Selami Şahin, 'Seninle Başım Dertte'yi yaptığında yıl 1983'tü... 12 Eylül'ün gölgesinden yeni yeni çıkıyorduk. Aradan geçti neredeyse 43 yıl. Şarkı hala güncel, hala popüler. O şarkının bestecisi Selami Şahin'le İstanbul'da müthiş bir gece geçirdim. Bakın o gece neler oldu, aklımdan neler geçti?
Hayatınız boyunca hiç kendi kendinize şu soruyu sordunuz mu?
“Benim müzik dinleme yaşım kaçtır?”
Kimin aklına böyle bir soru gelir ki…
Spotify bu yıl çoğumuzun aklına işte bu soruyu soktu.
Üstelik “Müzik dinleme yaşımızın” kaç olduğunu da bize bildirdi.
Benim yaşım 21’miş…

Geçen hafta Suzan Sabancı’nın evinde çok güzel bir akşam geçirdik.
Davetliler arasında Selami Şahin ve Mahsun Kırmızıgül de vardı.
Bol bol Türk şarkıları dinledik.
İkisi ile birlikte aynı divana oturup bu pozu verirken, aklımda Spotify’ın benim için yakıştırdığı yaş vardı…
21…
Divanda oturan şu üç insana bakıyorum…
Ben…
78 yaşındayım.
Selami Şahin de öyle.. Benden sadece 3 ay küçük.
Mahsur Kırmızıgül..
56 yaşında…
Ve Selami Şahin’in şarkısı “Seninle Başım Dertte…”
43 yaşında…
Son defa 25 yıl önce bir araya gelip birlikte şarkı söylemişler.
Ben Selami Şahin’in şarkılarını çok severim.
En sevdiğim şarkısı da, herkes gibi, “Seninle Başım Dertte’dir…”
Bana göre Türk müziğinin en güzel şarkılarından biridir.
Şarkı 1983 yılında çıktı.
12 Eylül darbe perdesinin kapanıp, seçimle liberal bir Türkiye’ye doğru yola çıktığımız yıldı.
Turgut Özal iktidara gelmişti.
Sürgündeki sanatçılar Türkiye’ye dönmeye başlamıştı.
12 Eylül sonrası vatandaşlıktan çıkarılan ve Almanya’da yaşayan Cem Karaca dönmüştü.
Zülfü Livaneli, Erkin Koray vatana geri geliyordu.
Pasaportları iptal edilen ve yurt dışına çıkış yasakları bulunan Selda Bağcan yurt dışı konserlerine gidebiliyordu artık.
Cinsel kimliği yüzünden sahnelerden indirilen ve Almanya’da yaşamaya başlayan Bülent Ersoy yine sahnelere dönmüştü.
Ben aldığı maaşı ayın 10’unda biten bir öğretim üyesiydim.
Yankı dergisinde muhabir, yazar, düzeltmen ve her şey olarak aldığım üç beş kuruşla, Tansu, Gülümsün ve kendimi ay sonuna atmaya çalışıyordum.
Öyle bir yıldı işte 1983…
Ve Selami Şahin’in o şahane şarkısı geldi.
Aynı yıl The Police Every Breath You Take’i söylüyordu.
Michael Jackson’ın Beat It’i çıkmıştı.
Men At Work Down Under’la yepyeni bir ritmi taşımıştı.
David Bowie Let’s Dance’i söylüyordu.,
Eurythmics Sweet Dreams’le kafamızı epey karıştırmıştı.
Hala Rolling Stones ve Pink Floyd dinlemeye devam ediyorduk.
Bir yandan da U2, Dire Straits, The Cure geliyordu.
Ufukta Radiohead vardı.
Ama en büyük kafa karışıklığım işte buydu.
“Seninle Başım dertte…”
Gençtik, hepimizin başı biriyle dertteydi…
Hem o şarkının sözlerindeki İkinci Yeni şiiri tadındaki arabeski seviyordum.
Hem de David Bowie’yi ve sanat haline getirdiği yüzünü ve bedenini…
Galiba Türkiye’de yaşamaya başladığımı ilk o yıllarda keşfetmiştim.
Altı yıl Paris’in olağanüstü özgürlüğünde yaşayıp…
Sonra dönüp, önce askeri darbelerle…
Sonra sivil darbelerle yaşamayı öğrenmeye başlamalıydım.
Benim için Türk olmak, artık işte bu kafa karışıklığıydı…
Geçen hafta o divanda Selami Şahin ve Mahsun Kırmızıgül’ün arasında, onların birlikte söylediği Seninle Başım Dertte’yi dinlerken, o kafa karışıklığım hala devam ediyordu.
Evvelden başım hep birileri ile dertte olurdu…
O gece anladım ki…
Artık başım hiç de güzel olmayan, feci bir şeylerle dertteydi.
Bir zihniyetle… Bir dönemle… Zamanın çok fena bir ruhu ile…
Rahmetli Çetin Altan’ın dediği gibi, “Hayal etmediğim bir ülkeyle” başım dertteydi.
Bir nevi, bu ülkeyi hala sevmeye devam etmenin tenakuzuydu bu…
O günlerde başım Ece Ayhan’la, Cemal Süreya ile, Turgut Uyar, Edip Cansever, Ülkü Tamer’le dertteydi.
Şimdiyse, bir T.S Eliott şiiri, bir WasteLand’le, çoraklaştırılmış bir ülkeyle başım dertteydi…
O gece şunu da anladım: Meğer, bir erkeğin başına gelebilecek en güzel şey, başının bir kadınla dertte olmasıymış.

