Cem Yılmaz’ın gönderme olarak yorumlanan paylaşımları eski sevgilisi Serenay Sarıkaya’nın GQ ödül töreninde giydiği elbisenin göğüs dekoltesiyle gündeme gelmesiyle başladı. Yılmaz dışa bakan şehla gözleriyle de hatırlanan İngiliz komedyen Marty Feldman’ın portresini paylaştı, altına da R.I.P (Rest in Peace) yani ‘Huzur içinde yat’ yazdı. Fakat Feldman’ın ne doğum günüydü ne de ölüm yıldönümü. O zaman nereden çıkmıştı bu paylaşım? ‘Yılmaz eski sevgilisi Sarıkaya’nın ödül aldığı törende tercih ettiği göğüs dekoltesine gönderme yaptı’ diye yorumlayanlar çoğunluktaydı. Serenay’ın giydiği elbisenin modeline uygun olarak ayrık duran göğüslerini Feldman’ın gözlerine benzettiği söylendi.

Ardından yan yana duran, ortasında birer badem olan iki acıbadem kurabiyesi paylaştı. Bir çift memeyi andıran bu paylaşımın da Sarıkaya’ya gönderme olduğu iddiaları hemen arkasından geldi.

Geçen hafta ise Cem Yılmaz’ın stand-up gösterisinde komedyen Hasan Can Kaya’nın programındaki üslubuyla dalga geçtiği kısa bir görüntü sosyal medyada dolaşıma girdi. Magazin basını konuyla ilgili mikrofon uzattığında da Kaya, Yılmaz’ı veteran komedyen olarak andı. Göndermesini de ‘olmamış’ olarak yorumladı. Ardından Cem Yılmaz kuru kafalı baston tuttuğu bir fotoğrafını paylaştı. Fotoğrafına Electric Six’in Danger! High Voltage (Tehlike! Yüksek Voltaj) şarkısı eşlik ediyordu. Bazı sosyal medya kullanıcıları ve magazin sitelerine göre bu paylaşım  Kaya’ya gönderme olmalıydı.

Yılmaz X hesabından paylaştığı görsele “Gönder…” notu düştü.

Yılmaz adının ‘gönderme’ haberleriyle anılmasından bıkmış olacak ki Robin’i tokatlayan Batman meme’i ile bir paylaşım yaptı.

Meme özellikle sosyal medya platformları aracılığıyla yayılarak popülerleşen, çoğunlukla mizah amaçlı kullanılan görsel ya da akımlar için kullanılan bir terim. Batman meme’i ise genelde defalarca tekrarlanan ya da klişe yorumlarda başvurulan bir görsel. Robin daha cümlesini tamamlayamadan Batman tokadı yapıştırıyor. Bu paylaşımı da Cem Yılmaz’dan ‘göndermeli yorumlara gönderme’ diye yorumlamak pekala mümkün. Yılmaz gönderme haberlerinden kurtulmak istiyorsa bir süre sosyal medya detoksu yapmayı deneyebilir.

Son şakası güldürmedi: Cem Yılmaz’dan manasız paylaşım!

Yıldız Tilbe kendi çapında bir “efsane”. “Deli diyorlar bana desinler değişemem” misali ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. İmplant tedavisi gördüğü için çekilen ön dişlerine rağmen gülerek poz verince yine “ne çatlak kadın yahu” dedirtti. Bazen itici buluruz bazen güleriz, nihayetinde bakar geçeriz. Ama Tilbe’nin tatlı bulanların sayısının son dönemde bir hayli azaldığını söylemek lazım. Nedeni yeni neslin ve zamanın ruhunun kırmızı çizgisini ihlal etmesi. O ne mi? Hayvanlara verilen değer. Tilbe geçen sene sosyal medyada yürüyen bir tartışmaya “Saldırgan köpek gruplarına bölge halkı zehirli et versin, hepsi gebersin” diyerek katılmıştı. Bu yüzden yalnızca hayvan severlerin tepkisi çekmekle kalmadı hakkında yasal soruşturma bile açıldı. Sözlerinden dolayı ceza almadı ama o bir grup insanın gözünde çoktan mahkum oldu. Defalarca özür diledi ama ne fayda! O artık sevimli bir deliden çok ziyadesiyle itici.

Oyuncu Ceyda Düvenci ve meslektaşı Bülent Şakrak’ın aşkı ne güzel başlamıştı. Her aşk gibi… İkisi de aradığını bulduğundan emin görünüyordu. Belki de o zaman aradıkları hakikaten öyle bir ilişkiydi. 2015’te evlendiler, Düvenci’nin önceki evliliğinden olan kızı Melisa ve çiftin 2017’de doğan oğulları Okan Ali’yle çok güzel bir aile fotoğrafı verdiler. Gelin görün ki aşkların bitmek gibi bir huyu var. Uzatmayalım, Düvenci ve Şakrak’ın sekiz yıllık evliliği geçen yıl Temmuz ayında bitti. Sosyal medyadan özellikle Ceyda Düvenci üstü örtülü sitem mesajları paylaştı. İkisi de biraz acı çekilde, belki biraz ağladı ama sonunda şimdi herkes mutlu.

Hürriyet’ten Sayit Durmaz’ın haberinden okuduk: Bülent Şakrak ve Esra Akpınar önceki gece Etiler’deki bir mekâna girerken ilk kez birlikte görüntülendi. Bülent Şakrak, “Ceyda Düvenci ile boşanmanızın sebebinin Esra Hanım olduğu iddia ediliyor, neler söyleyeceksiniz” sorusuna “Arkadaşlar bizi bilen bilir, bilmeyen de kendisi bilir” yanıtını verdi. Ceyda Düvenci de bu ay başında radyocu Güçlü Mete’yle birlikte olduğunu ilan etmişti. Meraklısına Güçlü Mete’nin Ebru Cündübeyoğlu’yla 19 yıl evli kaldığını hatırlatalım.

Artık herkesin kalbi heyecanla atıyor, ne mutlu onlara!

Bu aralar Yalı Çapkını dizisinde izleyiciyle buluşan Taro Emir Tekin Beşiktaş’ta bir AVM’de görüntülendi. Ancak sadece görüntülenmedi görüntüledi de… Alışveriş turu esnasında kendisini görüntüleyen muhabirleri fark edince Tekin de fotoğraf makinesinin objektifini muhabirlere çevirdi: “Ben de sizi çekiyorum.”

Yanında fotoğraf makinesini taşıması magazin basını görüntülediğinde ben de karşılık veririm diye düşündüğünden değil elbette. Oyuncu hobi olarak fotoğraf çekiyor. Çektiği fotoğrafların bazılarını Instagram hesabından paylaşıyor.

Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın, Fatma Girik Yeşilçam’ın dört yapraklı yoncası. Gülşen Bubikoğlu zarif güzelliğin sembolü. Emel Sayın hem sahnelerin hem filmlerin mavi boncuğu… Beyazperdede ya da gerçek hayatta, her hallerine bakmaya doyamıyoruz, gidenleri özlemle anıyoruz. @yapayzekacann hesabının gençleştirip sokağa çıkardığı şu görseller onların ne kadar ölümsüz olduğunun kanıtı değil de nedir.

Sıla’yı bilirsiniz. Tok sesi, nağmeli şarkı söyleme stili ve ‘ağır’ aşk şarkılarıyla diğer şarkıcılardan hemen ayrılır. Yazdıkları yetişkinlere hitap etse de Sıla 23 Nisan’da Kayseri’de verdiği konserde çocukları unutmadı, Barış Manço’nun kült şarkısı ‘Arkadaşım Eşek’i repertuarına ekledi. Çocuklar bu şarkıya bayılıyor ama Manço ‘Seni çok çok özledim arkadaşım eşek’ derken büyükşehirlerde doğaya özlem duyan yetişkinlere de sesleniyor. Gel de 1 Şubat 1999’da kaybettiğimiz Barış Manço’nun vizyonuna hayran olma!

Ünlülerin en sık görüntülendiği semtlerden Nişantaşı’nda bu kez şarkıcı Melek Mosso gazetecilerle karşılaştı. Rahat kıyafetleriyle alışveriş turunda olan Mosso aslında tüketim insanı olmadığını anlattı: “Yaz geliyor, dolaplar yenilenecek. Aslında alışveriş yapmayı çok sevmiyorum, mecbur kalmadıkça yapmam ama bazen sisteme ayak uydurmak zorunda kalıyorsun.”

Adettendir; fit görünümlü, güzel ünlü kadınlara bu konuda soru sorulur. Her ne kadar fiziksel olarak etli butlu tanımına pek uymasa da Mosso aslında öylesini seviyormuş. Yaklaşık dört yıldır sürekli spor yaptığını söyleyen Mosso haftanın dört günü spor yapıyormuş, ama sağlık için: “Özellikle zayıflamak için değil, daha sağlıklı olabilmek için yapıyorum. Zayıf olmayı çok da sevmem, nasıl diyeyim etli butlu olmayı severim, o yüzden de o ayarı çok kaçırmamaya çalışıyorum.”

Bir süredir birlikte olduğu yazılan oyuncu Serenay Sarıkaya ve müzisyen Mert Demir çifti sonunda el ele görüntülendi. Magazin basının en sevdiği görüntü türü olan el ele görüntülenme birlikte olduğunu ne doğrulayan ne de reddeden çiftler söz konusu olunca daha bir tadından yenmez olur.

Sarıkaya ve Demir de konuyla ilgili konuşmamayı tercih etmiş, çiftin daha ünlüsü ve magazin basınına aşina olanı Sarıkaya soruları gülerek geçiştirmişti.

Mert Demir geçen yıl yayınladığı Ateşe Düştüm single’ıyla büyük çıkışını yakalamıştı. Şarkıdaki kadın vokalin Sarıkaya olduğu iddia edilmişti.  Geçen yıl aralık ayında oyunculuğu kadar sesi de beğenilen Sarıkaya “Evet, benim o vokal” diyerek doğrulamıştı. Bunun üzerine ikilinin birlikte olduğu dedikodusu ivme kazanmıştı.

Kuruçeşme’de Michelin’in Big Gourmand listesinde yer alan bir mekandan çıkarken görüntülenen çiftin keyfi yerindeydi. Yine sorulara cevap vermeseler de yüzlerinden mutluluk akan çift arabalarına binip geceye devam etti.

Mert Demir bütün İsmail YK şarkılarını ezbere biliyormuş!

Sunuculuğunu yaptığı ödül töreninde gazetecilere konuşan Burcu Esmersoy evliliğini öve öve bitiremedi.

Milliyet’in magazin sayfalarında yer alan habere göre Esmersoy genç kalmasının sırrını açıkladı: Mutlu evlilik. Eskiden daha endişeli ve gergin olduğunu söyleyen Esmersoy evlendikten sonra hayatının gözle görülür şekilde değiştiğini, artık daha mutlu ve rahat olduğunu anlattı.

Esmersoy’un açıklamalarını bilim de destekliyor. Stresin daha hızlı yaşlandırdığına dair birçok bilimsel araştırma var. Bu durumda geçen eylül ayında evlendiği iş insanı Nazım Akmandil sayesinde endişeleri, gerginliği azalan Esmersoy gençlik çeşmesinden su içmiş kadar olmuş.

Çok sevildiğini ve çok iyi bakıldığını söyleyen Esmersoy evliliğini öyle bir anlattı ki bekarların bile canı evlilik çekebilir, evlenemezse bir yerleri şişebilir: “Akşam evime beyim geliyor, mutlu mutlu oturuyoruz, sabah uyanıyorsun güzel bir adam var yanında. Huzur ve mutluluk geldi hayatıma, aşk geldi. Bakıyorum içim ısınıyor, Allah herkese böylesini nasip etsin. Kıyamıyorum, çok seviyorum.”

Esmersoy’un daha önce katıldığı bir programda anlattığı eşiyle tanışma hikayesi de romantik komedi filmlerinde karşımıza çıkabilecek cinsten: “Bir sabah 8.15 uçağıyla Berlin’e uçarken bomboş bir uçakta 2A ve 2B’ye oturduk biz. Boş uçakta yanyana! Uçak kalkmadan uyurum ben, yorucu bir tempoda çalıştığım için hep uyurum. Dikine uyuyabilen bir insanım. Ne kadar hoş bir çocuk onun yanında uyumayayım şimdi horlarım diye düşünüp başka yere oturdum. Uçaktan indik, pasaport kuyruğuyla karşılaştım, 1 saat 45 dakika! O kuyrukta iki Türk, konuşmaya başladık.”

Hande Ataizi denince akla oyunculuğundan sonra iki şey gelir: Bodrum’daki pencere olayı ve her daim fit ve güzel görünmesi. Ataizi önceki gün magazin basınının en faal olduğu semtlerden Nişantaşı’ndaydı.

İzleyiciler beni dizinin taş’ı ilan etmiş

Magazin sayfalarına yansıyan haberlere göre yeni dizisinin gidişatından memnun Ataizi. Taş Kağıt Makas: Hayatın Oyunu’ndaki savcı Süreyya karakterini büyük keyif alarak canlandırdığını söyleyen Ataizi “Sokakta güzel tepkiler alıyorum, bu da beni daha çok motive ediyor. İzleyiciler beni dizinin ‘taş’ı ilan etmiş, incelemeleri okudukça çok mutlu oldum” dedi.

50 yaşındaki oyuncu muhabirlerin sorusu üzerine güzellik sırlarını şöyle sıraladı: “Haftada dört gün spor yapıyorum. Bunun yanı sıra düzenli olarak kolajen kullanıyorum. Jennifer Aniston’un bir röportajına denk gelmiştim, o röportajdan çok etkilendim. Kolajen kullanmaya karar verme hikayem bu şekilde gerçekleşti. Demem o ki güzel yaş almanın en önemli sırları sağlıklı beslenme, düzenli spor ve kolajen desteği.”

Magazin gündemi bir haftadır Yılmaz Erdoğan ve Cansu Taşkın arasındaki “ilişki”yle meşgul.

Hikaye Cansu Taşkın’ın bir Youtube programında Yılmaz Erdoğan’la aralarında aşk ilişkisi olduğunu söylemesiyle başladı.

Açıktan bir şey söylenmese de Erdoğan cephesinden gelen haberler tanışıklığı doğruladı ancak ilişkiyi yalanladı.

