Bu gece ‘Şehir katili’ adı verilen dev bir asteroid dünyanın çok yakınından geçecek, dürbünle bakınca görülebilecek
Ryugu asteroidinden alınan örneklerde, Güneş Sistemi'nin doğuşundan önceye ait yıldız tozu parçaları bulundu. Numunede bulunan yabancı parçalar, Güneş Sistemi'nin geçmişine dair ayrıntıları aydınlatabilir.
Science Advances dergisinin 14 Temmuz tarihli sayısında yer alan çalışmaya göre, Japon Hayabusa2 uzay aracının Ryugu asteroidinden aldığı parçalar, asteroidin yanı sıra Güneş Sistemi’nin donuk saçaklarından parçalar taşıyor gibi. Houston’daki NASA Johnson Uzay Merkezi’nden kozmokimyager Ann Nguyen, bu parçaların bulunmasının ‘gerçekten eşsiz’ olduğunu söyleyerek, “Bu bize bir yandan yeni bir madde türü gösterirken, diğer taraftan da Güneş Sistemi’nin dışından gelen maddelerin özellikleri hakkında bilgi veriyor” diye ekledi.
Hayabusa2 uzay aracı, 2018 ve 2019’da Ryugu asteroidini ziyaret etmiş, 2020’de asteroidden aldığı 5,4 gramlık örnekle Dünya’ya dönmüştü. Bilim insanları bu örnekleri laboratuvarda ince eleyip sık dokuyarak inceledi. Bu ölçümler, teleskoplarla ve hatta uzay araçlarıyla yapılamayacak kadar detaylı olduğundan kritik bir önem taşıyor.
Şimdiye kadar Ryugu hakkında öğrendiklerimiz karbon açısından zengin olduğu, Dünya’da bulunan en nadir göktaşlarından bazılarıyla aynı malzemeden yapıldığı ve geçmişte bir dönem suyla etkileşime geçtiği. Bilim insanları Ryugu’nun bir çarpışmada parçalanan ve moloz yığınına dönüşen daha büyük bir asteroidin enkazından oluştuğunu düşünüyor.
Nguyen’in aradığı ise bunlardan farklıydı. Science News’e yaptığı açıklamada, “Araştırmamın odak noktası, ölmekte olan yıldızların küllerinden oluşan presolar taneler. Ben onların peşindeydim” diyor. Bu minik taneler, Güneş’in oluşturduğundan farklı izotoplar içeriyor, bu özelliğiyle kendini ele veriyor.
Nguyen ve meslektaşları, her biri bir milimetreden daha küçük olan iki Ryugu örneğini incelediler. Daha sonra Ryugu örneğinde öne çıkan 50 ila 200 mikrometre genişliğindeki ‘klast’ adlı küçük kaya parçalarını seçtiler. Taramalı elektron mikroskopları ve diğer görüntüleme tekniklerini kullanan Nguyen ve meslektaşları, iki parçanın Ryugu’nun geri kalanından kimyasal açıdan farklı olduğunu, daha düşük oksijen, magnezyum ve silikon içeriği ve daha fazla demir ve sülfür içerdiğini tespit ettiler.
Klastlar ayrıca Ryugu malzemesinin geri kalanından çok daha yüksek yoğunluklardaki presolar tanelerine sahipti. Bu taneler, su ile kolayca yok edilebilen silisyum karbür ve bol miktarda organik madde içeriyordu. Bu da tanelerin Ryugu’nun suyla etkileşime geçmiş ana gövdesinin bir parçası olamayacağı anlamına geliyor.
Araştırmacılar bu presolar taneciklerin, serin ve kuru koşullara sahip dış Güneş Sistemi’nin Kuiper kuşağında oluşan bir kuyruklu yıldızın parçaları olduğunu düşünüyor. Buna göre taneler, esas asteroidin yok oluşu ile moloz yığının oluşumu arasındaki bir zamanda Ryugu’yu oluşturan molozların üzerine serpilmiş olabilir.
Güneş Sistemi’nin dışından gelen malzemenin Ryugu’ya nasıl ulaştığı henüz belli değil. Asteroidin Güneş’ten daha uzakta ve dolayısıyla Kuiper kuşağına bugün olduğundan daha yakın bir yerde oluşmuş olabileceği düşüncesi akla geliyor.
Bu parçalar, Güneş Sistemi’ni oluşturan bozulmamış malzemelerin nelerden yapıldığını ortaya çıkarabilir. Chicago’daki Field Doğa Tarihi Müzesi’nden kozmokimyager Philipp Heck, gezegenleri oluşturan diski ekmek hamuru gibi düşünmemizi söylüyor. Hamur iyice karıştığında içine ne girdiğini söylemek zordur. Ryugu örneğindeki gibi parçacıklar ise ekmeğin son halinde bozulmadan kalmış un parçaları gibidir: Lezzetli olmasa da oldukça bilgilendirici.
Heck, “Güneş Sistemi’nin oluştuğu malzemeleri, esas bileşenlerini anlamak istiyorsak çok nadir, bozulmamış parçaları bulmamız gerekiyor. Bu da onlardan biri” diye belirtiyor.