İstanbul’u tehdit eden fayın tam ortası kırıldı… Kalan fay hatları ne büyüklükte deprem üretir?

İstanbul dün büyük bir korku ve panik yaşadı, Kumburgaz fayın 6.2'lik deprem yarattı ve kırıldı. Pek çok uzmana göre bu kırılma büyük deprem tehlikesini ortadan kaldırmadı, İstanbul hala 7.2-7.4 deprem bekliyor. Az sayıda uzman ise daha iyimser, büyük tehlikenin azaldığını söylüyor.

Gündem 23 Nisan 2025
Bu haber 8 ay önce yayınlandı

Deprem, İstanbul’a kendini kuvvetli biçimde hatırlattı. Silivri-Büyükçekmece açıklarında Marmara denizinde ve Kumburgaz fayı diye adlandırılan fayda meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem ve onu izleyen bazıları 5’den büyük yüzlerce artçı sarsıntı vatandaşın gündemini baştan sona değiştirdi, herkesin gözü deprem uzmanlarına döndü.

Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) olarak adlandırılan ve ülkemizi boydan boya kat eden ana fay hattı, tarihsel olarak Türkiye’deki çoğu depremin üzerinde yaşandığı hat. Bu hattın İzmir Körfezinden itibaren Marmara Denizine giren bölümü çok uzun zamandan beri büyük deprem üretmiyor, o yüzden burada enerji birikiminden ve gelecek depremden ürkülüyor. Bu hattın Doğu ucunda, 1999’da Gölcük Depremi yaşandığından beri İstanbul diken üzerinde.

1999 depremi sonrası Marmara Denizini boydan boya geçen fay hattı birkaç kez oldukça ayrıntılı incelendi. Bu incelemeler sonunda çoğu deprem uzmanı hattın tek parça olduğunu ve tek parça olarak kırılacağını, bunun sonucunda da İstanbul için 7.2-7.4 büyüklüğünde bir deprem üreteciğini söyledi. Dün yaşanan deprem 6.2 büyüklüğündeydi, deprem büyüklükleri logaritmik olarak artıyor, o yüzden 7 büyüklüğünde bir deprem, dün yaşanandan yaklaşık 28 kat daha güçlü bir deprem anlamına geliyor.

Ancak dün yaşanan deprem ortaya uzmanlar açısından da, ne olup bittiğini anlamaya çalışan vatandaşlar açısından da yeni bir tartışma çıkardı. Depremde kırılan faya uzmanlar Kumburgaz fay bölgesi adını veriyor. Soru, bu fayda ortaya çıkan depremin kendi başına bağımsız bir deprem mi olduğu, yoksa depremin Marmara Denizini boydan boya geçen ve İstanbul kıyılarında 130 kilometre boyunca uzanan fay hattının bir bölümünün kırılıp fayın ikiye ve belki daha fazla parçaya mı böldüğü. Eğer ana fayın ortasında bir bölüm kırıldıysa bunun büyük fayın üreteceği büyük depremin enerjisini azaltıp azaltmadığı.

Kandilli Rasathanesinin tek tek depremleri üzerine işaretlediği canlı haritası. (http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/2/son-depremler/harita-uzerinde/)

Bu bilimsel tartışma daha dün depremin sıcak saatlerinden itibaren başladı ve uzmanlar ikiye bölündü. Çok sayıda deprem uzmanı, İstanbul’un beklediği büyük depremin şiddetinin azalmadığı, hatta belki bu depremin o beklenen depremi hızlandırıcı bir etki yarattığı kanısında. Ama az sayıda da olsa bazı uzmanlar, İstanbul’un artık büyük deprem tehlikesini atlattığını, bundan sonra 7 ve üstü büyüklükte deprem olmayacağını, hep dünkü gibi depremler yaşayacağımızı söylüyor.

İstanbul’un 7.2-7.4 büyüklüğünde bir deprem beklediği görüşü, temelini fay hatlarında 5 metrelik bir yan atımın beklenmesinde buluyor. 5 metrelik bir atım, toplamda 7.2-7.4 büyüklüğünde bir enerjiyi ortaya çıkarıyor, bu çok büyük bir deprem demek. Eğer gerçekten böyle bir enerji birikimi varsa ve sınır çizgisi (yani fay kırığı) tam Marmara’nın ortasından geçen iki tektonik yer tabakası arasında bu türden bir sıkışma olduysa, ki tarihsel veriler bu tahmini yapmaya olanak tanıyor, o zaman bu enerjinin boşalması için dün yaşadığımız deprem gibi 30’a yakın deprem yaşanması gerekiyor. Dün açıklama yapan Kandilli Rasathanesi, dünkü depremin bazı artçılarının 5’in üzerinde büyüklüğe sahip olmasını “sevindirici” buldu örneğin. Bunlar hep enerji boşalmasına dair şeyler.

