DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı bir televizyon programında AK Parti'ye katılıp katılmayacağı sorusuna, "DEVA Partisi'nde böyle bir şey yok, olmaz da. Yani anlamsız şeyleri konuşup insanların kafasını karıştırmamızın da anlamı yok" d
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İlke TV’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Babacan, AK Parti’ye katılıp katılmayacağı sorusuna şu yanıtı verdi:
“Varsayımlarla konuşmak bence insanların kafasını da karıştırıyor. Eğer AK Parti şöyle olursa, eğer Sayın Erdoğan böyle yaparsa… Yıllardır beraber çalıştığımız insanlarla olmadı, olmuyor işte. Zaten olmadığı için ayrıldık. Şimdi ne değişti de olacak ki geri döneceksiniz yani? Değil mi? Ne değişti de? Bir irade beyanım var. Bırakın adımı, iradenin beyanı bile yok. Yani hasbelkader… Hani Suriye’de… Doğru işler oldu, bak doğru işlerde sonuç verdi. İyi de AK Parti’nin Suriye politikası değişmedi ki. AK Parti’nin Suriye politikası bir değişiklik yok. Yani hatta ne diyorlar? Bak haklıymışız diyorlar değil mi? AK Parti’nin Suriye politikasında da bir değişiklik yok. Doğruydu yanlıştı aynı mesele.
Yani orada gerçekten göçü önlemek için bizim orada askeri birlik bulundurmamız, rejimin zulmüne karşı Suriyelileri sadece Türkiye’ye alarak değil orada korumamız bunlar doğru işler bakın. Diyorum ya iktidarın doğru yaptıklarının hakkını teslim ederim ama oralarda bir değişiklik yok. Yani Suriye’de yeni bir durum var diye ya tekrar AK Parti’ye dönebilir miyiz falan? Bizde böyle bir şey yok. DEVA Partisi’nde böyle bir şey yok, olmaz da yani. Çünkü bir sürü politika alanı var ve politika alanlarında asıl bizim ayrılma sebebimiz olan kök sebepler olduğu gibi duruyor. Orada bir düzeltme niyeti de yok yani. Önce bir niyeti görmemiz lazım. Arkasından da somut adımlar görmemiz lazım ki… Ya bir şeyler değişiyor mu acaba diyebilirim. Bunun hiç izi bile yok şu anda. Yani dolayısıyla bunların hiç konuşmanın anlamı da yok. Yani anlamsız şeyleri konuşup insanların kafasını karıştırmamızın da anlamı yok.
Yani DEVA Partisi olarak biz sapasağlam yerimizde duruyoruz ve kendi ilkelerimiz ve değerlerimiz doğrultusunda bildiğimiz istikamette yürüyoruz. Bizim istikametimiz çok net. Yani kafamız karışık falan değil. Net bir istikamette yürüyoruz. Çünkü er ya da geç hak yerini bulur. Er ya da geç doğru hedefine ulaşır. Bizim inancımız bu.”