ChatGPT sordu, Japonya Başbakanı Kişida parlamentoda yanıtladı
Yeni bir araştırmaya göre bugünlerde her yerde karşımıza çıkan, teknoloji devlerinin milyonlar yatırdığı yapay zeka tüketiciyi itiyor. Üzerinde yapay zeka teknolojisinin kullanıldığına dair ibare olan ürün tercih edilmiyor.
Artık yapay zekanın anılmadığı bir gün bile geçmiyor. Her yerde hayatımıza girmiş, biz farkında olmadan günlük hayatımızı kolaylaştırıyor. Ancak yeni bir araştırma tüketicinin yapay zekaya oldukça mesafeli olduğunu gösteriyor.
Journal of Hospitality Marketing & Management dergisinde yayılanan araştırmaya göre bir ürünün “yapay zeka kullanıyor” diye tarif edilmesi tüketicinin satın alma niyetini azaltıyor.
Araştırmacılar katılımıcıları çeşitli yaş gruplarına göre ayırdı ve aynı ürünleri gösterdi. Tek farkı birinin yüksek teknoloji, diğerinin yapay zeka kullanıyor diye tanıtılmasıydı.
Çalışmalarını CNN’e anlatan Washington Devlet Üniversitesi’nden Doğan Gürsoy elektrikli süpürgeden televizyon ve müşteri ile sağlık hizmetlerine farklı ürünler denediklerini ve her durumda, tanıtımında yapay zeka ibaresi kullanıldığında ürünü alma ya da kullanma isteğinin azaldığını söyledi.
Çalışmada katılımcıların yapay zeka kullanan ev aletleri gibi ‘düşük riskli’ grubunda yer alan ürünlerle otonom arabalar, yapay zeka destekli yatırım karar alma hizmetleri ve tıbbi teşhis hizmetlerini içeren ‘yüksek riskli’ ürünleri nasıl algıladıkları da incelendi.
Ürünleri almaktan uzak durma yüzdesi yüksek risk grubunda daha yukarıda olsa da yapay zeka söz konusu olunca her iki ürün grubunda da satın almayanlar çoğunluktaydı.
Peki yapay zekaya bu mesafeli duruşumuzun nedeni ne olabilir?
Gürsoy yapay zekanın iç işleyişine ilişkin sınırlı bilgi ve anlayışın tüketiciyi duygusal güvene geri dönmeye ve teknoloji hakkında kendi öznel yargılarını oluşturmaya zorladığını söylüyor: “İnsanların yapay zeka cihazlarını veya teknolojilerini kullanmak istememesinin nedenlerinden biri de bilinmeyenden korkmaktır. ChatGPT’den önce pek çok kişi yapay zeka hakkında hiçbir fikre sahip değildi ancak yapay zeka yıllardır arka planda çalışıyor, yani yeni bir şey değil.”
Mesela telefonunuzda mesaj yazarken yardımınıza yetişen otomatik düzeltme özelliği. Ya da Netflix, Spotify gibi stream platformlarının kullanıcılara öneride bulunmasını sağlayan algoritma… Günlük hayatımıza girmiş yapay zekadan faydalanan özelliklerden yalnızca birkaçı.
Bu kadar hayatımızın içindeyken bir ürünün özelliği olarak pazarlandığında almak istemeyişimizin bir diğer nedeni de popüler kültürdeki tasviri. Gürsoy’a göre Hollywood bilimkurgu filmlerinde ‘kötü adam’ olarak gösterilen robotlar yapay zekaya yönelik algının şekillenmesinde sanılandan daha büyük etkiye sahip.
Ayrıca yapay zekanın kullanıcıların verilerini nasıl sakladığı ya da işlediğine dair yeterince şeffaf olmaması da müşteriyi kaçıran bir başka etken.