Biz burada şöhretli insanlara karşı yürütülen uyuşturucu operasyonları ile meşgulken, önceki gün İslam dünyasında devrim sayılabilecek bir gelişme oldu.
Ve bu gelişme bizdeki vuvuzela içinde gürültüye gitti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, İslam aleminde ilk sayılabilecek bir açıklama yaptı…
Açıklamayı belki okumuşsunuzdur.
Ama tam metnini okumakta yarar var.
O nedenle buraya tam metnini koyuyorum.
Hep birlikte dikkatle okuyalım.
(*) “Eskiden Noel’i ve diğer pagan bayramları kutlamayı yasaklıyorduk. Ancak şimdi İslam dininin şeyhlerin ve din alimlerinin benim kişisel tavsiyelerim doğrultusunda hazırladığı yeni ve güncellenmiş bir versiyonuna sahibiz.”
(*) “Yeni vizyonumuz uyarınca artık Hıristiyan ve Yahudi dini bayramlarını ve etkinliklerini kutlayabiliriz. “
(*) “Elimizde kutlama ve eğlenceye izin veren hazır fetvalar var.”

Bu açıklama üç bakımdan önemli.
(*) BİR Kabe’nin bulunduğu toprakların başındaki yönetici, “Noel ve Yahudi bayramlarını kutlayabiliriz” diyor.
(*) İKİ “İslam dini şeyhlerinin ve alimlerinin güncellenmiş versiyonundan” söz ediyor.
Yani “İslam dini de güncelleştirilebilir” diyor. Bunu “Reform” olarak da yorumlayabilirsiniz.
(*) ÜÇ: “Buna izin veren fetvalar var” diyor. Yani inceletmiş.
Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak çok değil sadece bir yıl öncesine gidin.
Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin bir yıl önceki Diyanet İşleri Başkanının tam da bugünlerde verdiği fetvayı hatırlayın..
Bir yüzyıldır yılbaşını kutlayan bu ülkenin vatandaşlarına açık açık “Yılbaşı kutlaması yapmayın” diyordu…
Buyrun…
Asıl fetva “Kabe’nin bulunduğu” topraklardan geldi.

Farkında mısınız…
Türkiye bu yıl yılbaşını geçen yıllara göre çok ama çok daha parlak ve ışıklı kutluyor.
Bu haftanın başından itibaren Denizli’den inanılmaz güzel yılbaşı kutlaması görüntüleri geliyor.
Belediye Başkanı Çamlık mevkinde çok güzel bir yılbaşı pazarı kurmuş.
İnsanlar rengarenk bir eğlence ortamında kutluyor.

İzmir bu yıl cıvıl cıvıl.
Alsancak Gül Sokak, Londra gibi ışıklandırıldı. Pastaneler, kafeler yılbaşı renklerine boyandı.
Kuşadası rengarenk.

Mersin’de muazzam bir yılbaşı pazarı kuruldu.
Ankara öyle.
İstanbul Beyoğlu öyle.
Geçen hafta sonu Londra’daydım…
Oxford Caddesinde inanılmaz bir kalabalık vardı.
O cadde üzerinde çok ilginç iki kişiye rastladım.
Bir köşede yaşlı bir adam, etrafına topladığı çocuklara Hazreti İsa’nın doğumunu anlatıyordu.
Hiç abartmıyorum.
Ondan altı yedi metre ötede, Arapların uzun entarisini giymiş, başına kefiye takmış sakallı bir adam, elinde Hazreti Muhammed’i anlatan bir broşür dağıtıyordu.
Arkasındaki küçük bir müzik setinden de Kuran sesi geliyordu.
Orada beş dakika durup seyrettim.
Ne rahatsız olduğunu gösteren biri vardı…
Ne de o insanı rahatsız eden biri.
Hıristiyanların en kutsal bayramı Noel’e bir hafta kala o köşede Kuran okunuyordu.
“İşte budur” dedim.
Birlikte yaşama kültürü, birlikte yaşayabilme medeniyeti.
Aralık ayı bütün dünyada insanların barış ve sevgiyi, birlikte eğlenme keyfini, aile içinde olma duygusunu temsil eden küresel bir ayin haline geliyor.
İnsanlık sanki Pagan dönemlerin toplumsal eğlenme ve kutlama kültürünü yeniden keşfediyor.
Türkiye birkaç yıldır 21 Aralık’ı; Yani Pagan dönemlerden kalma bir kutlama geleneğini “Nardugan” olarak yeniden canlandırıyor.
21 Aralık “Aydınlığın karanlığı yendiği gün.”
Kökeni Antik Roma’da “Saturnalia”, Kuzey Avrupa’da “Yule” olarak biliniyor.
Noel’in kökeni de aslında Hıristiyan değil budur.
Yıllardır şunu savunuyorum.
Müslüman alemi de Ramazan ayını böyle bir havaya sokmalıdır.
Körfez Arap ülkelerinin bazıları bunu şimdiden başlattı.
Londra’nın Müslüman Belediye Başkanı bunu kendi şehrinde hafiften yapmaya başladı.
Eğer Müslümanlar da Ramazan ayını Noel ve Yılbaşı gibi küresel bir kutlamaya dönüştürebilirse insanlık 2 ayrı barış ve sevgi ayı yaratabilir.
12 ay felaketler, savaşlar, çevre sorunları, adaletsizliklerle kararan hayatımızda hiç olmazsa iki ayı böyle duygusal bir vahaya çevirebiliriz.
Önceki akşam Denizli Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ile konuştum.
Yılbaşı dolayısıyla çok güzel ve birleştirici konuşmalar yapıyor.
“Aynı şeyleri Ramazan’da ve Ramazan Bayramında da yapacağım” dedi.
Bence İzmir ve öteki Ege şehirleri bu konuda öncülük yapabilir.
Ramazan ayını ve Yılbaşını ayrı ayrı ışıklandırarak, bu aya da küresel bir espiri verebilirler.
Kabe’nin bulunduğu topraklardan gelen bu açıklama hepimiz için iyi oldu.
Türkiye’de halk artık böyle küresel bir kutlama duygusuna hazır.
Nitekim bu yıl bu konuda öncülüğü aldı.
Sıra Devletin ve Diyanet’in de bu espriye gelmesinde.
25 Aralık 2025 - Önceki gün Kabe topraklarından gelen Noel açıklamasının tam metnini okudunuz mu?
24 Aralık 2025 - 17-25 Aralıkta bana sorulan bir soruya verdiğim cevap
21 Aralık 2025 - İyi bir Paparazzi hayatı boyunca kaç kere acil servise gider, kaç para kazanır?
20 Aralık 2025 - Dindar insanlar “Alnı secdeye varan siyasetçi”den uzaklaşıyor mu?