TV100’den Onur Adıgüzel ‘Cansu Taşkın’ın Yılmaz Erdoğan’la iki yıl önce Maslak’ta bir etkinlikte tanışıp fotoğraf çektirdiğini, sonrasında birkaç kez görüştüklerini yazdı. Habere göre sonrasında Taşkın yeniden temas kurmak istediği Yılmaz Erdoğan’a telefon numarası değiştiği için ulaşamadı.

Yine yazılıp çizilenlere göre Cansu Taşkın bu haberlere sinirlendi, ardından kardeşi Elif Vurgun’un sosyal medya hesabından Erdoğan ve Taşkın’ın sarılıp öpüştüğü görüntüler yayımlandı.

Bugün de Yılmaz Erdoğan’ın ‘izni olmadan çekilen görüntülerle ilgili dava açacağı’ iddia edildi.

Bütün bu olan bitenle ilgili konuşmayan bir tek Yılmaz Erdoğan kalmıştı. O da kısa bir notla konuya açıklık getirdi: “Geçen yıl yaşanmış ve sona ermiş bir ilişki ‘garip’ bir şekilde gündeme geldi. Artık bu konunun kapatılmasını rica ediyorum. Kimseyi dava etmiyorum. Herkesin ve her şeyin sadece iyi yanlarını hatırlıyor, gerisini unutuyorum. Sevgilerimle…”

Bu sözlerin üstüne bir şey eklemek zor görünüyor. Yine de belli olmaz!

Geçtiğimiz yıl yaşanmış ve sona ermiş bir ilişki 'garip' bir şekilde gündeme geldi. Artık bu konunun kapatılmasını rica ediyorum. Kimseyi dava etmiyorum. Herkesin ve her şeyin sadece iyi yanlarını hatırlıyor, gerisini unutuyorum. Sevgilerimle…

— Yılmaz Erdoğan (@yilmazerdogan) April 16, 2024

Oyuncu Şebnem Bozoklu, Birsen Altuntaş’ın Youtube kanalına röportaj vermiş, kendisine en çok sorulardan birinin cildiyle ilgili olduğunu söylemiş: “Bana ‘Cildin ne kadar güzel’ diyorlar. ‘Ne yapıyorsun, hangi kremi sürüyorsun’ diye soruyorlar.”

Bozoklu’nun cildi hakikaten güzel ama cevabı daha da güzel: “Arkadaşlar ben hayatım boyunca hep balık etli biri oldum. Cildinizin daha iyi olmasını istiyorsanız iki üç kilo almayı deneyebilirsiniz. O yüzden benim cildim güzel. 10 kilo vereyim, cildime bir de o zaman bakın” diyor.

Eskiler bir dirhem et bin ayıp örter derdi. Ananelerimiz “Yavrum çok zayıflamışsın yüzün çökmüş, biraz kilo al da güzelliğin ortaya çıksın” diye peşimizden bal kaymakla gezerdi.

İki kilo alsak dünyamızın karardığı bir zamanda Bozoklu’nun reçetesi içimizi aydınlattı. Suçluluk duygusundan azade yemek yemenin keyfini hatırlattı. Sen çok yaşa e mi Şebnem!

Şebnem Bozoklu dolgun cildini kilolarına borçlu olduğunu söylüyor. Fotoğraf: Instagram

Antidepresan, Pusulam Rüzgar ve Ateşe Düştüm şarkıları platformlarda milyonlarca kez dinlendi, her yerde karşımıza çıktı. Yeni nesil müzisyenlerin en çok parlayanı bu aralar Mert Demir.

İbrahim Selim’le Bu Gece’ye konuk olan Demir çocukluğunu, ailesini, şaşırtıcı müzik tercihlerini anlattı.

Çocukken avukat olmak istediğini söyleyen Demir her çocuk gibi fikrini değiştirmiş; mimar, avukat… Ancak eline gitar almasıyla her şey değişmiş. “19 yaşımdan beri  müzikten başka bir şey yapmadım” diyor. Öncesine gelince… Kitapçıda, kafede hatta marangozda çalışmış.

Peki eline gitar alınca bir dönemin kızları etkileme aracı olan ateş başında “Akdeniz Akşamları”nı çalma klişesine düşmüş mü? Hayır, hatta bunu ilk kez duymuş gibi bir hali var. Ama daha kötülerini çaldığını, hatta çocukken ezberlediğini söylüyor: “İsmail YK’nun bütün şarkılarını ezbere bilirim. Ailemle uzun yola giderken 14 saat İsmail YK dinlerdim. O kadar çok şey biliyorum ki İsmail YK ile ilgili, kendisi bile bilmiyordur.”

Gerçekten de İsmail YK’nın az bilinen şarkılarından biri çalınca ezbere söylemeye başlıyor.

Mabel Matiz ve Melike Şahin’le şarkı yaptı, sahnede Mustafa Sandal ve Hande Yener’le birlikte şarkı söyledi. Düet yapmayı istediği bir isim var mı, diye sorulunca başta çok isim var diyerek isim vermekten çekinse de sonunda ağzından Sezen Aksu ve Tarkan’ın adı dökülüyor. Kim istemez ki!

Önemli kararlar almadan danıştığı biri var mı sorusuna “Annem, en yakın arkadaşım, kardeşim” gibi cevaplar duymaya alışkınız. Ancak Demir’in cevabı beklenmedik yerden geliyor: “En saf halime dönüp soruyorum, 17-18 yaşıma.”

İnsanlar acının dibine vurmak istediğinde şarkılarını dinlediği Demir’in böyle anlarda tercihi ise Müslüm Gürses’in Unutamadım’ı oluyormuş.

Cem Yılmaz hafta sonu Instagram’da bir paylaşım yaptı, sosyal medya karıştı. Gelin mevzuyu eğrisiyle doğrusuyla masaya yatıralım.

Paylaşım: Sanatının yanı sıra dışa bakan şehla gözleriyle de hatırlanan İngiliz komedyen Marty Feldman’ın portresi. Fotoğrafa eşlik eden yazı kısacık: R.I.P (Rest in Piece) yani ‘Huzur içinde yat’

Neden paylaştı: Belli değil. Feldman’ın doğumu 8 Temmuz 1934, ölümü 2 Aralık 1982, dolayısıyla özel bir tarih sebebiyle anıyor değil. Ha, bir sebebi olmalı mı? Tabii ki şart değil. Orası Cem Yılmaz’ın şahsi mecrası ve paylaşımlarını “paşa gönül kriterleri”ne göre yapabilir.

Nasıl yorumlandı: Cem Yılmaz eski sevgilisi Serenay Sarıkaya’ya, daha doğrusu New York şehrinde ödül aldığı törende tercih ettiği göğüs dekoltesine gönderme yaptı. Serenay’ın giydiği elbisenin modeline uygun olarak ayrık duran memelerini Marty Feldman’ın gözlerine benzetti!

Cem Yılmaz yorumları nasıl karşıladı: Karşılamadı. Onun yerine postu yorumlara kapattı.

İnternet ahalisi ne düşünüyor: Adamı durduk yere linçlediniz, diyenler de var ama ekseri çoğunluk Cem Yılmaz’ın Serenay’ı geride bırakamadığını düşünüyor. Cem Yılmaz, Defne Samyeli’yle birlikteyken Serenay Sarıkaya’ya kapılmış ve ikili büyük aşk yaşamıştı. Yaklaşık bir yıl sonra Serenay ilişkiyi bitirdi.

Bakın bir sözlük yazarı ne diyor: Bir kadının silikonlarına gönderme yapmak için post atacak kadar gözü kör olduysa bir adamın, kaç rakı sofrası kurulmuştur bu kadın için oradan hesap edin. Hahahhah… Serenay olsam bunu görsem ayrı keyfim yerine gelirdi, kafayı yemiş benle diye. Kız Serenay yılların Cem Yılmaz’ına bile kırdırdın kafayı kız.

Son söz: Aşk acısı hiçbir şeye benzemez ama centilmenlik diye bir şey var ve her erkekte bulunması lazım. Hele de 50 yaşını geçtiysen… Sezen Aksu ne güzel söylüyor: “Ben de yoluma giderim… Gider acımı çekerim.”

Deniz sezonunu nerede açtığınız çok önemli değil, yeter ki erken açın. Hadise öyle yaptı, fıstık gibi zümrüt deniz kıyısından fotoğraflarını paylaşarak bakanın da gözünü gönlünü açtı. Soyunup tenini serin tuzlu suya doyurmak gibisi var mı!

Hadise’nin fotoğraflarına eşlik eden yazı da adeta bir özgürlük manifestosu. Şarkıcı Amerikalı meslektaşı Cher’den ödünç aldığı sözü söylüyor: “Anne, zengin adam benim” diyor.

Ne mi demek istiyor?

Cher bir televizyon röportajında anlatıyor: Annem bana ‘Zengin bir adamla evlenip yuva kurmalısın’ dediğinde ona şöyle cevap verdim: ‘Anne, zengin adam benim!

“Zengin adamlar” Hadise’nin yakasından düşün, sizin paranıza ihtiyacı yok. Aşk derseniz o başka, aşk her zaman her yaşta!

Ardahan’da kardelenler, Akdamar’da badem çiçekleri, Tunceli’de kuzular, Hakkari’de çiçek açan çiğdemler. Yurdun farklı şehirlerinden bahar müjdecileri haberleri gelirken İstanbul’da da bahar alameti göründü. Müzisyen Kaan Tangöze yedi yıldır kış sezonunda üstünden çıkarmadığı kahverengi montuyla vedalaştı.

Milliyet’in magazin sayfalarına yansıyan habere göre önceki gün Bebek’te görüntülenen Tangöze’nin üstünde kahverengi montu yoktu. Siyah deri ceketiyle görüntülenen Tangöze elbette gazetecilerle konuşmamayı tercih etti. Yalnızca her şey yolunda mı sorusuna “Evet” demekle yetindi.å

Yedi yıldır giydiği kahverengi 2017’de boşandığı eski eşi Seçkin Piriler almıştı. Tüketim çılgınlığının iklim krizine etkisini düşününce Tangöze’nin kıyafetlerini uzun süre giymesi takdir edilmesi gereken bir davranış. Hazır giyim markalarının teşvik ettiği hızlı moda gezegenimize iyi gelmiyor. Üretim sürecinde kullanılan su miktarı, internetten satın alınan ve bazen binlerce kilometre yol kateden kıyafetlerin karbon ayak izi, ambalajlarında kullanılan plastik iklim krizini körüklüyor. Bu durumda birkaç sene giyildikten sonra kıyafetlerin atığa dönüşmemesi gezegenimizin hayrına oluyor.

Her ülkede hava durumu tahmini yapılır, yayınlanır. Japonya’da bir de Sakura takvimi var. Kiraz çiçekleri ne zaman açacak? Havalar ısındıkça kiraz çiçekleri de ülkenin en güneyindeki Okinawa’dan en kuzeyindeki Hokkaido’ya doğru açar, bu seyri doyumsuz doğa olayı bir ay sürer.

Takvime bakıyoruz, Tokyo, Kyoto ve Osaka’da Nisan’ın ilk haftasında açtığını görüyoruz.  Tabii ki Hande Erçel orada, tabii ki erkek arkadaşı Hakan Sabancı’yla. Bu seyahatte onlara iki çift arkadaşları da eşlik ediyor.

Budist tapınakları Japonya’ya yapılan turistik gezilerin olmazsa olmazları

Oyuncu, model Hande Erçel çok seyahat ediyor, güzel seyahat ediyor ve gezip gördüklerini 32 milyon Instagram takipçisiyle paylaşıyor.

Erçel’in paylaşımlarından anlıyoruz ki bu günlerde Osaka’dalar.  Tokyo’dan sonra ülkenin en büyük ikinci şehrinde limanlar sebebiyle ticaret gelişmiş, kozmopolit bir yapı oluşmuş. 

Osaka sokak yemekleriyle ünlü

Osaka’nın bir özelliği daha var ki turistleri kalbinden vuruyor, o da sokak lezzetleri. İşte bu yüzden Hande Erçel yalnızca gezip gördüğünü değil yiyip içtiğini de paylaşıyor.

Sakuralar kuzeye doğru ilerledikçe ekip de onları takip eder mi, paylaşımları izleyip göreceğiz.

İşte tam bir bayram eğlencesi

Yılmaz Erdoğan senaryosunu yazıp başrolünü oynadığı İnci Taneleri başladığından beri gündemde. İlk günlerde dizinin başrollerinden ‘Dilber’in dansını konuştuk, pavyonda giydiği elbisenin pazarda satılmaya başladığını duyduk.

Sonra Azem’li bölümler başladı. Öyle bir Azem ki zenginlerin sofrasında diliyle, pavyon dalaşlarında yumruğuyla girdiği kavgaların hepsinde süpermene rahmet okutan performanslar gösterdi. Bakmayın “kaybedenler kulübü”nün üyesi gibi göründüğüne, Azem bir erkeğin en çok istediği şeyi yaptı, bütün kadınları kendine aşık etti. Etrafını saran bu hayranlık bulutu özgüvenini o kadar artırdı ki yalnızca öğrencisi Ayça’ya (Ülkü Hilal Çiftçi) değil herkese Türkçe dersi verdi.

Kelimelerle kedinin yün yumağıyla oynadığı gibi oynayan ‘Azem’in Yılmaz Erdoğan’dan izler taşıdığı aşikar. Yine bu bir dizi ama şimdi gerçekler…

Lazım değil!

İnci Taneleri başladığında Yılmaz Erdoğan’ın Cansu Taşkın adlı genç bir modelle birlikte olduğunu duymuştuk, ama onları ne beraber gördük ne de bir açıklamalarına rastladık. Yalnızca birlikte çekilmiş bir fotoğraf vardı.

Dün Cansu Taşkın Pınar Kerimoğlu’nun Youtube yayınında baklayı ağzından çıkardı.

Cansu Taşkın ve Yılmaz Erdoğan’ın Maslak’ta bir etkinlikte çekilen fotoğrafı

31 yaşındaki Cansu Taşkın aşk yaşıyor musunuz sorusuna “Evet öyle bir şey var” dedi ve stüdyodakilerin tezahüratı karşısında “Ayıp bir şey yapmıyoruz ki” diye ekledi.

Taşkın “Dizide herkesin Türkçe hatasını düzeltiyor, seninkini de düzeltiyor mu” sorusuna ilginç bir cevap verdi. “Ben ‘lazım’ (a’yı kalın telaffuz ediyor) diyordum, onu düzeltiyor. A’yı daha ince söylemem gerekiyormuş, ‘lâzım’ diye. Hiç farkında değildim.”

Size de tanıdık geldi mi? Evet, Azem de Dilber’in “lazım”ını aynı şekilde düzeltiyordu.

