Basit bir kan testiyle kalp hastalığı riskini 30 yıl önceden tahmin etmek mümkün

Yeni bir araştırma kandaki enfeksiyona işaret eden CRP'ye, LDL ve lipoproteine baktırarak potansiyel kalp hastası olup olmadığımızı 30 yıl önceden tahmin edebileceğimizi gösteriyor.

Bilim Teknoloji 3 Eylül 2024
Bu haber 2 hafta önce yayınlandı
Fotoğraf: Shutterstock

New England Journal of Medicine’de yayınlanan yeni bir araştırmaya göre doktorların rutin olarak istediği kan testlerine yeni bir gözle bakarsak bir kişinin potansiyel bir kalp hastası olup olmadığını 30 yıl önceden tahmin edebilirsiniz.

Doktorlar hastalarında kalp rahatsızlığı olup olmadığını uzun zamandır kolesterol seviyelerine bakarak anlamaya çalışıyor. Burada kötü huylu kolesterol olan LDL değerleri öne çıkıyor. Oysa şimdi uzmanlar kan testinde sadece kolesterole odaklanmanın önemli ve çoğu zaman sinsi risk faktörlerini gözden kaçırmak anlamına geldiğini söylüyor. Kalp hastalığına yakalanma riski taşıyan hastalar hakkında bilgi verebilecek başka biyolojik belirteçlere bakmak da gerekiyor.

Boston’daki Brigham and Women’s Hospital Kardiyovasküler Hastalıkları Önleme Merkezi direktörü ve çalışmanın da başyazarı olan Paul Ridker ve ekibi kötü huylu kolesterolün yanı sıra kandaki “lipoprotein” denen yağa ve “enfeksiyon”a işaret eden C-reaktif protein’e (CRP)bakmanın kalp krizi, inme ve koroner kalp hastalıklarında önemli belirteçler olduğunu söylüyor.

30 yıllık çalışmanın eseri

Cumartesi günü Londra’da düzenlenen Avrupa Kardiyoloji Derneği Kongresi 2024’te sunulan çalışmada araştırmacılar Kadın Sağlığı Çalışması‘nın bir parçası olarak ABD’li yaklaşık 30 bin kadının sağlık verilerini analiz etti. 1992-1995 yılları arasında çalışmaya katılan kadınların yaş ortalaması da 55’ti. Yüzde 13’ü (yaklaşık 3600 katılımcı) 30 yıllık takip süresi boyunca kalp krizi ya da felç geçirmiş, daralan ya da tıkanan damarlarını yeniden açmak için ameliyat olmuş ya da kalp hastalığı nedeniyle ölmüştü.

Tüm kadınlara çalışmanın başında LDL kolesterol, lipoprotein ve CRP seviyelerinin ölçüldüğü kan testleri yapılmıştı. LDL seviyesi en yüksek kadınların kalp hastalığına yakalanma riski LDL’si en düşük kadınlara kıyasla yüzde 36 daha yüksekti. Lipoprotein seviyeleri yüksek çıkanlarda risk yüzde 33’ken CRP seviyeleri yüksek olanlarda bu risk yüzde 70’ti.

Üç gösterge beraber değerlendirildiğindeyse değerleri en yüksek çıkan kadınların en düşük çıkanlara kıyasla önümüzdeki 30 yıl içinde felç geçirme olasılığı 1,5 kat, koroner kalp hastalığına yakalanma ihtimali ise üç kat artıyordu. Her üç gösterge de ayrı ayrı kalp hastalığı riskini artırıyor ama üçü de farklı biyolojik süreçlerle ilgili. Dolayısıyla bunları bir arada değerlendirmek bir kişinin neden risk altında söyleyebilmemize yardım edebilir.

Araştırma kadın odaklı olsa da aynı durumun erkekler için de geçerli olduğu tahmin ediliyor.

Lipoproteine mutlaka baktırın

Çalışmaya yer almamakla birlikte Arizona’da Dignity Health’te kalp sağlığı direktörü Rachel Bond diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi bilindik risk faktörlerini taşımasak bile kanımızdaki lipoprotein seviyesi yüksekse yüksek risk altında olduğumuzu söylüyor. Bond bir de uyarıyor: Hepimizin hayatta bir kez olsun kanımızdaki lipoprotein seviyelerine baktırması şart. Bu yağın seviyesi bir noktada yükselmişse ömür boyu yüksek kalıyor. Bond özellikle menopoz sonrası kadınlarda lipoprotein seviyelerinin yükselebileceğini söylüyor.

Öte yandan LDL kolesterol ve CRP seviyeleri hayatımız boyunca değişiklik gösterebiliyor. Doktorlar üç aşamalı kan testinin 30’lu ve 40’lı yaşlardayken yapılmasını tavsiye ediyor.

Kolesterol gerçek bir katil mi yoksa günah keçisi mi?Kolesterol gerçek bir katil mi yoksa günah keçisi mi?

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.