Selami Şahin’e sordum…
Bu şarkıyı yazarken senin başın kiminle dertteydi?
Oğlu cevap verdi:
“Kimle olabilir ki olabilir ki Ertuğrul abi…”
“Anladım…Fazla ayrıntıya gerek yok” dedim.
Selami Şahin’in öteki şarkılarını düşündüm.
Sohbette “Bugüne kadar 1000 beste yaptım, 400’ü hit oldu” diyor.
Haklı… Aklımda kalan o kadar çok şarkısı var ki…
“Özledim Her Şeyini…”
“Sen Mevsimler Gibisin”
“Alışmak Sevmekten Zor…”
“Ben Bir Tek Kadını Sevdim”
Ve…
“Ben Sevdalı, Sen Belalı…”
En sevdiğim ikinci şarkısı…
Diyor ki;
“Ben hâlâ sevdalıyım… Hâlâ tutkulu… Hâlâ yaralı… Sense hala belalı…”
“Hâlâ…”
O kelimeye takıldım.
Ne güzel bir kelimeymiş.
Bugün bile “hâlâ” diyebileceğimiz bir şeylerin kalması ne güzel bir duyguymuş.…
Her biri olağanüstü şarkılar…
Bugün geriye baktığımda anlıyorum ki, hepsi hala çok modern şarkılar…
O yüzden geçen yıl onun bestelerinden yapılan albümü çok sevdim.

Mesela “Seninle Başım Dertte…”
Kim söylese o oluyor, onun oluyor…
Öyle bir şarkı ki Kenan Doğulu söyleyince şahane bir Türk pop şarkısı haline geliyor.
Kargo gurubu söyleyince de çok güzel bir Anadolu Rock parçası…
Rock, Klasik, pop, caz arasında parçalanmış bir ruhla 78 yaşıma geldim.
Ve şimdi müzik yaşım 21 çıkıyor.
Galiba 50 yıllık bir hip hop bütün dengelerimi altüst etti…
Eminem, Kanye West, Kid Cudi, Ezhel, Blok3 dinleye dinleye kulaklarım Benjamin Buttom kulağına döndü.
Çok güzel bir İstanbul gecesiydi.
Boğaz’ın en güzel yalılarından birindeydik.
Selami Şahin’le dışarı çıktık.
Mahsun da yanımıza geldi…
“Alem Buysa Kıral sensin şarkısı ve ben Hürriyet sayesinde parladık” dedi.
Türk popunun “Harika 90’larıydı…”
Selami Şahin’e döndüm ve “Bak dostum 70 yaşından sonra uyandığımız her sabah, Tanrı’nın bize bir bonusudur… Kıymetini bilelim…” dedim…
O yüzden 2 yıldan beri durmadan “Bruno Mars ve Lady Gaga’nın şarkısını dinliyorum:
“Die With A Smile…”
Şu fani dünyaya, yüzünde ufak bir gülümseme ile veda et…
Ama görüyorum ki, 40’larının başındaki iki sanatçı bile, müzik yaşımın 21’e düşmesine mani olamamış…
Ahhh “Zamanın şu berbat ruhu…”
Seninle başım çok fena dertte…
Ve hiç sempatik değilsin…
27 Aralık 2025 - Selami Şahin’le yalı sohbeti: 1000 şarkı yaptım, 400’ü hit oldu
25 Aralık 2025 - Önceki gün Kabe topraklarından gelen Noel açıklamasının tam metnini okudunuz mu?
24 Aralık 2025 - 17-25 Aralıkta bana sorulan bir soruya verdiğim cevap
21 Aralık 2025 - İyi bir Paparazzi hayatı boyunca kaç kere acil servise gider, kaç para kazanır?