Wimbledon’da tek erkekler finalinin adı kondu
Zeynep Sönmez Merida Açık'ta şampiyon oldu. WTA 250'de zafere ulaşan Zeynep tarih yazdı. Zeynep'in bu başarısının arkasında yılların emeği ve onca mağlubiyetten edindiği tecrübe var. İşte o emek dolu yolculuğun hikayesi...
22 yaşında WTA 250’de bir şampiyon Zeynep. Uzun bir yolculuğun meyvesi aslında elindeki. Ama o meyveye ulaşmak, dalından koparmak için çok ağaç tırmandı. Bazen düştü, ama her zaman kalkıp ilerlemeyi bildi. Her düşüşünden ders aldı, sadece kortta değil, kort dışında da kendini geliştirdi. Bu gelişim adını Türk tenis tarihine yazdırmasını sağladı. Şimdi hedefi dünya tenisine damga vurmak, şimdiden ilk 100 arasına girdi, dünyanın en iyi 91. kadın tenisçisi. Peki dahası, Grand Slam’de başarı neden olmasın? Öyle ya, altı yaşından beri bunu için savaşmıyor mu zaten? İşte o yolculuk, o zorlu hikaye…
Altı yaşındayken basketbol ve yüzmeye gitmesi için yaz okuluna gönderiyorlar Zeynep’i. Basketbolu hiç sevmiyor, oradan kaçıp kortlara gidiyor, boyu kadar büyük raketlerle kendi kendine oynuyor. İlk antrenörü Şener hoca fark ediyor, ailesiyle konuşup basketboldan tenise geçmesi için öneri veriyor ve bir macera böyle başlıyor. Zeynep de şu an Şener hocasına müteşekkir. Zira sadece onu tenisi yönlendirmekle kalmamış, aynı zamanda Zeynep’in şu an dünyanın en iyi 100 sporcusundan biri haline geldiği bu branşı ona sevdirmiş. Aslında altyapılarda değerli antrenörlerin olmasının, iyi ve başarılı sporcular yetiştirme yolunda iyi ve başarılı antrenörler yetiştirmenin de ne kadar değerli olduğunu gösteren biri Şener hoca.
Küçük yaşlardan itibaren teniste gelişimini sürdüren Zeynep, Junior turnuvalarına katılımın ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Ki o turnuvalar rekabetçi olmasında ne kadar yararlı olmuş anlamak zor değil. Kozapark Projesi kapsamında Şükrü İlkel’in destekleriyle hazırlanan tenis kortlarında yaşıtlarıyla mücadele etmeye başlıyor Zeynep. Burada öğreniyor ulusal ve uluslararası alanda rakipleriyle nasıl mücadele edeceğini ve söz konusu sporda nasıl gelişim kaydedeceğini.
Zeynep Sönmez’in tenis kariyeri aslında kortta olduğu kadar kort dışında da mental mücadele vermesine sebep olmuş. Öyle ki henüz 16 yaşında Uluslararası Tenis Federasyonu ITF tarafından doping cezasına çarptırılmış. Zeynep okul sınavlarıyla turnuvaların çakıştığı zamanlarda yardımcı olması için Modiwake (Modafinil) aldığını açıklamış. İlacı da aile doktorunun yönlendirmesiyle danıştığı bir çocuk ve ergen psikiyatrı vermiş. ITF Sönmez‘in açıklamasını ikna edici bulmuş. Dolayısıyla önce dört yerine iki sene ceza verilmesi gerektiğine kanaat getirmiş. Ancak deneyimsiz olması ve (aldı ise) dopingle ilgili az eğitim alması sebebiyle Sönmez‘in sorumluluğunun az olması gerektiğine işaret etmiş ve bir sene ceza vermiş. Son olarak Sönmez‘in ceza da doping kontrolü yapılan, numune alınan günden başlatılmış.
Zeynep bu zor günlerin ardından profesyonel tura geçmiş. Geçiş aşaması elbette kolay olmamış ancak onu spora henüz altı yaşında yönlendiren ailesi hep destekçisi. Henüz 16 yaşında 15k turnuvasında finale çıkması ona bir yandan büyük motivasyon vermiş. Diğer yandan turnuvalarda zorlanması ve istediği başarılara ulaşamaması da tenisteki devamlılık konusunun ne kadar değerli olduğunu anlamasını sağlamış. Zeynep bu durumu Maria Sharapova’nın kitabında bahsettiği “Tenis sporcuları balık hafızalı olmalı ve bir önceki hafta neler yaşandığını unutmalı” sözüyle açıklıyor. Spor yaparken aynı zamanda okumayı ve araştırmayı seven yapısı zihinsel anlamda kendini hazırlamasını sağlamış Zeynep’in. Bunu açıklamalarından da anlamak mümkün.
