Gezeravcı’nın uzay macerası uzadı: Bu bir hikayenin başlangıç noktasıydı

Alper Gezeravcı'nın uzayda kalma süresi, Florida'daki hava şartları yüzünden uzadı. Ama daha önce Uluslararası Uzay İstasyonu'nda veda töreni yapıldı, Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Gezeravcı "Bu bir hikayenin başlangıç noktasıydı" dedi.

Bilim Teknoloji 2 Şubat 2024
Bu haber 10 ay önce yayınlandı
İlk Türk uzay yolcusu Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonu'na veda etti. / Fotoğraf: TUA

Türkiye’nin ilk uzay yolcusu olarak tarihe geçen astronot Alper Gezeravcı’nın 14 günlük uzay serüveni bugün sona erecekti ama bir son dakika gelişmesiyle Gezeravcı’nın uzay serüveni en azından bir gün daha uzadı.

Gezeravcı da dahil Ax-3 görevinde olan astronotlar için dün bir veda töreni yapıldı, bugün de (3 Şubat) Türkiye saati ile 12.00’de astronotların Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan kendilerini dünyaya geri getirecek Dragon kapsülüne geçişleri yapılacak; kapsül TSİ 14.05’te istasyondan ayrılacak ve dünyaya doğru yolculuğuna başlayacaktı. Ancak kapsülün iniş yapacağı Florida açıklarındaki hava şartları bu dönüşü erteletti. Şimdilik dönüş için bir tarih belirlenemedi.

Alper Gezeravcı, dün NASA TV tarafından da canlı yayınlanan veda töreninde yaptığı konuşmada İspanyol ekip komutanı Michael Lopez-Alegria’ya ve ISS mürettebatına teşekkür etti, “Bizim için son derece faydalı iki hafta oldu. Ülkeme çok minnettarım. Göstermiş oldukları bu büyük, kararlı adımdan ötürü liderimizi tebrik ediyorum” dedi.

Gezeravcı konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Gurur duyduğumuz tarihimizin devamı niteliğinde adım attığımız yeni Türkiye Yüzyılı’nda icra ettiğimiz Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevini gerçekleştirmiş olmaktan büyük onur ve mutluluk duyuyorum. Gerçekleştirdiğimiz bu görevin geleceğin teminatı gençler için ilham verici bir başlangıç olmasını diliyorum. Bu bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış noktası değil. Bundan sonraki yolumuz tüm milletimize hayırlı uğurlu olsun.”

Ax-3 misyon lideri Michael Lopez-Alegria da Expedition 70 ekibine teşekkürlerini sunarak, istasyonda geçirdikleri 2 haftanın oldukça yoğun, eğlenceli ve verimli olduğunu belirtti. Lopez-Alegria uzay ajanslarının teknolojik ve bilimsel hedeflerine katkıda bulundukları için Ax-3 ekibindeki üyelerle gurur duyduğunu ifade etti.

Expedition 70 ekibinden söz alan astronot Andreas Mogensen ise Ax-3 mürettebatını yoğun ve başarılı görevlerinden dolayı kutlayarak “Özellikle de Walter, Alper ve Marcus’u ilk uzay uçuşları için tebrik etmek istiyorum. ISS’de sizlerle birlikte olmak gerçekten büyük bir zevk ve onurdu. Umarım burada geçirdiğiniz zamandan keyif almışsınızdır. Sizi ağırlamaktan zevk aldık” dedi.

Ax-3 ekibinden Marcus Wandt da Expedition 70 ekibine misafirperverliğinden dolayı teşekkürlerini sunarken yoğun geçen iki hafta boyunca iyi arkadaşlar edindiğini ifade etti. Bu yolculuğu mümkün kılan SpaceX ve NASA’ya da teşekkür eden Wandt, bilimsel hedeflerine ulaşma konusunda yardımcı olan yer ekibine de ayrıca minnettar olduğunu iletti.

Misyon üyesi Walter Villadei de Expedition 70 ekibine teşekkür ederek, ekibin iki hafta boyunca çok misafirperver ve destekleyici olduğunu dile getirdi. Bu yolculuğu mümkün kıldığı için Axiom, İtalyan hava kuvvetleri ve İtalyan hükümetine de teşekkürlerini ileten Villadei, istasyonda olmanın çok güzel bir fırsat olduğunu belirtti.