Cansu Taşkın ‘üç kuruş fazla olsun kırmızı olsun’ der gibi

O iş öyle değil

Ancak TV100 muhabiri Onur Adıgüzel’in haberine göre bütün bunlar doğru değil, işin aslı şöyle. Cansu Taşkın, Yılmaz Erdoğan’la iki yıl önce Maslak’ta bir etkinlikte tanışıp fotoğraf çektirdi. Aralarında bir ilişki yaşanmadı, sadece birkaç kez görüştüler. Cansu Taşkın uzun zaman Yılmaz Erdoğan’a ulaşmak istedi. Ancak telefon numarası değiştiği için ulaşamadı.

Yazar yönetmen Yüksel Aksu’nun son filmi ‘Cem Karaca’nın Gözyaşları’ bu cuma gösterime giriyor. Cem Karaca rolünü İsmail Hacıoğlu’nun oynadığı filmin galası geçen akşam İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Gala ünlüler geçidi gibiydi, uzun zamandır bir filme bu kadar görkemli gala yapılmamıştı. Gala sırasında sahnede bir de sürpriz vardı. Ansızın kenardan Cem Karaca sahneye girdi ve Tamirci Çırağı şarkısını söylemeye başladı. Elbette giren Karaca değildi, onun hologram teknolojisiyle yaratılan görüntüsüydü sahnedeki. Şarkıyı ise sahnede başka bir köşede olan İsmail Hacıoğlu seslendiriyordu. Ona senfoni orkestrası eşlik ediyordu. Seyirci sıralarında oturan çok sayıda isim bu görüntüden ötürü duygulandı, bazıları gözyaşlarını tutamadı.

Şarkıcı Edis’in hayli renkli bir konser kariyeri var. 32 yaşındaki şarkıcı sık sık konser veriyor, konserleri de fazlasıyla canlı geçiyor. Geçen gün ortaya çıkan bir kısa video ve bu videodan alınan fotoğraflar Edis’in kadın hayranlarının konserler sırasında neler yapabileceklerini göstermesi bakımından çok çarpıcı. İki ay önce İzmir’deki bir konserinde kadın hayranları sahnedeki Edis’e sutyenlerini fırlatmış.

Konser ve organizasyon şirketi Streetlife şarkıcılar Zeynep Bastık ile Edis’ten 13 milyon milyon lira alacaklı olduğunu, iki şarkıcıyla bir dizi konser için anlaşıp ödeme yaptığı halde konserlerin yapılmadığını, alınan paranın da iade edilmediğini iddia ediyor. Ama ilginç biçimde bu iddia için mahkemeye başvuracak yerde gazetecilere duyurmuş. Dün bu haber Sabah’ın magazin eki Günaydın’da manşetti. Neyse ki gazete suçlanan iki isme de mikrofon uzatmış, onlar da iddialara bugün cevap vermiş. Edis ve Bastık “Streetlife ile sözleşme imzaladık. Ancak konserler şirket tarafından birtakım bahane ve gerekçelerle üç kez iptal edildi. İptaller nedeniyle imajımız ve itibarımız zedelendi. İddia edilen o bedel ise tarafımıza yatırılmadı, sadece ön ödemeler ve konser öncesi avans ödemesi niteliğinde cüzi bir rakam gönderildi. Onlar da sözleşmeye uygun şekilde geri ödenmemiştir” dedi. Şirketin neden mahkemeye gitmediği böylece anlaşıldı.

Şarkıcı Ajda Pekkan yardımseverliği ve hayvanseverliğiyle de meşhur bir kişi. Yoğun bir çalışma temposunda olmasına rağmen Sanatta Engel Yok Vakfı Başkan yardımcısı arkadaşı Sevgi Ataman ve vakıf yöneticilerini evinde ağırladı. Sanatta Engel Yok Vakfı Başkanı Yasemin Zanbak, başkan yardımcıları Sevgi Ataman, Gülseren Zanbak ve sanatçı Semra Çelik bugüne kadar vakfa vermiş olduğu destekten dolayı Ajda Pekkan’a teşekkür plaketi verdiler.

Sunucu/şarkıcı Defne Samyeli’nin mimar Eren Talu ile evliliğinden olan büyük kızı Deren annesinin izinde gidiyor. Oyunculuğa da başlayan genç kadın geçen gün karlı dağlardaki bir otelin havuzunda çekilmiş fotoğraflarını paylaşınca internet adeta bayram etti, sosyal medya saatlerce bu resimleri konuştu.

Doğukan Güngör son zamanlarda hayli popüler ve beğenilen bir isim. Geçen ün Instagramda bir köpekle pozunu paylaştı. Insta dedektifleri hemen köpeğin bir başka oyuncunun, Aslı Bekiroğlu’nun köpeği olduğunu tespit etti ve başladı bir aşk dedikodusu. Dün Posta gazetesi Aslı Bekiroğlu’na ulaşmış, dedikoduları sormuş. Bakın Aslı Bekiroğlu dedikoduları yalanlarken hangi kelimeleri tercih etmiş: “O benim arkadaşım. Seti bana yakın. Aynı ajansta çalışıyoruz. Set arasında yemek yiyoruz. O gün de köpeğimle fotoğraf çektirdi. Maalesef sadece arkadaşız.” Maalesef.

Eski sunucu Mehmet Ali Erbil epeydir bir iş yapmıyor ama nasıl başarıyorsa olumlu veya olumsuz anlamda mutlaka gündemde kendine bir yer buluyor. Kaç gündür Erbil’i kızı Yasmin’in açıklamaları ve sonra da onun cevaplarıyla konuşuyoruz. Dün de Mehmet Ali Erbil’in bir güzellik merkezinde estetik operasyona hazırlanırken fotoğrafı geldi. Erbil elbette bu güzellik merkezinin tanıtımından ücret aldığı için oradaydı ama gazetecilere malzeme verdi, böylece aldığı ücreti hak etti. Nasıl mı? Şöyle: Erbil’in estetik doktoru “Bugün Mehmet Ali Bey’e hoş, küçük dokunuşlar yapacağız. Tamamen farklı biri olmayacak” diye girizgah yaptı gazetecilere, bunun üzerine Erbil de “Lütfen tamamen farklı biri olmayayım. Herkes yine desin ki aynı Mehmet Ali” cevabı verdi. Alın size haber!

Cem Karaca’nın hayatını anlatan ‘Cem Karaca’nın Gözyaşları’ adlı filmin galası geçen akşam yapıldı. Filmde çok sayıda yıldız isim rol alıyor, hemen hemen hepsi de gala gecesi oradaydı. Ama bir eksik vardı: Melisa Aslı Pamuk. Futbolcu erkek arkadaşı Yusuf Yazıcı ile Fransa’da yaşayan Melisa Aslı Pamuk daha önce başrolünde oynadığı Kadınlara Mahsus adlı filmin galasına da gelmemişti ama o zaman haklı bir gerekçesi vardı, pasaportu çalınmıştı. Ama bu sefer neden gelmedi, bilinmiyor. Bilinen, Melisa Aslı Pamuk’un Paris’te yeni başlayan moda haftasında defile izlediği. Filmde Cem Karaca’yı canlandıran İsmail Hacıoğlu Pamuk’un galaya gelmemesine tepki gösterirken “Yani Fransa’ya ‘mülteci’ olarak yerleşmediyse gelmesi lazımdı” dedi. Bakalım Melisa Aslı Pamuk ne diyecek?

Şarkıcı Zeynep Mansur daha önce Aşkın Nur Yengi’nin de söylediği Sezen Aksu’nun ‘Hadi Git’ini söyledi, şarkı dijital platformlarda yayınlandı bile. Bu şarkının çıkması nedeniyle Hürriyet gazetesinden Cansu Topçu ile söyleşi yapan şarkıcı bir roman yazdığını anlatmış. Zeynep Mansur ‘Sonbahar’ adını verdiği romanı için şöyle demiş: ‘Yazma kısmı bitti ama henüz yayımlanmadı. Yazar değilim ama iyi bir gözlemciyim ben. Kendimi yazarak çok daha rahat anlatabiliyorum. Detaylara çok takılan bir insanım. O detaylar hayatın aslında bütününü oluşturuyor ve ortaya bu romanlar çıkıyor. Kitaptaki hikâyeler farklı zamanda, farklı yerde, farklı kişilerin ya da benim yaşadığım gerçek olaylar. Her şey gerçek, ben onları birleştirip tek hikâye haline getiriyorum. Yazmayı hobi olarak yapıyorum. Benim işim müzik ama okumayı ve yazmayı çok seviyorum. Beni rahatlatıyor, meditasyon gibi geliyor.’

Cem Hakko ve Bettina Machler’in kızı Katia Hakko bir süreden beri sevgilisi Sinan Mansuroğlu ile Paris’te yaşıyor. Sessiz sedasız bir hayat süren çift ilk çocukları Theo’yu geçenlerde kucağına aldı. Böylece Cem Hakko ve boşandığı eşi Bettina Machler de dede ve anneanne oldu.

Belçin Bilgin bir süreden beri Kanada’da yaşıyor. Geçenlerde İstanbul’a geldi, sadece cadde, sokak ve mahallelerle değil arkadaşlarıyla ve medyayla da hasret giderdi, yeni vizyona giren filminin tanıtımına katıldı. Ama galiba medyayla sohbeti abartmaya başladı. Geçen gün durduk yerde ‘Belçin Bilgin adını değiştiriyor’ diye bir laf çıktı. İnsan adını neden değiştirir? Yabancı ülkede yaşamayı kolaylaştırsın diye elbette. Bakın Belçin Bilgin bir yandan isim değiştirme iddiasını yalanlarken bir yandan nasıl doğruladı: “Yabancı ülkelerde ismim telaffuz edilirken karışıyor, daha basit olsun. ‘Oralarda zaman kaybetmeyelim’ diye düşündüm. Adım Belçin, onu Be diye kısaltacağım. Artık bana ‘Merhaba Bi’ diyecekler. Bence isimlerimizin bir önemi yok, bize konan isimlerin ötesinde acaba neydik. Yoksa ismime çok aşığım.”

Magazin dünyasında günün olayı Yasmin Erbil’in babası Mehmet Ali Erbil için dile getirdiği sitemlerdi. Bunların içinde en ağırı ‘Babamdan babalık görmedim’ cümlesiydi herhalde. Tabii gözler Mehmet Ali Erbil’e döndü. O da Hakan Ural aracılığıyla “Kızımın açıklamalarına çok üzüldüm. Bunca sağlık sorunuyla uğraşırken bu sözleri hak etmediğimi düşünüyorum” dedi. Ama orada da durmadı ünlü sunucu. Yeniden baba olmak istediğini de söyledi, genç hanımlarla birlikte olmasını ise Seda Sayan’ın genç kocalarla evlenmesine benzetti, ‘Ona bir şey denmiyor bana niye laf ediliyor’ demeye getirdi.

Şarkıcı Hadise kendisini Instagram’da izleyen milyonlarca kişiye sürpriz yaptı. Bir ev partisinden fotoğraflar paylaşan şarkıcı en sonda da kısa bir videoya yer verdi. Videoda Hadise süpürge sapını sanki striptiz direği gibi kullanarak dans ediyor. Partidekilerin ve Hadise’nin çok eğlendiği belli ama onu sosyal medyada izleyenlerin duyguları karışık. Bu dansı beğenenlerden biri ‘Bazen bir süpürge sapı olmak istersin’ diye yazmış videonun altına.

Sadakatsiz dizisinde hayat verdiği ‘Derin’ karakteriyle çıkış yapan genç oyuncu Melis Sezen son olarak Murat Ünalmış ile başrolünü paylaştığı Gülcemal dizisiyle ekranda yer aldı. Sezen sadece dizilerle değil şimdilerde sosyal medya paylaşımlarıyla da gündemden düşmüyor. Sezen geçenlerde kum üzerindeki dansıyla sosyal medyanın diline düşmüştü. Sezen’in Dubai çöllerinden kum üzeri pozları devam ediyor. Şimdi de sere serpe verdiği pozlar çok konuşuluyor.

Yapay zeka ile artık her şeyin sahtesini yapmak mümkün. Örneğin Defne Samyeli’nin görüntüleri ve sesiyle yapılan bir reklam filmi zaman zaman karşımıza çıkıyor. Reklamda Samyeli insanları kripto para yatırımına davet ediyor. Oysa reklam sahte, tamamen yapay zekayla üretilmiş bir şey. Reklam filminden haberi olur olmaz önce Samyeli kendisi uyardı herkesi, ‘Bu reklam sahte’ dedi. Samyeli’nin açıklaması şöyle: ‘Söz konusu videonun tamamen uydurma bir montaj işi olduğu ilk bakışta anlaşılsa da anlıyorum ki birçok vatandaşımızın dolandırılmasına neden olmuş. Bu bir yandan yapay zekâ kullanımının ne tehlikeli boyutlara ulaşabileceği konusunda bize fikir vermesi açısından anlamlı. İnsanları herhangi bir yatırıma yönlendirecek bir yayın yapmadım. Bu gibi sponsorlu yayınları gördüğü zaman demek ki insanların misliyle dikkatli olması gerekiyor. Hele işin içinde para varsa… Sadece ben değil, en güvendiğiniz başka kim varsa bu devirde ‘paranızı şuraya yatırın’ şeklinde bir video gördüğünüzde yüzlerce kez sorgulamanızı öneririm. Yüzümü ve YouTube kanalımdaki yayınlarımı kullanarak vatandaşları dolandıran, bu videoları yayan, yayınlayan sorumlular hakkında yasal süreci başlatacağımı bu vesileyle duymak isterim.’

Şarkıcılar dünyasında Hande Yener çalışkanlığı diye bir şey var. Zaten şarkıları çok dinlenen Yener konserden konsere koşuyor. Bu yoğun programı içinde geçen gece bir de özel partiye katılıp sahne alınca herkesin aklına ‘Acaba bizim evde ne zaman şarkı söyleyecek’ sorusu geldi.

‘Survivor All Star 2024’ün 22 Ocak Pazartesi akşamı yayınlanan bölümüne bir kez daha Turabi Çamkıran damga vurdu. Daha önce üç kez katıldığı yarışmada iki şampiyonluk elde eden ‘Turbo’ lakaplı sporcu kendisini sert sözlerle uyaran Acun Ilıcalı’ya bir şiir yazdı, bir de pankart açtı. Survivor Turabi “Birinci harfidir A. İkinci harfidir C. Üçüncü harfidir U. Dördüncü harfidir N. Beşinci harfidir I. Altıncı harfidir L. Yedinci harfidir I. Sekizinci harfidir C. Dokuzuncu harfidir A. Onuncu harfidir L. On birinci harfidir I. Acun Ilıcalı. Vallahi çok azarlamaya başladın, yakınca küseceğim. Kutuya atmıyorum kağıdı, kovulmak istemiyorum şimdi” dedi ve herkesi güldürdü.

