Tayvan meclisinde reform kavgası: Vekiller birbirine girdi
"Biz Çin'den yaşlıyız, Çin bizim anavatanımız olamaz" diyen Tayvan lideri Lai'ya cevap gecikmedi. Çin ada çevresinde havadan ve denizden tatbikatlara başlayarak hangisinin "anavatan" olduğunu göstermeye çalıştı.
Tayvan’ın Ulusal Bağımsızlık Günü kutlamalarının ardından Çin Pasifik’te sürdürdüğü “savaş oyununda” yeni bir perde açtı. Beijing bugün erken saatlerde başlattığı hareketliliğin hedefinde Tayvan Bağımsızlık Güçleri olduğunu söyledi. Hareketlilik Tayvan Ulusal Günü’nde konuşan Tayvanlı lider Lai Ching Te’nin “bağımsızlık” vurgularının hemen ardından geldi.
Çin ordusu komutanlarından Li Şi tatbikatların deniz ve hava muharebelerine hazırlık devriyeleri tarafından kritik liman ve bölgelerin ablukaya alınması yoluyla gerçekleştirildiğini söyledi. Komutan tatbikatları “devletin egemenliğini ve ulusal birliğini korumaya yönelik meşru ve gerekli eylemler” olarak tanımladı. Tayvan Savunma Bakanlığı Çin’in eylemlerini “mantıksız ve kışkırtıcı” olarak niteleyerek kınadı.
Alman Marshall Fonu’nun Hint-Pasifik programının başkanı Bonnie Glaser El Cezire’ye “Lai’nin Ulusal Gün konuşmasının ardından Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun askeri tatbikatlar düzenleyeceği geniş çapta bekleniyordu. Tatbikatlar Çin Komünist Partisi’nin Çin topraklarını savunma kararlılığına sahip olduğunu iç kamuoyuna gösterme etkisine sahip. Ayrıca Taipei ve Washington’u Beijing’in kırmızı çizgilerini aşmamaları konusunda uyarmayı amaçlıyorlar” dedi.
Çin ve Tayvan arasındaki anlaşmazlık Çan Kay Şek dönemine uzanıyor. Mao Zedong önderliğindeki ÇKP ve Çan Kay Şek öncülüğündeki ordunun karşı karşıya gelmesinin ardından başarısız olan Çan Kay Şek Tayvan’a kaçarak burada Milliyetçi Çin Cumhuriyeti adı altında yönetimini sürdürmeye çalıştı. Çin o dönemde Tayvan’ı geri almak için herhangi bir girişimde bulunmadı ama o zamandan bu zamana Çin Tayvan’ı ayrı bir ülke olarak değil, kendisinin bir parçası olarak görüyor. Diplomatik ilişki kurduğu ülkelerin hiçbirinin Tayvan ile diplomatik bağlantısı olmasını kabul etmiyor. Bir gün öyle ya da böyle Tayvan’ın anakaraya bağlanacağını varsayıyor.
Sabah erken saatlerde Çin’e ait 25 savaş uçağı ve 11 savaş gemisi Tayvan etrafında hareketlilik göstermeye başladı. Bu askeri hareketliliğin ardından Tayvan lideri Lai adayı “dış tehditlerden koruyacağına” dair söz verdi. Facebook paylaşımı yapan cumhurbaşkanı “Yurttaşlarıma, hükümetin demokratik ve özgür anayasal sistemi savunmaya, demokratik Tayvan’ı korumaya ve ulusal güvenliği teminat altına almaya devam edeceği konusunda güvence veriyorum” yazdı.
Çin son yıllarda Tayvan çevresindeki hareketliliğini arttırdı. Son tatbikatlar Lai’nin 10 Ekim’de yaptığı ilk Ulusal Gün konuşmasında “ilhak ya da sınır ihlaline” karşı direneceğini ve Beijing’in adanın 23 milyonluk nüfusunu temsil etme hakkı olmadığını söylemesinden sadece birkaç gün sonra yapıldı. Lai konuşmasında Çin’in Tayvan’ın anavatanı olamayacağını yaş problemi üstünden anlatmaya çalışmıştı. Çin ve Tayvan bu ay dokuz gün arayla doğum gününü kutladı. Bir tarafta 1 Ekim’de 75’inci yaşını kutlayan Çin diğer tarafta 113’üncü yaş gününü kutlayan Tayvan vardı. Tayvanlı lider aradaki yaş farkına dikkat çekerek “Çin Tayvan’ın anavatanı olamaz” demişti.
Çin Cumhuriyeti 1912 yılında Milliyetçi devrimin Çin’in son imparatorluğu Qing Hanedanı’nı devirmesinin ardından kuruldu. O zamanlar Tayvan Japon kolonisiydi, Qing Hanedanlığı Japonya’ya karşı savaşı kaybettikten sonra bu adayı Japonya’ya vermişti. Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesinin bir sonucu olarak Çin Cumhuriyeti Tayvan’ın kontrolünü ele geçirdi. Dört yıl sonra da Milliyetçilerle Mao Zedong öncülüğündeki Komünistler karşı karşıya geldi. Savaşı kaybedenler Milliyetçiler oldu, yönetim merkezini anakaradan Taipei’ye taşıdılar.
Beijing’deyse iktidarı ÇKP ele geçirdi ve 1 Ekim 1949 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurdu. O tarihten bu yana iki taraf ayrı hükümetlerce yönetiliyor. Ardı sıra gelen Çinli liderler bir gün Tayvan’ın kontrolünü ele geçirme sözü verse de ülkenin son yıllardaki en iddialı lideri Şi Cinping söylemin yanına bir de devriyeleri ekledi. Aslında gerekçesi daha çok Amerikan siyasetçilerin Tayvan meselesine burnunu sokmasıydı. Temsilciler Meclisi’nin eski Başkanı Nancy Pelosi Çin’in tüm itirazlarına rağmen adaya resmi ziyaret düzenleyince Çin ada çevresinde hem denizden hem de havadan devriyelerini artırdı.
Taipei’deki Ulusal Tayvan Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Lev Nachman, Çin’in son eylemlerinin sürpriz olmadığını söyledi. “Askeri tehditler küçük bir mesele olmasa da, hepimiz Çin’in Lai’nin Ulusal Gün konuşmasına bir tür askeri tehditle karşılık vereceğini biliyorduk” diyen Nachman, X’te şunları yazdı: Paniğe kapılmaya ya da aşırı tepki vermeye gerek yok. Bunun olacağını hepimiz gördük. Çabucak bitecektir.”
Lai 10 Ekim’deki konuşmasında Beijing’e de elini uzatmış, “sağlıklı ve düzenli diyalog ve alışveriş” umudunu dile getirmişti. Tayvan, Beijing’i Orta Doğu ve Ukrayna’daki çatışmaların çözümüne yardımcı olmak için nüfuzunu kullanmaya çağırmıştı.
Ancak Çin’in devlet gazetesi Global Times pazar günü yayınladığı bir analizde analistlerin Lai’nin konuşmasını “selofana sarılmış zehirli hap” olarak tanımladıklarını aktarmıştı.