Erdoğan: Netanyahu hükümeti soykırıma devam ediyor, buna dur denmeli
İsrail'de Weizmann Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, insana ait deri kök hücresinden 14 günlük bir insan embriyosuna çok benzeyen sentetik embriyo geliştirerek çığır açan bir buluşa imza attı.
İnsanın ilk gelişim evresi hâlâ bir bilmece. Bilim insanları bunu çözebilmek için öncelikle rahim dışında bir fare embriyosu yetiştirerek bunu incelemeyi amaçlıyordu. Ancak 1934’ten beri devam eden çabalar, fareden alınan embriyonun 24 saatten daha uzun bir süre canlı tutulamaması sebebiyle hep başarısız oldu.
Moleküler Genetik Bölümü’nden Profesör Jacob Hanna’nın 2013 yılında 1 milyon dolar değerindeki Kimmel Ödülü’nü kazanmasının ardından araştırmalarını bu yöne çevirerek, fare embriyosunu en azından üç gün hayatta tutabilmeyi hedefledi. Araştırmacılar deneme yanılma yöntemiyle embriyonun tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir tür inkübatör geliştirmeyi başardı.
“Embriyolar bulundukları ortama karşı çok hassastır” diyen Hanna, embriyonun içinde bulunması gereken basıncı ve çevresindeki gazların bileşimini tam olarak belirlemek gerektiğini söylüyor. Hanna, bunun üzerine sekiz yıl çalıştıklarını ve inkübatörün kalitesini ve verimliliğini artırdıklarını, böylelikle embriyoların hayatta kalma süresini uzattıklarını aktardı.
Ekip 2021 yılında Nature dergisinde bir fare embriyosunu kuluçka makinesinde 11 gün boyunca büyütmeyi başardıklarını duyurdu ki, bir farenin 20 günlük hamilelik geçirdiğini düşündüğümüzde bu sürecin yarısından fazlasının tamamlandığı anlamına geliyor. Haber tüm dünyada manşetlere taşındı, bu başarı daha büyük buluşların kapısını aralayacaktı. Fareyle başlayan deneyler, insan kök hücresinden yapılmış rahim dışı embriyo yetiştirmeye evrilecekti.
Bu buluşlardan biri daha üç ay önce tüm dünyayla paylaşıldı. Cambridge Üniversitesi Gurdon Enstitüsü’nden bilim insanları kalbi atan sentetik embriyo ürettiklerini duyurdu. Şimdi de İsrail’in Weizmann Enstitüsü’deki bilim insanları, bir kez daha çığır açacak bir buluşa imza atarak, yumurta ve sperm kullanmadan sadece insan deri kök hücresinden sentetik embriyo geliştirdiğini duyurdu.
Nature dergisinde yayınlanan çalışmada Hanna öncülüğündeki araştırmacılar, her biri bir yetişkinden alınan basit deri hücresini kök hücre haline getiren biyolojik ve kimyasal süreçlerden geçirdi. Bu kök hücre daha sonra araştırmacılar tarafından oluşturulan özel laboratuvar ortamında 14 gün boyunca büyütüldü. Bu çalışmayı öncüllerinden ayıran ise insan embriyosundaki tüm temel yapıların tam olarak taklit edilmesi oldu.
Hanna, “Embriyonik gelişimde 14’üncü gün organların oluşumunun başlaması için hayati önem taşıdığı tüm temel yapıların ortaya çıktığı kritik bir aşama. Elde ettiğimiz şey 14 günlük gerçek insan embriyosuna inanılmaz ölçüde benziyor ve bu, genetik değişime uğramamış kök hücrelerden elde edildi” dedi.
Bu embriyoların, o aşamadaki herhangi bir insan embriyosuna her yönüyle benzeyen biyolojik modeller olduğunu tekrar belirtmekte fayda var. İsrailli araştırmacılar, ürettikleri sentetik embriyo sayesinde insan vücudundaki organların gelişimini inceleyebileceklerini söylüyor. Ayrıca doğum kusurları ve doğuştan gelen hastalıkların gelişimini incelemede de bu sentetik embriyo çok işlerine yarayacak. Zira doğuştan gelen kusurların çoğu embriyonik gelişimin 10’uncu ve 40’ıncı günleri arasında ortaya çıkıyor.
Bu çalışma çığır açıcı olsa da bazı etik sorunları da beraberinde getiriyor. Zira çalışmanın duyurulmasının hemen ardından sentetik embriyo gelişiminin 14 günlük aşamanın ardından devam edip edemeyeceği sorusunu tekrardan gündeme getirdi. Gerçek bir insan embriyosu olmasalar da giderek daha çok insan embriyolarına benzemeleri nedeniyle insan embriyosuyla aynı düzenlemelere mi tabi tutulmalılar yoksa daha esnek bir düzenlemeleri mi olmalı tartışması büyümeye devam edecek.