Bir Toplumsal Cinsiyet Muhasebesi: Yüzyılın hafızasından toplumsal cinsiyete bakmak

28 Aralık 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Tarih Vakfı'ndan çıkan, feminizm çalışmalarıyla tanıdığımız Nacide Berber'in hazırladığı 'Bir Toplumsal Cinsiyet Muhasebesi', Cumhuriyet’in 100 yıllık mirasını 'toplumsal cinsiyet' üzerinden inceliyor. Alanında çok değerli, incelikli bir çalışma.

Tarih Vakfı, yakın zamanda yayınladığı bir dizi kitapla Cumhuriyet’in 100 yıllık mirasını kayıt altına alıyor. Bu yayınlardan biri de feminizm üzerine çalışmalarıyla tanıdığımız Nacide Berber tarafından derlenen ‘Bir Toplumsal Cinsiyet Muhasebesi’ cildi.

100. Yıl onuruna ne yazık ki az sayıda iş yapıldı; daha çok tartışılsa, konuşulsaydı diye geçiriyor insan aklından. Üzerine daha çok kafa yorduğumuz ve ürettiğimiz nice kapsamlı çalışmayı hak ediyordu. Fakat hakkını teslim edelim yayıncılık ve yazın, kültür dünyasındaki en üretken alan oldu. Çokça makale, metin, kitap üretildi.

Alanında çok değerli isimler

Toplumsal cinsiyet meselesine Cumhuriyet mirası üzerinden bakmaya soyunan ‘Bir Toplumsal Cinsiyet Muhasebesi’ kapsamlı ve alanında çok değerli isimler tarafından ele alınan incelikli bir çalışma. Bu bakımdan önemli bir ihtiyaca cevap vermekle kalmıyor, konuya genel bir resim üzerinden bakmak isteyen meraklı okuru yakalıyor.

Ciltte yer alan aslında bir nevi açılış metni gibi de olan Fatmagül Berktay söyleşisi meseleyi anlamamızı sağlayan ve taşları yerine oturtan tarihsel bir izlek çiziyor. Kadınlar açısından Cumhuriyet’in hiç şüphesiz en büyük kazanımı, laik bir yapının inşası ve kadınların toplumsal, siyasal yaşamdaki görünürlüğüne araladığı kapıdır. Bununla birlikte 100 yıllık mirasta Osmanlı’dan gelen mücadelenin de varlığına dikkat çekiyor Fatmagül Hoca. Tarihi, kesinti ve kopuşlar üzerinden değil bir devamlılık üzerinden okuduğumuzda resim daha da netleşiyor.

Toplumsal cinsiyetin cisimleştiği aile

Nükhet Sirman’la yapılan söyleşiyse ‘aile’ kurgusuna toplumsal zemin üzerinden bakarken yıllar içindeki değişimi ve ideolojik arka planını ele alınıyor. Cumhuriyet’in kültür inşası, üzerinde ayrıca durulması gereken başlıklardan ve Esra Yıldız’ın ‘Cumhuriyet’in Kültür-Sanat Politikalarına Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Bir Bakış’ yazısı bu inşanın taşlarını yerine koyuyor. Bu ana başlığın neredeyse tamamlayıcısı gibi olan Duygu Çayırcıoğlu’nun ‘Cumhuriyet’in Toplumsal Cinsiyet Politikalarının Edebiyata Yansımaları’ makalesinde yazın alanındaki toplumsal cinsiyet kurgusu etraflıca tartışılıyor.

Toplumsal cinsiyetin cisimleştiği aile, annelik, eğitim politikaları gibi konular da ayrı birer başlıkla ele alınıyor. Gülhan Balsoy ‘Tarihçiliğn Görmediği: Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Analizi’ ve Sedef Erkmen’in ‘Cumhuriyet’in 100 Yılında Annelik Politikaları ve Feminizm’, İdil Soyseçkin ve Özden Aras Kaya’nın kaleme aldıkları ‘Cumhuriyet’in Eğitim Politikalarında Toplumsal Cinsiyet’in İzini Sürmek’ ve İlknur Yüksel Kaptanoğlu’nun ‘Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Türkiye’de Nüfus Politikalarına ve Hane Halkı Yapısındaki Değişime Bakış’ makaleleri okur açısından doyurucu ve zihin açıcı.

