Geleceğe ilişkin OVP ne diyor?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz Meclis'te görüşülmesi ertelenen Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na limiti 100 bin lirayı geçen kredi kartlarından yılda 750 TL destek alınması konusunun kapanmadığını belirterek 'Kalem kalem yeniden bakacağız' dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, görüşmeleri ertelenen Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nu güçlendirmeye dönük yasa paketine ilişkin bütçe sonrası ayrıntılı bir çalışma yapacaklarını belirterek, “Haklı eleştirileri de dikkate alarak paket yeniden gözden geçirilecek, savunma sanayiini destekleme paketine kalem kalem yeniden bakacağız” dedi. Bu ayın başında TBMM’ye sunulan yeni kanun teklifine göre, limiti 100 bin liranın üzerindeki kredi kartlarından yılda 750 TL alınması gündeme gelmiş ancak vatandaşların banka şubelerine koşup limitlerini düşürmüş, sosyal medya hesaplarından da büyük tepki göstermişti. Bunun üzerine tasarının görüşülmesi ertelenmişti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Meclis’te gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında soruları yanıtladı. Görüşmeleri ertelenen savunma sanayisini desteklemeye dönük yasa teklifine ilişkin açıklamalarda bulunan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nu güçlendirmeye dönük bir çalışma yapıldı ama bu süreçte birçok tartışma oldu. Eleştirilerin bir kısmına ben de katılıyorum, haklı eleştirilerdir. Bunlara saygı duyuyoruz. Zaten Meclis bunun için var, teklif gelir tartışmalar olur. Oylama olur, gerekirse teklifi geri çekersiniz ya da dönüştürürsünüz. Bence bu bir zaaf olarak görülmemeli. Toplumsal olarak ortaya ciddi eleştiriler konuldu. Etki değerlendirmeleri biraz hızlı yapılmıştı. Bu paket Mecliste tartışılsın diye getirildi. Cumhur İttifakı olarak bu paketi bütçe sonrasında bir araya gelerek, ayrıntılı bir şekilde tartışmalarını yapağız, kalem kalem tekrar bakılacak. Haklı eleştiriler dikkate alınarak paket gözden geçirilecek. O günkü siyasi irade nasıl oluşursa gerekirse Meclisimizin takdirine tekrar sunulacak. Şu anda erteleyerek bütçeye yoğunlaşmış durumdayız.”
Savunma sanayisinde proje sayısının bini aştığını, 15 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşıldığına dikkat çeken Yılmaz, bu sene 6.6 milyar dolarlık bir ihracat beklediklerini belirtti. Yılmaz, “Savunma sanayisini sadece bir güvenlik meselesi olarak görmüyorum, katma değeri yüksek, sivil endüstriyi de etkiliyor. Zamanında paramızla vermedikleri ürünleri şimdi biz satıyoruz. Ama yeterli mi yeterli değil. Türkiye’nin hava sahasını dış saldırılara karşı çok daha güçlü şekilde koruyacak çelik kubbe projesi var. Entegre bir sistem bu, bir taraftan da Kaan dediğimiz beşinci nesil akıllı uçak sistemleri gibi çok büyük projelerimiz var, bütçeden olabildiğince para ayırıyoruz” dedi.
Yılmaz, Türkiye’nin doğurganlık hızının 1.5’e kadar gerilemesinin nedenlerinin çok boyutlu olarak ele alınması amacıyla Demografik Nüfus Yüksek Kurulu oluşturulacağını açıkladı. Doğurganlık hızının gerilemesinin çeşitli nedenleri bulunduğunu, eğitim ve gelir düzeyi yükseldikçe çocuk sayısının azaldığını kaydeden Yılmaz, oluşturulacak kurula ilişkin şunları söyledi:
“Kabine toplantısında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız bir sunum yaptı, onun üzerine Cumhurbaşkanımızın bir talimatı oldu. Demografik Nüfus Yüksek Kurulu oluşturacağız. Yani bu işleri hem detaylı bir şekilde inceleyecek hem de yeni bir eylem planı geliştirecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, TÜİK’i ilgilendiren hususlar var. Bakanlıkların fikirlerini alacağız kurul oluştuktan sonra yeni bir eylem planı oluşturacağız. Bakım hizmetleri, sağlıktaki şartları, diğer maddi alanlarda yapılabilecek ne varsa bütün boyutlarıyla ele alarak, bütüncül bir eylem planı hazırlayacağız. Şu anda kurulun oluşumuyla ilgili mevzuat hazırlığı devam ediyor. Bu kanun gerektirmiyor, Cumhurbaşkanı kararı ya da kararnamesi ile oluşturulacak. Bunu uzun vadede çok önemli görüyorum, sosyal güvenlik sisteminden başka alanlara kadar her şeyi etkileyecek temel bir alan.”
Depremden etkilenen illere yapılan yatırımlara ilişkin bilgi veren Yılmaz, son iki yılda 2.6 trilyon lira tutarında bir harcama yapıldığını kaydetti. Yılmaz, “Sanki depremin etkisi bitti gibi bir algı var ama öyle değil asıl harcamayı şu anda yapıyoruz. 450 bin civarında konut inşa ediliyor. Bir taraftan da altyapılar inşa ediliyor. Sosyal, ekonomik olarak bölgeyi canlandırma, vergisel avantajlar, teşvikler bütün bunlar mali sonucu olan kararlar. Dolayısıyla baktığımız zaman muazzam bir harcama söz konusu. Bunun da büyük kısmı 2023 ve 2024’e denk geliyor. Sadece merkezi yönetim bütçesinden iki senede 2024 fiyatları üzerinden 2.6 trilyonluk bir harcama oldu. Bu muazzam bir rakam aşağı yukarı 70 milyar dolara denk geliyor. Buna mahalli idarelerin harcamaları, İller Bankası, özel sektör ve fonlar dahil değil. Gelecek yıldan itibaren bu yük azalacak” dedi. Yılmaz, yapı stoğunun dönüştürülmesi başta olmak üzere deprem öncesi alınması gereken tedbirlerin önemine de dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Deprem öncesi bir liralık harcama deprem sonrası 7 liralık maliyetinizi ortadan kaldırıyor. Koruyucu müdahalelerin maliyeti tedavi edici müdahalelerden çok daha düşük. Dolayısıyla esas olan riskleri yönetmek. Krizleri yönetmek için de önce nereler riskli, nereler değil bunu belirlememiz lazım. Türkiye son yıllarda önemli çalışmalar yaptı, hem akademik dünya hem AFAD diğer kuruluşlarımız nerede fay var ne oluyor, yüzde yüz burada bilgi sahibi olmak da zor ama işin özü riskli alanları tayin edip özellikle fayların geçtiği yerleri yerleşime açmamak gerekiyor. Ayrıca önümüzdeki dönemde ne yapıp edip bizim kalan riskli yapı stoğunu da dönüştürmemiz lazım, yapı dönüşümü için sadece merkezi bütçeden 584 milyar lira ayrıldı.”