Trump, Biden’ın başlattığı öğrenci kredisi programını bitirdi

Trump yönetimi Biden döneminde uygulamaya konan ve milyonlarca borçlu öğrenciye kolaylık sağlayan geri ödeme planını sona erdirdi.

Dünya 10 Aralık 2025

ABD Eğitim Bakanlığı, eski Başkan Joe Biden döneminde hayata geçirilen ve milyonlarca öğrencinin aylık ödemelerini azaltmasını sağlayan SAVE (Saving on a Valuable Education) Planı’nı sonlandırma kararı aldı. Bakanlık açıklamasında, programa artık yeni kayıt alınmayacağını ve halihazırda bekleyen başvuruların reddedileceğini duyurdu. Programın sonlandırılmasının, Cumhuriyetçi eyaletlerle yapılan hukuki anlaşmalar çerçevesinde gerçekleşeceği belirtilirken, mevcut borçluların alternatif geri ödeme planlarına aktarılacağı ifade edildi. Bu karar, ABD’deki öğrenci kredisi sisteminde önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Uzmanlar, programın sona erdirilmesinin özellikle düşük gelirli ve orta gelirli öğrenciler üzerinde doğrudan etkiler yaratacağını belirtiyor. Program, öğrencilerin finansal yükünü hafifletmek ve borç geri ödemelerini yönetilebilir hâle getirmek amacıyla tasarlanmıştı. Söz konusu değişiklik, borçluların finansal planlamalarını yeniden gözden geçirmelerini gerektirecek. ABD genelinde eğitim finansmanı ve borç yönetimi tartışmalarının bir kez daha gündeme gelmesine neden oldu.

Cumhuriyetçi eyaletler ve hukuki itirazlar

Programın sona erdirilmesinde hukuki süreçler belirleyici oldu. Missouri Başsavcısı Andrew Bailey, Florida, Georgia, North Dakota, Ohio, Oklahoma ve Arkansas eyaletleriyle birlikte Mart 2024’te açtıkları davayı hatırlattı. Bailey, Biden dönemindeki programın “aşırı cömert ve yasa dışı” olduğunu belirterek, yönetimin vergi mükelleflerini başkalarının borçlarıyla yükümlü kılmasının hukuka aykırı olduğunu savundu. Cumhuriyetçi eyaletler, programın Kongre onayı olmadan hayata geçirildiğini ve yönetimin yetki aşımına gittiğini iddia ediyor. Bu tartışma, federal yönetim ile eyaletler arasındaki yetki sınırları ve eğitim politikaları bağlamında önemli bir emsal teşkil ediyor. Hukuki süreç, programın iptali yönünde ilerlerken, borçluların hakları ve mevcut ödemelerin düzenlenmesi gibi konular da mercek altına alındı. Yetkililer, programın sona erdirilmesinin ardından borçluların alternatif planlara yönlendirileceğini açıklayarak, sürecin mümkün olduğunca sorunsuz yürütülmesini hedefliyor.

Programın iptali, öğrenci borç krizini derinleştirebilir

Karar, eğitim finansmanı alanında çalışan uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından da yakından takip ediliyor. Student Debt Crisis Center Başkanı Natalie Abrams, programın iptalinin yaklaşık 8 milyon borçlu için “yıkıcı” sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Abrams, programın sunduğu kolaylıkların özellikle düşük gelirli öğrenciler ve yeni mezunlar için önemli bir destek olduğunu belirtti. Ayrıca, programın sona ermesinin, öğrenci borç krizinin hafifletilmesi çabalarını sekteye uğratabileceği uyarısında bulundu. Uzmanlar, borçluların ödeme planlarını yeniden düzenlemek zorunda kalacaklarını ve bazı kesimlerin finansal açıdan ciddi sıkıntılarla karşılaşabileceğini vurguluyor. Akademisyenler ve uzmanları, federal yönetim ile eyaletler arasındaki bu tür anlaşmaların, öğrenci kredisi politikalarında uzun vadeli etkiler yaratabileceğini belirtiyor.

Programın sunduğu avantajlar

Biden döneminde hayata geçirilen SAVE Planı, öğrencilerin mali yükünü azaltmayı hedefliyordu. Program kapsamında, bazı borçluların aylık ödemeleri sıfıra kadar düşürülebiliyor, lisans kredilerinde ödeme yükümlülüğü yarıya indiriliyor ve düşük bakiye borçlara erken af imkânı tanınıyordu. Bu uygulama, öğrencilerin eğitim sonrasında finansal olarak rahatlamasına ve borç yükünü yönetebilir hâle getirmesine yardımcı oluyordu. Programın sunduğu kolaylıklar, özellikle yeni mezunlar ve düşük gelirli hanehalkları için finansal istikrar sağlamak açısından kritik önem taşıyordu. Cumhuriyetçi eyaletler, bu düzenlemelerin Kongre onayı olmadan yürürlüğe girdiğini öne sürerek yönetimi yetki aşımıyla suçladı. Yetkililer, programın sona erdirilmesiyle birlikte borçluların hâlihazırda yürürlükte olan diğer geri ödeme planlarına aktarılacağını duyurdu.

ABD’de öğrenci kredisi borcu olan kişi sayısı yaklaşık 43 milyon. Toplam borç miktarı ise 1,6 trilyon doların üzerinde. Bu rakamlar, ülke genelinde öğrencilerin ve ailelerin karşı karşıya olduğu büyük finansal yükü gözler önüne seriyor. Borç yükü, yalnızca bireysel finansal planlamayı değil, aynı zamanda tüketim harcamalarını ve ekonomik büyümeyi de etkiliyor. Uzmanlar, federal ve eyalet düzeyindeki politikaların, borçluların mali durumunu doğrudan şekillendirdiğini ve alınacak kararların geniş kitleler üzerinde etkili olacağını vurguluyor. Öğrenci kredisi krizi, ABD ekonomisinin önemli bir maddesi olmaya devam ediyor.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.