Öğlenden itibaren bilgisayar başına geçecektik ama…

Ax-3 görevindeki astronotlar için bugün de iki tören ve 2 saatten uzun sürecek canlı yayın vardı ama Florida açıklarında okyanustaki hava şartları astronotların dönüşünü ertelettiği için bu yayınlar yapılamayacak.

İlk açıklamaya göre Türkiye saatiyle 12.00’de astronotlar kendilerini dünyaya taşıyacak Dragon kapsülüne geçecekler ve ‘kapak kapama’ prosedürü başlayacaktı. Bu prosedürün 20 dakika kadar sürmesi bekleniyordu ve dileyenler kapak kapama prosedürünü NASA TV’den canlı izleyebilecekti.

Kapak kapandıktan sonra bu kez kapsülün Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan ayrılması prosedürü başlayacaktı. Bu işlemin de 13.45-13.50 civarında başlaması, ardından 14.05’te kapsülün Uluslararası Uzay İstasyonundan ayrılıp dünyaya geri dönüş yolculuğuna başlaması bekleniyordu.

Ancak bugün sabah saatlerinde bu dönüşün ertelendiği açıklandı. Çünkü Dragon kapsülünün iniş yapacağı Florida açıklarında okyanusta hava şartları bu inişe uygun değildi. Yeni saatler ve varış tarihi henüz açıklanmadı.

Gezeravcı’nın uzayda gerçekleştirdiği deneyler

Alper Gezeravcı istasyonda kaldığı iki haftalık sürede 13 farklı deney gerçekleştirdi. İşte o deneyler:

UYNA: TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından geliştirilen UYNA deneyiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması, KIBO modülünde bulunan ELF kullanılarak gerçekleştirildi. Ergitme ve katılaşma prosesleri sırasında termofiziksel ve kristal büyümesi gibi özellikler üzerinde yer çekimsiz ortam etkileri araştırılacak. Bunun, Türkiye’nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkısı olması hedefleniyor.

gMETAL: TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen ikinci proje gMETAL deneyiyle kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklarla akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yer çekiminin etkisi araştırılacak. Böylece uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi sağlanacak.

ALGALSPACE: Bu deney Antarktika ve ılıman bölgelerden toplanan mikroalglerin uzayda nasıl büyüdüğünü inceleyerek, bu alglerin mikro yer çekimi ortamında sergilediği davranışları anlamayı hedefliyor. Bu çalışma uzun süreli uzay görevlerinde astronotlar için potansiyel gıda takviyeleri, karbon dioksit oksijen rejenerasyonu ve su iyileştirme sistemleri geliştirmeyi amaçlıyor.

EXTREMOPHYTE: Ege Üniversitesi tarafından geliştirilen EXTREMOPHYTE deneyiyle uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve de tuz stresine maruz bırakılan A. thaliana ve S. parvula bitkilerinde yeni nesil dizilemeyle (RNA-seq) transkriptomun ortaya konulması ve mikro yerçekiminde glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri bazı fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırılması planlanıyor.

METABOLOM: Ankara Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen METABOLOM araştırmasıyla uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin ortaya çıkarılması amaçlanıyor. Bu olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik, uzay görevine katılan astronotun, uzay ortamı koşullarının etkisiyle gen ekspresyonlarında ve metabolizmalarında gerçekleşen fizyolojik ve biyokimyasal değişimlerin incelenmesi öngörülüyor. Çalışmayla, vücuttaki sistem çapındaki değişikliklerin uzay yolcularının sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin anlaşılmasında yeni bilgiler sağlanması amaçlanıyor. Çalışmanın dünyada var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği de düşünülüyor.

MİYELOİD: Hacettepe Üniversitesi tarafından geliştirilen MİYELOİD deneyiyle uzay misyonu katılımcılarının maruz kalacağı yolculuk ve uzay koşulları, kozmik radyasyon hasarının immünolojik olarak ‘miyeloid kökenli baskılayıcı hücreler (MKBH) düzeyinde ölçülmesi ve değerlendirilmesi hedefleniyor.

