Canı isteyen yapay zekayla görüntü ve ses üretip sosyal medyada dolandırıcılık yapıyor, sosyal medya şirketleri engellemiyor
Refik Anadol Akbank Genel Müdürlük binasında ilke imza attı. Türkiye’nin ilk kalıcı yapay zeka eseri olma özelliği taşıyan çalışması 60 milyon piksel ve 220 metrekare alanıyla da sanatçının dünyadaki en büyük üç eseri arasında yer alıyor.
Dünyanın önde gelen medya sanatçılarından Refik Anadol’un Akbank Genel Müdürlüğü’nün mimari dönüşüm sürecinin bir parçası olarak bankaya özel tasarladığı sanat eseri özel bir resepsiyonla yerini aldı. Anadol’un sanat, bilim ve teknoloji arasındaki dinamik ilişkiyi geleceğe taşıyan etkileyici eseri iş ve kültür sanat dünyasının önemli isimlerini göz alıcı bir ışık ve renk yolculuğuna çıkardı.
Refik Anadol’un dijital heykelleri insan-makine işbirliklerinin yaratıcı potansiyelini ve çoklu duyuları nasıl harekete geçirebileceğini araştırıyor. Türkiye’nin ilk kalıcı yapay zeka eseri olma özelliği taşıyan bu çalışma meditasyona yönelik ve çok duyulu bir deneyim yaratmak amacıyla canlı renkler, şekiller ve soyut desenler barındırıyor. İstanbul’un hava durumu bilgileri ve dünyanın farklı mercan ekosistemlerinden toplanan görselleri içeren bu bilgi kümesi doğa ve tarih anılarını bir araya getiren bir çıkış noktası olarak yapay zekanın eğitilmesinde kullanılıyor. Bu bileşim İstanbul’un sularla çevrili doğal yapısını ve kent merkezinin karmaşık ritimlerini temsil ediyor. Ortaya çıkan dinamik eser izleyiciyi estetik, doğa ve bilim arasında oluşan ilişkileri sorgulamaya teşvik ediyor.
Refik Anadol ve ekibi bu geniş bilgi kümesinden yararlanarak oluşturdukları alt gruplarla özgün bir makine öğrenimi modeli eğitiyor. Akbank arşivleri ve doğa bilgilerini göz önüne seren eser kolektif hafızanın izlerinden yola çıkarak bilgileri görselleştiren bir makinenin etkileyici ve düşündürücü bir deneyim yaratmasını sağlıyor. Görsellerin akışkanlığı bu bilgilerin dijital bir sentezini sunarak insanlığın, doğanın, estetiğin ve teknolojinin bir arada örüldüğü çağdaş dünyanın çok katmanlı yapısını temsil ediyor.
Refik Anadol alanında dünyanın en büyük üç çalışmasından biri olarak kayıtlara geçen eseri hakkında şu açıklamayı yaptı: “İstanbul’a şehrin kültürel ve doğal ritmine derinden uyum sağlayan bir eserle dönmek büyük bir onur. Bu eseri Akbank’ın kurumsal hafızası ile İstanbul’un doğal döngülerinin bir bileşimi olarak hayal ettim. Akbank arşivlerini İstanbul’un doğal ortamıyla harmanlayan geniş bir veri seti aracılığıyla proje izleyiciyi veriyle ilişkisini yeniden düşünmeye davet ediyor.
Eser veriyi yalnızca bir bilgi kaynağı olarak değil daha derin ve manalı bağlantılar kurmanın bir aracı olarak da görmemizi hedefliyor. Bilim, sanat ve teknolojiyi bir araya getiren bu yapay zeka eseri estetik açıdan ilgi çekici bir deneyim yaratmanın yanı sıra teknoloji, doğa ve hafıza arasında kökleri İstanbul’un kalbinde yer alan bir diyalog kuruyor. Bu projenin hayata geçmesinde önemli bir rolü olan başta Suzan Sabancı olmak üzere tüm Akbank yönetimine Türkiye’de sanatın ve sanatçıların gelişimine verdiği değerli desteklerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.