Eski manken Yasemin Özilhan geçenlerde bir yıl daha yaş aldı. Aile arasında doğum günü kutlaması yapan Yasemin Hanımı sosyal medya üzerinden ilk kutlayanlardan biri oyuncu arkadaşı Sinem Kobal oldu. Kobal, Yasemin Özilhan’la birlikte bir fotoğraflarını koydu, altına da “Nice yıllarına! İyi ki Yaso’m” yazdı.

Güldüy Güldüy Show Çocuk ekibinin rol aldığı BKM yapımı “Haydi Tut Elimi” filminin galası Kanyon’da yapıldı. Bu cuma vizyona girecek filmde çocuk oyuncular Nil Özdemir, Ali Kerem Çömez, Zeynep Erdoğan ve Çınar Karçkay’ın yanı sıra usta oyuncular Işıl Yücesoy, Erhan Yazıcıoğlu ve Coşkun Demir de rol alıyor. Yönetmenliğini Tuğçe Soysop’un üstlendiği film yurtdışındaki dans okulunda eğitim almak isteyen, bunun için de ‘malum şarkının hikâyesi’nin peşine düşen iki genç yetenek Duygu ve Kaan’ın maceralarını anlatıyor.

Şarkıcı Emre Altuğ bu yıl kariyerinin 25. yılını yaşıyor ve daha yeni bir single çıkardı: Ne Âlâ. Bu şarkısı için Hürriyet gazetesine bir söyleşi vermiş. Emre Altuğ’un adı Çağla Şıkel’le boşandığından beri hiçbir kadınla anılmadı. Söyleşide bu da sorulmuş Altuğ’a, ‘Aşkı hayatından çıkardın mı’ demiş muhabir. Emre Altuğ’un cevabı konuşulur: ‘Aşkı çıkarmadım hayatımdan. Tam tersi son derece hazırım. Ama soru şu ki; hayatım hazır mı? Duygusal olarak aşka hazırım. Fakat ne kadar görüşebileceğiz? Ben iki kişilik bir hayat yaşıyorum zaten hem oyuncu hem de müzisyen olarak. Oyuncu arkadaşlarım bile ilişki yaşarken zorlanıyor. Aynı diziden birini buluyorlar ki birlikte vakit geçirebilsinler. Ben oyunculuğun yanında konserler de veriyorum. Bu tempoda birine ne kadar vakit ayırabileceğim? Çok anlayışlı olması lazım. Dediğim gibi bunun için biraz zamana ihtiyaç var.’

Eski ünlü manken Hülya Yiğitalp’in 31 yaşındaki uzay mühendisi oğlu Amerika’da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Hülya Yiğitalp’in oğlu Yiğit Tokbey Amerika’nın California eyaletinde ünlü uzay şirketi SpaceX’te kalkış mühendisi olarak çalışıyordu. Yiğit Tokbey’in motosikletiyle yolda giderken kaza geçirdiği öğrenildi.

Oyunculuk ve sunuculuğun yarı sıra sosyal medyaya içerik üreten Yasmin Erbil Oya Çınar’ın Youtube’da yayınlanan ‘Oyalamacalar’ programına konuk oldu. Programda babasının genç kız arkadaşlarıyla ilgili sorular gelince de açtı ağzını yumdu gözünü, sözünü sakınmadı: “Çok fazla babalık gördüğümü düşünmüyorum. Nasıl babamın annesinden yarası varsa benim de babamdan yaram var. Bu yara hiçbir zaman kapanmayacak, bunu biliyorum. Çok fazla kadın, etrafında genç kızlar olması hala beni yaralıyor ve bu durumu aşabildiğimi söyleyemem. Bu kadar genç kadınla değil de kendi yaşıtı kadınlarla birlikte olması beni çok daha mutlu ederdi. Bazen benden bile küçük olduğunu duyunca rahatsız oluyorum. Artık 27 yaşındayım. 25 yaşında bir kız duyunca rahatsız oluyorum. Babam gibi insanlardan hoşlanmam, uzak dururum.”

Sunucu Jülide Ateş 1971 doğumlu. Henüz 19 yaşındayken, 1990 yılında katıldığı güzellik yarışmasını kazandı ve Türkiye Güzeli seçildi. Bugün ‘Şimdiki aklım olsa yarışmaya katılmazdım’ diyor. Yakın zamanda YouTube’da da yayınlanan bir podcast’e katıldı ünlü sunucu ve Türkiye güzeli seçildikten sonra yaşadıklarını anlattı: “Güzellik yarışmasına girdiğimde 19 yaşındaydım, şu an 52… Bütün güzellik algım altüst oldu. Bu yaşın zihni ve bilinciyle yarışmaya asla katılmazdım. Ülke temsilini ifade ettiğinden kıymetliydi. Fiziksel güzellik ise hiçbir şey. Bunu öğrenmeniz ve içselleştirmeniz zaman alıyor. Bu titrlerin altında şu an çok eziliyorum. Suçlu güzellik yarışmasına katılan insanlarmış gibi görünüyor. Aslında toplumun güzelliğe atfettiği değeri mercek altına almalı. Biz bu günah zincirinin bir parçasıyız ama en naifi. Bu ‘aptal güzeller’ kadar onların karşısında salaklaşan adamlar da gördük. Bunlar konuşulmadı. 20’li yaşların başında ana haber spikeri ceketini erken giydim. Ben de keşke bir bahar bayramında erkek arkadaşımla Boğaziçi Üniversitesi’nde kimse bakmıyorken eğlenseydim… Herkes bana hayrandı ama kimse yanaşamıyordu. Üniversitedeyken erkek arkadaşım yoktu. Ana haber spikerliği benim için erken alınmış bir sorumluluktu. Dolayısıyla çocuğuma ne şöhreti salık veririm, ne de erken tanınmayı… Ben hem çalıştım hem de okudum. Maalesef o şöhretin de yükünü taşıdım. Ağır bir yüktür o ve her zaman göründüğü gibi güzel değildir. Şöhret felakettir aslında. Ben hiç sevmedim.”

Oyuncu Bergüzar Korel eşi ve oğluyla yarı İstanbul’da, yarı Londra’da yaşıyor. Bir ara kilo almıştı, son sekiz ayda canını dişine taktı, tam 20 kilo birden verdi ve verdiği kilolarıyla Londra’da şehrin en turistik meydanlarından Piccadily’de tam da metro girişinde fotoğraf çektirip Instagram’da paylaştı. Oyuncu yaklaşan tehlike konusunda da hepimizi uyardı: Arkadaşı İrem Berberoğlu ona fotoğraf çekmesi için bir tripod almış, bu fotoğrafları da tripoda koyduğu kamerayla kendi çekmiş Bergüzer Korel, çektiklerinden bizi mahrum bırakmamayı da ihmal etmemiş. Demek ileride daha çok fotoğraf gelecek.

Yasemin Sadıkoğlu İstanbul sosyetesinin tanınmış simalarından. Geçen gece Etiler’in yeni gece kulübü Kütüphane’de başından epey tatsız bir olay geçmiş; barda o sırada telefonla konuşmaya giden arkadaşı için yer tutayım derken söylediğine göre bir başka kadının saldırısına uğramış, o kadın da Yasemin hanımın saçını yolmuş. Bakın nasıl anlatıyor yaşananları: “Erken saatte Bebek’te balıkçıya gitmiştim. Yemek sonrasında kuzenim ve arkadaşlarımız geldi, erken doğum günü kutladık, kısa süreliğine mekâna biz de uğradık, barda bir şeyler içiyorduk. Arkadaşım dışarıda telefonda konuşmaya giderken ‘yerimi tutar mısın’ dedi. Onun yerine sahip çıkmaya çalışırken kadının biri beni alttan alttan itmeye başladı. Ne oluyor diye dönmeye ve kendisini uyarmaya çalışırken birden saçlarıma yapıştı! Saçlarımı kurtarmaya çalışırken eğildim, kafamı uzun süre bırakmadı, kadının muhtemelen alkol etkisi altında olduğu konuşuldu, herkes ‘sana nasıl bunu yapar’ diye ellerime tutam tutam saç verince saçlarımın ciddi bir kısmını yerde gördüm, çok öfkelendim, mağdur edilen ben olmama rağmen hakkımı aramak isteyince mekân çalışanları bana müdahale ederek engel oldu. Polis çağıracağımı, o barda yer kavgası için saçımı koparan kadını da şikâyet edeceğimi söyleyince de işletme yetkilisi ‘Beni tehdit edemezsiniz, polislik bir durum yok, o kadın her gün burada’ diyerek bizden uzaklaştı. Olayın şoku içindeyim hâlâ!”

Oyuncu Ahmet Kural Sabah gazetesinden Tuba Kalçık ile geniş bir mülakat yapmış. Yeni filmi ‘Efsane’nin gösterime girmesine az bir zaman kala yapılan mülakatta Ahmet Kural yakında doğacak çocuğundan evliliğine kadar pek çok şeyden söz etmiş. Eşi Çağla Kural için şöyle diyor: “Koskocaman bir kalp. Seni dinleyen, anlayan ve doğrular üzerine kurulu bir ilişki. İlk görüşte aşktı zaten, kısa bir süre sonra da hızlıca ‘Bir ömür geçirmek isterim’ dedim zaten. Bunlar olunca hemen bir aile, bir yuva ve sımsıcak bir hayat kurmayı istiyorsunuz.”

Oyuncu Ezgi Mola ile eşi Mustafa Aksakallı geçen gün evlerinin birkaç yüz metre uzağında, Teşvikiye’de gazetecilere yakalandı. Karı koca sokakta kahve içiyorlardı. Ezgi Mola’nın kalın paltosunun içinde, ana kucağında minik bebekleri Can da vardı. Belli ki Ezgi Mola anne olarak her şeyi kendisi yapmak, bebeğini kimselere bırakmak istemiyor. Öyle olunca da keyfe ayıracak zaman kalmıyor, işte böyle en fazla ayak üstü kahve içebiliyor. Bu zorluklara ve yorgunluğuna rağmen Mola çok mutlu. Gazetecilere “Ne diyebilirim ki, anne olmak harika bir duyguymuş ve her şey çok güzel gidiyor. Mustafa da sağ olsun çok yardımcı oluyor. Uykusuz geçirdiğim gecelerin hiç bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. Anneliğin tadını çıkarıyorum” demiş.

Oyuncu Tolga Çevik, biliyorsunuz 20 yıldır Cem Yılmaz’ın kız kardeşi Özge Yılmaz ile evli. Tolga Çevik geçenlerde Ceyda Düvenci’nin sunduğu Bambaşka Sohbetler’in konuğuydu, samimi açıklamalar yaptı. Ünlü komedyen Ceyda Düvenci’nin “Eşinle tanıştığınız gün evlenmeye karar vermişsiniz” sözlerine “O gün 10. dakika içinde… Eşimle tanıştığımız gün evlenmeye karar verdik. ‘Biz seninle evleneceğiz, biliyorsun değil mi’ dedim. ‘Biliyorum’ dedi. Söz, nişan falan… O çok gençti tanıştığımızda, üç yıl sonra da evlendik. Çoğu kişi inanmıyor. Bizim Rıza Sönmez şahittir, inanmayan ona sorabilir” cevabı verdi. Tan ve Tuna adlı iki çocuğu olan Çevik aile hayatından da bahsetti, “Akşam yemeğini beraber yiyelim nesliyiz biz. Bunu biz korumasak çocuklarımız koruyor. Çok güzel bir şey, insan yalnız olmadığını hissediyor” dedi. Çevik ayrıca “Ben en çok evde ünlüyüm, eyvah babam geliyor diyorlar” sözleriyle de güldürdü.

Ünlü şair, yazar, oyuncu ve yönetmen Yılmaz Erdoğan uzun süredir televizyonlardan da beyaz perdeden de uzaktı. Kendi yazdığı yeni dizisi İnci Taneleri onun bu aradan sonra yeniden ekrana dönmesini de simgeliyor. Bu perşembe KanalD’de başlayacak dizi için ise son yıllarda görülmemiş başarıda bir tanıtım kampanyası yapılıyor. İlk olarak diziden gelen bir tanıtım klibi Türkiye’de feminist çevrelerde ciddi tartışma yarattı, tartışma diziye ilişkin beklentileri arttırdı. Derken geçen gün bir tanıtım klibi daha geldi. Bunda da oyuncu Hazal Ergüçlü’nün bir pavyonda yaptığı dans görülüyordu. Bu kez konuşma sırası dans ve kıyafet meraklılarındaydı; bir anda Hazar Ergüçlü’nün dansı ‘Pavyon dansı’ adını aldı, bu dansı öğrettiği iddiasında dans stüdyoları ortaya çıktı. Daha ilginci Ergüçlü’nün kıyafeti de hemen piyasaya ‘Dilber Elbisesi’ diye çıktı. Bu kıyafeti almak isteyenlerin 950 lira ödemesi de yetmiyor artık, çünkü iddiaya göre elbise o kadar çok sattı ki, tükendi bitti.

Şarkıcı Şimal önce meme kanserini atlatmıştı, ama kısa süre önce beyninde bir ur olduğu haberiyle sarsıldı. Birkaç gün önce sekiz saat süren bir beyin ameliyatı geçiren şarkıcıdan ameliyat sonrası ilk fotoğraf geldi. Eliyle ‘Her şey yolunda’ işareti yapan şarkıcının eşi hastanede onu hiç yalnız bırakmıyor.

Amerika’nın New York kentinde yaşayan ve burada müzikallerde rol alan oyuncu Ayça Varlıel, Ajda Pekkan’ın hayatını anlatan filmde Ajda Pekkan rolünü oynamak istiyor. İşin aslı, Ajda Pekkan hakkında bir film projesinin bugün gündemde olup olmadığı bilinmiyor ama bu konuda sık sık dedikodular çıkıyor. Şimdi Ayça Varlıel kendisine böyle bir teklif geldiği iddiasında, “Ajda Pekkan’ın hayatını oynamak hayalimdi. Eğer anlaşma olursa böyle büyük bir görevi layıkıyla yerine getireceğim” diyor. Bakalım ne olacak.