“Büyük deprem yine de geliyor” diyenler

Dünkü depremin İstanbul’un beklediği esas büyük depremi küçültmediğini, hatta tam tersine o deprem için fay hattına ilave enerji yükleyip belki de depremi daha öne çektiğini düşünen uzmanların görüşleri şöyle:

Prof. Dr. Naci Görür: İstanbul’da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar  Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor.  Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak. Deprem deprem olduğu zaman konuşulmayacak kadar önemli bir konudur. Depremin olmadığı zaman konuşup önlem almak lazım. Bunu başta hükümet, sonra belediye ve halk el ele vererek kenti depreme hazırlaması lazım. Kentsel dönüşüm, bina yapmak kenti depreme hazırlamak değildir. Deprem dirençli kent apayrı şeydir. Artık gerekeni halk yapmalıdır. Yapacağı şey gözetim ve denetimdir.

Prof. Dr. Celal Şengör: Büyük İstanbul depremi geliyor. Bu kaçınılmaz. Muhtemel 7 büyüklüğündeki bir deprem, bugünkü depremin 30 tanesine karşılık geliyor. İstanbul depremi 4 şiddetinde hissetti. Büyükçekmece ve Silivri 5 şiddetinde hissetti. 130 kilometrenin tek seferde kırılma ihtimali çok yüksek. O, Büyük İstanbul Depremi. Bu olduğu takdirde üreteceği büyüklük 7,2.

Depremin şiddetini neresi ne kadar hissetti? Kandilli’ye göre şiddet dağılımı haritası.

Dr. Ramazan Demirtaş: Beklenen büyük İstanbul depremi pek çok şehri etkileyecek. Bugünkü depremin yaşandığı yer tam olarak; Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun Marmara Denizi içerisinden geçen Kuzey kolu. Bu kuzey kolu 200-300 yıl önce, ve yaklaşık 500 yıl önce 7-7,5 büyüklüğünde bir seri deprem üretmişti. Bugünkü deprem, Kuzey Anadolu Fayı’nın orta parçası dediğimiz bir parçada gerçekleşti. Bu parça 1766’ta 7’nin üzerinde bir deprem oluşturmuş, hemen 3 ay sonra ise 7’nin hemen üzerinde bir deprem üretmişti. Depremin yeri, ve onu üreten fay son derece önemli. Orta Marmara parçası, 259 yıl önce bu depremi üretmiş. 7,1 ile 7,5’in deprem tekrarlanma aralığı farklı. Üzerinden 250 yıl geçtiği için, beklenen Marmara Depremi 7,1 , 7,2’lik bir büyüklük oluşturma kapasitesine sahip. Biz bunun her an olabilmesi gibi bir durum ile artık karşı karşıyayız. Depremin büyüklüğü ile depremin tekrarlanması arasında bir ilişki var. Fayın size ne kadar süre tanıyacağını bilemiyorsunuz. Bu yüzden Marmara depremine hazırlık kapsamında kaç yıl zamanımızın olduğunu bilmiyoruz. Depreme dirençli binalar için 30 yılımız olduğu varsayılırsa, bu hazırlık yapılabilir.

Dr. Savaş Karabulut: Jeofizik mühendislerinin yaptığı odak mekanizma çözümüne göre bugünkü deprem direkt kuzey Anadolu fay zonunun orta segmenti olarak isimlendirdiğimiz Kumburgaz segmenti ile uyumlu. Depremin olduğu yer de tam bu segmentin üstü. Bu 6.2’lik deprem ve artçıları bu orta kola ek bir gerilme yükleyerek tetiklenme sürecini başlatabilir. Daha önceki Silivri depremi orta kolun kuzeyinde olmuştu bugünkü ise çok daha yakınında ve hatta üzerinde. Bu beklenen depremin öncüsü karakterini taşıyacak bir davranışa karşılık gelebilir. Mevcut depremlerin hepsinin haritalanması, yeraltındaki kayma vektörlerinin çıkarılması, deprem sismolojik zonun odak noktasına yani çekirdeklendiği ilk yere karşılık geliyorsa bu bize bugünkü depremin büyük bir depremin habercisi olduğunu söylüyor.

