Dere yatağındaki erkek cesedinin sırrı çözüldü
Denizli’de altı yaşından itibaren altı yıl boyunca istismara maruz kaldığını söyleyen B.E. CİMER’e başvurarak yaşadıklarını anlattı. Başvuru sonrası olayla ilgili soruşturma başlatılarak dava açıldı.
2000 yılında Denizli’de dünyaya gelen B.E. altı yaşında akrabası H.T.’nin cinsel istismarına maruz kaldı.
Duvar’da yer alan habere göre H.T. tarafından “Seni teyzene götüreceğim” şeklinde kandırılarak ıssız bir yere götürülen B.E. burada istismar edildi. Bu olaydan sonra sistematik hal alan istismar durumu B.E. 12 yaşına gelinceye kadar devam etti.
12 yaşından itibaren psikolojik tedavi almaya başlayan ve yaşadıklarını uzun yıllar boyunca kimseye anlatamayan B.E. 2024 yılının ocak ayında Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvurdu. B.E.’nin başvurusu üzerine 18 yıl sonra ortaya çıkan olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Soruşturmada ifadesi alınan B.E. akrabası H.T.’nin 6-12 yaş arasındayken istismarına uğradığını, onun bunu başka çocuk ve kadınlara da yaptığını düşündüğünü söyledi. 18 yaşında yaşadığı olayı psikoloğuna anlattığını söyledi, H.T.’nin kendisine para ve çikolata vererek isteklerde bulunduğunu dile getirdi. B.E. ailesinin o kişiye zarar vererek hapse girmesinden korkması nedeniyle bugüne dek sustuğunu söyledi.
Soruşturmada B.E.’nin annesinin de ifadesine başvuruldu. Kızına istismarda bulunan akrabalarıyla o dönem komşu olduklarını anlatan anne H.T.’nin çocuklara düşkünlüğünün dikkatini çektiğini, ancak bunu hep çocuk sevgisine bağladıklarını söyledi. Kızında zamanla yalnız kalamama, korku ve kapalı alanda bulunamama fobilerinin oluştuğunu, psikolojik destek aldığını dile getiren anne kızında oluşan bu korkuların H.T. tarafından çocuğuna yapılan istismardan kaynaklı olduğunu düşündüğünü belirtti. Akrabalarından iki kişinin daha H.T. tarafından tacize uğradıklarını söylediğini, ancak şikayetçi olmadıklarını dile getiren anne olayı öğrendikten sonra H.T.’den hesap sorduğunu, H.T.’nin kendisine “Senin kızın kafayı yemiş, hiçbir şey yapamazsın, senin söylediğin her şey boşa çıkacak” dediğini anlattı.
Soruşturmada ifadesi alınan H.T. ve eşi ise suçlamaları reddederek istismar gibi bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
Soruşturmanın tamamlanması sonrası iddianame düzenleyen savcılık B.E.’nin 12 yaşına geldiğinde maruz kaldığı eylemlerin cinsel istismar olduğunu idrak etmeye başladığını ve bunun üzerine H.T.’nin mağdura yönelik eylemlerini durdurduğunu belirtti. B.E.’nin aldığı terapilerden sonra ancak 2024 yılında yaşadıklarını dile getirebildiğini, bu sebeple olayın yargıya geç intikal etmesini olağan bulan savcılık H.T.’nin “Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı” suçundan cezalandırılmasını istedi. İddianame Denizli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava açıldı.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Dördüncü İhtisas Kurulu’dan rapor alınmasını ve tanıkların dinlenmesini istedi. Davayı takip eden Mor Dayanışma Merkezi Koordinasyon üyesi Didar Gül, arkadaşlarının yanında olduklarını vurgulayarak “Davadan arkadaşımızın istismardan bahsetmesiyle haberdar olduk. Bize söylediğinde yargı süreci başlamıştı. Bizden yanında olmamızı talep etti. Biz de sürece dahil olduk. Yaşanan şeyin ağırlığını bilerek kadın dayanışmasının önemini bir kere daha ortaya koyduk. Dayanışmanın, failin karşısında kız kardeşimizi nasıl güçlendirdiğini bir kez daha görmüş olduk. Fail, yalanların arkasına sığınarak suçlamaları reddediyor ve arkadaşımızı suçluyor. 6 Şubat’ta görülecek davada da biz arkadaşımızın yanında o mahkeme salonunda o adliyede olacağız. Mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Denizli halkını da bu davayı sahiplenmeye çağırıyoruz” dedi.