Oyuncu Melisa Döngel geçenlerde Eser Yenenler’in YouTube programına çıktı, kendisine yöneltilen “Arkadaşının sevgilisiyle aşk yaşar mısın?” sorusuna “Yapmamaya çalışırım. Etkilendiysek ne yapalım artık, geçmiş olsun” diye yanıt verince birdenbire ‘kötü kadın’ oluverdi. Oysa yaptığı belli ki şakaydı. İki gün önce kulağında kulaklığı, spor kıyafetiyle Bebek’te dolanırken gazetecilere yakalandı. Hemen bu sözleri sordular. “Ölümlü dünya sonuçta, her şey yaşanabilir. O nedenle hemen ‘hayır’ demek istemedim. ‘Yapmamak için özen gösteririm’ deyip konuyu kapattım. Sadece makara yapmak istemiştim.” Cevap muhabirleri kesmedi. “Başınıza aynı durum gelseydi ne yapardınız?” diye sordular. Yanıt konuşulur: “Geldi. Herkesin başına gelebilecek şeyler bunlar. Yapabilecek bir şey yok. Ne yapabilirim, yenisini buldum!”

Hülya Avşar ve Kaya Çilingiroğlu’nun kızları Zehra geçenlerde doğum gününü kutladı. Anne-kız birkaç gün önce de Tarabya’da her zaman geldikleri Kıyı lokantasında baş başa yemek yedi. Yemek çıkışı Hülya Avşar gazetecilerle konuştu “Bir tarafımız acı çekip yanarken bir tarafımız mecbur şekilde yaşamaya devam ediyor. Her gün dua ediyorum, şehitlerimizin ailelerine de sabır diliyorum” dedi. Muhabirlerle ayaküstü sohbet eden Hülya Avşar “para” konusunda şöyle konuştu: “Çok fazla zenginliğin insana zarar verdiğini düşünüyorum. Ailen ve yaşayabildiğin kadar paran olması yeterli, mutluluk budur.”

Oyuncu Erkan Petekkaya ile eşi Didem Petekkaya’nın haklı bir gurur kaynağı var: Oğulları Cem Cano Petekkaya. Yakında doğum gününü kutlayan Cem Cano’nun boyu babasını geçmiş durumda, üstelik babasından daha yakışıklı. 

Televizyoncu Armağan Çağlayan epeydir sağlığıyla boğuşuyor. Ünlü isme akciğer kanseri teşhisi kondu. Bıçak altına yattı, zorlu bir ameliyat ve ameliyatı izleyen zorlu bir tedavi süreci atlattı. Bir süredir Ayvalık’ta yaşayan Çağlayan üç ayda bir İstanbul’a geliyor, kanseriyle ilgili kontrollerden geçiyor. Çağlayan tamamen iyileştiğinde yeniden turnelerine başlayacak.

Yeni bir film geliyor. Başrollerinde Dilan Çiçek Deniz ve Cem Yiğit Üzümoğlu’nun oynadığı, Murat Şeker’in yönettiği ‘Aşk Mevsimi’ adlı film 2 Şubat’ta vizyona girecek. Bozcaada’dan İstanbul’a uzanan bir aşk hikayesinin anlatıldığı filmde Deniz daima mantığı ile hareket eden ‘Şirin’ isimli idealist bir ressama hayat veriyor. Hayalleri uğruna aşktan kaçan Şirin filmde kendisiyle büyük yüzleşme yaşıyor. Herhalde yüzleşmenin ne olduğunu tahmin edersiniz.

Şarkıcı Hadise diğer bütün şarkıcılar gibi sosyal medyada, en çok da Instagram’da kendini paylaşmaya doyamıyor. Bu resimlerin bazılarında şarkıcı sanki doğal hallerindeymiş, hatta fotoğraflar o farkında olmadan çekilmiş gibi yapıyor ama işin aslı öyle değil. Arkada koca bir ekip var, fotoğrafçısı, ışıkçısı, kostümcüsü… Hadise’nin yukarıdaki fotoğrafı da öyle. Sanki şarkıcı yeni uyanmış, çıplak vücuduna çarşafı sarmış yatakta otururken biri de resmi çekmiş gibi. Ama hiç öyle değil işte.

İki Türkiye güzeli, Miss Turkey 2016 birincisi Buse İskenderoğlu (27) ile Miss Turkey 2018 birincisi Şevval Şahin (24) geçen gün Nişantaşı City’s’de objektiflere takıldı. Makyajsız halleriyle dikkat çeken güzellerden Şahin “Zaten yüzde 95 yapmıyorum. Doğal şeyler kullanıyorum. Botoks ve dolgu yapmıyorum” derken İskenderoğlu “Podyum ve kamera önünde değilsem makyaj yapmıyorum” dedi. Sinema filmi projesi olduğunu söyleyen İskenderoğlu “İkinci projem. Bu defa başrol kadın oyuncuyum. Set eğlenceli geçti. Nisan sonu vizyona girecek. Benim için daha tutkuluydu. İleride beni oyunculuk yaparken görebilirsiniz. Canlı yayından daha güzel. Hata yapınca birkaç kez tekrar etme şansınız var. Film ekibi tiyatrocu olduğu için daha kolay sahnelere girdim. Kadroda Bülent Çolak gibi isimler var” diye konuştu. Tescilli güzel “Oyunculukta kurallarınız var mı?” sorusuna “Şu an öyle bir şey düşünmedim. Senaryo gelirse o zaman düşünebilirim. Anlık yaşayan biriyim” yanıtı verdi.

Meme kanserine yakalanıp hastalığı yendikten sonra bu kez beyninde tümör olduğu tespit edilen şarkıcı Şimal sekiz saat sürecek bir ameliyata girdi. Şimal’in sedyeyle ameliyathaneye götürüldüğü anları yayınlayan nişanlısı “Güçlü kadınım benim dayan az kaldı” diyerek herkesi duygulandırdı. ‘Ucuz Roman’, ‘Ferman’ ve ‘Ağla Ağla’ gibi şarkılarıyla bilinen Şimal yaklaşık üç yıl önce meme kanserine yakalanmıştı. 37 yaşındaki şarkıcı uzun bir tedaviden sonra sağlığına kavuşmuştu.

Afra Saraçoğlu ekranların en güzellerinden biri. 2015 yapımı ‘En Güzeli’ filmi ile ekran yolculuğu başlayan, ‘Fazilet Hanım ve Kızları’, ‘İyi Oyun’, ‘Kardeş Çocukları’ ve ‘Yeşilçam’ gibi yapımlarda rol alan Afra Saraçoğlu hem oyunculuk kariyeri hem de özel hayatıyla sık sık magazin gündemine geliyor. İki sezondur aynı dizide rol alan oyuncu dört yıllık aşkı Mert Yazıcıoğlu’ndan sürpriz şekilde ayrıldıktan sonra rol arkadaşı Mert Ramazan Demir’le bir dargın bir barışık ilişkisiyle çok konuşuldu, yakın zamanda yeni bir reklam anlaşması yaptı. Bir şampuan markasının yüzü olan 26 yaşındaki oyuncunun reklam anlaşması karşılığında 18 milyon TL aldığı konuşuluyor.

Kadınlar estetik yaptırıyor, erkekler neden yaptırmasın? Bir süredir Amerika’da olan şarkıcı Gökhan Özen Türkiye’ye döndü. Geçen akşam katıldığı bir davette muhabirlerin sorularını yanıtlayan Özen’in yüzündeki değişim dikkat çekti.  Gökhan Özen’in elmacık kemiklerine dolgu yaptırdığı ve göz kapaklarını aldırdığı belli oluyordu. Bilmiyoruz Gökhan Özen geçirdiği operasyondan ne kadar memnun ama hiç memnun olmayanlar da var. Mesela Rafet El Roman. Pişmanlığından bahseden şarkıcı Rafet El Roman “Arkadaşlar botoks yaptırdım, yaptırmaz olaydım. Bazı insanların kesinlikle botoks yaptırmaması lazım. Ben onlardan biriyim. Karizmam, yakışıklılığım resmen mahvoldu” dedi. Hemen söyleyelim, Rafet beyinki sadece botoks gibi durmuyor.

İki genç ve güzel oyuncu, Burak Deniz ile Bestemsu Özdemir’in aşk yaşadıklarına artık kuşku duyan kalmadı. Son olarak Didem Soydan ile aşk yaşayan Burak Deniz artık Bestemsu Özdemir ile birlikte. Ünlü çift İtalya tatilinden sonra şimdi de Sapanca‘da tatil yaparken görüntülendi.

Bir süredir şarkıcı Bengü’nün evliliğiyle ilgili dedikodular almış yürümüş durumda. Dedikoduların temelinde beş yıllık eşi Selim Selimoğlu’nun sosyal medya hesaplarında Bengü’yü takip etmekten çıkması yatıyor. Tam bu olay konuşulurken bir konserinde Bengü Ağla Kalbim adlı şarkısını söylerken gözyaşlarına boğulunca herkes bunu dedikoduların doğruluğuna bir işaret kabul etmişti. Bengü dedikodulara cevaben eşiyle birlikte ailece çekilmiş bir fotoğraf paylaştı, yetmedi. Son olarak kızlarıyla gittikleri bir mekandan gelen sarmaş dolaş poz dedikodulara nispet pozuydu. Üstelik fotoğrafı Selim bey de paylaşınca söylentiler sona erdi.

Cem Yılmaz’ın çocuğunun annesi Ahu Yağtu bir AVM’de görüntülendi. Eski bir manken olan Ahu hanım kışlık alışverişine çıkmıştı. Malum sömestre tatili yaklaşıyor, anne-oğul tatile (belki de kayak tatili) gidecekmiş, onun için alışveriş yapıyormuş Ahu Yağtu. Gazetecileri görünce “Alışveriş yapmaya geldim ama bir şey beğenemedim. Gördüğünüz gibi elim boş çıktım” dedi. Yağtu “Yarı yıl tatili için kışlık bir şeyler baktım. Yavaş yavaş hazırlıklara başladım. İnşallah bir yerlere gideceğiz. Kemal’in dersleri de gayet iyi” diye de ekledi. Ahu Yağtu muhabirlerin “Oğlunuz Kemal’in eski eşiniz Cem Bey’in tatilde size eşlik etmesi yönünde isteği oldu mu?” sorusuna “Öyle bir isteği olmadı” yanıtı verdi. Ahu Yağtu eski eşi Cem Yılmaz ile yaşadığı nafaka kriziyle ilgili soruları ise “Nafaka davası henüz sonuçlanmadı. Dava süreci devam ediyor. Kendisine de sorarsınız karşılaştığınızda” diyerek cevapladı.

Galatasaray’ın Arjantinli golcüsü Mauro Icardi ve onun hayat arkadaşı Wanda Nara sadece Türkiye’de değil Arjantin’de de gündemi sürekli meşgul ediyorlar. İkili Arjantin’de tatildeyken Wanda Nara burada gazetelere bir demeç verdi ve Icardi ile ilgili çok ilginç bir öykü anlattı. Söylediğine göre başlangıçta sevgili değil iki yakın arkadaşmışlar. Sözü Wanda Nara’ya bırakalım: “Benden önce yatağından 200 kadın geçmiş olmalı ama benden sonra bu durum tamamen yok oldu. Arkadaştık. Sürekli telefonda konuşurduk. Onu kızlarla tanıştırırdım, biriyle birlikte olduğunda bana söylerdi. Bekârken dört telefonla gezerdi. Telefonuna kaydettiği kadınları ülkelerine göre ayırırdı.” Peki sonra? Sonra bir tekne gezisi sırasında Icardi aşkını itiraf etmiş Wanda Nara’ya, çapkınlık telefonunu da denize fırlatmış ve ikili birlikte olmaya başlamış: “Etkileyici bir şekilde değişti. Şimdi gerçekten sessiz. Evde, çocuklarla. Ampul patlasa ‘Senin için değiştireceğim’ diyor. Bunları severek yapıyor.”

Artık bir Acun Ilıcalı klasiği haline gelen ‘O Ses Türkiye-Yılbaşı Özel’ yayınlanalı 15 günden fazla oldu ama o gecenin dedikodusu yeni yeni ortaya çıkıyor. İlk açıklamada o gece şarkı söyleyecek ünlüler arasında komedyen Doğu Demirkol da bulunacaktı. Nitekim Demirkol 27 Aralıkta programın çekimlerine de gitti. Ama yılbaşı gecesi yayında Demirkol yoktu. Ne olmuştu? İddia şu: Demirkol çekimler öncesinde ve sırasında çok sayıda farklı istekte bulunmuş, buna sinirlenen Acun Ilıcalı da onun sahnelerini montajda atmış, program Doğu Demirkol’suz yayınlanmış. Bu dedikodu doğru mu, değil mi? Bize haber veren kaynaklar doğru olduğunda ısrarlı ama yine de belli olmaz, taraflar olayı yalanlayabilir.

‘Hatıran Yeter’ filminin yönetmeni Ömer Faruk Yardımcı ile oyuncuları Belçim Bilgin, Burak Sevinç ve Aytaç Şaşmaz yemekte buluştu. Filmin yazar ve yönetmeni Ömer Faruk Yardımcı senaryoyu gerçek bir hikâyeden yola çıkarak yazdığını söyledi: “Hikâyemiz 80’lerde Belçim’le Burak’ın oynadığı karakterlerin tanışmasıyla başlıyor, günümüze kadar uzanıyor. Onların evliliğinden şahane bir karakter doğuyor. İşitme engelli bu karakterin hayatla mücadelesine tanık oluyoruz devamında. Çok iyi bir iş oldu. Mutluyum, gururluyum.” Başrol oyuncularından Belçim Bilgin “Postmodern bir Yeşilçam filmi” diye tanımladığı ‘Hatıran Yeter’ hakkında şunları söyledi: “Çok dokunaklı bir hikâye bekliyor seyirciyi. Türk sinemasına asil bir selam çakan uzun bir hikâye. Bir ailenin 50 yıllık öyküsü. Sevgili yönetmenimiz bize hikâyeyi nakış gibi dokuma fırsatı verdi.” Bilgin filmde oğlunu canlandıran Aytaç Şaşmaz’a da övgü yağdırdı: “İnsanüstü bir performans sergiledi. Bir illüzyonun içindeydi ve film bittikten sonra bile rolden çıkmak zamanını aldı. Oğlum Aytaç olduğu için çok şanslı hissettim kendimi.” Film 16 Şubatta vizyona girecek, hep birlikte göreceğiz postmoderni.