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: Bu deprem bizim beklediğimiz büyük İstanbul depremi değil. Şimdi Silivri’de beklemiş olduğumuz Trakya kolundaki deprem 7, 7,2 büyüklüğünde olacak. Bugünkü depremden 22 kat daha büyük olacak o deprem. Bu deprem büyük depremin süresinin 30-35 saniyeyi geçeceğini gösterdi. Bu deprem büyük İstanbul depremi olasılığını azaltmaz. Öne de çekmez, geciktirmez de. Bu deprem bize çok büyük bir bilgi verdi. Yani bu deprem bizim beklediğimiz büyük İstanbul depremi değil. Şimdi Silivri’de beklemiş olduğumuz Trakya kolundaki deprem 7, 7,2 büyüklüğünde olacak. Bugünkü depremden 22 kat daha büyük olacak o deprem. Bugün herkes sarsıldı, korktu. Şimdi onu, gelecek depremde 22 kat fazlasını düşünün, o olacak. Dolayısıyla, depremin bize 7 ile 13 kilometre granit katmanı içinde olacağını söyledi. Ve Kuzey Anadolu kırımında sağ atımlı bir kırıkla gerçekleşeceğini söyledi. İşte depremin süresinin 30-35 saniyeyi geçeceğini belirtti. Bize çok önemli bilgiler verdi bugün 6,2 büyüklüğündeki deprem. Her şeyden önce uyardı, uyumayın işte ben geliyorum, elinde sonunda geleceğim diye bir sarstı bizi, uyardı. Bugünkü deprem fay hattının Trakya kolunda oldu bu. İki tane kol var; Trakya kolu ve İstanbul kolu. Bu, Trakya kolunda oldu. Bir de bunun İstanbul kolu var. İstanbul kolunda da 6,2 ile 6,7 arasında bir deprem bekliyorum. Ama orayı atlayarak burada yaptı. Şimdi öncü deprem olabilmesi için bugün, yarın arkasından çok büyük deprem olması gerekiyor. Yani öncü deprem dediğin anda bugün, yarın büyük bir deprem bekliyorum demektir. Bu, kendi başına ana bir deprem. 4, 4,5, 5 büyüklüğündeki artçılar sürer. İnsanlar tekrar korkar. İstanbul’da depremin yıkım eşik değeri 6,4’tür. Dolayısıyla deprem 6,4 yüksekliğine çıkmadığı için yıkım yapmadı. 0,2 puan daha büyük olsaydı yıkımlardan söz ediyor olacaktık.

Batuhan Öğüt: Kumburgaz ve Avcılar segmenti aynı anda çalışırsa 7,0-7,5 arası bir deprem üretebilir. Marmara sadece Marmara Denizi içindeki faylarca risk altında değil. Ayrıca Batı Karadeniz çukuru batısında bulunan ve Karadeniz’in depremselliği açısından en riskli bölge olan Shabla bölgesinde 544 yılında 7,5 büyüklüğünde bir deprem üretmiş Batı Karadeniz Istıranca fayınca da risk altında. Bu fay düz hesap 1500 yıldır hiç kırılmadı ve büyük deprem üretmedi, ortalama 750-1500 yılda bir deprem üretmesi gereken bu fayın 1.500 yıldır deprem üretmemesi büyük depremin yaklaştığını göstermekte” diyen Öğüt, sözlerine şöyle devam etti: “Bu deprem, beklenen büyük İstanbul depremini daha da öne çekecek etkiye sahip. Kahramanmaraş depremleri öncesinde çok kez uyarı yapmış hatta kırılacak fayı söylemiş ve tam olarak nereden başlayıp nereye kadar kırılacağını da yazmıştım. Marmara bölgesi için de uyarıyorum, temkinli olunmalı.

Prof. Dr. Okan Tüysüz: 6.2’lik sarsında büyük bir depremin öncüsü olabileceği endişesiyle önemli. Burası fayın kilitli olduğu, yani stres biriktirdiği bir bölgedir. Bu strese dayanamayan fayın bazı kesimleri kırılıp bu tip depremler üretiyor. Beklenen 7 büyüklüğündeki depremin enerjisini boşaltmak için yaklaşık 30 tane 6 büyüklüğünde deprem olması gerekir. Burada bir miktar enerji boşaltmıştır ama bu bizim beklediğimiz 7’nin üzerindeki depremi çok etkileyebilecek bir deprem değildir.

Prof. Dr. Ziyadin Çakır: Büyük depremin beklendiği noktada değil, gerilimi artırdı. Deprem büyük depremin beklendiği yerde olmadı ancak ana fay üzerinde meydana gelen sarsıntının gerilimi artırdı. Deprem, büyük depremin beklendiği noktaya yaklaşık 30 km uzaklıkta meydana geldi. Bu beklenen deprem değil.

Prof. Dr. Sedat Türkmen: Depremin meydana geldiği yer Marmara Denizi’ndeki fay hattının içerisinde olan bir kırık hat ama büyük Marmara depremi endişesi hala sürüyor çünkü fayın uzunluğu Marmara Denizi boyunca uzanıyor. İstanbul, yapı stoku açısından riskli bölgeleri içerdiği için önemli. Belki bu depremin arkasından tedbirler artırılır. Sevindirici yanı şu ana kadar herhangi bir yıkım veya hasar oluşmaması. Bu olumlu bir gelişme. Artçı depremler olacak ama bundan sonra çok büyük artçılar olmaz. Büyük depremlerin arkasından 4, 4,5 ve 5 gibi artçılar meydana gelir. Bu sarsıntılar bir miktar daha devam eder. Büyük Marmara depremi 7’nin üstünde bekleniyor. Bu kırık hattı Silivri açıklarında yer alan daha önce de sürekli küçük depremler oluşturan bir eklem yeri. Burada da beklenen bir depremdi bu. Büyük Marmara depremi henüz olmadı.

