İki haber arka arkaya geldi.
İkisi de İmam Hatip liselerinden.
İkisi farklı şehirlerden, farklı liselerden
Üstelik haberlerin biri İslami kesimden geldi.
İlk haberi Akit Gazetesinin eski yazarı Abdurrahman Dilipak verdi.
Adana’nın Çukurova ilçesindeki Hümeyra Ökten Kız Proje İmam Hatip Lisesi’nde 25 Haziran Çarşamba günü mezuniyet şenlikleri düzenlenmiş.
8. ve 12. sınıf öğrencilerinin katıldığı program şöyleymiş.
Fotoğraf çekimi ve öğrencilerin birlikte kep fırlatma etkinliği.
Dilipak fotoğraflarda kep fırlatan kızların eteklerine takılmış ve X paylaşımına şöyle bir başlık koymuş.
“Mini etekli ilahiyatçılar geliyor…”
Yorum yazısı da şöyle:
“Az zamanda büyük işler başarmışız. Mini etekli ilahiyatçılar geliyor.”
Fotoğraflara ben de baktım.
Doğrusu pek öyle mini etek denecek bir şey görmedim. Liseye giden bir kız çocuğunun normal etek boyu.
Ama şurası kesin.
“Kızlar eğleniyor…”
Tıpkı 1980’lerde Cyndi Lauper’in şahane “Girls Just Want to Have Fun” şarkısındaki gibi…
Sanki “Bırakın biz sadece eğleniyoruz” diyorlar.

Abdurrahman Dilipak etek boyuna takılmış ama ben asıl İmam Hatip Lisesi mezunu kızların elinde taşıdıkları pankarta takıldım.
Üzerinde şu yazıyormuş:
“Mankurtlaşmayacağız…”
Nedense bana hiç hoş görünmeyen bir kelime bu. Yani anlamını bilmeden sevmediğim bir kelime.
Ama “Bu kızlar ne demek istiyor” diye merak edip sözlük anlamına bakınca şöyle bir durdum:
Aynen şöyle yazıyordu:
“Mankurt, Türk, Altay ve Kırgız efsanelerinde bahsedilen bilinçsiz köledir…”
Bir de şöyle bir ayrıntısı var:
“Mankurt haline getirilmek istenen kişinin önce başı kazınır, ardından başına ıslak bir deve derisi sarılır ve elleri kolları bağlı bir şekilde güneş altında bırakılır.”
Vay canına, kızlar İmam Hatip’ten mezun olurken “Bizi köleleştiremezsiniz” diye haykırıyorlarmış.
Merak ettim kime diyorlar bunu?
Bu ülkeyi 23 yıldır o imam hatip okullarının sayısını durmadan arttıran, “Dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz” diyen, tarikatları okullara sokan, kızlarla erkekler ele ele dolaşmasın diye fetvalar veren bir iktidar yönetiyor.
Öyleyse kısa etekler giyerek kepleri havaya fırlatırken kime “Bizi köle yapamayacaksınız” diye haykırıyor bu kızlar?
Bence cevabı ilginç olabilirdi.
Birinci haber Akdeniz’in doğusundandı, ikincisi Ege’nin ortasından, İzmir’den.
İzmir Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde “Zaman bendedir ve mekan bana emanettir” başlıklı bir etkinlik düzenlenmiş.
Bu etkinlik İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde yapılmış.
Ekinlik sırasında bir kişi “HÜDA PAR” bayrağı açınca izleyicilerin önemli bir bölümü yuhalamaya başlamış.
Bu olayın şahitleri de var.
AKP Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir ve İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi…
Yuhalanan HÜDA PAR bayrağı kime ait?
Şu andaki iktidar blokunun bir nevi koalisyon ortağına…
Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki imam hatip okullarından çok ilginç haberler geliyor.
Bir kere çoğu kontenjanlarını dolduramıyor. Orta okula ailelerinin isteği üzerine giden çocukların küçümsenmeyecek bir bölümü lise tercihlerini devlet liselerine kaydırıyor.
Oysa İmam Hatip okulları AKP iktidarının en hırslı ve büyük eğitim projelerinden biriydi.
O da tutmadı.
Yani FETÖ’nün “Altın Nesil” projesinden sonra AKP’nin “Dindar nesil” projesi de hızla çöküyor.
Bu Diyanet İşleri Başkanı, bu Eğitim Bakanı o koltuklarda oturduğu sürece çocuklara ideolojik değil, bu çağın gereklerine uygun modern bir eğitim verilmedikçe bu eğilim daha da hızlanacak.
Yıllardır söylüyorum.
Bu ülkede “AKP imzalı muhafazakarlığın” geleceği yok.
Başarabildikleri tek şey bürokratlara ve yandaş ve korkak iş insanlarına, medya mensuplarına sakal ve bıyık bıraktırmak, içkiyi, düğünlerde masa altından karton bardakta servis ettirmekten ibaret.
Şimdilik imam hatiplerin, kep fırlatan, mankurtlaştırılmayı reddeden cesur kızları eğlenmeye başladı.
İlk seçim İmam Hatipli kızlardan sonra AKP’li erkekleri de “Mankurtlaşmaktan” kurtaracak.
Eminim bu iktidarın seçim kaybettiği gün AKP mahallesinin erkekleri de eğlenmeye başlayacak.
Şuraya yazıyorum.
Yapacakları iş iş bıyıkları ve sakalları kesip “Kardeşim karton bardağı bırak, kadehte getir şu içkiyi” demek olacak.
5 Aralık 2025 - 19 Mart Silivri’sinden ilk kitap: En gözde iki şair kim?
4 Aralık 2025 - Silivri’ye giden ‘Cumhurbaşkanlığı’ antetli sürpriz ‘Üzgünüm’ mektubu
3 Aralık 2025 - İki başkanın yan yana sevinç sahnesi ve Fener stadında bir açılış devrimi
2 Aralık 2025 - Bugünlerde gece yolda dev bir tavşana rastlarsanız bilin ki gemi su alıyor
30 Kasım 2025 - Beş işaret: Bu yılbaşı İzmir ve Ege’de ilginç bir şeyler oluyor