Oyuncu Alp Navruz 34 yaşına bastı. Bu aralar KanalD’de yayınlanan dizisi ‘Senden Önce’nin setinden dışarı adım atamadığı için doğum günü pastası da sette kesildi. Başrollerini Alp Navruz, Sinem Ünsal ve Nilperi Şahinkaya’nın üstlendiği, kadrosunda Altan Erkekli, Tansel Öngel, Uğur Uzunel ve Uğur Biçer’in de yer aldığı dizinin Şile’deki seti önceki gün sürpriz bir kutlamaya ev sahipliği yaptı. Alp Navruz’un 34’üncü yaş günü ekip arkadaşları tarafından sete getirilen pastayla kutlandı. Navruz dizide eşini canlandıran Sinem Ünsal’ın taşıdığı pastanın mumlarını dilek tutarak söndürdü.

Mısırlı kocasından boşandıktan sonra soluğu eski kocası Acun Ilıcalı’nın yanında, Survivor çekimlerinin yapıldığı Dominik’te alan Şeyma Subaşı buradan paylaştığı bikinili fotoğraflarıyla ortalığı fena karıştırmıştı. Subaşı’nın Dominik’ten son fotoğrafı eski kocası Acun Ilıcalı’nın uçağının içindendi, ama nereye gittiği meçhuldü. Derken Meksika’da ortaya çıktı, oradan bir yemek masasından fotoğraf paylaştı. Fotoğrafta Formula E, yani elektrikli araçların yarıştığı Formula’nın CEO’su Alejandro Agag da vardı. Ve tabii hemen Subaşı ile Agag arasında aşk dedikoduları başladı.

Yukarıdaki fotoğraf 1988 yılında Best Model Of Turkey yarışmasının sonunda çekildi. Yarışmayı Sibel Tan kazanmıştı; Esin Moralıoğlu, Begüm Özbek ve Deniz Pulaş da ilk sıraları paylaşmışlardı. Yukarıdaki fotoğrafı dün Sibel Tan paylaştı, altına da not düştü: ‘Hey kraliçeler aynı pozu vermeye var mısınız? Tamer Yılmaz bize ‘Hayır’ demez. Var mı böyle dört model ve kraliçe? Zamansız modeller, arkadaşlar, dostlar. Her daim tacımızı kalbimizde gururla taşıdık.’ Bizce Tamer Yılmaz bu isteği kırmaz ve hemen yerine getirir. En büyük zorluk dört ismi bir araya getirmek.

Ününü “Hayat Bilgisi,” “Kavak Yelleri,” “Suskunlar” ve “İstanbullu Gelin” gibi dizilere borçlu olan oyuncu Aslı Enver 2022’nin 12 Kasım’ında sürpriz bir kararla Berkin Gökbudak ile hayatını birleştirdi. Birkaç ay önce ilk çocukları Elay’ı kucağına alan genç çift çocuklarıyla yakından ilgili. Dün Aslı Enver yukarıdaki fotoğrafı paylaştı. Kızının yatağına, onun yanına kıvrılmış uyuyordu oyuncu. Haklı da. Minik bebek annesini çok yoruyor belli ki.

Oyuncu Meryem Uzerli uzun yıllar önce oynadığı Muhteşem Yüzyıl ile elde ettiği ünün ekmeğini yemeye devam ediyor. Bir süre ortalarda görünmeyen ve son dönemde sık sık gündeme gelen Meryem Uzerli reklam filmlerinde oynamak için alacağı 10 milyon liralık ücreti 20 milyona çıkarmış. Bakalım kim verecek bu parayı?

Cem Yılmaz şubat ve mart ayında tek kişilik gösterisine yeniden başlıyor. Bu gösteriler için biletler neredeyse satışa çıktığı an tükendi. Yani artık almak isteseniz de bilet yok. Yılmaz’ın yakın arkadaşı olduğu bilinen Zafer Algöz geçen gün gazetecilerle karşılaştı, ona Cem Yılmaz’ın bilet fiyatları soruldu. Oysa dedik ya, biletler zaten tükenmiş durumda, alan seve seve almış. Ama gazeteciler hâlâ iki bin lira, dört bin lira bilet ücretinin fazla olup olmadığını öğrenmenin peşinde. Algöz ne desin, “Bu fiyatlar en önse eğer, ben veririm. Cem’e feda olsun. Talep var, insanlar da gülmeye hasret kaldı. Cem o boşluğu dolduran bir isim olduğundan bu fiyatlar olabilir. Dünyanın her yerinde canlı performanslar, konserler pahalıdır” dedi. Sonra orada durmadı, devam etti: “Sinema biletleri korkunç pahalı, kimse gidemiyor. Dört kişinin sinemaya gitmesi en az 1500 lira tutuyor. Ancak tiyatrolara talep var, tiyatroya gitmek daha makul.”

Kosta Rika’da tatil yaparken ATV kazası geçirip hastanelik olan Elif Dürüst İstanbul’a döndü ve doğru hastaneye gitti. Dürüst kazadan kafatasındaki çatlak dahil bazı kırıklarla çıkmış, beyin kanaması ihtimaline karşı günlerce hastanede gözetim altında tutulmuş, bu arada kırıkları için tedavi görmüştü. Türkiye’ye seyahat etmesine izin verilir verilmez İstanbul’a dönen Dürüst’ün tedavisine devam ediliyor.

Medya patronu Sadettin Saran’ın adı bugünlerde olası Fenerbahçe başkan adaylığıyla gündemde. Sadece bu da değil. Saran satışa çıkardığı ev nedeniyle de konuşulmaya başlandı. Kemer Country’de göl manzaralı üç katlı bir villası olan Saran bunu satışa çıkardı, bir emlak şirketine görev verdi. O şirket de ev için satış ilanı vermiş, eve istenen para 283 milyon lira. Neredeyse 10 milyon dolar yani.

Eski manken, sunucu ve rüzgar sörfü sporcusu Çağla Kubat babasını toprağa verdi. Kalp yetmezliği nedeniyle 72 yaşında hayatını kaybeden Murat Kubat önceki gün Zincirlikuyu Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Babasının ölümüyle büyük üzüntü yaşayan Çağla Kubat cenaze töreninde eşi Jimmy Diaz ve kızı Selin ile birlikte taziyeleri kabul etti.

Rock müzisyeni Teoman geçenlerde Bebek’te bir bar çıkışı gazetecilere yakalandı. Gazeteciler Orhan Gencebay’ın “Türk müziği yerli ve milli değerlerden uzaklaşıyor” sözlerini sordu. Teoman’ın cevabı anlamlıydı: “Orhan Abi’yi çok severim. ‘Ben öyle düşünmüyorum’ deyip saygısızlık yapmak istemem. Gençler istediklerini yapmalılar. Bu iş kafana göre takılarak olur. Benim için kurallar yoktur. Başkalarına karışmayı sevmiyorum. Herkes istediğini yapsın.”

Oyunculuğunun yanı sıra kendine özgü stiliyle de çok konuşulan Boran Kuzum markanın Milano’da düzenlenen Sonbahar / Kış erkek koleksiyonu defilesini izledi. Ünlü oyuncu Sabato De Sarno kreatif direktörlüğünde düzenlenen defilede tarzıyla yine tüm dikkatleri üzerine topladı.

Süperstar Ajda Pekkan sürekli gündemde. Son olarak Harper’s Bazaar dergisine kapak olan ünlü şarkıcı evlilik ve çocuk konusunda içini dökmüş, “Belki bir Süperstar olmazdım ama çocuk sahibi olmayı çok isterdim. Daha genç yaşta hayatın koşuşturması, kaosu ve kariyer stresi içinde bunu göremedim. Düşünemedim… Anne olmak kesinlikle içimde ukde kalmış bir konu benim için” demiş.

Oyuncu Gupse Özay’ın son filmi ‘Lohusa’ adını taşıyor ve bu cuma gösterime girecek. Esasen Gupse Özay’ın lohusalık dönemi biteli de çok olmadı. Özay ile kendisi gibi oyuncu eşi Barış Arduç’un Jan Asya adında 1,5 yaşında bir kızları var. Yani filmde Gupse Özay öyle çok yabancısı olduğu bir rolü canlandırmıyor. Bu vesileyle gazetecilerle buluşan Özay kendi lohusalığını da anlattı. “Lohusalığım etrafımda yardım edebilecek çok insan olmasına rağmen yardım isteyemeyişim veya bebeği başkasına bırakmadaki güvensizliğim nedeniyle yorucu geçti. Asla uyuyamadım. Perişan oldum” diyen Özay şöyle devam etti: ”Herkes Barış’ın filmdeki kocam olmasını istiyor ama maalesef değil. Zaten Barış ben doğum yaptığımda haftanın altı günü deliler gibi çalışıyordu. Barış’ın birebir yaşadığı iki sahne var filmde. Çok da komik. Eşim banyo yaptırmayı ve alt değiştirmeyi çok seviyor. Evde elinden ne geliyorsa yapıyor. Baba asla etkisiz eleman değil ve olmamalı. Barış’ın evham düzeyi bebekten önce sıfır gibiydi. Şimdi onda da başladı… Koruma içgüdüsü tetikliyor bunu. Jan Asya’nın önünde didişmemeye çalışıyoruz. Çünkü anne ve baba farklı şeyler savunduğunda çocuğun kafası karışıyor. Jan’ın kocama benzeyen yerlerini gördüğümde çok mutlu oluyorum. Aşık olduğum birine benzeyen bir aşk daha. İnanılmaz bir şey. Benim çalışkanlığımı, merakımı, muzipliğimi, hayal gücümü, babasının her şeyini alsın.”

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Davutpaşa kampüsünde yapılan 22. Altınyıldız Classics Yılın Yıldızları Ödül Töreni’nde ödüle layık görülen oyunculardan biri de Serenay Sarıkaya’ydı. Parıl parıl parlayan yaldızlı bir dekolte body’nin altına giydiği bluejean ile ödülünü almak için sahneye gelmesi çok ilgi çekti. Sarıkaya tören sonrası gazetecilerin sorularıyla karşılaştı. Elbette sorulan soru, onun şarkıcı Mert Demir’e Çilli Bom şarkısıyla verdiği mesajdı. Sarıkaya, “Çok tatlısınız ama bu konuya girmeyeceğim” diyerek durumu geçiştirdi. Hatırlayın, Mert Demir Instagram’da kendi fotoğraflarını paylaşıp altına da Erol Evgin şarkısından hareketle ‘İşte öyle bir şey’ yazmış, Serenay Sarıkaya da ona cevaben ‘Çilli Bom’ demişti. Çilli Bom, zamanında Lale Belkıs’ın sözlerini yazdığı bir şarkı. Şarkı, ‘Bir bilsen kim aşık, senin çilli yüzüne’ diye başlıyor.

İtalya’da yaşayan başarılı Türk yönetmen Ferzan Özpetek, İstanbul’da da ciddi mülk sahibi. Bu mülklerden biri de İstanbul Beyoğlu’nda Galatasaray Lisesi’nin hemen arkasındaki Cezayir Sokak’taymış. Buradaki dükkanında Arkeoloji Sanat Yayınları uzun süredir kiracıymış. Ama artık o kira çok düşük kalmış, kitapçı ayda 8 bin 370 lira kira ödemeye başlamış ama Özpetek bunu düşük bulmuş. O yüzden kitapçı aleyhine bir kira tespit davası açmış. Bakalım mahkeme ne uygun görecek?

Oyuncu Özge Namal, eşinin ani ölümü sonrası kendisini neredeyse hayata kapatmış, sadece çocuklarıyla ilgilenmiş ve Köyceğiz’deki çiftliğinden İstanbul’a bile çok nadiren gelmişti. Ama bu uzun yas dönemi sona erdi, Namal yeniden hayata karışmaya karar verdi, yıllar sonra ilk kez bir projeyi beğendi ve oynamaya karar verdi. Şu sıralar üzerinde çok tartışma ve ciddi sansür olan Kızıl Goncalar’da rol alıyor. Sadece bu da değil. Geçen gün gelen bir haber sayesinde gazeteciler de öğrendi, meğer Özgü Namal’ın son 6 aydır bir de sevgilisi varmış. Aslında Namal, ekim ayında turizmci erkek arkadaşı Mehmet Ferman Doğan ile görüntülenmişti, şimdi ikilinin aşklarının sona erdiği ortaya çıktı.

Dışarıdan bakınca oyuncu Hande Erçel rüya gibi, masal gibi bir hayat yaşıyor. Daha birkaç gün önce genç, yakışıklı ve zengin sevgilisiyle gittiği Bali tatilinden döndü. Kendisi sevilen ve çok kazanan bir oyuncu. Dünyanın dört bir yanında hayranları var. Ama o yine de bu hayatın içinde şikayet edecek bir şeyler buldu. Geçen sabah 10Haber yazarı Müge Dağıstanlı’nın TV8’deki ‘Aramızda Kalmasın’ programına bağlandı ve kendisine yönelik eleştiriler hakkında konuştu. Erçel aynen şöyle dedi: “Bunlar çok göreceli şeyler. Hem oyunculuk hem özel hayatım hakkında her konuda hedef gösteriliyorum. Ben de bunun sebebini bilmiyorum. Artık bundan çok yoruldum. Kaç yıldır bu sektördeyim. Severek yapıyorum bu mesleği. Eleştirilerin bir kısmı beni üzüyor, bir kısmı umurumda olmuyor. Meslekte ilk senem değil ki. Bunları hak ettiğimi düşünmüyorum. Çok fazla konu varken neden ben? Kendi halinde yaşayan bir insanım, biraz beni salın. Zarar vermek için uğraşılması doğru değil.” Hande Erçel’i şikayet ettiren hayat başkalarına ne yapmaz? Peki sevgilisi Hakan Sabancı ile evlenecek mi? Bakın ona ne cevap verdi: “Böyle şeyler kısmet. Böyle bir karar alınsa neden saklayalım, bizden duyarsınız zaten. Şu an her şey çok güzel gidiyor. Böyle bir şey olmak zorunda da değil. Daha çok erken bunları konuşmak için. Bir gün böyle bir karar alırsak söyleriz. Şu an gayet keyifle ilişkimizi yaşıyoruz.” Sözlerinde bir kırgınlık hissedenler parmak kaldırsın…

Geçen gece İstanbul’daki Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Davutpaşa’daki kampüsünde 22. Altınyıldız Classics Yılın Yıldızları Ödül Töreni vardı. Selçuk Yöntem ve Okan Bayülgen ile başrolü paylaştığı ‘Amadeus’taki rolüyle ‘En Beğenilen Kadın Tiyatro Oyuncusu’ ödülüne layık görülen Dilan Çiçek Deniz, tören sonrası gazetecilerin tuhaf sorularıyla karşılaştı. Bunlardan biri “Bugüne kadar hiç birisini affettiniz mi?” sorusuydu. “Ben affetmem gerekenleri affettim. Herkesi de affetmem gerekmez. Affetmediklerim de var” cevabını verdi. Bir başka tuhaf soru “Yakın arkadaşınız ve sevgiliniz arasında kararsız kalsaydınız kimi seçerdiniz?” sorusuydu. Ona verdiği cevap çarpıcı oldu genç oyuncunun:”Benim çok yakın arkadaşım olmadığı için cevap belli gibi.”