“Azar azar kırılır, enerjisi sönümlenir” diyenler de var

Bu depremin İstanbul için beklenen büyük deprem olmadığını, hatta tersine o depremi hızlandırıcı etki yapabileceğini söyleyen uzmanların tam tersini savunanlar da var.

Onların görüşleri de şöyle:

Prof. Dr. Hasan Sözbilir: Bu büyüklükteki depremin Kuzey Anadolu Fayı üzerinde olduğunu görüyoruz, yani beklenen İstanbul depreminin kırığının bir kısmında, batı kısmında gerçekleşen bir deprem. Silivri’ye yaklaşık 25-24 kilometre uzaklığı var. Deprem bu şekliyle eğer tamamlandıysa ucuz kurtulduk diyebiliriz aslında. Aslında bu da bir İstanbul depremi. Tabii bilimsel anlamda İstanbul’un güneyinden geçen o parçaların tek parça mı olduğu, üç parça mı olduğu, iki parça mı olduğu tartışması bilimsel olarak devam ediyor. Şu anda büyük bir parçanın kırılmadığını anlıyoruz, yani fayın tümü kırılmadı. Sadece bir yeri kırıldı. Tümünün kırılması daha çok 7,4 7,5 gibi kabul ediliyor. Dolayısıyla bu şekilde parçalı kırılması da aslında iyi bir şey. Tek bir parça olarak kırılsa büyük bir deprem üretecek. Böyle altılı, beşli parçalar kırıla kırıla biriken enerji sönümlenirse çok daha iyi olur. Bir kısım bilim insanları bu kırılmaya çalışan fayın kırılmasını geciktirecek bir deprem olduğunu söylüyor. Bir başka görüş, ‘madem ki böyle uzun bir fay parçası üzerinde 6,2 büyüklüğünde bir deprem olduysa bu en az 10 km’lik bir parçanın kırıldığı anlamına geliyor. Bu da artık 7’nin üzerinde bir depremin olma olasılığını düşürüyor’ diyor. İkinci görüş daha doğru gibi duruyor. Çünkü fay kırıldıkça, kırılan parçanın tekrar kırılması mümkün olmayacağı için, kırılan parça devre dışı kalır, yeni bir parça kırılmaya başlar. Ama ‘öncü’ mantığıyla yaklaşıldığı için büyük depremin habercisi gibi değerlendiriyorlar. Hangisinin doğru olduğunu karar vermek için üzerine epey çalışmak gerekiyor. Kimileri bu fay hattına tek parça diyor, kimileri üç parça olduğunu belirtiyor. Bunlar şu anda bilimsel anlamda sonuçlanabilecek konular değil. Çünkü bizim çizdiğimiz faylar geometrik segment. Ama deprem sismik segment olarak çalışıyor. Yani iki tane fayı birleştirip aynı anda kırabiliyor. 6 Şubat depreminde olduğu gibi. Normalde ilk deprem 4 fay hattı birleşerek oldu. Biz onu öngöremedik, öngöremeyiz zaten. Burada da aynı şey söz konusu. Kumburgaz segmenti ile Avcılar segmenti birleşirse daha büyük deprem olur ama bunu öngörmek imkansız. Bizim gördüğümüz kadarıyla, resmi fay denilen fayın geometrisine baktığımızda, hem doğusu hem batısı biraz parçalı bir geometriye bürünüyor. Bu şu anlama geliyor: Eğer o taraflara giderse, bizim deprem fırtınası dediğimiz olaylar gerçekleşebilir.

Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Burak Çatlıoğlu: Bu sarsıntının beklenen büyük İstanbul depremi olduğunu tahmin ediyorum. Bu hattın doğusu 1999 İzmit depreminde, batısı da 1912 Mürefte depreminde kırılmıştı. Ortada kırılmayan burası kalmıştı, burası da kırıldı.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Adalar’da kırılması beklenen fay ölü durumda. Bu bahsettiğim alana ilişkin en fazla 6.5 büyüklüğünde bir deprem ya da 6.1-6.2 büyüklüğünde iki deprem bekliyordum. Bu aşamadan sonra 6.1-6.2 büyüklüğünde bir deprem daha olabilir ancak ikiz deprem diyebileceğimiz yakınlıkta bir deprem beklemiyorum. Marmara Denizi depremleri bitti.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.