SGK borçlarının tahsiline Mansur Yavaş’tan sonra Mersin’den Vahap Seçer de tepki gösterdi
Esenyurt Belediye Başkanı Özer'in tutuklanmasından sonra MHP Toroslar ve Akdeniz belediyelerine işaret etti. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer de partisine normalleşme tepkisi gösterdi, MHP'ye de 'kaybetmeni kuyruk acısı' yanıtını verdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, kendinden beklenmeyen şekilde terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan Meclis’e getirilip örgütü lağvettiğini açıklamasını istedi. Bu gerçekleşirse de umut hakkının uygulanması gerektiğini söyledi. Siyaset arenası bu açıklamayla ısınırken zaten CHP ile AK Parti arasındaki normalleşme adımları sürüyordu. Ancak siyaset arenasının gerginliği yükseldi İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu Bahçeli’ye urgan fırlattı, CHP ve DEM Parti süreci izlediğini barış istediğini söyledi.
Siyasetin gündemi buydu ama yine şaşırtan bir gelişme yaşandı. CHP Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer evinden gözaltına alındı, tutuklandı. Özer terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyordu, kısa sürede Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı, belediye Meclisi’nde seçim yapılmadı.
Operasyonun ardından MHP’den bir açıklama geldi. MHP’li İsmet Büyükataman “CHP’nin terör örgütü ile somut bağı ve Özgür Özel’in ‘kent uzlaşısı’ adı altında kurduğu ittifakla belediyeleri Kandil’deki teröristlere peşkeş çektiği ayyuka çıktı. Genel başkanımız sayın Devlet Bahçeli’nin yerel seçimlerden önce ‘kent uzlaşısı’nın esasında bir ‘PKK ittifakı’ olduğu yönündeki uyarılarının ne kadar haklı olduğu bir defa daha ortaya çıkmış oldu.
Çok şükür devletimiz gerekeni yapıyor, terörle mücadelemiz tüm hızıyla sürüyor. Türkiye’nin terörle mücadeledeki dik duruşu terörü maşa olarak kullanan Türkiye düşmanlarının oyunlarını bozuyor. Bu kapsamda ‘kent uzlaşısı’ adı altında CHP-DEM ortaklığıyla kazanılan Akdeniz ve Toroslar belediyeleri İmamoğlu tarafından DEM Parti’ye kontenjan olarak verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri incelemeye alınmalı, belediyelerin terör örgütüne peşkeş çekilmesinin yolu kapatılmalıdır” dedi.
Bu açıklama “Sırada Toroslar ve Akdeniz belediyeleri mi var?” sorusunu kamuoyunun gündemine oturttu. Gazeteci Özlem Akarsu Çelik de bu açıklamayı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e sordu, sosyal medya platformu Twitter’dan yayımladı.
Seçer Toroslar Belediyesi’ne yönelik algı operasyonu yapılmaya çalışıldığını gözlemlediğini söyledi. Büyükataman’ın açıklamasını da “MHP yöneticisinin yaptığı açıklama 30 yıl aradan sonra belediyeyi kaybetmiş olmalarının kuyruk acısıdır. CHP’lilerden terörist, vatan haini çıkaramazlar” sözleriyle yorumladı. Toroslar Belediyesi’nin yönetimi 31 Mart yerel seçimlerinde yüzde 47.05 oy oranıyla CHP’nin adayı Abdurrahman Yıldız’a geçmişti. Bir önceki yönetimin başında MHP’li isim Atsız Afşin Yılmaz vardı.
Toroslar belediyesinin çok kötü durumdayken devralındığını söyleyen Seçer “Müfettiş gelip eski dosyaları alsın, geriye dönük incelesin, ne kadar insan varsa o dönem görevli, hepsini gözaltına alır. O kadar yanlış işler yapılmış” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasına dair de yorum yapan Seçer, genel merkezi uyararak şunları söyledi:
“Sabahın 5’inde Esenyurt Belediye Başkanı yatağından alınıyor, sonra ana muhalefet liderine teşekkür ediliyor. Bu paradoksal durumun üzerinde düşünülmesi gerekiyor. Biz ana muhalefet partisiyiz ve muhalefet görevimizi yapmamız lazım. Aynı anda hem sevip hem dövüp hem teskin ediyorlar. Bir partinin kurumsal kimliği, parti içi disiplini, parti tüzüğü olur. Herkes farklı ağızdan konuşmaz. Bir parti bundan uzaklaşırsa o partiyi derdest etmek kolaylaşır. Mevcut parti yönetiminin bu konuda çok daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum. CHP’nin şu anda yapacağı iş belediyelerin başarılı olması için destek sağlamak, Türkiye’nin gerçek gündemi ekonomiye odaklanmaktır. Gereksiz fanteziler peşinde koşup normalleşme, yumuşama… Bunlar ana muhalefet partisinin gündemi değildir.”
Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmasının partide çok erken başladığını ve iktidar yanlısı basının bunu manipüle ettiğini ifade eden Seçer “Genel Merkez yöneticilerinin ve adı geçen aktörlerin bunu görmesi lazım. Seçmen dağınık bir parti görmek istemiyor. Klikler ve parti içi tartışmalardan uzaklaşmamız lazım. Kurumsal kimliği ön planda ve parti içi disiplinine uyan bir parti olursa bu tartışmaların hiçbiri olmaz. Siyasetçiler, bu kadar kritik konularda bir şey yapmıyorsa da susmasını bilmeli. Genel başkan ile bir belediye başkanının açıklamaları birbiri ile çelişmemeli” dedi.
Mansur Yavaş, Tanju Özcan ve Burcu Köksal ile görevdaş olduğunu, hepsine de saygı duyduğunu söyleyen Seçer, sözlerine ‘ama’ diyerek devam etti ve kurumsal bir partinin nasıl olduğunu göstermek adına başta anlattıklarını söylemek zorunda olduğunu aktardı.
Barış süreci gündemine de değinen Özer sözlerini şöyle noktaladı:
“Eğer bir barış süreci yürütülecekse bu, CHP ve MHP’siz olmaz. Ancak iktidar yetkilileri barış süreci demiyor. İlk barış sürecinde CHP ve MHP sürecin dışında kalmış, karşı durmuştu. Ben bugün de böyle bir samimiyetin olduğuna inanmıyorum. Bir Kürt sorunu vardır. Sadece Türkiye ‘de de değil Irak, İran, Suriye’de de var ve bu dört ülke arasında bunu en rahat aşabilecek ülke Türkiye. CHP’nin yetkili görevlilerinin ince eleyip sık dokuyarak politikalar üretmesi gerekiyor. Her söze atlamamak gerekiyor.”