Ünlü manken ve moda insanı Ece Sükan, 2024’e ilişkin kendi kendine çeşitli sözler vermiş. Bu sözleri de Posta gazetesine anlatmış. Sükan bakın ne diyor: “Uyku düzenimi daha iyi yapacağım. İstediğim birkaç kursa katılacağım. Oyunculuk anlamında işler olacak. Tek bir tipleme, tek bir karakter değil ama güzel hikaye, derinlikli işlerde yer almak istiyorum.” Anlayacağınız Ece Sükan da oyuncu olmak istiyor. Unutmayın Sükan’ın annesi önemli bir tiyatro oyuncusuydu.

Şu sıralar sinemalarda oynayan Ölümlü Dünya 2’nin oyuncularından Sarp Apak, önceki gün Nişantaşı City’s’te objektiflere takıldı. Bıyıklarını ve sakalını kesen ünlü oyuncu, “Hem iş hem de elim çok gidiyordu” dedi. Apak gelecek projelerle ilgili de konuştu, “Bir stand-up ile ilgili çalışmamız var. Mart ayında olacak. Bu sene tiyatro ve sinemaya ilerliyorum ama televizyona hep muhtacız” dedi. Tabii Apak’ı yakalayanlar hemen Gülse Birsel’i de sordu. Bakın ne dedi oyuncu: “Avrupa Yakası yeniden çekilecek diye bir şey yok. Gülse Birsel yeni bir iş yapacağı için belki onunla ilgili bağdaşlaştırmışlardır. Gülse beni ne zaman çağırsa, oradayım. Onunla başka bağım var. Ama her projede beraber olmamız ne kadar doğru? Ara ara buluşup, yine güzel işler yapacağız.”

Oyuncu Gökçe Bahadır, ‘Hamiyet’ adlı oyunun galasına katıldı. Gazetecilerle konuşan oyuncu, “Estetik yaptırıyor musunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Herkes aynaya baktığında kendini güzel görmek ister. Ufak tefek şeyler bende de var, hiçbir şey yok diyemem. Sonuçta her daim bakımlı ve güzel gözükmek isterim ama doğallığı bozmadan.” Gökçe Bahadır’a göre estetik yaptırmayı abartmamak, ölçülü olmak gerek.

İnanması zor ama Mustafa Sandal artık 54 yaşında. Bunu da eşi Melis Sandal’ın bir sosyal medya paylaşımı sayesinde öğrendik. Mustafa Sandal’a biz de sevdikleriyle birlikte sağlıklı, mutlu bir yıl dileriz. Melis Sandal’ın doğumgünü kutlama fotoğrafı yukarıda.

Şarkıcı Cem Adrian, meslekteki 20. yılını kutluyor bu yıl. Bunun için de yeni bir albüm çıkaracağını duyurdu. Cem Adrian’ın duyurusu şöyle: “Bu yaz itibari ile sakinleşme kararım kesindir. Bu yıl yapacağım tüm konserlerin keyfini çıkaracağım. 2024 yılı içerisinde yayınlanacak birçok albüm projem var. Bunlardan ilki özellikle Alevi kültürünün önemli eserlerinden oluşan ‘Cem’ isimli albüm. İsminden de anlaşılacağı üzere bu benzersiz kültüre bir saygı duruşumdur. Çok yakında yayında. Kariyerimin 20 yılında sevdiğim dostlarımın içinde olduğu bir albüm de hazırlıyorum. Bu albümden ilk şarkı Teoman yorumu ile ‘Ölüyorum Ellerinde’ şubat ayı içerisinde yayında olacak. 20. yılıma özel kurduğumuz filarmoni orkestramız ile özel bir konser serisi de bu yılın planları arasında.”

Oyuncu Serenay Sarıkaya ile şarkıcı Mert Demir arasında bir yakınlaşma son haftaların başlıca magazin merakı. Merakın kökünde Serenay Sarıkaya’nın Mert Demir’in bir şarkısında onunla düet yapması yatıyor. Ateşe Düştüm adlı şarkı piyasaya çıktığında şarkıda duyulan kadın sesinin kime ait olduğu belli değildi. Önce dedikodusu geldi, ‘Bu ses Serenay Sarıkaya, zaten Mert Demir’le de aşk yaşıyor’ dendi. Derken Sarıkaya şarkıdaki sesin kendi sesi olduğunu kabul etti, aşk söylentileri içinse “Durun bakalım” cevabını verdi. Bunu Mert Demir’in bu düet olayı için ‘Güzel bir hatıraydı’ sözleri izledi, magazin alemi bir biçimde bu aşk ihtimalini konuşmaya hep devam etti. Son olarak Mert Demir Instagram hesabından bazı kendi fotoğraflarını paylaştı, altına da Erol Evgin’in meşhur şarkısını hatırlatır biçimde ‘İşte öyle bir şey’ yazdı. Bu mesaja cevap yağdıranlar arasında bilin bakalım kim de vardı? Evet bildiniz, Serenay Sarıkaya da ‘Çilli Bom’ yazdı. Çilli Bom bir İtalyan bestesi üzerine sözlerini Lale Belkıs’ın yazdığı ilk ‘aranjman’lardan biri, bir zamanlar dilden dile gezen şarkıydı. Şarkı sözleri de şöyle başlıyor: ‘Bir bilsen kim aşık, senin çilli yüzüne…’ Şarkının çok versiyonu var ama siz onu yine de Lale Belkıs’tan dinleyin.

Yaşı yetmeyenler hatırlamaz. 1980’lerde ve 90’larda Tolga Savacı önce manken olarak, ardından da film ve dizi oyuncusu olarak ortalığı kasıp kavurmuştu. Sonra 2015’te, geç bulduğu aşkı yazar Nermin Bezmen’le evlendi ve çift Amerika’ya, New Jersey’e taşındı, artık orada yaşıyorlar. Geçen gün sosyal medyadan Amerika’daki hayatıyla ilgili bilgi verdi. Savacı orada otomobil tamirhanesi açmış, klasik Amerikan arabalarını onarıyormuş. ”Bir nevi hobimi işe çevirdim. İnanın çok mutlu olduğumu hissediyorum. Bir döneme damgasını vurmuş araçlarla uğraşmak çok büyük keyif” diyor.

Ünlü oyuncu Hande Erçel birkaç yıl önce annesini kaybetti. Uzun süre kanserle boğuşan anne Aylin Erçel elbette geride büyük bir boşluk bıraktı. Hande Erçel geçenlerde erkek arkadaşı Hakan Sabancı ile gittiği Bali tatilinde annesini unutmadı, üzerinde ‘Anne ben iyiyim’ yazan bir pankartla fotoğraf çektirdi, bu fotoğrafı da sosyal medyada paylaştı. Erçel fotoğrafın altına şöyle yazdı: “Annem, her an aklımda, her an kalbimdesin. O güzel gözlerinin ışıltısına tutunup yaşıyorum bu hayatı. Bize öğrettiğin her şeyi, bize ve dünyaya verdiğin sevgiyi katlayıp büyütmeye çalışıyorum, gülüyorum, senin gibi bol kahkahalar atıyorum. Senin kızın olmayı çok seviyorum pudra kokulum. Yüzdüğün denizler sonsuz olsun…”

Şarkıcı Feridun Düzağaç çok ortada görünen, gazetecilerle konuşan bir isim değil. Geçen gece Hamiyet adlı müzikalin galasına yanında genç ve güzel bir hanımla katılınca gazeteciler ona yöneldi. Ama Düzağaç’ın yanındaki genç güzel hanım, kızı Tuya Naz Düzağaç’tı. Tuya Naz Londra’da üniversitede okuyor ve yarıyıl tatilinde İstanbul’a, evine gelmiş. Baba kız müzikali izlediler. Feridun Düzağaç merak eden gazetecilere “Kızım aslında tatil diye burada. Londra’da yaşıyor. Zorluğunu yaşıyoruz tabii ki… Yoğun duygular yaşıyoruz aslında. Özlem ve kaygı karışık… Okulu da bitiyor aslında ama gençlerin çok da tavsiyeye ihtiyacı yok. Kararlılar ve zekiler” dedi.

Oyuncu Alina Boz ile lokanta ve gece kulübü işletmecisi, hatta film yönetmeni Umut Evirgen kısa süre önce evlendiler. Nikahın ardından da balayına çıktılar. Yolları Danimarka’ya da düşmüş, ünlü Michelin yıldızlı şef Eric Vildgaard’ın lokantası Jordnær’e gidip yemek yemişler ve yemek sırasında ünlü şefle de bir hatıra fotoğrafı çektirmişler.

Lübnan’da geçen cuma akşamı televizyondan da canlı yayınlanan bir yarışma vardı. Lübnan erkek güzelinin seçileceği yarışmaya çok sayıda Lübnanlı yakışıklı genç katıldı. Önce mayolarıyla sahneye geldiler, sonra smokinleriyle. Jürinin sorularını cevapladılar. Yarışma aşamaları arasında da müthiş sahne gösterileri ve şarkıcılar vardı. İşte o şarkıcılardan biri de İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak’tı. Çıtak sahnede üç şarkı söyledi.

Nedendir ve nereden çıkmıştır bilinmez, genç şarkıcı Aynur Aydın için geçen gün ‘Öldü’ söylentisi çıktı. Epeydir konserleri dışında ortada gözükmeyen, sosyal medyada da sessiz duran Aynur Aydın bu sefer dayanamadı, sosyal medyada kendisi için yazılan ‘Öldü’ mesajını alıntılayıp cevap verdi: ‘Evet öldüm, hatta bu mesajı da ahiretten yazıyorum.’ Tabii sosyal medya bu, durur mu… Hemen Aydın’ın mesajının altına cevaplar yağmaya başladı: “Orada internet var mıymış?”, “Beni ahiretten takibe alır mısın?”, “Işıklar içinde uyu Aynur.”

Ferdi Tayfur veya hayranlarının ‘Ferdi Baba’sı 1970 ve 80’lerde arabesk müziğin iki büyük kralından biriydi. O zamanlar TRT’de yasaklı olan bu müzik türü üzerindeki kısıtlamalar kalkınca Ferdi Tayfur’un krallığı da rekabette yara almaya başladı. Ferdi Tayfur zaman içinde ağır ağır kenara çekildi, son yıllarda da Marmaris’te yaşıyor. Eh zaman da acımasızca geçiyor, Tayfur arada ciddi sağlık sorunları yaşadı, böbrek nakli olmak zorunda kaldı. O yüzden de zaman zaman şarkıcının sağlığıyla ilgili dedikodular alıp yürüyor. Bu son dedikodulardan birine Ferdi Tayfur bir selfi ve kendisine ait unutulmaz ‘Merak Etme Sen’ şarkısından sözlerle cevap verdi: “Toprak olur, taş olurum. Yolunuzda yoldaş olurum. Merak etmeyin siz.” 

Oyuncu Hande Erçel erkek arkadaşı Hakan Sabancı’yla yılbaşında Bali’ye tatile gitmiş. Artık hepimiz biliyoruz, bu ünlü hem de çok ünlü insanlar istemeseler bile para kazanabiliyorlar. Hande Erçel’in Bali tatili dönüşü paylaştığı fotoğraflara bakınca insan ister istemez böyle düşünüyor. Çünkü geçmişte aynı Hande Erçel’in Cannes film festivalinde sponsoruna dair paylaşımlar yaparak para kazandığını biliyoruz. Acaba aynı şeyi müstakbel kocasıyla çıktığı minik Bali tatilinde de yapmış mıdır? Fotoğrafların profesyonelliğine bakınca Erçel ve Sabancı’nın oraya yalnız gitmediği anlaşılıyor zaten. 

Malum bu aralar aynı anda üç virüs birden ortalıkta dolaşıyor, neredeyse herkes hasta. Gelen haberlere göre hastanelerin acil servisleri dolmuş taşıyor. Bir yanda grip, bir yanda RSV ve bir yanda da korona virüsünün son versiyonu, önüne geleni vuruyor. Vurduğunu da fena çarpıyor, çoğu kimse yüksek ateşle yataklara düşüyor. İşte böyle hastalananlardan biri de oyuncu Demet Özdemir. Aslında çıkıp ‘Ben hastayım’ demedi ama sosyal medyadan film önerisi isteyince hasta olduğu ve evde yattığı anlaşıldı. Neyse ki kısa sürede iyileşti, iyileştiğini de duyurdu Demet Özdemir.

Daha önce meme kanseri atlatan şarkıcı Şimal dün kötü haberi verdi: Kendisine bir kez daha kanser teşhisi konmuştu ve bu kez kanser beynindeydi. Şimal sosyal medya hesabından kötü haberi takipçileriyle paylaşıp dua istedi: ‘Maalesef bu sefer beyinde tümör gördüler. Diyecek bir şeyim yok dualarınızı beklemekten başka…”Ameliyat” dediler çok üzgünüm.’ Ne diyelim, büyük geçmiş olsun. Acil şifalar.

Şarkıcı Yıldız Tilbe tam anlamıyla nevi şahsına münhasır bir kişi. Yani yeni Türkçesiyle ‘kendine özgü.’ Tilbe geçen gün gazetecilerle sohbet ediyordu, her ay yeni bir şarkı yapmak istediğini söyledi, sonra da bakın ne dedi: “Klasik şarkılarımın tadında olacak mı bilmiyorum, yaşayıp göreceğiz ama aşık olmam lazım bunun için, o da imkansız. Eskilerle idare edersiniz artık.”