Zeynep’e ona en ters gelen rakibi sorulduğunda Darya Snihur yanıtını veriyor. En unutamadığı maç da Ukraynalı rakibine karşı henüz 16 yaşındayken oynadığı maç. En sevdiği rakibi ve yakın arkadaşı Darya için kendisine en ters gelen rakibi diyor. Öyle ya dört kez karşılaşmışlar, dördünü de kaybetmiş. En unutamadığı maçı ve mağlubiyeti olarak da Zeynep’in aklında yer etmiş Darya. Daha 16 yaşındayken çıktığı 15k finalinde dört maç sayısı yakalamasına rağmen ipi göğüsleyememiş Zeynep. Öyle olunca unutamamış o maçı haliyle. Ama o küçük yaşında mental olarak çok güçlenmiş. O güç ki ilerideki önemli maçlarda, tenis gibi mental gücün her zaman sağlam ve katı olması gereken bir sporda Zeynep’i fazlasıyla geliştirmiş.
İşte bu zorlu, şampiyonluklardan uzak sürecin ardından kendini zihinsel ve fiziksel anlamda geliştiren Zeynep 2022’de Tunus’taki 15k turnuvasında ilk şampiyonluğuna uzandı. Sonra Verbier’deki 25k’da final oynama başarısı gösterdi. Daha sonra Bulgaristan’da bir şampiyonluk daha yaşadı. 2023 sezonu da rüya gibi başladı. W40 Tallinn turnuvasının finalinde 1 numaralı seribaşı Viktoria Kuzmova’yı 7-6, 3-6, 6-3 mağlup ederek şampiyon oldu. Kazakistan’da ana tabloya girdikten sonra turnuvanın bir numaralı seribaşı Japon Uchijima Moyuka’ya çeyrek finalde kaybetti. Birçok turnuvanın ardından artık WTA’in kapısını çalmaya başlamış ve wildcard alarak turnuvalara girmeye başlamıştı. Tunus’ta 584. sıradayken aldığı şampiyonlukla yükselişe geçtiği kariyerinde Haziran 2023’e gelindiğinde ilk WTA 250 turnuvasında boy gösterdi.
12 Haziran’da Libema Açık’la WTA 250 serüvenine başlayan Zeynep burada elemeleri geçtikten sonra ilk turda Kanada’nın yıldızı Bianca Andreescu’ya kaybetti. Wimbledon elemelerinde ilk turda Papamichail Despina’yı aşamadı ancak artık Grand Slam havasını da henüz 21 yaşında solumaya başladı. Ağustos ayında Polonya’daki WTA 125 turnuvasında yarı finali kadar görürken Dayana Yastremska’ya boyun eğdi. Amerika Açık elemesinde Greet Minnen gibi bir sporcuya rakip olma tecrübesini yaşadı. Bu tecrübeler ona 17 Eylül’de Ljubljana’daki WTA 125’te final kapısını açtı. Marina Bassols Ribera’ya yenilmesine rağmen artık WTA turnuvalarında final seviyesinin uzak olmadığını gösterdi.
2024 yılı Avustralya Açık elemeleriyle başlarken ana tablo bir maçla kaçtı. Üçüncü eleme turuna kadar yükselirken orada Lulu Sun’a yenildiği maçla turnuva dışında kaldı ancak yine kendini geliştirdiği bir süreci arkasında bıraktı. Avustralya Açık elemeleri öncesi karın bölgesinden yaşadığı sakatlıkla uğraşıyordu. Hatta oynama ihtimali bile yüzde beşin altında görünüyordu. Fizyoterapisti kronikleşebilecek bir sakatlık yaşadığını belirtip ağrı hissettiği an maçı bırakmasını salık verdi. Ancak o pes etmedi. Kortlara elinden gelenin en iyisini yapmak üzere çıktı. Spor Arena’ya verdiği röportajda Grand Slam değil de yıl içindeki herhangi bir turnuva olsa çekileceğini söyledi. Ancak ucunda Avustralya Açık gibi bir turnuva vardı. Elemelerde son aşamaya kadar gitmesi işte bu şartlar altında gerçek oldu. Mental olarak güçlü kalıp fiziksel açıdan gösterdiği fedakârlıkla büyük tecrübe kazandı.
