Burcu B. Bilgin’in polisiyesi 'Beni Kim Öldürdü?', katilini ve cinayet sebebini sonuna kadar saklamayı başarıyor. Kara komik diliyle dikkat çeken roman, ana karakterlerinin iç dünyasına yolculuğu da vadediyor.
CANER ALMAZ
Karakarga Yayınları’dan çıkan Burcu B. Bilgin’in ‘Beni Kim Öldürdü?’sü bir polisiye roman. Açılışında boş ve ıssız bir arazide yer alan metruk, yanmış eski bir evdeki karakterimiz bize ahvalini anlatıyor. Neden orada olduğunu bilmemekte karakterimiz. Yaşadıklarını hatırlamamaktadır. Bulunduğu yerin neresi olduğuna dair en ufak bir fikri yoktur. Steril yaşamının dışında, ait ve sahip olduğu her şeyin tezatıyla baş başadır. Karanlık içindedir, bir saatin tik toklarını duymaktadır. Issızlığın ortasında yaban hayatın sesini duymakta ve korkmaktadır. Bu korkutucu atmosferin içerisinde kapalı olduğu yerin kapısı açılır. İçeriye giren insanlar aralarında konuşurlar. Onu görmektediler, algılamaktadırlar ancak onun algısının dışındadır her şey. Kitabın başında bizi karşılayan karakterimiz ölüdür. Bunun bilincine sonradan varır.
Okuyucuyu şaşırtan bu girişten sonra hikâyemizin diğer karakterleriyle tanışırız. Başkomiser Engin, onun hevesli yardımcısı Tekin ve diğerleri. Olay yerini incelemektedirler. Ceset incelenir. Yakın mesafeden vurulmuştur. Vuran kişinin yakını olduğu sonucuna ulaşmak zor değildir. Ancak cesedin kimliğini öğrendiklerinde işlerinin hiç de öyle umdukları kadar kolay olmadığını anlarlar. Ölen kadın ünlü bir iş insanın kızıdır. Sevgilisi Tolga ünlü bir aktördür. Yazman ailesinin varislerinden birisi olan Selin neden öldürülmüştür? Selin’i kim öldürmüştür?
Engin başkomiser, içinde bulunduğu cenderenin başta farkında olmaz ancak topladıkları tüm deliller ve buldukları ipuçları onun karmaşık bir ilişkiler ağına götürür. Uyuşturucu bağımlısı kardeş, veteriner abla, aktör sevgili, karanlık işler içinde olan ve ulaşması neredeyse imkansız olan baba… Üstelik cinayet haber bültenlerine düşmüştür, teoriler ortaya atılmaya başlanmıştır. Emekli olmak isteyen müdürü dosyayı sessiz sedasız halletmelerini ister. Emekliliğine zeval gelmesini istememektedir.
Tüm bu iş kargaşasının yanında sıkıntılı bir aile geçmişine sahip olan başkomiserimiz, sıfatı yalnızca isminde yüklü olan Huzur Apartmanı’nda birbirinden apayrı türdeki komşularıyla gündelik yaşamına devam etmeye çalışır. Onun işi haricinde bir de gündelik yaşamı vardır. Boş olan buzdolabı, apartmanın karşısında süren kentsel dönüşümün gürültüsü, her daim Halk TV’de kırmızı şeritten haber anons eden bir emekli albayı, o evde yokken köpeğiyle ilgilenen trans komşusu, yazdığı kitabın dizi uyarlaması öldürülen kızın sevgilisinin de oynadığı diziye uyarlanan bir yazar…
Burcu B. Bilgin’in kaleme aldığı ‘Beni Kim Öldürdü?, gizemli bir cinayetin aydınlatılma sürecinin yanında ana karakterlerinin iç dünyasına yolculuğu da vadediyor. Sokakta dilenen çocuklar, kadınlara söven erkekler, yalnızca kırmızı ışıkta durduğunda yakalanabilen ve ne hikmetse sürekli değişim saatinde olan taksiler kitabın fonuna girip girip çıkmakta. Dış dünya tüm şiddetiyle varlığını hissettirmektedir. Karakterlerimiz yaşamakta ve bu yaşamın tüm koşullarından etkilenmektedir. Bunun haricinde Engin’in babasıyla olan ilişkisi de kitabın farklı bir yönünü işgal ediyor. Annesiz geçen bir çocukluk, onu her şeyin önüne koyan bir baba.
Yaşadığımız dünya, doğduğumuz yer, bizi büyütenler, onların yaşadıkları, hayatın getirileri, seçtiğimiz şeyler ya da yaşamaya mecbur bırakıldığımız acı deneyimler yaşamımızı şekillendiriyor. Bundan kaçışımızın olmadığını keşfetmemiz zor değil, hepimiz farklı dünyalarda farklı şeylerle kişiliğimizi kendimizce kurmaya çalışıyoruz. Hayat tercihlerimizi sınırlıyor, önümüze gelen fırsatların kaçabileceğini düşünmüyoruz. Kitapta bunun karakterler üzerinden işlenmesi, neşeli akseden anlatı tonunun arka fonunda tınlayıp duruyor. Bazı tercihler yaparız, bazı şeylere maruz kalırız. Kimisi insan öldürür, kimisi yaşama katlanır.
Engin başkomiser içine düştüğü girdabın içinden çıkmak için onu ziyarete başlayan Selin’i dinler. Dinlemek istemez ancak dinler. Kim bir ölüyü dinlemek istemez ki? Fakat Selin de çoğu şeyi hatırlamamaktadır. Nasıl öldüğünü, onu kim öldürdüğünü bilmemektedir. Engin’in iz sürmekten, ipucu toplamaktan, insanları zorlamaktan başka yolu yoktur. Her şey bazen apaçıktır, her şey çoğunlukla göründüğü gibi değildir.
‘Beni Kim Öldürdü?’ taşıdığı kara komik anlatı dilinin arkasına katilini ve cinayet sebebini iyi saklamayı başarıyor. Hikâyenin sonuna doğru açılan düğümler başta düşünmediğimiz ihtimalleri önümüze seriyor. Burcu B. Bilgin ilk kitabından taşıdığı Huzur Apartmanı ve sakinlerinin diliyle çok fazla şey anlatmaya devam ediyor.