sonra karara bağlandı.
Dolandırıldığı ileri sürülen kamu görevlilerinin şikayetçi olmadığı, ikisi tutuklu sekiz sanığın olduğu dava ağır ceza mahkemesinde görülüyordu ve dolandırılan çok sayıda vatandaş zararlarının giderilmediğinden şikayetçiydi, hala da öyle.
Mağdur avukatları sanıkların bugünkü altın kuruyla yaklaşık iki katrilyon vurgun yaptığını ileri sürüyor. Avukatlar “Sanıklar Çiftlik bank vakasında olduğu gibi çevrelerini geniş tutup güven telkin ederek vurgun yapmıştır. Tutuklu sanıklardan Zülküf mağdurların zararını giderme sözü verip mahkemeyi ikna ederek tahliye oldu. Ancak mağdurların zararını gidermek için iletişim kurmadı. İşyerine ait tüm kamera kayıtları incelensin. O dükkâna kim giriş-çıkış yapmışsa belirlensin. Çantalar dolusu altın ve paraları dükkândan çıkarıp araca yükledikleri görüntülerle sabittir. Bilgisayarları kaçırmamış olsalardı kimin ne kadar para yatırdığı ortaya çıkacaktı. Bu basit bir dolandırıcılık değil, organize suç örgütüdür. Sanıkların yakalandığı Adana ve Mersin’de altın dolu valizleri kime teslim ettikleri belirlenmelidir. MASAK raporuyla BDDK’nın para yatıranların hesap hareketlerine ilişkin belgeleri incelendiğinde vurgunun ne denli yüksek olduğu açığa çıkacaktır. MASAK raporu içinde bürokratların da yer aldığı rapordur. Sanıklar kara para aklamakla kalmamış, bu faaliyetleri yüzünden bir ilin Cumhuriyet Başsavcısı da soruşturma geçirmiştir” diyor.
Nitekim BDDK tarafından Başsavcılığa gönderilen yazıda Zerya Kuyumculuk ile para transferi yapan vali, vali yardımcıları, üst düzey emniyet ve yargı mensuplarının isim listesi var.
Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre mahkeme davanın karar duruşmasında hakkında yakalama kararı bulunan kuyumcu Zülküf Ortaç’ın her ne kadar Zerya Kuyumculuk ile bağı olmadığını, altınlara ne olduğunu bilmediğini belirtmiş olsa da incelenen kamera kayıtları, banka hesap hareketlerine göre savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu, altın ve paraların kaçırılmasında aktif rol alan Zülküf’ün kaçmadan önce hesabındaki parayı sıfırlayarak suçun içinde olduğunu vurguladı.
Sanıklar Zülküf ve Zülfikar Ortaç kardeşler ile Serdar Adıgüzel’in normal bir ticari faaliyet yürütmekten ziyade parasını aldıkları mağdurlara göstermelik bir miktar ödeme yaparak yersiz bir algı oluşturup güven telkin ettiklerinin, asıl amaçları olan daha çok para girişini sağlayarak her mağdura karşı ayrı ayrı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olduğuna kanaat getirdi.
448 yılı duyunca kaçtı ama yakalandı
Mahkeme dolandırılan her kişi için ayrı ayrı olmak üzere tutuklu sanıklar Zülfikar Ortaç Serdar Adıgüzel ile Zülküf Ortaç’ı ayrı ayrı 448’er yıl 6’şar ay hapisle cezalandırdı. Tutuksuz sanıklar Tamer Adıgüzel, Fatma Aydın, Mustafa Ortaç, Rauf Tulpar, Cemal Kılıç hakkında ise delil yetersizliğinden beraat kararı verdi.
Mağdurların zararını gidereceği taahhüdünde bulunarak tahliye olan ancak kimseye ödemeye yapmayarak kayıplara karışan Zülküf Ortaç ise 448 yıl hapis cezasını duyunca soluğu Şırnak’ın Silopi İlçesi’ndeki Habur Sınır Kapısı’nda aldı. Sahte pasaportla Kuzey Irak’a kaçmak isterken Gümrük kapısında polisin yüz tarama sistemiyle yakaladığı Ortaç Diyarbakır’a getirildi.
Ağır ceza mahkemesine çıkarılan Ortaç “MASAK ve bilirkişi raporunda eksiklik var. Biz iflas ettik, bu duruma düştük. Kimseyi dolandırmadık. Adil yargılanma hakkım ihlal ediliyor. Yazılı olarak savunmamı yapacağım. Hesabımdan çekilen paranın akıbeti ve dükkândaki bilgisayarların nasıl kaybolduğu MASAK ve bilirkişi raporunda bellidir. Benim Zerya kuyumculuk ile resmi, gayrı resmi hiçbir ilişkim yoktur” dedi.
Zülküf Ortaç paralarını çalıştırdığı hakim, savcı, mahkeme başkanı, başsavcı ve başsavcı vekillerinin de isimlerini tek tek açıkladı. Bu kişilerin kendilerine birikimlerini getirip yüksek kâr payı talep ettiğini, bu kişilerin paralarını çalıştırdıklarını belirtti.
Ortaç polisin kendilerine operasyon yapmasından kısa süre önce bir başsavcı vekilinin kendisini telefonla arayarak “Emniyet size operasyon yapacak. Altın ve paraları kurtarın” diye bilgi verdiğini belirtti.
Ortaç kâr payı vaadiyle kendilerine teslim edilen hakim, savcı ve mahkeme başkanı ile başsavcı ve başsavcı vekillerinin paralarını da tahliye olduktan sonra ödediğini söyledi. Ortaç yargı mensuplarıyla ilgili itiraflarını sürdürünce mahkeme sanığın dosyayla ilgisi olmayan birçok isimden bahsettiğini ve bu isimlere yönelik birçok suçlamada bulunduğunu belirtti.
Mahkeme bahsi geçen hakim ve savcıların dava dosyasında taraf olmadıkları gibi yokluklarında yapılan ithamlara cevap veremeyecekleri, lekelenmeme hakkının ihlal edilebileceğini dikkate alarak sanığa isimlerini zikrettiği kişilerle ilgili ayrıntılı yazılı dilekçe verebileceği ve suç duyurusu yapabileceği uyarısında bulundu.
Sanık suçlamalarını sürdürünce mahkeme bunu zapta geçirdi. Ardından da sanığın aldığı ceza miktarı, uzun süre firarda olması, adli kontrol hükümlerinin hukuken ve fiilen yetersiz kalacağı gerekçesiyle oy birliğiyle tutuklanmasına karar verdi.