Sabah’ın magazin eki Günaydın’ın yazarı Bülent Cankurt’a göre Öznur ve Burak Yakın’ın evlilikleri bugünlerde ciddi bir krizden geçiyormuş. İddia şu: Ünlü bir mücevher markasının sahibi olan Öznur Hanım geçenlerde eşi Burak Beyin Etiler’de bir mekanda oyuncu Hande Demir ile ‘samimi biçimde’ dans ettiğini duymuş ve Burak beyden boşanmaya karar vermiş. Habere bakılacak olursa yakınları ve Burak bey bu evliliği kurtarmak için uğraşıyormuş.

Kızılcık Şerbeti dizisinin yıldızlarından Sıla Türkoğlu, yazdan beri meslektaşı Alp Navruz ile aşk yaşıyor. Ama bu aşkta yolunda gitmeyen bir şeyler var. Son olarak ikilinin sosyal medyada birbirlerini takipten çıktıkları anlaşıldı. Bu, biliyorsunuz modern aşklarda ayrılığın en açık belirtisi. Bakalım bir açıklama gelecek mi?

Oyuncu Melisa Aslı Pamuk epeydir başarılı futbolcu Yusuf Yazıcı ile sevgili. Yazıcı Fransa’nın Lille takımında oynuyor ve bu şehirde yaşıyor. Yakın zaman önce ikili bir talihsizlik yaşadı, Lille’deki evlerine hırsız girdi, başka pek çok şeyin yanısıra Yazıcı ve Pamuk’un pasaportları da çalındı. Neyse ki kendilerine yeni pasaport çıkarttılar, bu arada Fransa’da lige verilen aradan da faydalanıp gezmeye diye Birleşik Arap Emirlikleri’ne gittiler. Yukarıdaki pozu Şeyh Zayid Camii önünde verdiler.

Oyuncu ve manken Yağmur Tanrısevsin Galatasaray maçına gitti diye magazinciler hemen onu Galatasaray’ın genç oyuncusu Barış Alper Yılmaz’a yakıştırmış, ‘Aşk yaşıyorlar’ diye dedikodular almış yürümüştü. Fazla da yürüyemedi, dün Yağmur Tanrısevsin bir açıklama yaptı, aşk iddialarını kesin bir dille yalanladı, “İlişki iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Herkesin bildiği gibi; sporun her dalını seven biri olarak izlediğim bir maç üzerinden yapılan kurgu habere kamuoyunun itibar etmemesini rica ederim. Saygılarımla” dedi. Saygı bizden.

Şarkıcı, besteci ve söz yazarı Nazan Öncel, epeydir evine kapanmış durumda. Herhalde sıkıldı, sosyal medya üzerinden yarattığı ‘Mücever’ adlı bir karakterle komedyenliğe başladı. Öncel, neden böyle bir işe kalkıştığını da şöyle anlatıyor: “Biliyorsunuz senelerden beri o çok sevdiğiniz şarkıları yazıp duruyorum. Ama artık öyle bir noktaya geldim ki, şarkı yazmak benim için çocuk işi, bebe işi olmaya başladı. Hâl böyle olunca kendime zaman zaman farklı oyun alanları açmaya çalışıyorum. Bununla beraber kısa parodiler kaleme alıp canlandırıyorum ve sizinle paylaşıyorum. Tabii her türlü görüşe saygım var. ‘Nazan sen şarkılarına dön kızım’ da diyebilirsiniz, ‘İyi gidiyor devam et’ de diyebilirsiniz. Ne yapacaksak beraber yapacağız yine şarkılarımızda yaptığımız gibi. Paylaşımları seviyorum ben, öyle çoğalıyor insan diye düşünüyorum. Bunu da 2023’ün son haftasında bir dipnot olarak düşmek istedim.”

‘Muhteşem Yüzyıl: Kösem’, ‘Doğduğun Ev Kaderindir’ ve ‘Arka Sokaklar’ gibi yapımlarda yer alan güzel oyuncu Gülcan Arslan nedendir bilinmez, bir hayli radikal bir değişiklikle karşımıza çıktı. Kestane rengi uzun saçlarını kısacık kestiren oyuncu saç rengini de oksijen sarısı yapmıştı. Bebek’te onlarca gazetecinin arasına girdi, işi ünlüleri uzaktan tanımak olan magazinciler az kalsın onu tanıyamayacaktı.

Oyuncu, manken, kendi başına marka ve yakında da sosyetik gelin olacak olan Hande Erçel, artık ne yapsa haber oluyor. Son olarak saçını kızıl kestaneye boyatıp sosyal medyaya da resmini koyunca Hande Erçel meraklılarına da gün doğdu. Instagram’da 32 milyona yakın takipçisi olan ve bir ‘fenomen’ olarak da buradan para kazanan Erçel’in yeni saç rengine onbinlerce yorum geldi. Beğenenler çoğunluktaydı. Ama bazıları Erçel’i bu yeni saç rengiyle bir başka oyuncuya, Elçin Sangu’ya benzetti. Herhalde bu kıyaslamadan Elçin Sangu’nun da haberi oldu ki, Erçel’in fotoğrafının altına çok beğendiğini ifade eden ‘Üfff’ diye yorum yazdı. Hande Erçel’den cevap gecikmedi: ‘Senin kadar olamaz…’ Böylece bir fitne girişimi başlamadan sona erdi. Peki Erçel’in bu fotoğrafta üzerine giydikleri kaç para? Bunun da cevabı var: topuklu ayakkabıları 2 bin 599 TL, siyah elbisesi ise 196 euro (yaklaşık 6 bin 330 TL) değerinde.

Geride kalan sonbaharın sürpriz aşkı, oyuncu Cansu Tosun’un babası Kenan Tosun ile oyuncu Serenay Sarıkaya’nın annesi Ümran Seyhan arasındaydı. Yazlık komşusu olan ikili arasında herhalde geçen yaz bir yakınlık başlamıştı. Ama bir önemli sorun vardı: Kenan Tosun, hala Cansu Tosun’un annesi Serpil Tosun’la evliydi. Ama aşk ferman dinlemedi, orta yaşlarının baharındaki ikili sık sık İstanbul Nişantaşı’nda el ele dolaşırlarken görüntülendi. Kenan Tosun dün 2. Sayfa programına telefonla bağlandı ve bu aşkla ilgili ilk kez konuştu. Söyledikleri şu: “1 ay önce boşandık. Kimsenin haberi yok. İlk defa söylüyorum. Anlaşmalı olarak boşandık. O konu kapandı. Zaten boşanma arifesine gelmişti bizim evliliğimiz. Ne konuşsak yanlış anlaşılır. Görüyorsunuz Ümran Hanımla beraber ve mutluyuz. Sizler bir şeyler yazıyorsunuz ama öyle bir şeyler yok. 3 aydır birlikte yaşıyoruz. Yerimiz belli. Kimseden kaçmıyoruz. Çocuklarla küslük yok. Olamaz da… Hiç görüşmez olur muyuz?”

10Haber’de Müge Dağıstanlı yazdı, oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ Türk dizi sektörünün en pahalı oyuncusu, bölüm başına 1 milyon 250 bin lira alıyormuş. Uzun metraj filmler, reklamlar derken Tatlıtuğ ciddi bir gelir elde ediyor. Peki ne yapıyor bu gelirini oyuncu? Son günlerde gelen haberlere bakılacak olursa İzmir Dikili’de 15 dönüm bir arsa almış ünlü oyuncu. Stilist Başak Dizer’le mutlu bir evliliği sürdüren, bu evlilikten doğan oğlu Efe Kurt’u kucağında taşımaya doyamayan Kıvanç Tatlıtuğ’un adı birkaç ay önce Marmaris’te 20 dönüm arsa almasıyla yeniden haberlere düşmüştü. Turistik bölgelerdeki bu arsalar iyi yatırım olsa gerek.

Bazı oyuncular var, çocuk yaşta hayatımıza giren. Birsu Demir de onlardan biri. Onu yıllar önce Alemin Kralı adlı dizide Oben karakterini canlandırırken, yani daha çocuk yaşında tanımıştık. Tabii aradan 10 yıl geçti, küçük Birsu artık 24 yaşında genç bir kadın. Ve geçenlerde kendine Instagram’da yaptığı yeni stili gösteren fotoğraflarını paylaştı. Bazı insanlar çok acımasız, genç kadına dönüp hemen ‘Neslihan Atasagun’a benzemişsin’ deyiverdiler. Benzemiş mi?

Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri Türk milleti ünlü olduğu için bir marifeti olduğunu sandığı insanları daha yakından tanıma fırsatı buldu. Onlardan biri de şarkıcı Lara. Dolgun dudakları ve göğüsleriyle sık sık Instagram akışında karşımıza çıkan şarkıcı, nedendir bilinmez dudaklarını küçültmek için neşter altına yatmış. Gerçek adı Fatma Nur Keskin olan şarkıcı, dudaklarının ameliyatlı halini de Instagram’da kendisini takip eden 1 milyon kişiyle paylaştı ama biz mideniz kalkmasın diye buraya koymuyoruz. Meğer şimdi dudaklarını küçülttüğü için çok pişmanmış Lara. ‘Bir pipet bile tutamıyorum’ diyor, neden tutamadığını biz anlayamadık. Genç kadınlara bir tavsiyesi var: ‘Siz siz olun hiçbir yerinizi değiştirmeyin, dudağınız kötüyse bile kalsın…’

Türk sinemasının ve TV dizilerinin sevilen oyuncusu Ayça İnci’yi en son Üç Kız Kardeş adlı dizide Sevilay rolünde izliyoruz. 1978 doğumlu oyuncu, 16 yaşından beri kameraların karşısında. Nasıl olmasın ki, o aile boyu oyuncu. Kız kardeşi Ayçin İnci de oyuncu. Babası Murat İnci oyuncuydu. Dahası halası Elif İnci de oyuncuydu. Peki bu aile geleneği nereden geliyor? İşte burası ‘çıktı’ haberimiz: Ayça İnci’nin dedesi, Türk sinemasının unutulmaz kötü adamı Bilal İnci’den başkası değildi. Rolleri kötüydü belki ama Bilal Bey hepsi de sahne tozu yutmuş iyi bir aile çıkartmış ortaya.

Bilal Hancı bir YouTube fenomeni. Milyonlarca abonesi olan Kafalar Grubunda. 2021 yılında makyaj uzmanı ve stilist Esin Çepni ile evlendi. Yukarıdaki fotoğraf iki yıl önceki o mutlu günden. Ama anlaşılan o günler çoktan geride kalmış, çift boşanma aşamasındaymış, evleri de ayırmış. Bilal Hancı bu boşanmanın tamamlanmasını bekleyememiş, bir gece kulübünde genç bir kızla dudak dudağa öpüşmüş. Bir muhbir vatandaş da utanmamış sıkılmamış onların öpüşme görüntülerini almış Esin Çepni’ye göndermiş. Zaten boşanmadan ötürü morali bozuk olan Çepni de kendi Instagram hesabından hem bu öpüşme görüntülerini hem de kendisinin hüngür hüngür ağladığı sahneleri 200 bin takipçisiyle paylaştı. Malum, eğer sosyal medyada paylaşılmazsa hiçbir şey olmuş kabul edilmiyor artık.

1970’li yıllarda, tek kanallı TRT döneminde bir Elidor şampuan reklamıyla hayatımıza girdi Bahar Öztan. Oradan o zamanlar hala yapılan fotoroman oyunculuğuna atladı, derken Yeşilçam kariyeri başladı. 80’li yıllar boyunca fırtına gibi eski ‘Gamzeli güzel’ lakabıyla tanınan Öztan; bu 10 yılda 54 filmde birden rol aldı. Sonra bir süre sahnede şarkıcılık yaptı, derken göz önünden ayrıldı ve Amerika’ya gitti. Birkaç yıl önce iki ayrı dizide birden rol alarak geri dönmüştü Bahar Öztan ama kötü haber geldi: Kolon kanseri olmuştu. Daha yakın zaman önce bu kanserden kurtulmak için üçüncü kez ameliyat masasına yattı, sonra da Instagram üzerinden bir kısa video paylaşıp sevenlerinin dualarını istedi.

Şarkıcı İrem Derici, ‘At gibi aşığım’ dediği erkek arkadaşı Atakan Işıktutan’dan ayrılalı neredeyse 8 ay oluyor, haliyle hem hayranları hem de magazin basını İrem Derici’nin kalbinin bu kadar uzun süre boş durup duramayacağını merak ediyor. Geçen gün bu yakın takiptekileri heyecanlandıran bir şey oldu, İrem Derini Instagram’da bir konser fotoğrafını paylaştı, fotoğrafın altına bir sürü insan mesajlar yazdı ama İrem onlardan birine ‘anlamlı’ bir cevap verdi. Mesajı yazan yönetmen ve fotoğrafçı Gökhan Fırat’tı. Aslında bir şey yazmamış, sadece kırmızı bir kalp işareti bırakmıştı resmin altına. İrem Derici de ona bir başka emojiyle, sarılma emojisiyle cevap verdi. Hayırdır? Bir şeyler mi dönüyor?

‘Kuruluş-Osman’ dizisinin yıldızı Burak Özçivit’in Suudi Arabistan’dan Pakistan’a İslam dünyasının dört bir yanında büyük bir hayran kitlesi var, onun sayesinde rol aldığı diziler bu coğrafyada hemen satın alınıyor, gösterime giriyor. Eh haliyle Burak Özçivit’in de bu ülkelerde kendisine yönelik ilgiyi hep taze tutması gerekiyor. Daha iki hafta önce Pakistan’daydı, onu görmek isteyenler ciddi bir izdihama neden oldu. Son olarak Suudi Arabistan’a gitti, burada kendisi kadar şöhret başka bir isimle, futbolcu Christiano Ronaldo ile yan yana geldi. Birlikte çektirdikleri fotoğraftan sosyal medya yıkıldı.

Herkes inkar eder, şarkıcı Ceylan tam tersine övünüyor. ‘Bir tek kalçamda estetik yok, başka her yerimde var’ diyor. Hafiften kendi kendisiyle dalga da geçiyor, ‘O kadar çok estetik yaptırdım ki, artık telefonumun yüz tanıma sistemi bile beni tanımıyor, açılmıyor’ diye anlatıyor. Dobralıklarını potansiyel erkek arkadaşlara ‘gel gel’ yapma konusunda da sürdürmüş Ceylan geçen akşam sahnede: ‘Kalbim boş. Ama ben öyle işsiz güçsüz adam istemiyorum, erkek dediğin çalışacak, benim elime bakmayacak ve bir yere gittiğimizde de hesabı ödeyecek.’ Cüzdanları hazırlayın beyler, Ceylan bekliyor.