Bitter çikolatanın sadece tadı güzel değil, bir de insanı gençleştiriyor

Bitter çikolata biyolojik yaşınızı da etkileyebilen bir gençlik iksiri olabilir. Yeni bir araştırma çikolata bileşeni kakaodaki teobromin'in biyolojik yaşlanmayı yavaşlattığını ortaya koydu.

Bilim Teknoloji 15 Aralık 2025

Çikolata severleri sevindirecek yeni bir bilimsel araştırma, bitter çikolatanın ömrü uzatma potansiyeline sahip olabileceğini ortaya koydu. King’s College London tarafından yürütülen çalışmada, bitter çikolatanın ana bileşeni olan kakaoda bulunan teobromin adlı kimyasalın, biyolojik yaşlanma hızını önemli ölçüde yavaşlatabildiği bildirildi.

Araştırmacılar, teobrominin insan bedenindeki hücresel yaşlanma süreçlerine etki ederek biyolojik yaşı düşürebileceğini belirtiyor. Biyolojik yaş, kişinin gerçek yaşıyla aynı olmak zorunda değil; hücrelerde biriken hasar, yaşam tarzı ve genetik faktörler nedeniyle daha hızlı ya da yavaş ilerleyebiliyor. Uzmanlara göre bu araştırma, günlük besinlerin uzun ömürle olan ilişkisine ışık tutan önemli bir adım niteliğinde.

Kakaoda doğal olarak bulunan teobromin, şekersiz ve yüksek kakao oranına sahip çikolataya karakteristik acı tadını veren temel alkaloidler arasında yer alıyor. Aynı zamanda kahvede bulunan kafeine benzetilse de daha hafif bir uyarıcı etki gösteriyor.

Araştırmada kullanılan iki büyük veri seti (Birleşik Krallık’taki TwinsUK ve Almanya’daki KORA kohortları) toplam 1.669 sağlıklı yetişkinden alınan kan örneklerini içeriyor.

Katılımcıların ortalama yaşı 60 olarak kaydedildi. Bilim insanları, bireylerin biyolojik yaşını değerlendirmek için, DNA’daki kimyasal değişimleri ve kromozomların uçlarını koruyan telomer uzunluklarını inceledi. Telomerlerin kısalması yaşlanmanın en önemli biyolojik göstergelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Araştırmanın dikkat çekici sonucuna göre, kanında yüksek miktarda teobromin bulunan katılımcıların biyolojik yaşları, kronolojik yaşlarından anlamlı derecede daha düşük çıktı. Üstelik kakao ve kahvede bulunan diğer bileşikler tarandığında, bu etkinin yalnızca teobrominden kaynaklandığı doğrulandı.

King’s College London Epigenomik Profesörü ve çalışmanın baş yazarlarından Jordana Bell, sonuçlarla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Bu bulgular insanlara daha fazla bitter çikolata yemelerini söylediğimiz anlamına gelmiyor. Ancak günlük tükettiğimiz gıdaların sağlıklı yaşlanma üzerinde düşündüğümüzden çok daha büyük etkiler yaratabileceğini görmüş olduk.”

Araştırma teobrominin faydalarına odaklansa da uzmanlar, çikolata tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktaları hatırlatıyor. Bitter çikolatanın dahi yüksek miktarda şeker ve yağ içerebildiğine dikkat çeken uzmanlar bu nedenle çikolatanın mutlaka ölçülü tüketilmesi gerektiğini vurguluyor.

Ayrıca teobromin, yalnızca yüksek kakao oranına sahip çikolatalarda belirgin miktarda bulunuyor. Kakao oranı düştükçe bu bileşiğin etkisi de azalıyor. Bu da gösteriyor ki sütlü ya da beyaz çikolatanın sağlık açısından aynı faydayı sağlaması beklenmemeli.

Profesör Bell, gıdalardaki teobromin seviyesinin oldukça değişken olduğunu belirterek şunları ekledi: “Bitter çikolata yüksek kakao içerir ama sütlü çikolatada kakao oranı daha düşüktür, beyaz çikolatada ise hiç kakao bulunmaz.”

Teobromin üzerine daha önce yapılan çalışmalar, bu bileşiğin insan sağlığı üzerinde birçok potansiyel faydasını ortaya koymuştu:

Kan basıncını düşürme

Kan akışını iyileştirme

Yağ metabolizmasını hızlandırma

Bilişsel işlevleri destekleme

Yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi yavaşlatma

Teobromin köpekler için zehirli olsa da insanlar için güvenli olduğu biliniyor ve kardiyovasküler risklerin azaltılmasında rolü giderek daha fazla araştırılıyor.

Yeni araştırma, kakao tüketiminin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini inceleyen çalışmalar zincirine bir yenisini ekliyor. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalardan öne çıkan bulgular şöyle:

2023 – Mass General Brigham Hastanesi (Boston): Kakao, bilişsel gerileme riski taşıyan bireylerde mental performansı artırıyor.

2021 – Columbia Üniversitesi: Kakao, flavanol içeriği sayesinde hafıza ve öğrenme yetilerini güçlendiriyor.

2019 – Portekizli araştırmacılar: Günde birkaç parça bitter çikolata tüketmek yalnızca bir ayda kan basıncını düşürebiliyor.

Uzmanlara göre flavanoller ve teobromin gibi bitkisel bileşikler, gen aktivitesini etkileyerek vücudun yaşlanma sürecini doğrudan değiştirme potansiyeline sahip.

Bugünün modern çikolatasına giden yol binlerce yıllık bir tarihten geçiyor. Çikolatanın kökeni konusunda uzmanlar, en büyük genetik çeşitliliğin bulunduğu Yukarı Amazon bölgesini işaret ediyor. Buradaki arkeolojik bulgular çikolata tüketiminin yaklaşık 5 bin 300 yıl öncesine dayandığını gösteriyor.

Olmekler (MÖ 1200–400) çikolatayı ilk evcilleştiren uygarlık olarak biliniyor.

1519’da Hernan Cortes çikolatayı Avrupa’ya tanıttı.

1828’de Coenraad van Houten, kakao yağını ayıran yöntemi geliştirerek modern çikolata dönemini başlattı.

1847’de Joseph Fry, ilk çikolata barını üretmeyi başardı.

İsviçreli Daniel Peter daha sonra süt tozu ekleyerek sütlü çikolatayı icat etti.

Bugün market raflarında yer alan çikolataların çoğu, artan şeker ve yağ oranları nedeniyle kakao içeriği bakımından geçmişteki örneklerinden oldukça uzak.

Tüketicilerin büyük kısmı sütlü çikolatayı daha lezzetli bulsa da sağlık açısından bitter çikolata çok daha avantajlı.

Çünkü:

Daha yüksek kakao oranı bulunur.

Daha fazla teobromin içerir.

Flavanol seviyesi daha yüksektir.

Şeker miktarı daha düşüktür.

Beslenme uzmanları, çikolata tüketen bireylerin yüksek kakao oranına sahip ürünleri tercih etmeleri gerektiğini vurguluyor. Ancak her durumda porsiyon kontrolünün şart olduğunun da altını çiziyorlar.

 

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.