Bahçeli Türkiye destekli SMO'nun Suriye'de ilerleyişinden bahsederken Esad'ın uzlaşması için vaktin geç olmadığını söyledi. Bahçeli'nin Halep'in SMO tarafından alınmasına ilişkin sözleri ise ayrıca dikkat çekiciydi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup konuşmasında ekonomiden dış politikaya kadar bir dizi konuda iktidar politikalarına sahip çıktı.
Bahçeli konuşmasının gündemle ilgili ilk bölümünü ekonomiye ayırdı. Ekonomide e sıkıntılı günlerin geride kaldığı ve enflasyon kuşatmasının kırıldığı teşhisini koyan Bahçeli bu görüşünü, Türkiye’nin 17 çeyrektir aralıksız büyüdüğünü gösteren resmi verilere dayandırdı.
Bahçeli son dönemde gerçeğinden ayrılması son derece güç olan sahre döviz banknotlarının ortaya çıkmasını ise ‘maksatlı bir iddia’, ‘külliyen yalan ve saptırma’ olarak niteledi . Bahçeli bu konuda şunları söyledi: “Bir anda tetiklenen panik ortamının ticaretin bel kemiği Kapalı Çarşı’ya kadar sirayet etmesi, döviz bürolarının alım-satım işlemlerini bıçak gibi kesmesi, bize göre Türkiye’ye yönelik bir operasyondur. Sahte dolardaki ilk akışın Güneydoğu sınırımızdan kaynaklandığının ileri sürülmesi de son günlerdeki pozitif ülke gündemini gölgeleme sinsiliğinde ekonomik ayağın faal olduğunu düşündürmektedir. Sahteliğin ve sahtekârlığın geçer akçe olduğu bugünkü dünyada, insanın bile sahtesi varken, dövizin sahtesine dudak bükmek elbette ikna edici bir durum değildir. Her ayrıntıyı, kuytuda gizlenen her ihtimali araştırmak esas olmalıdır.”
Bahçeli’nin konuşmasının en dikkat çekici bölümü Suriye’de sekiz yılın ardından yoğunlaşan çatışmalar ve Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu güçlerinin Suriye ordusu ve PKK’nın Suriye kolu YPG’ye karşı ilerleyişiyle ilgiliydi.
“Suriye Arap Cumhuriyeti’nin siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı ve riayet kuşkusuz esastır, başka türlüsünü bırakınız düşünmeyi, kafamızdan geçirmek dahi abestir” diyen Bahçeli bununla birlikte Şam yönetimini ‘tartışmalı devlet’ olarak tanımladı.
“Merkezi otoritenin kaybı halinde nelerin yaşanacağını, paylaşım sofrasına oturmak için nasıl da kuyrukların oluşacağını Suriye özelinde görmek trajik bir gerçek olarak karşımızdadır” dedi ve Suriye Devlet Başkanı Esad’ın Türkiye ile ön şartsız diyalog kurmasını istedi ve vaktin hala geçmediğini söyledi.
Konuşmasında bölgedeki gelişmelerin Türkiye’ye yansımalarının önemini de anlatan Bahçeli çatışmaların detaylarına da girdi ve Halep’in Türkiye destekli grupların eline geçmesi konusunda şöyle konuştu: “İsrail ile Lübnan arasında yapılan ateşkes anlaşmasından hemen sonra Halep krizinin doğması üzerine başlayan tartışmaların, bir tesadüf mü yoksa bir tertip mi olduğuyla ilgili münakaşaların, o güne kadar biriken çatışma enerjisini, artan coğrafi basıncı hesaba katmadığı anlaşılmaktadır. Bir yanda zafer çığlıkları atılırken, diğer yanda felaket tamtamlarının çalınması ifrat ve tefrit dozajı yüksek düşüncelerin eseridir. Mücavir coğrafyalarımızda Türkiye’ye musallat olabilecek, bölgesel krizi yaygınlaştıracak hiçbir silahlı hareketlenme ve hesaplaşmayı doğru ve meşru göremeyiz. Halep’ten İdlib’e kadar tekrar açılan çatışma güzergahının Türkiye’ye yansımalarını enine boyuna düşünmekle mükellefiz.”
“Tel Rıfat ‘haşeratlardan (PKK’nın Suriye kolu YPG’yi kastediyor), çıyanlardan, insan suretinde dolaşan alçaklardan temizlenmiş, ümit ederim ki sırayı Menbiç almıştır” diyen Bahçeli’nin DEM Partiye de mesajları vardı.
DEM Parti için “Türkiye partisi olacak ya da tükenmekten ve derdest edilmekten başka seçeneği kalmayacaktır” diyen Bahçeli konuşmasının sonunda şöyle dedi: “Suriye toprakları, Suriyelilerindir. Bu ülkenin demokrasi sınırları içinde anayasal sisteme geçmesi şarttır. Halep’in huzur ve sükûnet bulması da yegane dileğimizdir. Şu gerçeği millet huzurunda haykırmak dava ve siyaset namusumuzun şaşmaz ve şüphe götürmez bir gereğidir: Halep deyince yüreği titremeyen bir vatan evladına rastlayamazsınız. Çünkü Halep iliklerine kadar Türk ve Müslüman’dır. Bunu sadece biz söylemiyoruz; tarih söylüyor, coğrafya söylüyor, hakikat söylüyor, ecdad söylüyor, Halep kalesine çekilen Türk bayrağı söylüyor.
İstanbul’un Kapalı Çarşısı neyse Halep’in Kapalı Çarşısı odur. Ankara Kocatepe Camiinden yükselen aminlerimizle Halep Ulu Camiinden yankılanan aminlerimiz aynıdır. Halep oradaysa tarihin çağrısına kulağını veren Türk milliyetçileri ve Türk milleti buradadır. Bizim niyazımız Suriye’nin huzur, istikrar ve barış ortamına bir an evvel vasıl olmasıdır.
Fakat parçalara ayrılmış Suriye fotoğrafında Halebi yüz üstü bırakmak, yaban ve yabancı ellere teslim etmek hayal mahsulü bir ihtimaldir. Ve öyle bir an geldiğinde, tarih satır satır, sayfa sayfa yeniden tekerrür edecek, reklam arası son bulacak, fragman gösterimi bitecek, coğrafya yeni baştan aslına dönecektir.”