Zeynep için belki de bu tecrübe Roland Garros yolunu açtı. Sırasıyla Dajana Radanovic, Aleksandra Saskoviç ve Jana Fett’i eleyerek adını ana tabloya yazdırdı. Zeynep Sönmez uzun yıllar sonra bir Grand Slam ana tablosuna giren ilk tenisçi oldu. Daha 22 yaşında başardığı şey azımsanacak gibi değildi. İlk turda tecrübeli ve güçlü rakibi Emma Navarro’ya iki sette elenmiş olmasına karşın merdivenleri hızlı ve istikrarlı şekilde tırmandığını gösteriyordu. O merdivenlerin ucu sezon bitmeden WTA 250 şampiyonluğuna çıkacaktı.
WTA 500 seviyesinde ecotrans Ladies Open’da mücadele eden Zeynep, idolüm dediği Victoria Azarenka karşısında son 16 turunda mücadele etti. Bu mücadele sonunda Azarenka Zeynep’i onore eden açıklamalar yaparken 6-3’lük iki setle rakibine mağlup olan milli sporcu cebine attığı unutulmaz tecrübeyle korttan ayrıldı. Wimbledon elemelerinde kendisin en ters gelen rakibi Dayana Snigur’a 6-1, 5-7 ve 5-7’lik setlerle mağlup olup ana tablo dışında kaldı. Ancak hemen iki ay sonra Tunus’taki Jasmin Açık’ta çeyrek final gördü, yolda Greet Minnen’i mağlup etme sevinci yaşadı. WTA 250’de beklenen şampiyonluk, Meksika’da geldi.
İlk turda altı numaralı seribaşı Maria Lourdes Carle’yi üç sette geçtikten sonra Elsa Jacquemot’u iki setle saf dışı bıraktı. Ardından bir numaralı seribaşı Renata Zarazua’ya rakip oldu. İlk seti 3-6 kaybetmesine rağmen 6-3 ve 6-4’le adını yarı finale yazdırdı. Burada 17 yaşındaki rakibi Alina Korneeva’yı iki setle saf dışı bıraktı. Meksika’da yoğun yağış nedeniyle Korneeva maçı cumartesi gününden pazar gününe alınmıştı. Bundan ötürü final maçı da aynı gün oynanacaktı. Zeynep, aynı gün çıktığı final maçında ABD’li Ann Li’yi 6-2 ve 6-1’lik iki setle mağlup edip kariyerinin ilk ve Türk tenis tarihinin teklerde ikinci WTA 250 zaferine uzandı. Bu zafer onu dünya sıralamasında ilk 100’e soktu ve 91. sıraya yazdırdı. Zeynep, ilk 104’te olmanın şart olduğu Grand Slam başvurularında, artık ilk 104 tenisçi arasında olup da turnuvaya katılmayanları beklemek zorunda değil. Elemelere katılmak için şu an yükseldiği nokta ona yetecek, belki de tarihi başarılar bu katılımlarla gelecek.
🥲 Başardın Zeynep, başardın…
🏆 Tarihi şampiyonluk sayısı, yılların emeğinin gözyaşları.
🇹🇷 ŞAMPİYON ZEYNEP SÖNMEZ! 🇹🇷 pic.twitter.com/QHdJ5Mq0fc
— TRT Spor Yıldız (@trtsporyildiz) November 4, 2024
Enka Spor gibi olimpik birçok spor branşında birbirinden değerli sporculara kapılarını açan bir spor kulübünde kariyerine devam eden Zeynep Sönmez’in arkasında geniş ve değerli bir ekip var. Onu kariyeri boyunca destekleyen ve ulaştığı yerlere gelmesini sağlayan ailesinin yanı sıra kariyerinde eski milli tenisçi Mert Ertunga’nın yeri başka. Enka Spor’daki antrenörlerinden Bora Gerçeker Türk tenisi için önemli isimlerden. Öte yandan uzun süredir çalıştığı Mehmet Bayraktar için yalnızca sportif açıdan değil her türlü derdini anlatabildiği antrenörü olarak değer veriyor Zeynep. Doktoru Cavit Meclisi ve beslenme uzmanı Can Çiftçi de onu sağlıklı bir şekilde turnuvalara çıkmasını sağlayan ekibin değerli birer parçası.
Önünde uzunca bir yol var Zeynep’in. Henüz 22 yaşında olduğunu, tenis gibi zihinsel ve fiziksel açıdan fazlasıyla güç gerektiren bir sporda sabırla yükseldiğini unutmamak lazım. Her hafta ayrı bir senaryo, ayrı bir mücadele demek onun için. Kaybettiği mücadelelerden ders çıkaran, kazandığında da kibri boyunu aşmayan bir profesyonel Zeynep Sönmez. Türk tenisi onun gibi bir ikona uzun zamandır hasretti. Hasret dindi. Şimdi şampiyonluklar, başarılar zamanı.