Dünya Avustralya’nın Sydney kentinde Yahudilerin ‘Işıklar Bayramı’nı (Hanuka) kutlayan kalabalığa saldırı düzenleyen kişinin üzerine atlayıp silahını kapan Suriyeli göçmen Ahmed el-Ahmed’in cesaretini konuşuyor. Trump da Ahmed’i takdirle karşılarken hesabına yüzbinlerce dolar bağış yağdı.
Dünya, Avustralya’nın Sydney kentindeki dünyaca ünlü Bondi Plajı’nda önceki gün yaklaşık iki bin kişinin katıldığı Hanuka kutlamalarına yönelik düzenlenen silahlı saldırı sırasında iki saldırgandan birini etkisiz hale getiren Suriyeli Ahmed el-Ahmed’i konuşuyor. Olay anına dair görüntülerde Ahmed, saldırganın üzerine atlayıp elindeki uzun namlulu silahı kaparken görülüyor. Olay sırasında kol ve elinden vurulan Ahmed dünya basını tarafından ‘kahraman’ ilan edildi.
Ahmed’in kimliği ve geçmişine dair ayrıntılar ise 15 kişinin hayatını kaybettiği ve 27 kişinin de yaralandığı saldırının ardından ortaya çıktı. Asıl adı Ahmed Fethi el-Ahmed olan genç adam, Suriye’de iç savaş başlamadan 2006 yılında İdlib vilayetine bağlı Neyper köyünden Avustralya’ya göç etmiş. İlk haberlerde manav olduğu iddia edilmişti ama sonradan Old Princess Highway’de tütün, hediyelik eşya, oyuncak, cep telefonu gibi ürünler satılan bir dükkan sahibi olduğu anlaşıldı. 3 ve 6 yaşında iki kız çocuğu sahibi.
Avustralya merkezli The Sydney Morning Herald’ın haberine göre Ahmed, pazar günü kuzeni Jozey Alkanj ile kahve içmek için Bondi Beach plajına gitmişti. Ahmed silah seslerini duyunca kimin hedef alındığını bilmeden hızlıca olay yerine koştu. Alkanj, Ahmed’in saldırganın silahını elinden almadan önce “Öleceğim, lütfen aileme gidip insanların hayatını kurtarmak için öldüğümü söyle” dediğini anlatırken Ahmed’in bir diğer kuzeni olan Mustafa da “Ahmed, bana ilk anda ölümü hiç düşünmediğini söyledi. Kurşunların başının üzerinden geçtiğini gördüğünde, ‘Allah bana bir cesaret verdi, kendimi bir anda ona saldırırken buldum’ dedi” diye konuştu.
Sydney’in St. George Hastanesi’nde tedavi altına alınan Ahmed’in geçirdiği ilk ameliyatın ardından hayati tehlikeyi atlattığı kaydedildi.
Öte yandan İdlibli kahraman için başlatılan bağış kampanyasında aralarında ABD’li milyarder Ben Ackman’ın da bulunduğu bağışçılardan 24 saat içinde 1.5 milyon doların üzerinde bağış toplanırken, “Yılın Avustralyalısı” seçilmesi için başlatılan imza kampanyası ise 4 bin imzayı geçmiş durumda. Ahmed’in cesareti dünya liderleri tarafından da övgüyle karşılandı. ABD Başkanı Donald Trump, “Bu cesur adama saygı duyuyorum” derken, İsrail Başbakanı Netanyahu da “Müslüman bir cesur adam olduğu ortaya çıktı. Ona saygı duyuyorum” diye konuştu.
Aralarında 10 yaşında bir kız çocuğu ve Yahudi soykırımı Holokost’tan kurtulmuş bir kişinin de yer aldığı 15 kişinin hayatını kaybettiği, 27 kişinin yaralandığı saldırıyı düzenleyen saldırganların kim olduğu da merak konusu oldu.
Avustralya polisine göre saldırıyı Pakistan göçmeni Sajid Akram (50) ile oğlu Naveed Akram (24) gerçekleştirdi. 1998’de öğrenci vizesiyle Avustralya’ya giden 2001’de ise daimi oturma izni alan Sajid (50) ve Avustralya doğumlu 24 yaşındaki oğlu Naveed, saldırıdan önce aile üyelerine hafta sonu balık tutmaya gideceklerini söyledi. Saldırı sırasında en az yedi dakika boyunca sivillere ateş açan Sajid’in olay yerinde yaşamını yitirdiği, Naveed’in ise sağlık durumunun kritik olduğu kaydedildi.
Sydney’de yaşanan saldırının arkasında hangi yapı ya da örgütün bulunduğuna ilişkin soru işaretleri giderilebilmiş değil. The Telegraph’ın haberine göre İsrail yetkilileri, saldırının İran destekli yabancı bir terör hücresi tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini düşünüyor. İsrailli kaynaklar, “iyi planlanmış” olan saldırının Hizbullah’ın Lübnan toprakları dışındaki operasyonlarını yürütmekten sorumlu olan dış operasyon birimi Birim 910’un özelliklerini taşıdığına da inanıyor. Avustralya basınında ise 24 yaşındaki saldırganın, kendini DEAŞ’ın Avustralya’daki “lideri” olarak gören hapisteki “Isaac El-Matari” adlı kişiyle “yakın bağlantısı” olduğu öne sürüldü.