Köylülük ve kadın emeği

Bir diğer önemli meselelerimizden köylülük ve kadın ilişkisiyse Ayşe Gündüz Hoşgör’ün ‘Cumhuriyet, Kırsalda Kadınlar ve Köylülük’ yazısında ele alınıyor. Feryal Saygılıgil’in ‘Cumhuriyet’in Türkiye’sinde Kadın Emeği’ makalesi kadınlara biçilen rolü, feministlerin bu konudaki mücadelelerini ve uluslararası sözleşmelerle birlikte kadın istihdamını artırmaya yönelik politikaları inceliyor.

Aksu Bora’nın kaleme aldığı ‘Bir Hayaller Tarihi Denemesi: Altı Kadın Altı Fantezi’ yazısı, Cumhuriyet hafızasına çok iyi bildiğimiz, tanıdığımız 6 kadın figür üzerinden bakıyor, benim açımdan hem çok keyifli hem de ilham verici bir okumaydı. Üzerine az yazılmış konulardan biri olan iletişimde toplumsal cinsiyet kurgusunu Eser Köker ‘Cumhuriyet’in İletişim ve Toplumsal Cinsiyet Politikalarının 100 Yıllık Birlikteliği’ yazısında ele alıyor.

Toplumsal cinsiyet tarihinin izini sporla sürmek

Yine güncel tartışmalarda çokça ihmal edilen spor alanı da İlknur Hacısoftaoğlu’nun yazdığı ‘Özgürce Koşan Ayaklar: Cumhuriyet’in 100 Yılında Toplumsal Cinsiyet Tarihinin İzini Sporla Sürmek’ metni önemli bir eksikliği gideriyor.

Cumhuriyet tarihinde baskılanan bir ses olarak yükselen ‘İnsan Haklarına Dayalı Bir Cumhuriyet’in Baskılanan Sesi: Eşcinsellerin ve Transların Onur Mücadelesi’ Volkan Yılmaz tarafından derinlikle ele alınıyor ve neredeyse tabu olarak bakılan bir konuda muhasebeye girişiyor.

Elbette siyasette ve hukukta toplumsal cinsiyet kurgusu da ihmal edilmemiş ciltte. Reyda Ergün’ün ‘Cumhuriyet’in Yüz Yılında Toplumsal Cinsiyet ve Hukuk’ makalesi ve Tuba Kancı’nın ‘Cumhuriyet’in Yüz Yıllık Serüveninde Siyasetin Cinsiyeti’ makalesi bu konudaki güncel tartışmaları da barındıran analizler sunuyor.

Verilen mücadelelere bir övgü niteliğinde

Kuşaklar arasında bu cinsiyet kurgusunun nasıl yürüdüğü ve yeniden kurgulandığı ise Bermal Küçük’ün ‘Cumhuriyet Kuşaklarının (Toplumsal) Cinsiyeti’ makalesinde tartışılıyor. Cenk Özbay’ın yazısı da birbirini tamamlar nitelikte bu defa erkeklere eğiliyor ‘Cumhuriyet’in Erkek Sorunu?’ yazısıyla.

Cildin tamamını okurken böylesi kapsamlı ve gündelik yaşamımızı bu denli hapseden ‘toplumsal cinsiyet’ kodlarının yüzyıla yayılışını görmek hem sarsıcı hem de meseleyi görünür kılmasıyla verilen mücadelelere bir övgü niteliğinde. Böylesi bir muhasebeye giriştikleri için başta özenle düşünülmüş bir editörlük sunan Nacide Berber olmak üzere tüm yazarlara bin teşekkür.

 

Bir Toplumsal Cinsiyet Meselesi
Editör: Nacide Berber
Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2024
352 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.