MESSAGE: Üsküdar Üniversitesi tarafından geliştirilen MESSAGE deneyiyle yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genlerin tespit edilmesi ve uzay görevlerinde, bağışıklık hücrelerinden hangilerinin yer çekimi tarafından direkt olarak etkileneceğinin, CRISPR gen mühendisliği yöntemleriyle belirlenmesi amaçlanıyor. Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından geliştirilen ALGALSPACE deneyiyle uzayda, Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırılarak, literatürde ilk kez kutup alglerinin uzayda kullanımına yönelik bir çalışma gerçekleştirilecek. Uzayda algler, CO2’den O2 rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmak amaçlarıyla araştırılacak.

CRISPR-GEM: Üsküdar Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen CRISPR-GEM deneyiyle insanlığın uzaydaki geleceği için aşılması gereken en büyük engellerden olan uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilir bir sistemin sağlanamaması sorununu çözmek amacıyla tasarlanan biyorejeneratif yaşam destek sistemlerinin iskeleti olan bitkilerin, uzay görevi sırasında meydana gelen biyolojik ve biyolojik olmayan stresler karşısındaki savunma mekanizmalarının anlaşılması ve geliştirilmesine yönelik moleküler biyolojinin modern gen düzenleme tekniklerinden CRISPR’in mikro yer çekimi ortamda bitkiler üzerindeki etkinliğinin araştırılması amaçlanıyor.

PRANET: Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerince hazırlanan PRANET deneyiyle propolisin mikro yer çekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacak. Kontrol ve deney grupları oluşturularak propolisin anti bakteriyel etkisi test edilecek, sonuçların yer çekimli ortamla benzer sonuçlar verip vermeyeceği karşılaştırılacak.

VOKALKORD: Haliç Üniversitesi tarafından yapılan VOKALKORD deneyiyle solunum sistemi fizyolojisi içinde akıllı saat yapay zeka desteğiyle seste meydana gelen frekans değişiminden rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yer çekimsiz ortamın etkilerinin insan sesi üzerine etkilerinin araştırılması planlanıyor.

OKSİJEN SATÜRASYONU: Nişantaşı Üniversitesi’nce gerçekleştirilecek OKSİJEN SATÜRASYONU deneyiyle yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedefleniyor.

MİYOKA: TÜBİTAK UZAY tarafından gerçekleştirilen MİYOKA deneyiyle ilk Türk uzay yolcusu, istasyonda elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirecek. Uzay görevi sonrası dünyaya getirilecek elektronik kartlar TÜBİTAK UZAY tarafından ayrıntılı incelemeye tabi tutularak mikro yer çekiminin kurşunsuz lehimleme sürecine etkileri bilim dünyasının kullanımına sunulmak üzere raporlanacak.

UZMAN: Bu deneyde yer alan RNA-dizileme tekniği, genlerin proteinlere çevrildiği RNA moleküllerinin dizilerini belirlemek amacıyla kullanılacak. Bu teknik farklı deneysel ortamların hücre veya dokuda oluşturulduğu gen ekspresyonunu incelemeyi sağlayacak. ISS’in yerçekimsiz ortamının mikroalglerin metabolizmaları üzerindeki etkilerini hücresel ve moleküler düzeyde ilk kez detaylı bir şekilde analiz etme imkanı tanıyacak olan deney, astronotların yaşam destek sistemleri ise uzayda kalabilmeleri için kritik öneme sahip.

Uzaya çıkan Alper Gezeravcı kumpas davasıyla TSK'dan ihraç edilmişUzaya çıkan Alper Gezeravcı kumpas davasıyla TSK’dan ihraç edilmiş

Necdet Eraslan'dan Alper Gezeravcı'ya Türklerin uzay macerası: 'İstikbal Göklerdedir'Necdet Eraslan’dan Alper Gezeravcı’ya Türklerin uzay macerası: ‘İstikbal Göklerdedir’

Uzaya bir tek Gezeravcı mı para ödeyerek gitti? NASA astronotları da parayla uçuyorUzaya bir tek Gezeravcı mı para ödeyerek gitti? NASA astronotları da parayla uçuyor

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.